Röportaj

Türkiye’nin ilk öğrenci gazetesi: Görünüm 40 yaşında

Görünüm'ün eski ve yeni muhabirleri, Dr. Bulut ile ÇGD Yılın Başarılı Gazetecileri Ödül Töreni'nde. Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi, Ankara, 24.10.2021.

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin (İLEF) uygulama gazetesi Görünüm 40 yaşında. Türkiye’nin ilk öğrenci gazetesinin geçmişini ve bugününü, ona emek verenlerle konuştuk. 5 muhabirin Soma’daki habercilik başarısından, “Güvenlikçilere ‘insanlık’ dersi” başlığındaki ‘gazetecilik arızası’na Görünüm tarihinden önemli dersler, bu dosyamızda…

İletişim öğrencilerinin mesleki formasyonu için eğitim sürecinde edindikleri deneyim büyük önem taşıyor. Bir yandan medya sektöründe staj imkânlarından yararlanmaya çalışan öğrenciler, okullarının uygulama gazetelerinde de görev alabiliyor.

1965 yılında UNESCO’nun ve Gazeteciler Cemiyeti’nin katkılarıyla Basın Yayın Yüksek Okulu olarak kurulan Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi (İLEF), Türkiye’nin bu alanda üniversite düzeyinde 4 yıllık eğitim veren ilk kurumu. İLEF’in çıkardığı Görünüm ise Türkiye’nin ilk öğrenci gazetesi.

Kuruluşunun 40. yıl dönümünü kutlayan Görünüm bugüne dek 130’u aşkın sayı ve birçok ek yayımladı. El pedallı tipo baskıdan ofset baskıya, daktilodan klavyeye, analog fotoğraf makinesinden dijital fotoğraf makinesine, matbu gazeteden haber portalına uzanan Görünüm gazetesinin okuldan basın tarihine uzanan yolculuğuna yakından bakalım.

Sadece bir uygulama gazetesi değil

Gazetecilik yoluna Görünüm ile çıkan gazetecilerin serüveni, bir basın tarihi günlüğüne benziyor. 40 yıllık bu günlük, Görünüm’ün ve Görünümcülerin önce mürekkep, sonra daktilo, nihayetinde klavye tuşlarıyla arşivde bıraktığı izlerle yazılmış. Bu izler, ilk sayısından son sayısına kadar tüm sorumlu hocaları ve gelmiş geçmiş tüm Görünümcüleri ile Görünüm’e atılan birer sürmanşet gibi.

Görünüm gazetesinin Ocak 1981 tarihli ilk sayısı

Türkiye’de gazetecilik eğitimi veren üniversite kurumları içindeki ilk uygulama gazetesi olan Görünüm aynı zamanda bir haber atölyesi. Gazeteciliğin geçirdiği dönüşüme 40 yıldır tanıklık eden bir bellek, gazeteciliğin kolektif bir emekle mümkün olduğunu ilke edinen bir mesleki dayanışma örneği ve İLEF’in haber mecrası. Yüzlerce genç gazetecinin gazeteciliğe ilk adımını attığı, ilk haberini yaptığı, ilk gündem toplantısına katıldığı İLEF’ten haber merkezlerine açılan bir kapı.

Görünüm ayrıca, Türkiye medyasından farklı olarak özellikle son 10 yıldır kadınların çoğunlukta olduğu bir gazete. Görünüm muhabirleri, Gazete’nin 40 yıllık tarihinde yerel ve ulusal basında ilgi uyandıran birçok haber, haber-röportaj, araştırma ve inceleme yazısına imza attı, çok sayıda önemli anı fotoğrafladı. Onlar Görünüm’de günümüz medyasında zedelenen habercilik etiğinden ve ilkelerinden taviz vermeden hem gazeteciliği öğreniyor hem de daha iyi koşullarda gazetecilik yapmak için mücadele ediyorlar. Gazeteciliğin kamusal kimliğini unutan kişi ve kurumlara bunu hatırlatma ve buna zarar verenlere rağmen onu yaşatma çabası, Görünüm’ün uzun soluklu yolculuğunun olmazsa olmazı.

