İzlenim

Exxen mi, Gain mi? Dijital medyanın iki yeni girişimini kıyasladık

Yılbaşında hizmete giren Exxen ve Gain platformları için yapılan Google aramaları.

2021 yılına girerken Exxen ve Gain’in yayın hayatına başlaması izleyicileri heyecanlandırdı. Eğlence medyasının dijital mecradaki bu iki yeni girişiminin ilk haftalardaki performanslarını karşılaştırdık. “Exxen mi, Gain mi” sorusuna yanıt ararken içerikleri inceledik, fiyat politikalarına baktık ve kullanıcı deneyimlerini kıyasladık.

Televizyonun ve YouTube’un bir devamı gibi görünen Exxen, kişilikleri öne çıkarıyor ve izleyiciyi hemen hiç şaşırtmıyor. Gain ise mobil tüketim odaklı özgün içerikleriyle en azından ilk günlerinde daha çok beğeni toplamış görünüyor. Ama iki platformun da tutup tutmayacağını söylemek için henüz çok erken. Zira ikisi de bugünkü hâlleriyle zihnimizde bazı soru işaretleri yaratıyor.

Sermaye ve sloganlar

Netflix Türkiye ve yerli dijital mecralarımız PuhuTV ile BluTV bir süredir Türkiye izleyicisine yönelik içerikler üretiyor. Acun Medya çatısı altında kurulan Exxen’in “Türkiye’nin dijital platformu” sloganı bu yüzden biraz geç kalmış bir iddiaya benziyor.

Filli Boya’nın eski sahibi Gözde Akpınar’ın kurduğu Gain Medya ise kendisini “kısa, yaratıcı, eğlenceli yeni nesil sosyal medya uygulaması” olarak tanıtıyor. Gain, 500 bin liralık bir sermaye ile işe başladığını sitesinde izleyiciyle açık bir şekilde paylaşmayı seçmiş.

Exxen’in bir yıl için içeriklerine harcadığı miktar ise sahibi Acun Ilıcalı’nın bir YouTube programındaki ifadesine göre 900 milyon lira.

Fiyat politikaları

“Yatırımlarını nasıl geri alacaklar” sorusunu yanıtlamak için öncelikle bu platformların gelir elde etme yöntemlerine göz atabiliriz.

7 gün ücretsiz deneme süresi olan Exxen’de reklamlı ve reklamsız olmak üzere iki tür abonelik paketi var. Reklamlı olanın aylık ücreti 9,9 TL iken, reklamsız abonelik ücreti 19,9 TL.

Gain henüz ücretsiz üyelik dışında bir seçenek sunmuyor ve bu platformda reklam da yok. Bu nedenle Gain‘in gelir modelini henüz bilmiyoruz.

Gain (en azından şimdilik) ücretsiz olduğuna göre izleyici açısından sorun yok. Ama Exxen‘in fiyat politikasına bakıldığında birçok izleyici şöyle sorabilir: “Netflix gibi içeriğin bol olduğu bir platformda bile 4 kişilik paket alıp ayda 10 TL’ye yüzlerce dizi, film vb. içeriğe reklamsız şekilde ulaşabildiğimiz bir dünyada neden içerik açısından oldukça kısıtlı bir yelpazesi olan Exxen’e 20 TL abonelik ücreti ödeyelim?”

Mecralar ve içerikler

Birkaç gün arayla yayına giren iki platformdan Gain’in şu anda belki de en büyük eksiği, içeriklerinin web üzerinden izlenememesi. Sadece mobil uygulaması ve akıllı TV üzerinden izleyebiliyorsunuz. Exxen ise web’de, mobil uygulamada veya eski bir televizyonunuz varsa bile cihazınızı HDMI kablosuyla bağlayarak içerikleri tüketebiliyorsunuz.

Bu platformların mecralara yönelik yaklaşımı, izleyici açısından belki de en önemli yanları olan içeriklerinde de kendisini hissetiriyor. Mobil cihaz odaklı Gain‘in içeriklerinin çoğu özel olarak üretilmiş ve süreleri kısa. Exxen ise Acun Medya’nın kökenini vurgularcasına bir televizyon kanalını andırıyor.

