Bilişim

Bulut teknolojisi: Gazeteciler için artıları ve eksileri

Birkaç yıldır hem bireysel olarak gazeteciler, hem de kurumsal olarak medya şirketleri bulut bilişim uygulamalarını kullanıyor. Bulutta yazılan haberler kaybolmuyor ve birden çok muhabirin aynı anda bir dosya üzerinde çalışması mümkün oluyor. Haber siteleri buluttaki sunucularda daha düşük maliyetle çalışabiliyorlar. Buna karşın bulut teknolojisinin gazeteciler için çeşitli dezavantajları da var. Teknoloji editörleri ve uzmanlarla gazetecilikteki bulut bilişim uygulamalarını konuştuk.

Bulut teknolojisi (cloud computing) sunucu bilgisayarlar ve internete bağlı diğer cihazların istenildiği zaman kullanılabildiği, kaynakları kullanıcılar arasında paylaşılabilen çevrim içi bilişim hizmetlerine verilen genel bir isim. İnternet üzerinde barındırdığımız uygulama, program ve verilerimiz sanal bir makine üzerinde, yani en çok kullanılan adıyla ‘bulut’ta depolanabiliyor. Bu sayede uygulama ve verilerimize her yerden, farklı cihazlardan erişebiliyoruz.

Kullanıcılara iş ve günlük yaşamlarında kolaylık sağlayan, onları donanımsal engellerden kurtaran bulut teknolojisine sahip binlerce ürüne masaüstü ve mobil uygulama pazarlarından ulaşmak mümkün. Bulut bilişim, gazeteler de dâhil olmak üzere birçok şirketin kurumsal uygulama ve verileri için de kullanılabiliyor.

Medyanın işletme giderleri azalıyor

Peki, bu teknolojinin gazeteciler açısından avantajları ve dezavantajları neler? Haber merkezleri bulut bilişimden nasıl etkileniyor? Türkiye gazetesi teknoloji editörü Ömer Temür, Posta gazetesi teknoloji editörü Murat Gülderen, Habertürk ve haberler.com teknoloji editörü Cem Sünbül, akademisyen Bilge Narin, “Herkese Bilim Teknoloji” dergisi yazarı akademisyen Dr. Aysam Akses, Akşam gazetesi ekonomi ve teknoloji editörü Özgül Öztürk ve dijital dönüşüm danışmanı Murat Erdör’e bu soruları sorduk.

Akşam gazetesi ekonomi ve teknoloji editörü Özgül Öztürk, bulut teknolojisi sayesinde medyanın işletme giderlerinin azaldığını vurguluyor. Haber metinlerinin, görsellerinin, videoların ve sitenin çalışması için gereken diğer tüm dosyaların tutulduğu sunucuları fiziksel olarak kendi binasına kuran ve burada çalıştıran medya şirketlerinin maliyeti daha yüksek oluyor. Bunun yerine söz konusu barındırma hizmetini bulut bilişim platformlarının dünyanın dört bir yanına dağılmış sunucularını kullanarak çok daha ucuza mal etmek mümkün. Öztürk şöyle diyor:

‘Büyük faydası olacağına inanıyorum’

“Dünyada yapılan araştırmalara göre kendi sistemlerine yatırım yapmak yerine, işlerini bulut üzerinde yürüten şirketler yüzde 45 ekonomik tasarruf sağlıyor. Zamandan ve maliyetten tasarruf, personel ihtiyacını azaltması, esnek çalışma olanağı sunması bu alana olan talebi artırırken, pazarın 2020 yılında 411 milyar dolar büyüklüğe ulaşması bekleniyor. Tüm bu süreçte basın yayın organlarının da kendine yeni bir rota belirlemesi gerekiyor. Son derece yüksek maliyet kalemlerine sahip medyada işletme giderlerini azaltacak her adım hayati önem taşıyor. Sizin de yakinen takip ettiğiniz gibi birçok gazete yüksek maliyetler nedeniyle ya yayın hayatına son veriyor veya elektronik ortama taşınmak durumunda kalıyor. Türk ve dünya medyasının içinden geçtiği bu dönüşüm sürecinde bulut teknolojilerinin büyük faydası olacağına inanıyorum.”