Yeni Görünümcüler çalışırken

Görünümcü gazeteciler, İLEF Dekanı Prof. Dr. Abdülrezak Altun ve Görünüm’ün Genel Yayın Yönetmeni Dr. Gökhan Bulut ile Görünüm’ü konuştuk. Önce Görünüm’ün doğumundan ve ilk yıllarında kısaca söz edelim. Bu içerikte, söyleşilerin yanı sıra, 1991 tarihli Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksekokulu Yıllığı’ndaki “Görünümlü Yıllarımız’ bölümünü de kaynak olarak kullandık.

Görünüm gazetesi ne zaman, nasıl kuruldu?

1979’da, Siyasal Bilgiler Fakültesi (SBF) Basın Yayın Yüksek Okulu’nun (BYYO) Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümü’nde okuyan öğrencilerin uygulama yapması için üniversite bünyesinde bir basımevi kurulur. SBF BYYO Basımevi’nin kuruluşu, Görünüm gazetesinin de doğuşunu müjdeler.

O dönemde BYYO’da Basım Tekniği Uzmanı olarak görev yapan Basımevi’nin teknik sorumlusu Öğretim Görevlisi Nevzat Dağlı, BYYO Öğretim Görevlisi Nihat Subaşı’yla birlikte bir uygulama gazetesi çıkarmak için çalışmalara başlar. Subaşı, öğrencileriyle Anadolu Ajansı’nın (AA) bültenlerinden haberleri derleyerek birtakım uygulamalar yapar ve 30 Mayıs 1980 tarihinde bir deneme gazetesi çıkarır. Yüksekokulun diğer öğretim görevlileri Doç. Dr. Oya Tokgöz, Öğr. Gör. Şevket Evliyagil ve Dr. Yazgülü Aldoğan da uygulama gazetesine dair fikir alışverişinde bulunur. SBF Yönetim Kurulu, 26 Kasım 1980 tarihli ve 341/8 sayılı kararıyla uygulama gazetesinin çıkarılmasını onaylar.

Çıkarılması hedeflenen gazetenin biçim ve içeriğine ilişkin 60 öğrencinin katıldığı bir anket yapılır. Düzenlenen kampanya sonucunda “BYYO’dan Görünüm” adı seçilir. Mülkiye Dekanlığı’nın 3 Aralık 1980 tarihli resmî kararının ardından, BYYO’da yapılan toplantıda gazetenin sahibi BYYO Müdürü Prof. Dr. Özdemir Akmut, Genel Yayın Yönetmeni (GYY) Doç. Dr. Tokgöz, Yazı İşleri Müdürü ve haber danışmanı Dr. Aldoğan, teknik danışmanı ise Dağlı olarak belirlenir.

O yıllarda “Gazete Yayımlama Tekniği” adlı ders kapsamında çıkarılan Görünüm’ün aylık periyotta yayımlanması kararlaştırılır. Görünüm’ün tabloid boydaki 14 sayfalık ilk sayısı, Ocak 1981 tarihinde okuyucularına “Merhaba” der. Öğrenciler, ilk sayıda “Nasıl oluştu?” başlıklı bir tanıtım yazısı kaleme alarak gazetenin yayımlanma öyküsünü okuyucularına anlatırlar. Kitle haberleşmesi, sanat ve spor gibi alanlara dair haber ve yazılara yer verilen ilk sayıda Görünüm’ün birinci sayfası ise sadece okulla ilgili haberlerden oluşur.

Görünüm’ün ikinci sayısı, içeriğiyle hem akademi hem de basın dünyasında ses getirir. Ulusal ve yerel basında Görünüm’ü tanıtan yazılar yazılır. Yankı Dergisi’nin 26 Ocak-1 Şubat 1981 tarihli 513. sayısında“Görünüm Türkiye’de İlk ve Tek Gazete” başlığını taşıyan bir yazı yayımlanır.

Prof. Dr. Abdülrezak Altun

O yıllarda BYYO’da birinci sınıf öğrencisiyken Görünüm ile tanışan bugünün İLEF Dekanı Prof. Dr. Abdülrezak Altun okulunun gazetesinde önce muhabirlik, sonra yazı işleri müdürlüğü yaptı. Bugün de Görünüm’de imtiyaz sahipliği dâhil çeşitli görevler üstlenen Altun, “Görünüm, okul içinde bir ekol” dedi.

