Sağlık

Gelotoloji ve gülmenin vücut üzerindeki etkileri

Güne gülerek başlayan insanlarda depresyon, panik atak ve anksiyete görülme oranı yüzde 30 oranında daha az. Özellikle son zamanlarda artan terör olayları nedeniyle oluşan mutsuzluk ve endişe hali için, gülerek başa çıkmak etkili bir yöntemdir. Gülmenin hem fiziksel hem de ruhsal bu kadar etkisi varken kendinize bir hediye verin ve güne gülümseyerek başlamayı, hep daha çok gülmeyi deneyin.

Gülmenin, bir bilim dalı olarak incelendiğini biliyor muydunuz? Gelotoloji, gülmenin insan fizyolojisi üzerindeki etkilerini inceleyen bir psikoloji dalıdır. Gülme farklı uyaranlara karşı bedenin verdiği bir tepkidir. Günlük hayatımızda gerçekleşen komik olaylar, beyin tarafından algılanıp, yorumlanır ve komik olduğuna karar verirse, gülme işlemi için emir verir ve 15 ayrı kas hareketiyle gülme gerçekleşir. Nefes alış veriş ayarlanır ve ağız kasları harekete geçer. Nefes alış verişi ile gülme gerçekleşir.

Güldüğümüz zaman fizyolojik olarak değişiriz. Yüzümüzdeki ve vücudumuzdaki kaslarımızı esnetiriz, nabzımız ve tansiyonumuz artar ve daha hızlı nefes alıp veririz. Böylelikle dokularımıza daha fazla oksijen göndeririz. Gülmenin faydalarına inanan insanlar, bunun hafif bir antrenman gibi olduğunu ve bir antrenmanın sağlayacağı faydaların bir kısmını sunabileceğini söylerler. Kimilerine göre de, “Gülme ile egzersizin etkileri çok benzerdir. Kollarınızı sallamak gibi, gülme ile hareketi birleştirmek kalp atışınızı hızlandırmanın en iyi yoludur.”

Son yıllarda araştırmacıların gülmenin vücut üzerindeki etkileri üzerine çalışmalarındaki ulaştıkları bazı sonuçlar şöyle:

  • Kan akışı; insanlara komedi veya dram türünde filmler izletildiğinde bunun damarlar üzerindeki etkileri izlenmiştir. Gösterimden sonra komedi izleyen grubun damarları kolaylıkla daralıp genişleyerek normal bir şekilde hareket ederken dram izleyen insanlardaki damarlar kan akışını kısıtlayacak şekilde gerilme eğilimi göstermiştir.
  • Bağışıklık tepkisi; artan stresin, azalan bağışıklık sisteminin tepkisi ile ilgili olduğu belirtilir. Bazı çalışmalar, mizahı kullanma becerisinin vücuttaki enfeksiyonla savaşan antikor düzeyini yükseltebileceğini ve bağışıklık hücrelerinin seviyesini de arttırabileceğini göstermektedir.
  • Kan şekeri düzeyi; diyabeti olan 139 kişi ile yapılan bir çalışma, gülmenin kan şekeri düzeyi üzerindeki etkilerini açıkça gözler önüne sermektedir. Yemekten sonra sıkıcı bir seminere giren gruba sonraki gün yine yemekten sonra bir komedi izlettirilmiştir. Komedi filminden sonra grubun kan şeker düzeyi ölçüldüğünde seminerden sonra olduğundan daha düşük çıkmıştır.
  • Gevşeme ve uyuma; gülmenin faydalarına odaklanma aslında Norman Cousin’ın,”Bir Hastalığın Anatomisi” adlı hatıralarıyla başlamıştır. Eziyetli bir omurga hastalığı olan ankilozan spondilit teşhisi konan Cousin, komedi filmlerinden oluşan bir kürün kendisini daha iyi hissettirdiğini bulmuştur. On dakika gülmenin, iki saatlik ağrısız bir uyku çekmesine izin verdiğini söyleyen Cousin, hiçbir koşulda gülmeyi unutmadığını belirtmektedir.
  • Depresyon ve anksiyete; son yıllarda depresyon tedavisinde psikoterapi ve nefes terapisi ile birlikte gülme terapisi de uygulanmaya başlanmıştır. Terapi, kahkaha ile nefes tekniklerini birleştiren bir egzersizle kişinin karın kaslarını kullanarak soluması ve diyaframın eğitilerek kahkaha atabilmesi uygulamasına dayanmaktadır.

Merve Saraçoğlu

İstanbul Ticaret Üniversitesi Psikoloji Lisans ve Uygulamalı Psikoloji Yüksek Lisans eğitimini tamamladıktan sonra İngiltere Bristol’de Klinik Psikoloji Doktora Programı’nı tamamladı. Yetişkinler için bireysel danışmanlık yapmakta ve kendi oluşturduğu 'Ofiste Gevşeme' programıyla kurumsal şirketlere iletişim ve gevşeme teknikleri eğitimleri vermekte.

Journo E-Bülten