Dosya

Yargı kararlarına göre bu sözler hakaret değil ama siz yine de yazmayın

Çapsız yalaka, rezil herif, adam değilsin!.. Yargıtay kararlarına göre birçok kaba söz, “hakaret” sayılmıyor. Ancak gazetecilerin bu tür ifadeleri meslek etiği gereği yine de kullanmaması gerekiyor.

Üstelik konuştuğumuz ceza hukukçularına göre bir beyan, hapis cezası öngörülen hakaret suçunu oluşturmasa bile, kişilik haklarını ihlal nedeniyle maddî ya da manevî tazminat davasına konu olabilir. 

Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 125. maddesi, hakareti, “bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat etmek ya da sövmek” olarak tanımlıyor.

Bu kapsamda hakaretin yasal yaptırımı, 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adlî para cezası… Yasaya göre bu ceza için hakarete en az 3 kişinin tanık olması gerekiyor. Sosyal medya çağında, neredeyse her paylaşım ve yayın bu ölçütü karşılayabilir.

Ancak her rahatsız edici ifade, yasaya göre hakaret değil. Yüksek yargı, zaman içinde verdiği kararlarla hakaretin sınırlarını belirlemiş ve bazı ifadeleri suç kapsamında değerlendirmemiş. 

Yargıtay’ın son yıllarda verdiği kararlarda hakaret değil, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirdiği sözlerden bazıları şöyle:

  1. Yalaka” – Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2015/25598 E., 2016/6843 K.
  2. Çapsız” – Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2016/13440 E., 2019/1360 K.
  3. Beceriksiz” – Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2015/38074 E., 2017/8480 K.
  4. Cahil” – Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2017/565 E., 2019/3443 K.
  5. Terbiyesiz” – Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2015/26138 E., 2016/6745 K.
  6. Ukala” – Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 2013/22906 E., 2015/2218 K.
  7. Rezil” – Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 2012/14059 E., 2014/249 K.
  8. Gevşek” – Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2015/31474 E., 2017/12527 K.
  9. Herif” – Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2017/6450 E., 2019/10939 K.
  10. Allah belanı versin” – Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2020/5180 E., 2021/97 K.
  11. Basitsin” – Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2015/38074 E., 2017/8480 K.
  12. Köylüsünüz, buraya layık değilsiniz” – Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2015/11272 E., 2016/140 K.
  13. Sen kimsin lan, sesin çok çıkıyor merdane gibi” – Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2018/6039 E., 2020/1173 K.
  14. Adam değilsin lan” – Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2018/2762 E., 2019/14315 K.
  15. Defol git” – Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2018/4989 E., 2019/1191 K.
  16. Korkak” – Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2016/17675 E., 2019/760 K.
  17. Hepiniz artist olmuşsunuz” – Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2018/1950 E., 2018/14560 K.
  18. Terbiyesizlik yapma, pislik yapma, erkeksen gel yüzüme söyle” – Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2017/8129 E., 2018/14490 K.
  19. Serseriler, insan olsan böyle yapmazsın” – Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2017/7437 E., 2018/3053 K.
  20. Bu sevimsiz bir insan, bu fakir düşmanı, bununla muhatap olma” – Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2016/898 E., 2018/1331 K.

Hangi bağlamda, kime karşı söylendiği önemli

Bu sözlerin nerede, nasıl ve hangi niyetle söylendiği önemli. Kaba bir söz, sadece belirli bir bağlamda söylendiğinde hakaret sayılabilir. Buna dikkat çeken ceza hukuku doktoru avukat Yalın Yarkın Özbalcı şöyle diyor:

  • Zaman zaman sosyal medyada “Yargıtay bu kelimeyi hakaret saydı/saymadı” gibi listeler dolaşıyor. Bu tür listeler bağlamdan kopuk olduğu için yanıltıcı olabilir. Yargıtay aynı kelime için farklı kararlar verebilir, çünkü her olayın koşulları farklıdır.

Sert sözlerin kimi hedef aldığı da yargıya göre önemli bir ölçüt. Özbalcı bunu şöyle açıklıyor:

  • Her olumsuz paylaşımın hakaret suçunu oluşturmayacağını söylemek gerekir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi (AYM), özellikle siyasetçilere ve kamuya mâl olmuş kişilere yönelik eleştirilerde kaba dilin de ifade özgürlüğü kapsamında kalabileceğini vurguluyor. Bu nedenle bir beyanın olumsuz olması, mutlaka hakaret suçunu gündeme getirmez.