Yayın yaşamını ilk sayısından beri kesintisiz sürdüren Görünüm’ün mevcut genel yayın yönetmeni ise Dr. Gökhan Bulut. Bulut, gazetenin 40 yıl boyunca varlığını sürdürmesinin İLEF’in yüksek nitelikli gazetecilik eğitimine, gazeteciliğin toplumsal sorumluluğuna duyulan inanca ve tamamen öğrencilerin üretimi olmasına dayandırarak şunları söyledi: “Haberlerin belirlenmesinden son baskı aşamasına kadar geçen tüm süreç hocaların gözetiminde olmakla birlikte Görünüm muhabiri arkadaşlarımızın emeğiyle oluşuyor.”

Sadece bir uygulama gazetesi değil

Türkiye’nin ilk iletişim fakültesi olma özelliğini taşıyan İLEF, yaklaşık 60 yıldır gazeteci yetiştiriyor. Görünüm, yalnızca bir gazete ve İLEF’in bir haber atölyesi değil. Dr. Bulut, “Görünüm niteliği itibarıyla ulusal çapta haberler yayımlayan bir kuruluş. Bu nedenle bülten ve herhangi bir atölye uygulama gazetesi özelliği göstermeyen, bunların çok üstünde nitelikleri olan bir yayın organı” ifadeleriyle bu duruma dikkat çekti.

Dr. Bulut ve yeni kuşak Görünümcüler

Kuruluş amacı teorik iletişim eğitimini uygulamaya dökmek olan Görünüm, bu eğitimi hem pekiştiriyor hem de aşıyor. Bu nedenle Görünümcüler, İLEF’ten mezun olduklarında Görünüm’den de mezun oluyorlar. Gazeteciliğe hem öğrenciyken ilk adımlarını atıyorlar, hem de profesyonel çalışma yaşamına atıldıklarında diğer gazetecilere kıyasla daha az zorluk çektiklerini düşünüyorlar.

Dr. Bulut, öğrencilerin Görünüm’de edindikleri deneyimlerle çalışma ilişkilerine ve gazeteciliğe hazır hâle geldiklerini vurguladı. Bulut, bu gözlemini şöyle anlattı:

  • İLEF’in gazeteci yetiştirirken hem çalışma ilişkilerine ve haberciliğe hazır hem de gazeteciliğin niteliklerini kavramış, yani ulusal çapta yayın yapan, haberleri bu çapta olan bir gazeteyi çıkarıyor olmak İLEF mezunlarının daha öğrencilik yıllarında gazeteciliğe adım atmalarını sağlamış durumda. O nedenle Görünüm’ün İLEF’in kuramsal eğitimini tamamlayacak, hatta yer yer kuramsal eğitiminin dışında ve üstünde beceriler kazandıracak bir kurum olduğunu söylemek mümkün.
  • Görünüm, İLEF’in bir parçasıdır fakat bundan da fazlasıdır. Bir uygulama atölyesi, bir öğrenci topluluğu olmasının dışında profesyonel habercilik yapılan bir kurum olması nedeniyle de İLEF’in kuramsal ve pratik niteliklerini taşıyan, tamamlayan hatta arttıran bir kurum. Görünüm her ne kadar İLEF’in bir uygulama atölyesi olsa da editöryel süreci itibarıyla söylüyorum; Görünüm’e bağımsız bir kurum olarak bakıyoruz.

Kanal B muhabiri Sibel Can: “Sektördeki bir muhabir nasıl çalışıyorsa öyle çalışıyorduk”

Sibel Can

Kanal B muhabiri Sibel Can, Görünüm muhabirliği sayesinde meslek hayatındaki ilk işine kolay uyum sağladığını şu sözlerle anlattı:

  • Görünüm’de sektördeki bir muhabir nasıl çalışıyorsa öyle çalışıyorduk. Büronun işleyişi, haber üretim süreci ve sonrasında haberin yayıma hazır hâle gelmesi aşamalarının her birinde aktif olarak yer alıyorduk. Dolayısıyla ilk iş yerimde hem bürodaki düzene hem de insan ilişkilerine kolay uyum sağlayabildim. Duygum ve işe yaklaşımım mesleğe yeni başlayan biri gibi değil, başka bir yayın kuruluşuna geçmiş biri gibiydi.

