Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) bünyesinde, gazeteci ve gazeteci adaylarının mesleki gelişimlerine katkıda bulunmak amacıyla eğitimler düzenleyen TGS Akademi’nin Şişli’deki merkezinde “Dış Habercilikte Uzmanlaşma Atölyesi” yapıldı. Hürriyet gazetesinin uzman diplomasi muhabiri İpek Yezdani ile aynı gazetede uzun yıllar dış haberler editörlüğü de dâhil çeşitli görevler yapan Emre Kızılkaya yoğun ilgi gören atölyede konuyu tüm yönleriyle ele aldılar. Yezdani muhabirler açısından arka plan çalışmasının önemi üzerinde dururken, Kızılkaya ise editörlerin kaliteli bir dış habercilik için bilmesi gerekenleri anlattı.
Avrupa Birliği’nin desteğiyle düzenlenen ve iki oturumdan oluşan atölye çalışmasının ilk bölümünde bir sunum yapan Emre Kızılkaya, son 15 yılda medyada yaşanan dönüşümün dış haberciliği nasıl etkilediğini anlattı. Türkiye’de gazetecilerin 2000’li yılların başlarına kadar oynadığı role değinen Kızılkaya “İnsanların yüzde 10’unun internet kullandığı bir dönemde, okurlar gazetecilere Google muamelesi yapıyordu. Gazeteye telefon edip ilgisiz konularda, bazen gecenin bir yarısı sorular soruyorlardı. Bilgiye ulaşmak için gazeteciler bir tür kapıydı” ifadelerini kullandı. Bu durumun okurla gazeteci arasında “sahici bir bağ” kurulmasını da sağladığını belirten Kızılkaya, “Google bilgiye erişimde, sosyal medya ise kurulan o bağlar açısından gazetecinin toplumsal konumunu zayıflattı” ifadesini kullandı.
Aynı dönemde medyaya giriş bariyerlerinin ortadan kalkmasıyla herkesin birer içerik üreticisi hâline geldiğini belirten Kızılkaya, tüm bunların gazeteciliğin iş modelini alt üst ettiğini vurguladı. “Bu durum kamusal yarara hizmet eden gazetecilik işinin finansmanı için yeni modeller icat edilmesi zorunluluğunu getirdi. Bu yüzden, çok daha etkin reklam gösterebilen platformlara karşı haber kuruluşları giderek okur gelirinin kilit rol oynadığı modellere geçiş yapıyor” dedi. Kızılkaya’ya göre dünyanın önde gelen gazeteleri bu nedenle erişimlerini ve dolayısıyla içeriklerin tüketim hacmini büyütmeye odaklanmak yerine artık okurun güvenini kazanıp sadakatini güçlendirmeye ve bu yolla doğrudan onlardan gelir elde etmeye yöneliyorlar.
Dış habercinin çok şey bilmesi gerekiyor
Dış haberciliğin temel kaynaklarının dış muhabirler ve uluslararası medya olduğunu belirten Kızılkaya’ya göre dijitalleşme, bu alanda da üretim ve dağıtım süreçlerini değiştirdi. Bu süreçlerde rol oynayan dağınık keşif, bulunabilirlik ve “Milkshake Ördeği” gibi kavramları anlatan Kızılkaya, dış haberler editörlerinin hem farklı ülkelerin siyasi, kültürel ve toplumsal şartları, hem de yabancı medya kuruluşlarının kendilerine özgü perspektifleri konusunda bilgi sahibi olması gerektiğini belirtti. Bu konuda Newsweek’ten Wall Street Journal’a bir dizi yayında yer alan tartışmalı haberlere atıfta bulunan Kızılkaya, en nitelikli ve okuru kendisine bağlayan iyi gazetecilik örneklerini de gösterdi.
İkinci oturumda kürsüye çıkan uzman diplomasi muhabiri İpek Yezdani, dış habercilik sürecini detaylarıyla anlattı. Yezdani bu süreci habere gitmeden önce, gittikten sonra ve yazma aşaması diye üçe böldü. İlk aşamada arka plan çalışmasının önemine vurgu yapan Yezdani, “Sürprizle karşılaşmamak adına muhakkak bir arka plan çalışması yapmanız gerekiyor” diye konuştu. Haberi yazma sürecinde en önemli noktalardan biri olarak “muhabirin üslubunun yargılayıcı olamayacağını” vurgulayan Yezdani, “Muhabir savcı değildir” ifadesini kullandı. Off-the-record (kayıt dışı) ilkesinin uygulamasına dikkat etmenin önemine de değinen Yezdani, “Kayıt içiyseniz de konuşmacı söyleyeceği bir cümleden önce off-the-record diyebilir” dedi.
Türkiye’de okur daha fazla dış haberi hak ediyor
Türkiye’deki duruma değinirken “Dış haberlere, dünyada olup bitenlere yeterince yer verildiğini düşünmüyorum” diyen Yezdani, “Çok fazla Türkiye odaklı, sadece iç politika ve iç kamuoyu odaklı yayıncılık yapılıyor. Halbuki dünyada olup biten bir sürü şey var ve Türk okurlarının ya da izleyicilerinin bunları da öğrenmeye hakkı var” ifadesini kullandı. Yeni nesle mesleği öğretebilecek kıdemli isimlerin sayısının azaldığını belirten Yezdani, “Genç meslektaşlarımıza tecrübelerimizi anlatmak açısından bu tarz atölyelerin faydalı olduğunu düşünüyorum” diye sözlerini noktaladı.
Atölyeye gelen öğrenciler, gazeteciler ve mezun gazeteci adayları TGS Akademi salonunu doldurdu. Sakarya Üniversitesi’nden mezun gazeteci adaylarından biri olan Habibe Tuna “hocasının aracılığı ile bu atölye çalışmasından haber olduğunu” söyledi. Tuna, “Çok yararlı bir anlatım oldu. Faydasını ileride göreceğimizi düşünüyorum. Üniversitede de mesleki çalışmalar yapıyorduk ancak konuyu böylesine detaylı incelememiştik. Bu atölyeye daha önce katılmış olsaydım şimdiye kadar faydasını görebilirdim ve kendimi mesleki açıdan daha iyi ifade edebilirdim” dedi.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR – TGS AKADEMİ’DE GELECEK PROGRAM: Gazeteci Can Ertuna ve Dr. Tirşe Eybaysal Filibeli’nin kasım ayı içinde düzenleyeceği “Çatışma Ortamında Etik Habercilik” atölyesine ücretsiz katılım için TGS Akademi’nin Twitter hesabını takip edebilirsiniz.