Hem Gain, hem de Exxen; YouTube’da çok izlenen içeriklerin üreticilerini bünyesine katmıştı. Fakat burada da ayırıcı bir özellik bulunduğunu söylemeden geçemeyiz. Gain, isimleri yerine içerikleriyle ön plana çıkan üreticilerle çalışıyor. Exxen ise isimleriyle fenomen olmuş içerik üreticileriyle anlaşmış gibi görünüyor.

Cep Hikayeleri, Şokopop ile Kalt’ın Gain’de ve Enes Batur, Orkun Işıtmak ve Alper Rende’nin Exxen’de yer alması bu savımızı destekler nitelikte. Hatta Exxen’de “Fenomenler” diye bir kategori bile yer alıyor. Özetle, Exxen’de kişiler, Gain’de ise işler pazarlanıyor diyebiliriz.

YouTube fenomenleri ve kısa süreli özel formatlar

Can Sungur’un Yatay Bakış’ta söylediği gibi: YouTube’da bedava olan ve içi çok da dolu olmayan bu içerikler Exxen’de ücretli bir şekilde var olduğunda izleyiciler bu üretimlere (uzun süre) para ödeyecek mi? Yani YouTube fenomenlerinin ‘challenge’ları, tuvalette 24 saat geçirmeleri, meydan okumaları gibi video içeriklerini izlemek için insanlar bu platforma üye olacaklar ve devamının gelmesi için maddi katkıda bulunacaklar mı? Bunu zaman gösterecek.

Gain ise izleyiciyi şaşırtacak yeni ve farklı formatlarda karşımıza çıkıyor genel olarak. BluTV’den sonra yerli kısa filmlerin ve (salgın şartlarında maddi anlamda zorlanan) müzisyenlerin de çevrim içi konserler ile yer bulabildiği bir mecra oldu. 10 Bin Adım, Terapist ve Özelden Yürüyenler gibi kısa süreli orijinal dizileri en çok konuşulan işlerinden. Bilhassa Özelden Yürüyenler dizisi tamamen WhatsApp görüşmelerinden oluşan görüntülerden ibaret olmasına rağmen oldukça eğlenceli ve kendisini izlettiren bir yapım.

Bir gecede bir dizi sezonu bitiren izleyicinin, temeli kısa süreli içeriklere dayanan Gain’e uzun vadede ne kadar sadık kalacağı da üzerine düşünülmesi gereken sorulardan biri.

Gain programları ve yayın akışı

Gain’in stand-up içeriklerine “Komedi” başlığı altında yer vermesi, stand-up izleyicilerini sevindiren haberlerden. Sahnede izlemeyi sevdiğimiz Tuzbiber stand-up komedyenlerinden Deniz Göktaş’ın kısa stand-up şovu da izlemeye değer içeriklerden. Buradan bahisle sahne işi yapan birçok sanatçı ve komedyenin Gain gibi mecralar sayesinde işlerine devam edebilmesi çok yönlü dijital mecralara olan ihtiyacı da kanıtlar nitelikte.

Gain’de Mirgün Cabas’ın sunumuyla günde iki kez yapılan canlı yayınlar aracılığıyla günün haberleri ve konuları değerlendiriliyor. Türkiye Gündemi ve Dünya Gündemi de özet kısa videolar ile izleyiciye her gün sunulan diğer haber içerikleri olarak karşımıza çıkıyor.

Gain’in insan hikâyeleri odaklı belgesel ve programlarının bolluğu da gözümüzden kaçmadı: Bir Şifa Bağımlısının İtirafları, Türkiye’nin İnsanları, Dertleşme, Ve Hayatım Değişti, Göçen Beyinler bunlardan yalnızca birkaçı.

Exxen programları ve yayın akışı

Exxen’deki içerikler genel olarak TV formatından çok kopamamış, hatta pek farklı olmayacak şekilde şekillenmiş. Diziler, programlar ve yarışmalar haftada bir bölüm yayımlanıyor. Ancak dizilerin televizyondakilere oranla daha kısa, yani iki saat değil de bir saate yakın sürelerde olduğunu görebiliyoruz. Exxen daha çok TV8’in “sansürsüz” hâli gibi.

Acun Ilıcalı katıldığı bir YouTube programında Exxen’in Türkiye piyasasında Netflix’i geçeceğini, çünkü yerelde kullanıcıyı tanıyanın kendileri olduğunu iddia ediyor. Ancak ortaya çıkardığı işle Netflix izleyicisini, TV ve YouTube izleyicisiyle karıştırdığı izlenimi yaratıyor.