Gazeteciliğe Görünüm’de başlayan Milliyet muhabiri Hande Atılgan da kariyerinde Görünüm’ün etki ve katkısını hissettiğini şöyle vurguladı:

  • Alana çıkmadan önce gazetecilik pratiğini edinmenin yanı sıra karşılaşabileceğim pek çok durumdan haberdardım. Çalışma arkadaşlarımla iletişimden, sorumlu olduğum rutinleri takibe kadar pek çok mesele için yeterli tecrübem vardı.

Foto muhabiri Alp Eren Kaya: “Her şeyden ziyade bir meslek okulu”

Alp Eren Kaya

Görünüm’de yetişen foto muhabiri Alp Eren Kaya’nın Görünüm tecrübesinin profesyonel kariyerine etkisini anlatırken kullandığı ifadeler, üstteki sözleri doğrular nitelikte. Kaya şunları söyledi:

  • Mesleğe girdiğim andan itibaren asla yabancılık çekmedim. Okulum bittiğinde, çalışma hayatına girdiğimde sanki öncesinde de çalışıyormuşum gibi o profesyonellikte devam ettim. Bunda eğitim aldığım okulun, beraber çalıştığımız hocaların ve arkadaşların etkisi oldukça büyüktü. Görünüm, bizim için her şeyden ziyade bir meslek okuluydu.

ANKA muhabiri Şeyma Paşayiğit: “İçimizdeki gazeteciliği filizlendirdi”

ANKA Haber Ajansı’nda mesleğini sürdüren Şeyma Paşayiğit de gazeteciliğe Görünüm’de başladı. O da Görünüm’ün bir gazetecilik okulu işlevi taşıdığını vurgulayarak “Öğrencilik yıllarımızda içimizdeki gazeteciliği filizlendiren, birçok olumlu özellikle yola çıkmamızı sağlayan, akademik bilginin yanında mesleki tartışma ve pratik için başlı başına bir gazetecilik okulu” dedi.

Şeyma Paşayiğit

Paşayiğit, Görünüm tecrübesinin gazeteciliğine etkisini “Profesyonel mesleğe başladığımız ilk anlardan itibaren Görünüm’de edindiğimiz tecrübe etkisini gösterdi. Nasıl habercilik yapılmalı, nasıl habercilik yapılmamalı üzerine çok tartışma yürüttük. O yüzden ne yaptığımızı ve ne yazdığımızı bilerek başladık” ifadelerini kullandı.

Mesleğini yaparken öğrencilik yıllarındaki muhabirlik deneyiminden farklı olarak karşılaştığı sorunlarda da rotasını Görünüm’e çevirdiğini ekleyen Paşayiğit, sözlerini şöyle tamamladı:

  • Mesleğin ilerleyen zamanlarında, maalesef çoğu meslektaşımızın maruz kaldığı gibi; güvencesiz ve maaşsız çalışma, mobbing, sansür, işten çıkarılma, işsizlik ile karşılaştık. Dahası mesleğin değerleri erozyona uğradı. Bu durumlarda da rotamız hep mesleği ilk öğrendiğimiz yer oldu.

Sağlam bir temel, bir mutfak, bir harita

Görünüm, Kurdistan 24 (K24) televizyonu muhabiri Vural Erişmiş’in de ‘ilk göz ağrı’sı. Görünüm muhabirliği sırasında yaptığı haberlerle ulusal medyada da yer alan Erişmiş, “mutfak” ve “harita” diye nitelendirdiği bu uygulama gazetesini şöyle anlattı:

  • Görünüm benim için bir mutfak, o mutfakta gazeteciliğe dair her şeyi bulabileceğim ve ne olup ne olmayacağını öğrendiğim ilk yer. Görünüm, bana neyin yazılıp neyin yazılamayacağını ve değerli Görünüm hocalarımdan öğrendiğim “yazarsan her şey haber olur” sözü, şu anda içinde bulunduğum profesyonel hayatımda başvurduğum öncü bir sözdür. Bir konuyu, bir olayı ve olaya konu olan şahısları yazıp yazmama konusunda çıkmaza girdiğimde bu söz bana hep öncü olmuştur. Yazarsam haber, yazmazsam sıradan bir durum olacak diye. Görünüm, bu mesleğe başladığımda çok sağlam bir temel ve bu temelin nasıl yükseltileceğini gösteren bir harita.
Vural Erişmiş