Gazeteciler kendi haber portallarını oluşturabiliyorlar

“Bu teknoloji sayesinde bir gazeteci dünyanın neresinde olursa olsun internet bağlantısının olduğu her yerde bir mobil telefon, tablet veya bilgisayarı aracılığıyla gazetenin sayfalarına ulaşıp işini yapma olanağı buluyor. Gazetelerin işletme giderleri azalıp verimliliği artıyor. Gazete yatırımı yapmak artık sadece büyük sermaye sahiplerinin değil, küçük ve orta ölçekli girişimcilerin de gücü dâhilinde. Bugün basından ayrılan pek çok arkadaşımızın düşük bütçelerle kendi haber portalını oluşturabilmesinde yine bulut teknolojilerinin büyük katkısı var. Dolayısıyla bulut teknolojilerinin gerek medya gerekse diğer sektörlerde bir demokratikleşmeyi beraberinde getireceğini söylemek sanırım yanlış olmaz.”

Veri güvenliği konusunda tartışmalar söz konusu

“Peki her yıl çarpan etkisiyle büyüyen bulut bilişimin zararları yok mu? Elbette var, bulut bilişimin veri güvenliğini sağlama noktasında dünyada birtakım tartışmalar söz konusu, ancak bunlar mevcut teknolojilerde de risk olarak önümüzde duruyor. Bu kaygıların her yeni teknolojide olduğu gibi zamanla giderileceğine inanıyorum. Bu teknolojinin işletmelerdeki personel sayısını azaltacağı için işsizlik sorununu artıracağı düşünülebilir ancak bu doğru değil. Dönüşen dünyada meslekler değişecek, yerini yeni mesleklere bırakacak. İş yükünü teknolojiye devreden çalışanlar da kendi işine daha fazla odaklanma olanağı bulacak. Meslektaşlarımızın da bu sürece uyum sağlaması kaçınılmaz, zira her gün aynı yoldan yürüyerek farklı bir yere ulaşmamız mümkün değil.”

‘İşletmelerin asıl işlerine odaklanmasını sağlıyor’

Türkiye gazetesi teknoloji editörü Ömer Temür, bulut teknolojisinin iş dünyası adına oldukça verimli bir gelişme olduğunu savunurken gazetecilik için ise faydalı bir yenilik olduğunu düşünüyor. Kendisi bu durumu şöyle özetliyor:

“Gelecek bulut teknolojisinde. Bulut teknolojileri geleceğin teknolojisi diye düşünüyorum. Gereksiz yatırımların önüne geçerek işletmelerin asıl işlerine odaklanmasını sağlıyor. İş süreçleri sanallaşırken, işletmelerin hem maliyetten hem de zamanda tasarruf etmelerine imkan sağlıyor. Ancak Türkiye’de bu anlamda daha çok gidilecek yol var. Bunun KOBİ’lere iyi anlatılması gerekiyor. Ben özellikle 5G ve sonrasında bulut teknolojilerinin öneminin daha iyi anlaşılacağını düşünüyorum. Çünkü 5G ile birlikte IoT (Şeylerin İnterneti) çözümleri daha fazla hayatımıza girecek ve cihazlar daha fazla veri üretecek. Bulut teknolojileri makinelerin dünyasında bir nevi hafıza ve beyin görevi üstlenecek. Bir yandan bilgiyi depolarken diğer yandan yapay zeka ile yorumlanmasında bulut teknolojiler kritik bir görev üstlenecek. Dolayısıyla stratejik bir teknoloji diye düşünüyorum.”

‘Gazeteciliği daha demokratik hale getirdi’

“Gazetecilik faaliyetleri dijitalleşme ile çok daha kolaylaştı. Sosyal medya ile artık herkes gazeteci haline geldi. Bu süreçte bulut teknolojileri bilginin yayılmasına katkı sağlıyor. Bir zamanlar matbaa ve dağıtımın yerini şimdi bulut teknolojiler aldı. Bulut teknolojileri aslında gazeteciliğin demokratikleşmesini sağladı. Geleneksel gazetecilik tarafında ise örneğin basılı nüshalar PDF dosyası olarak bulutta depolanabiliyor. Çevrim içi arşiv ile gazeteler tozlu raflardan kurtuluyor. Aynı şekilde dijital gazetecilik tarafında veriler güvenli şekilde bulutta saklanabiliyor. Yedekleme imkânı ile bilginin kaybolması söz konusu olmuyor.”