Exxen‘in en çok konuşulan işlerinden biri de; Feyyaz Yiğit’in başrolünde olduğu Gibi dizisi. Diyalog ağırlıklı bir absürt komedi olarak tarif edebileceğimiz Gibi dizisi 10-15 dakikalık parçalardan oluşsa keyif verebilirdi. Ancak Exxen’de yarım saatlik bölümler hâlinde sunulması izlenmesini zorlaştırmış.

Exxen’de bolca reality şov ve yarışma programı var. Çoğunu YouTube fenomenleri oluşturmuş. Fenomen Orkun Işıtmak’ın Şanslı mı, Şanssız mı? isimli programında farklı hayatları ve sıradışı özellikleri olan kişilerle yaptığı röportajlar, yani insan hikâyeleri yer alıyor. Platformdaki diğer fenomenlere oranla Işıtmak çok yeni bir tür olmasa da kendi YouTube içeriklerinden özgün, dijitale özel ve kayda değer bir program oluşturmuş diyebiliriz.

Hükümsüz dizisi Exxen’de benim devamını merak ettiğim nadir içeriklerden oldu. Kadın cinayetlerini ana konusu yapan dizinin, jenerik müziği olarak ‘Yüksek Yüksek Tepelere’yi seçmesi ise talihsiz olmuş diye düşünmeden edemiyor insan.

Hasan Can Kaya ile Konuşanlar programının Exxen’e geçerken YouTube’daki eski içeriklerinin hepsini kaldırması sosyal medyada çok tartışılmıştı. Konuşanlar YouTube’da bu kadar izlenmese Exxen ile anlaşması da söz konusu olmayacaktı. İşte izleyiciler bu noktadan hareketle programın Exxen’e geçmesinden çok, kendilerinin de katkısıyla büyüdüğü hâlde eski bölümlerinin kaldırılmasına tepki gösterdi.

Kullanıcı deneyimi ve teknik kusurlar

Gain de, Exxen de, Google Play üstünde 100 bini aşkın indirmeye ulaşmış durumda. Exxen’in mobil uygulaması bu uygulama pazarında 5 üstünden 2.5 puan alabilmiş durumda. Gain ise 4.4 puanla açık ara öne çıkmış görünüyor.

Kullanıcılar Exxen’in (hem uygulama ve hem web) “aceleye getirilmiş,” gerekli hazırlıklar yapılmadan yayına başlamış bir platform olduğu yorumlarını yapıyor. Gain‘e gelince uygulamanın “kullanışsız” olduğu dile getiriliyor. Yorum yapan kullanıcılar en çok; Gain uygulaması başlatıldığında otomatik çıkan videodan, ayrıca kaydırma ve dokunmatik özelliklerinin izleme kalitesini düşürmesinden şikâyet ediyorlar.

İki platformun sunduğu kullanıcı deneyimindeki teknik sorunlara rağmen Gain‘in daha yüksek puanlar alması, içeriklerinin daha çok beğenilmesinden kaynaklanmış gibi. Hem bu yorumlardan, hem de kendi tecrübemden yola çıkarak şunu söyleyebilirim: Teknik olarak iki platformun da, içerik olarak ise Exxen’in kendisini geliştirmek için ciddi bir çaba göstermesi gerekiyor. Ambalajı yeni, hikâyesi eski olan platformların geleceği çok da parlak olmasa gerek.

Not: Bu incelemeyi hazırlarken görüş talep ettiğimiz Gain’in bir yöneticisi, iş yoğunluğu nedeniyle bugünlerde cevap veremeyeceklerini söyledi. Resmi e-posta hesabı dışında bir kanaldan erişemediğimiz Exxen ise mesajlarımıza yanıt vermedi.

Nebiye Arı

1988, Bilecik doğumlu. Daha önce edebiyat dergilerinde ve farklı web sitelerinde gönüllü olarak çalıştı. Artı TV'de sosyal medya yöneticisi olarak çalışmaya devam ediyor. Nişantaşı Üniversitesi İİBF Yeni Medya bölümünde 1. sınıf öğrencisi.

Journo E-Bülten