Görünüm’de bir “gazetecilik arızası”

Görünüm’ün yazı işleri müdürü olduğu dönemde 26 sayıya katkıda bulunan Dekan Abdülrezak Altun, ifade ve basın özgürlüğüne bakışını o dönem yayımlanan bir haberden sonra yaşadıkları bir olay üzerinden anlattı.

Cebeci Kampüsü’ndeki özel güvenlik görevlilerine verilen hizmet içi eğitim bir Görünüm haberine konu olur. Gazetenin Şubat 2007 tarihli 96. sayısında “İLEF’ten güvenlikçilere ‘insanlık’ dersi” başlığıyla yayımlanan haber, kampüste tartışma yaratır. Görevliler “Biz insan değil miyiz” diyerek Görünüm’ün o sayısını GYY Altun’un önüne atar. Söz konusu haberden dolayı Görünüm’ün toplatılması dahi gündeme gelir. Altun, yayından önce öğrencilerle yaptığı toplantıda doğabilecek tepkileri öngörse de haber, öğrencilerin istediği şekilde yayımlanır.

Altun, “Olayın bütün tanıkları yaşıyor. Keşke onları oturtsak hep beraber konuşsak. Aslında çok keyifli bir gazetecilik örneği ve öyküsü” sözleriyle bu olayı gazetecilik pratiği açısından önemsediğini belirtti. Görevinden ötürü sorunu tepkiye mahal vermeyecek bir biçimde çözebileceğini söyleyen Altun, “Öngördüğüm bir olumsuzluğu aslında öğrenci arkadaşlara kökten itiraz ederek çözebilirdim. Ama öğrencilerin ısrarları karşısında gazetecilik öğrenimi açısından bir hatayı birlikte yaşadık. Açıkçası bu benim açımdan öğrencilere bir şey anlatmanın en iyi yolu oldu” diye konuştu. Tepkileri ortadan kaldırmak için gazeteyi toplatmayı doğru bulmayan Altun, “Görünüm’ün değerli okuyucularına” başlıklı bir açıklamayı tüm nüshalara zımbalar.

Bu açıklama, bir akademisyenin Görünüm için, Görünüm’de yazdığı hem ilk, hem de son metin olur. Gazete, bu metinle dağıtılır. Altun, “Görev yaptığım süre içinde hem sorunun ortaya çıkması, hem ortaya çıkmış sorunu giderebilmek için bir gazetecilik, iletişim faaliyeti adı altında neler yapılabileceğini görmek açısından örnek bir uygulamaydı” ifadeleriyle haber yaparken okuyucu hassasiyetlerini göz önünde bulundurmanın önemine dikkat çekti.

“Soma Özel Sayısı, büyük bir gazetecilik başarısıdır”

Görünümcüler atölyeden haber merkezlerine giden yolculuklarında, Türkiye tarihinin tarihsel ve toplumsal bakımdan birçok önemli olayına öğrencilik yıllarında muhabir olarak tanıklık ediyorlar. Bu tanıklıklar arasında, 13 Mayıs 2014 tarihinde Soma’da yaşanan 301 madencinin ölümüyle sonuçlanan işçi katliamını 5 Görünüm muhabirinin Soma’ya giderek takip etmesi ise gazetenin tarihinde ayrı bir yer tutuyor.

2014 Soma Özel Sayısı

Yeterli habercilik pratiğine sahip olmamalarına rağmen, kendi istek ve önerileriyle Soma’ya giden Görünüm muhabirleri, Dr. Bulut’un tabiriyle “büyük bir denize daha kulaç atmayı bilmez hâldeyken” atladılar.