Büyük Veri çağını başlatan teknoloji

Teknoloji yöneticisi ve öğretim üyesi Dr. Aysam Akses ise ürettiğimiz ve paylaştığımız görsellerin çözünürlüğü sürekli artmasına rağmen bulut teknolojisi sayesinde onlara erişim hızının da giderek artmasına dikkat çekiyor:

“Dijital medyanın daha yaygın kullanılmaya başlaması beraberinde veri saklama problemini de getirdi. Artık gündelik hayatımızda dahi çok daha fazla fotoğraf ve video çekiyor, bunları daha sık paylaşıyoruz. Görüntülerin kalitesi yükseldikçe şüphesiz boyutu (korunduğu ortamda kapladığı alan) da artıyor. Yani çok fotoğraf ve video çekiyoruz, bunları yüksek çözünürlüklü çekiyoruz ve her an bunlara da erişmek istiyoruz. İşte bulut bilişimi bize bu imkânı veriyor. Çağımızın en çok odaklanılan kavramı ‘Büyük Veri’ (Big Data) bulut teknolojisi ile sürekli dirsek temasında. Bu konuda sektör ayırt etmeksizin bulut teknolojisi çok büyük kolaylık diyebiliriz, ancak bir o kadar da risk barındırıyor.”

Hızlı habercilik ‘nimet’ olarak değerlendirilebilir

“Dijital ortamda veri koruma-veri çalma çekişmesi hiçbir zaman bitmez. Hâl böyleyken, önemli verilerin tutulduğu buluttaki güvenlik açıkları, istismarcılar için bulunmaz fırsat…Gazeteciler ve haber merkezleri de bulut teknolojisi ile bu sistemin içine girmiş durumda. Akıllı cihazı (notebook, telefon, tablet vs.) ve ağ bağlantısı olan herkes verisini buluta yükleyebilir ve yine paylaşmak istediği kişilerle anında paylaşabilir. Habercilikte hızlı davranma hayati öneme sahipken bu teknoloji nimet olarak değerlendirilebilir.”

Veri güvenliği için bilinç kritik önemde

“Ancak bir habercinin buluta yüklediği veri hem kendisi, hem kurumu, hem de haberine konu olabilecek kişiler için kritik olabilir ve kötü niyetli kişilerce ele geçirildiğinde artık yeni haber değeri taşımama, kötüye kullanılma, yasal müeyyideler getirecek sorumluluk altına girme gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Ne kadar sıkı korunursa korunsun, veri sahibinin özel bilgilerine ve şifresine ulaşan kişilerin bütün veriye de erişebildiği unutulmamalı. Teknolojiyi pimi çekilmiş bir bomba haline getirmemek için güvenlik konusunda yeterince bilgi sahibi olunması, güvenlik önlemlerinin öğrenilerek hiç atlamadan uygulanması ve hepsinden öte her zaman güncel olunması öncelikli değerde.”

İnternet erişimi yoksa bulut da olmaz

Dijital dönüşüm danışmanı Murat Erdör ise bulut bilişimin her yerden ulaşılabilmesine, yani mobilitesine dikkat çekiyor, ancak internet bağlantısı zorunluluğunu da vurguluyor:

“Bulut bilişim her sektörde olduğu gibi haber merkezleri ve gazeteciler içinde avantajlar ve dezavantajlar içermektedir. Her an her yerde bir olayın olduğu dünyada gündem çok hızlı değişmekte bu anlamda herkes çok hızlı şekilde çalışmak durumundadır. Özellikle güncel habere hızlı ulaşmak isteyen bir kitle olduğunu düşünürsek basın çalışanlarının bunları hızlıca insanlarla paylaşması gerekmektedir, bu anlamda da mobilite çok önem kazanmaktadır. Bulut bilişimin bence en büyük faydası insanların istedikleri dosyalara istedikleri yerden ulaşabilme özgürlüğüdür. İkinci büyük avantaj ise maliyet kısmıdır, artık çok uygun bütçeler ile verilerinizi depolayabileceğiniz kurumlar mevcuttur. Dezavantajlara gelirsek, internet erişiminin kesilmesi halinde dosyalarınıza ulaşma şansınız yoktur, bu yüzden mutlaka iyi bir internet bağlantınızın olması gereklidir. İkinci dezavantajlı konu ise çok olmamakla beraber kesinti sıkıntısının olması, yani dosyalarınızı sakladığınız firmada teknik bir sorun olursa işleriniz aksayabilir.”