Yargıtay’ın hakaret için önemli ölçütlerinden biri, belirli bir kişinin hedef alınması. Bu bağlamda, örneğin bir Facebook paylaşımında isim verilmeden sarf edilen “Arkadaşlar, biri var ki çok şerefsiz…” ifadesi, 2020 tarihli bir kararda hakaret olarak değerlendirilmedi.

Hakaret sayılmasa bile tazminat doğurabilir

Buna karşın Özbalcı, kişi ismi açıkça verilmese dahi bir paylaşımın içeriğinin, muhatabın kim olduğunun kolayca anlaşılabildiği durumlarda, TCK 126. madde gereği hakaret suçu oluşturabileceğini belirtiyor: 

  • Eğer ifade, alenen bir kişiyi hedef alıyor ve hakaret unsuru taşıyorsa, mağdurun isminin geçip geçmediği önemini yitirir… Birçok durumda IP adresi ve kullanıcı bilgileri istenerek paylaşımın kime ait olduğu araştırılır. Bu da sosyal medya üzerinden yapılan her paylaşımın izlenebilir olduğunu unutmamamız gerektiğini gösteriyor.

Özbalcı’ya göre, bazı ifadeler ceza hukuku kapsamında suç sayılmasa bile, özel hukukta tazminat davasına konu olabilir:

  • Bir beyan, hakaret oluşturmasa bile kişilik haklarını zedeleyebilir. Bu durumda kişi maddî ya da manevî tazminat davası açabilir. Özellikle kamu görevlileri veya öğrenciler için disiplin soruşturması da gündeme gelebilir.

Her söz suç değildir, ama bir sonucu olur

Özbalcı, sosyal medya kullanıcılarına şu tavsiyelerde bulunuyor:

  • Bir paylaşımı yapmadan önce kendime şu soruyu sorarım: Bunu daha az sivri bir dille ifade edebilir miyim? Sosyal medyada öfkeyi teşvik eden bir algoritma var. Bu da kullanıcıları daha sert konuşmaya itiyor. Küfretmek, küçük düşürmek yerine, yapıcı eleştiri yollarını tercih etmek gerekir.
  • Küfür veya somut isnat varsa, bu yalnızca cezaî sorumluluk değil, sosyal sonuçlar da doğurur. Kimi zaman bir şikâyet değil, bir ekran görüntüsü bile bir geleceği etkileyebilir.

Yüksek yargı, ifade özgürlüğünü korurken kişilik haklarının da zedelenmemesini önceliyor. “Söz uçar, yazı kalır” ama sosyal medya çağında yazılan her söz yasalara takılabilir. Kaba da olsanız, şaka da yapsanız, imâ da etseniz… Eğer bir kişi hedef alınıyorsa bu söz size dönebilir.

Yasalardan bağımsız olarak, gazetecilik etiğinin haber dilinde standartlar belirlediğini de unutmamak gerekir. Nitekim Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nde gazetecilerin dengeli ve sorumlu bir dil kullanması; hedef gösterici, yaftalayıcı veya nefret söylemine zemin hazırlayıcı ifadelere başvurmaması; alay, hakaret ve önyargılardan kaçınması gerektiği vurgulanıyor.

İLGİLİ:

Üçten fazla takipçisi olanlar sosyal medyada ‘hakaret’ konusunda daha dikkatli davranmalı

Akdeniz: Hakaret birçok Avrupa ülkesinde suç değil

Gazetecilik ilkeleri nelerdir? Herkesin uzlaştığı 5 nokta

Medyanın klişe şampiyonları: Milliyet, Sabah, Habertürk…

İda Özkan

Zehra İda Özkan, 2001 doğumlu. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde Televizyon Haberciliği öğrencisi. Gazetecilik sektöründe staj yaparak pratik deneyim kazanan Özkan, haber anlatımında yenilikçi yöntemler geliştirmeye odaklanıyor.

Journo E-Bülten