Soma’da dört beş gün kalarak buradan habercilik yapan Görünümcülere, Ankara’daki Görünümcüler de yazı işleri olarak katkı verdi. Katliamı alandan takip eden muhabirler, Ankara’ya döndüklerinde Soma Özel Sayısı çıkardı. Tamamı özel haberlerden oluşan bu özel sayı hem İLEF’te hem Cebeci Kampüsü’nde hem de ulusal medyada geniş bir okuyucu kitlesine ulaştı.

Görünüm, tarihi boyunca başka özel sayı ve ekler (Fransız Devrimi’nin 200. Yılına Armağan ve Yaşar Kemal özel ekleri gibi) çıkarsa da Soma Özel Sayısı, Görünüm’ün ve Görünümcüler’in kendi zamanlarını yaşadıkları ve yaşattıkları önemli bir gazetecilik deneyimi olması açısından ilk ve tek örnek. O dönemde de Görünüm’ün yayın yönetmeni ve yazı işleri müdürü olan Bulut, gazete tarihinin bu kayda değer deneyimini şöyle değerlendirdi:

  • Soma Özel Sayısı, büyük bir gazetecilik başarısıdır. Ulusal haber kurumlarının da kullandığı sadece Görünüm’ün yaptığı pek çok söyleşi ve haber o dönem yapıldı. Örneğin, resmî olarak açıklanan kurtarılanlar listesinin aslında yalan olduğu Görünümcüler’in haberiyle ortaya çıkmıştı.

“Soma’daki tecrübelerimiz bizi ileri itti”

Soma’ya giden Görünümcüler de, katliamdan 8 yıl sonra Soma’daki gazetecilik deneyimlerini Görünüm’e anlattılar. İLEF Gazetecilik ikinci sınıf öğrencisiyken Soma’ya giden Ozan Selahattin Çepni, bu acı olayla birlikte edindiği mesleki tecrübenin gazeteciliğini ileri taşıdığını şöyle ifade etti:

  • Bütün bir devlet mekanizmasının kriz anlarında nasıl işlediğini orada gördük, orada deneyimledik. Sonrasında yaşadığımız bütün gazetecilik deneyimlerinde gerek Ankara’daki patlamalarda gerek daha büyük olaylarda hep Soma’daki tecrübelerimiz bizi ileri itti.
Görünüm Genel Yayın Yönetmeni Dr. Bulut

Görünüm’den Gazete Rüzgârlı doğdu

Yolları Görünüm’de kesişen gazeteciler, 2020 yılında Ankara Gazeteciler Cemiyeti’nin desteğiyle “Meslek dayanışması, halkın haber alma hakkı ve gazetecilik için yola çıkıyoruz” şiarıyla Gazete Rüzgârlı’yı kurdu.

Gazeteciliğe Görünüm’de adım atan Rüzgârlı’nın Yayın Koordinatörü Merve Filiz Yavuz, Görünüm’ün Aralık 2020 tarihli son sayısındaki “Gazete Rüzgârlı: Gazetecilik için inisiyatif aldık” başlıklı haberinde, Rüzgârlı’yı kurma hikâyelerini ve yayın politikalarını anlattı. Yavuz, gazeteciliği toplumsal sorumluluğu merkeze alan bir anlayışla yaptıklarını vurgulayarak şöyle dedi:

  • Biz Gazete Rüzgârlı olarak reklam verenlere ve platform algoritmalarına değil sadece okurlarına karşı sorumluluk duyan bir gazeteciliği benimsiyoruz. Kamu yararını merkeze koyduğumuz bu gazetecilik anlayışında, kaliteli ve sürdürülebilir olmak için finansal desteğimizin büyük bölümünü reklamdan değil, okurlarımızdan sağlamanın çok daha yapıcı olduğuna inanıyoruz.

Görünümcüler, neden diğer gazetecilerden farklı?