Kurulum gerekmiyor, her şey sanal

Posta gazetesi teknoloji editörü Murat Gülderen de bulut teknolojisinin hız, maliyet ve verimlilik açısından günümüz işletmeleri ve kullanıcıları açısından oldukça büyük bir adım olduğunu düşünürken, güvenlik açısından bazı soru işaretleri olduğunu belirtiyor.

“Bulut teknolojisi çevrim içi bir depolama hizmetidir. Yani depolama için ekstra bir kurulum yapılmaz. Her şey sanaldır. Burada raporları, ofis faaliyetlerini, bilgi, belgeleri, fotoğrafları, bilançoları aklınıza gelen tüm verileri depolarsınız. Bu hizmeti veren onlarca ulusal ve uluslar arası şirket vardır. Depolama yazılımları uygulama mağazalarından indirilebilir.”

Sabit disklere bağımlılıktan kurtardı

“Bulut icat olmadan önce veriler sabit disklerde depolanırdı. Özellikle büyük şirketler, holdingler için büyük bir külfetti bu. Ekstra sunucu, soğutucu, enerji vs. kullanmak durumundaydılar. Şimdi bulut teknolojisi ile depolamanın sınırı yok. Yani donanım yatırımı yapılmıyor. Dolayısıyla çok daha az maliyetle bu işlemler gerçekleştiriliyor. Ayrıca istediğiniz yere çok kısa sürede bu bilgileri istediğiniz başka makinelere transfer edebiliyorsunuz. Yani birkaç yerde bu yedeklemeler durduğunda verilerin kaybolmasının imkanı yok. Dezavantajlarına gelince, bulut sağlayıcıları bildiğimiz üzere yurt dışında. Bu sağlayıcıların Türkiye’de olması içimizi rahatlatacaktır. Yani bilgiler güvenli denilse de kontrol onlardadır ve izlenme riski vardır.  Ayrıca aldığınız bulut hizmetinin şartlarını çok iyi okumak gerekir.”

Haber kaynaklarının telefonları ve röportaj kayıtları yedeklenebilir

“Gazeteciler için ise arşiv çok önemlidir. Bu arşivi oluşturmak uzun yıllar alır. Örneğin haber kaynaklarınızın telefon numaraları hayati önem taşır. Eğer yedekleme yapmazsanız her an numaraları kaybetme riski taşırsınız. Ve bu sorun neredeyse tüm telefon kullanıcılarının başına gelir. O nedenle yedekleme yapmak şart. Aynı şekilde yaptığınız röportaj kayıtlarının da kaybolma riski var. Eğer kayıtlar kaybolursa aynı kişiyle aynı röportajı yapamazsınız.  Bulut, gazeteciliğe depolama alanında ciddi kolaylık sağlar.”

AB’de GDPR, Türkiye’de KVKK

Habertürk ve haberler.com teknoloji editörü Cem Sünbül, buluttaki verilerin güvenliği hususunda gazetecilere uyarılarda bulunuyor:

“Bulut teknolojileri günümüzde dijital dönüşümden bahsetmemizi sağlayan en önemli gelişmelerden bir tanesi olarak karşımızda. Teknolojiyi zamana ve mekâna bağlı kullanmamızın önündeki engeli aşmamızı sağlayan ve beraberinde özellikle mobil teknolojilerin gelişimini sağlayan son derece kritik bir teknoloji. Akıllı telefonlarda birçok uygulamanın hayata geçmesinin arkasında bulut bilişim var.”

“Özellikle birden çok cihazda senkronizasyon ve farklı kullanıcıların ortak çalışmasını sağlayan bulut teknolojisi bileşenlerinin önündeki engellerden birisi ise AB’de Genel Veri Koruma Regülasyonu (GDPR) ve ülkemizde ise Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) diyebiliriz. Zira maliyet avantajı ve esneklik sağlayan bu sistemlerin lokasyonunun yurt dışında olması ve böylece günümüzün petrolü dediğimiz verilerin yurt dışına çıkarak güvenliğinde soru işareteri oluşması söz konusu.”

