Araştırma gazetecilik, gelişen teknolojilerle birlikte farklı form ve formatlara sıçrıyor. Tinder gibi dijital platformlar bile artık araştırmacı gazeteciliğe kaynak olurken, podcast gibi yeni mecralarda da bu gazetecilik türü kendisini gösteriyor.
250’nin üstünde panel ve etkinliğin yapıldığı 11. Global Araştırmacı Gazetecilik Konferansı (GIJC) 30 ülkeden 1,700’ün üzerinde gazetecinin katılımıyla 26-29 Eylül tarihleri arasında Hamburg’da düzenlenmişti. Yapay zekadan yeni gelir modellerine, veri gazeteciliğinden dijital güvenliğe dek mesleğe birçok konunun masaya yatırıldığı etkinlik, aynı zamanda bugüne kadar yapılan en büyük ve kapsamlı araştırmacı gazetecilik konferansıydı. 2019’un en önemli gazetecilik etkinliklerinden biri olan bu konferanstan aklımızda kalanları hatırlayalım:
1. Çevrim içi araştırmalar için yeni yöntemler
“Küresel Silah Ticaretinin İçinde” başlıklı panelde, Fransız medya kuruluşu Disclose adına, Fransa’nın Suudi Arabistan’a ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne sattığı silahların Yemen savaşında kullanıldığını belgeleyen Livolsi Geoffrey, 10 yıldan uzun süredir Hindistan’ın yaptığı silah anlaşmalarını takip eden Manu Pubby, OCCRP’den Lawrence Marzouk ve Stern’den Hans-Martin Tillack yasal ve yasadışı küresel silah pazarının izinin nasıl sürülebileceğine dair ipuçları verdi.
New York Times’ın “Görsel Araştırmalar” ekibinden Malachy Browne ve Anjali Singhvi ise “Görsel Adli Tıp” panelinde Cemal Kaşıkçı cinayeti ve Suriye’deki kimyasal saldırılar gibi geniş kapsamlı araştırmaları; uydu görüntüleri ve üç boyutlu modellemeler gibi yeni teknolojiler kullanarak nasıl desteklediklerini anlattı. 20 yıldan uzun süredir internette araştırma yapma üzerine çalışan BBC’den Paul Myers, çevrim içi araştırma tekniklerine dair iki oturumdan oluşan bir ustalık dersi verdi.
2. Telefonda tüketim için tasarlanan araştırma dosyaları
Araştırma gazeteciliğin, gelişen teknolojilerle birlikte nasıl farklı formlarda yayınlanabileceği ve okuyucularla nasıl daha iyi bir etkileşim sağlanabileceği konferansın ana konularından biriydi. “Hikaye Anlatıcılığının Değişen Sanatı” isimli panelde, Norveç VG gazetesinden Erlend Arntsen, kurbanlarıyla Tinder üzerinden tanışan İsrailli bir dolandırıcının izini altı ay boyunca nasıl sürdüklerini ve bu olayı “Tinder Swindler” (“Tinder Dolandırıcısı”) başlığıyla nasıl haberleştirdiklerini dinleyicilerle paylaştı.
Dolandırılan kadınların paylaştığı videolar ve Whatsapp mesajları da kullanılarak, haber özel olarak Instagram hikâyelerine benzer bir formatta cep telefonunda deneyimlenmek amacıyla tasarlandı. Arnsten, mağdur kadınların bir dolandırıcıya aşık olma ve para vermeye ikna olma süreçlerini, okuyucuların daha iyi anlaması için böyle bir yöntem seçtiklerini söyledi. Sonuç olarak, Norveççe ve İngilizce yayınlanan haber bugüne kadar iki milyonun üstünde tık alarak bu yılın en çok okunan haberlerinden biri oldu.
Scripps Washington bürosundan Suzanne Reber ise günümüzde izleyici kitlesinin sürekli yenilikçi deneyimler istediğini ve bu yüzden gazetecilerin önce hikayenin hedef kitlesinin kim olduğunu ve onların hikayeyi nasıl deneyimleyecekleri üzerine düşünmeleri gerektiğini söyledi. Reber, yaptıkları hikayeler için animasyon, müzik, veri analizi gibi farklı araçlardan faydalandıklarını anlattı.