Gazeteciliği Görünüm’de öğrenen genç muhabirler, meslek hayatına atıldıklarında nitelikleri ve deneyimleriyle diğer gazetecilerden ayrılıyor. Bu gazeteciler; meslek bilinci, kolektif üretim ve dayanışmayı arkalarından yetişen öğrenci Görünümcülerle sürdürüyor. Bu da Görünümcüleri, sektördeki diğer gazetecilerden farklı kılıyor. Milliyet’ten Hande Atılgan, Görünümcüler arası bu dayanışmanın önemine dikkat çekerek şunları söyledi:

  • Görünüm’e bir kere giren uzun dönem çalıştığı için oturan çalışma pratiği, alanda da devam ediyor. Bizi diğer meslektaşlarımızdan ayıran şey, belki her biriyle kurduğumuzdan daha yakın bir dayanışmayı kendi aramızda taşımamız. Bu dayanışma, aramızdaki haber tartışması ve paylaşımı devam ettiği için haberlerin niteliğine yansıyor, aynı zamanda perspektifimizi de sürekli açık tutuyor. Bununla birlikte, diğer meslektaşlarımızla ilişkimiz de sağlıklı ilerliyor.
Hande Atılgan

“Görünümcünün farkı; doğruda ısrar etmesi”

Kanal B’den Sibel Can da, yolu Görünüm’den geçen gazetecilerin haber üretim sürecinin her aşamasına dâhil olmalarının ve ‘doğruda ısrar etme’lerinin Görünümcüler’in ayırt edici niteliklerinden olduğunu belirtti:

  • Stereotipleri yeniden üretmemek ve seçilen her kelimenin toplumsal bir karşılığı olduğunu bilmek Görünüm’de öğrendiğimiz en önemli şeylerden… Sektöre girdiğimde kıdemli muhabirlerden “Senin söylediğin doğru olabilir ama benimki geçerli” lafını duymuştum. Sanırım bir Görünümcü’nün diğer muhabirlerden farkı; doğruda ısrar etmesi.

“Görünüm’de yetişenler, gazeteciliğin bireysel bir meslek olamayacağını öğrenir”

Geçmişte Ankara’nın Bâb-ı Âlisi sayılan Rüzgârlı Sokak gibi, Görünüm de özellikle Ankara gazeteciliğinde önemli bir konumda. ANKA’dan Paşayiğit, SBF BYYO’nun İLEF’e dönüşmesinden ötürü Mülkiye kültürünün bir parçası olan Görünüm’ün “kendi tarihini yazmaya başladığını” ifade etti.

Ankara gazeteciliği: Örselense de inatla sürdürülen gelenek

Görünümcülerin günümüz medyasında ve Ankara gazeteciliğinde “bir marka hâline dönüştüğünü” iddia eden Paşayiğit, bu kültürün Görünümcü gazetecileri diğer gazetecilerden nasıl ayırt ettiğini ise şu sözlerle anlattı:

  • Günümüz Ankara gazeteciliğinde Görünüm’ün ve yetiştirdiği muhabirlerin bir marka hâline dönüşmesi, kendi birikiminin yanında bu tarihsel ilerleyişin de bir parçası… Görünüm’de yetişenler, gazeteciliğin bireysel bir meslek olamayacağını öğrenir. Öğrencilik veya stajyerlik dönemlerinden itibaren dayanışma ruhu içindedir. Gazetecilik kaygısı taşır. Gazeteciliğin etik değerlerine dikkat eder. Meslek içinde basın özgürlüğü, meslek itibarı, hak mücadelesinden yana tavır alır.
  • Bunların yanı sıra “haberi okumaya” gayret eder, yani haberin ardındaki durumu sorgular. Gerçek ne ise onun peşine düşmek ister. Kaynaklarla ilişkiler de dâhil unsurlarla, topluma o haberi niye verdiklerinin bağını bilir. Aynı değerleri taşıdıkları için de birbirlerini daha önce hiç görmeseler bile tanıdıktırlar. Başlangıçtan itibaren Görünüm’de halkın haber alma hakkını zihnine işleyen, mesleki dayanışmayı büyüten, gazeteciliğin sınıfsal özellikleri ve mücadelesini bilinç düzeyine çıkarmış genç muhabirlerin, profesyonel meslek hayatında fark yaratmasını gazetecilik niyetlerinden kopmamış kurumlar için hayatın olağan akışının bir gereği olduğunu düşünüyorum.