Mobil gazeteciliği yeni alanlara açıyor

“Buluttaki verinin orijinal ülkesinde veya bölgesinde olması gerekliliğine kurumların yeni kanunlar çerçevesinde dikkat etmesi gerekli. Türkiye’de KVKK ve eğer AB’de iş yapıyorsanız GDPR gibi kanunları mutlaka yakından izlemeli. Can yakıcı cezalarla karşı karşıya kalmamak için mevzuatın takip edilmesi büyük önem taşıyor.”

“Bulut bilişim teknolojileri tüm sektörlerde etkili olduğu gibi medya sektöründe de dönüşümü hızlandırdı. Bunun başlıca nedeni içeriğinize istediğiniz yerde, istediğiniz zaman ulaşma ve/veya ulaştırma şansı vermesi. Telefonunuzda kaydettiğiniz bir satır not da olsa, dakikalık bir video da olsa buluta otomatik olarak yüklemek bulut teknolojileri sayesinde mümkün. Bugün mobil gazeteciliği veya vatandaş gazeteciliğini mümkün kılan bulut bilişim uygulamaları medyanın yeni alanlara açılmasını sağlıyor.”

New York Times, Guardian ve National Enquirer

Medyanın dünya devlerinden New York Times ve The Guardian gazeteleri bulut bilişim kullanıyor. The Guardian daha önce kendi özel bulut bilişim platformu olan OpenStack’i kullanırken, 2015’te Amazon Web Solutions (AWS) platformuna geçmişti. Türkiye’de de çok sayıda medya kuruluşu AWS ile çalışıyor.

Bulutta veri saklama ve işleme işini birçoğunun merkezi ABD’de olan Amazon gibi teknoloji firmalarına devretmenin riskleri de var. Amazon’un kurucusu Jeff Bezos, bu yıl başında skandal haberleriyle ünlü tabloid gazete National Enquirer’ın, eski kız arkadaşıyla özel fotoğraflarını ele geçirip bunları yayımlamamak için kendisine şantaj yaptığını açıklamıştı. National Enquirer da Amazon’a ait AWS bulut platformunda çalışan bir internet sitesine sahip. Bezos istese bu gazetenin “fişini çekebilir” ve şirketin büyük bir maddi zarara uğramasına neden olabilirdi.

Hacker saldırıları ve mahremiyet sorunu

Bir diğer risk, hackerlar… 31 Ağustos 2014 tarihinde Apple’ın popüler iCloud servisi hacklenmiş, Hollywood ünlülerinin bulutta depolanmış yüzlerce çıplak fotoğrafı internete sızdırılmıştı. “Happen” (meydana gelmek) ile “fap” (mastürbasyon) sözcüklerinin birleşimi olarak The Fappening diye anılan sızıntı, mahremiyet ve teknoloji eksenindeki tartışmaları alevlendirmişti.

Akademisyen Bilge Narin, bulut teknolojisinin medya için faydalarını özetlerken, The Fappening vakasını hatırlattı ve risklere dikkat çekti:

“Bulut bilişim hem olumlu hem de olumsuz özellikleri bünyesinde bulunduran bir teknoloji. Her yerden erişilebilirlik, hizmet ve kurulum maliyetlerindeki düşüş, kolay kullanılabilirlik, farklı aygıtlarla uyumluluk, yedekleme ve depolama süreçlerinin otomatizasyonu gibi özellikler kullanıcılar için avantaj sağlamakta. Öte yandan, bulut bilişim altyapılarını hedef alan ataklar ve güvenlik açıkları bu teknolojiye yönelik tehditler olarak karşımıza çıkmakta. Üstelik, kullanıcıların büyük bir bölümü yalnızca güvenilir şirketlerden hizmet almanın ve parolalarını güçlü tutmanın kişisel verilerini korumak için yeterli olduğunu düşünüyor. Oysa bulut teknolojisi sanıldığı kadar güvenli değil.”

Dilan Karacan

İZ TV’de belgesel yapım asistanlığı, Cumhuriyet’te stajyer muhabirlik, Artı Bir TV’de editörlük, Star TV’de muhabirlik ve Kanal D’de prodüksiyon asistanlığı yaptı. Journo için freelance olarak röportaj, araştırma ve söyleşi gibi içerikler üretiyor.

Journo E-Bülten