Verdiği örnekler arasında, Oklahoma’da on yıl boyunca olan depremlerin verisini MIDI notalarına çevirip, bu notaları bir synthesizer aracılığı ile müzikselleştirdikleri bir haber de vardı. Zeit Online’dan Philip Faigle ise web tasarımcısı, veri gazetecisi, veri bilimcisi, grafik tasarımcısı gibi farklı birimleri bir araya getirdikleri bir yenilikçi projeler departmanı kurduklarını söyledi. Örneğin, Doğu Almanya’daki video oyuncularıyla ilgili haber için, bir video oyunu yaratarak okuyucularına daha fazla etkileşim içeren bir deneyim yarattıklarını anlattı.
3. Serial gibi podcastler büyük ilgi çekiyor
Araştırmacı gazeteciliğinin kullandığı araçların değişmesi deyince, birkaç yıl önce ABD’de yayınlanan Serial ile birlikte yükselişe geçen podcastleri de unutmamak gerekir. “Araştırmacı Podcastler” başlıklı panelde Kanada CBC News’ten “Missing & Murdered: Finding Cleo”in sunucusu Connie Walker, Fransa’nın ilk araştırmacı podcasti “1000 Degrees”in yaratıcısı Adele Humbert, Paradise Papers podcast muhabirlerinden Benedikt Strunz, ICIJ’den Alessia Cerantola ve OCCRP’den Giulio Rubino deneyimlerini paylaştılar.
Uzun süre televizyon gazeteciliği yapan Walker, televizyonun hızlı ritminin aksine, hazırladığı podcast için tüm bir sezon boyunca tek bir hikaye üzerine çalışabildiğini söyledi. Strunz ise podcastlerin dinleyicilere derinlemesine hikayeler anlatmak ve dinleyicilerin karakterlerle empati kurmasını sağlamak için çok uygun bir platform olduğunun altını çizdi. Panelde, daha fazla dinleyiciyi araştırmacı gazetecilik podcastlerine çekmek için hangi ses ve hikaye anlatma tekniklerinden yararlanılabileceği sorusuna da yanıt arandı.
4. Dezenformasyona karşı dijital araçlar
Dezenformasyon ve sahte haberler de festivalde sıkça gündeme gelen konular arasındaydı. Hükümetlerin son yıllarda sıklıkla sosyal manipülasyon kampanyalarına yöneldiği, sahte haber sitelerinin yaklaşık 200 milyon dolarlık reklam geliri elde ettiğinin tahmin edildiği bir dönemde, gazetecilerin sahte haberleri saptamak için nasıl hazırlıklı olabilecekleri de “Dezenformasyonu Araştırmak” isimli panelde tartışıldı. Konuşmacılardan Craig Silverman, 100’ün üstünde Trump destekçisi web sitesinin Makedonya’daki küçük bir kasabadaki gençler tarafından yönetilmesiyle ilgili haberin izini nasıl sürdüklerini katılımcılarla paylaştı.
Dört günün sonunda gerçekleşen kapanış töreninde ise, Filipinli haber sitesi Rappler’in kurucusu Maria Ressa’nın yaptığı konuşma da dezenformasyon ağlarıyla mücadele etme gerekliliği üzerineydi. Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte’ye karşı en sert muhalefeti yapan gazetecilerden biri olan ve geçtiğimiz yıl iki kere gözaltına alınan Ressa yaptığı konuşmada zor zamanlarda gazetecilerin işbirliği içinde olması gerektiğinin altını çizdi:
“Gazetecilerin işbirliği yapması gerekiyor. Eski tanımlarınızı atın. Bu yeni bir dünya. İşbirliği yapmak kolay değil çünkü birbirimizle rekabet etmek için doğduk. Filipinler’deki veriler, haber gruplarının bilgi ekosisteminin çeperlerine itildiğini ve merkezdekilerin dezenformasyon ağları olmaya başladığını gösteriyor. Sadece gazeteciler değil, akademi, teknoloji sektörü, sivil toplum – gerçekleri söyleyen herkes… Birlikte savaşmamız gerekiyor, çünkü birimize yapılan saldırı hepimize yapılmış demektir.”
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR – YENİDEN ARAŞTIRMACI GAZETECİLİK ZAMANI