“Önümüzdeki sürecin yol haritasının çıkarılmasında öncü rol oynayabilir”

Görünümcü gazeteciler gazeteciliğin geleceği için de mücadele ediyorlar. Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) de bu mücadelenin bir parçası. ÇGD çatısı altında bugüne kadar pek çok Görünümcü yönetici olarak yer aldı. Şu anda ÇGD Genel Başkan Yardımcılığı görevinde bulunan Paşayiğit gazetecilik için aldıkları inisiyatifin örgütlü gazetecilik mücadelesinde “öncü bir rol oynayabileceğine” işaret ederek şunları söyledi:

  • Türkiye’de gazeteciliğin mevcut durumuyla olması gereken arasındaki uçurum bizi, mücadelenin bir parçasına dönüştürdü… Öne çıkardığımız inisiyatif, gazetecilik mücadelesinin bizimle başlamadığının, tarihsel sorumluluğu ve mirasının farkında olan, önümüzdeki sürecin de yol haritasının çıkarılmasında öncü rol oynayabilecek bir konumda… Öğrencilik yıllarından başlayarak, mesleki birlik ve beraberlik ile dayanışmayı büyüterek Görünüm’de yarattığımız kültürün yeni dönemin gazeteciliğini tartışmaya açacak öncülerin paydaşı olmaktan ve bizden sonra, bizimle aynı sıraları paylaşan, gelecekteki meslektaşlarımızın da bu mücadeleyi büyütebilmesinin önünü açmaktan gurur duyuyoruz.

İLEF’liler neden Görünüm’de?

Görünüm’e her yıl farklı İLEF öğrencileri katılıyor. İçinde bulunduğumuz eğitim öğretim döneminde de birçok İLEF’li, Görünüm’e “Merhaba” dedi.  Görünüm’e yeni katılan İLEF’lilere bunun nedenlerini sorduk.

Gazetecilik 1. sınıf öğrencisi Tolga Çifci, Görünüm’e bu yıl katılanlar arasında. Görünüm’ün okuldaki diğer atölyelerden daha fazla öne çıktığını söyleyen Çifci, “Burada gördüğüm dayanışma, diğer atölyeler yerine Görünüm’ü seçmemde rol oynadı” dedi.

Radyo, Televizyon ve Sinema 1. sınıf öğrencisi İlke Çıtır ise, Görünüm’de haber yazma isteğinin arttığını belirterek “Bu süreçte çok deneyim kazandık. Haber yazmaya dair büyük bir şevk duymaya başladık” ifadelerini kullandı.

Görünüm’ün çalışma düzeni ve olanakları

Görünüm’de, haber merkezlerindeki gibi bir çalışma düzeni ve dinamik bir işleyiş var. Gündem toplantıları yapılıyor, Görünümcüler ders programlarına uygun bir nöbet sistemiyle habercilik yapıyorlar. Haberciliğin bütün aşamalarını Görünüm’de deneyimliyorlar. Fakülte’nin diğer uygulama birimleriyle zaman zaman ortak çalışmalar yapıyor, atölye çalışmaları düzenliyorlar. F klavye kullanmayı öğreniyorlar.

Bugüne kadar İLEF’in farklı mekânlarını büro olarak kullanan Görünüm, şu anda en büyük ve en konforlu yerinde yayın yaşamına devam ediyor. Görünüm’ün imkânları başta İLEF Dekanlığı ve Görünüm’ün sorumlu hocalarının destek ve katkılarıyla gün geçtikçe artıyor. Artık bir podcast stüdyosu da olan Görünüm gazetesinin mevcut olanaklarıyla ilgili olarak İLEF Dekanı Altun, “Bugün hem mekân hem çalışma imkânları bakımından özellikle 21. yüzyılın dijital gazetecilik ortamına adaptasyon açısından önemli imkânlar sağladığımızı düşünüyorum” dedi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR – GAZETECİLİK EĞİTİMİ: EFSANELER VE GERÇEKLER

Ebru Apalak

Ankara Üniversitesi İLEF Gazetecilik 2015 mezunu. Muhabirliğe Görünüm Gazetesi’nde başladı. Gazete Rüzgârlı’da muhabirlik yaptı. İkinci Yüzyıl Gazetesi’nde görsel iletişim tasarımcı, Fizik Mühendisleri Odası’nda (FMO) yayın sorumlusu ve sosyal medya yöneticisi olarak çalıştı. FMO’nun 50. Yıl Andacı'nı hazırladı.

Journo E-Bülten