32 ulusal gazete ve 27 yerel medya kuruluşunun bu yıl yayımladığı “işçi” konulu 100 haberin 87’si, “iş cinayetleri” başta olmak üzere olumsuz olay ve olguları konu alıyor. “Geleneksel” bakış açısına sahip haberlerde işçiler, etken birer fâil olarak değil, edilgen bir topluluk gibi ele alınıyor.
Bu mini araştırmadan bazı sürpriz bulgular da çıktı. SEO içeriklerinin işçilerle ilgili haberlere de yayıldığı görülüyor. Bir yandan da “iş beğenmeyen işçiler” gibi yeni trend olan bir haber teması var. Olumlu olarak görülebilecek bir gelişme ise yerel medyanın ulusal gazetelere kıyasla işçilerle ilgili daha fazla özel habere yer vermesi.
İngiliz Marksist tarihçi Edward Palmer (E.P.) Thompson’ın “İngiliz İşçi Sınıfının Oluşumu” adlı eseri, işçi sınıfının toplumsal ve kültürel bir süreçle ortaya çıktığını savunur. Thompson, sınıfı insan ilişkileri ve toplumsal formasyonlar üzerinden değerlendirirken, işçileri edilgen bir topluluk değil, etken bir fâil olarak ele alır.
Türkiye’deki emek mücadelelerine ve işçi haberlerine yönelik bir değerlendirme yaparken bu bakış açısını dikkate almak oldukça önemli. Bu kuramsal yaklaşımla, ulusal ve yerel medyada emek gündemine ilişkin yapılan haberleri bir içerik analizine tâbi tuttuk.
100 emek haberinin yalnızca 7’si olumlu: Kazanımlar, direniş ve grev
Geçen ay başlayan bu analizde, arama motorlarında “işçi” anahtar kelimesiyle haberleri aradık. Yalnızca bu yılki yayınları dikkate alarak 32 ulusal, 27 yerel medya kuruluşunca yayımlanan 100 adet haber saptadık. İncelenen haberlerin başlıklarına, yayıncılarına ve tam metinlerinin bağlantılarına şu sayfadan ulaşabilirsiniz.
İncelediğimiz haber başlıklarını üç kategoriye ayırdık: Kazanım, direniş ve grev haberleri “pozitif” bir içeriğe; saldırı, kaza, ölüm ve işten çıkarma gibi haberler “negatif” bir içeriğe; işçi alımları ve genel bilgilendirmeler ise “nötr” bir içeriğe sahip olarak değerlendirildi.
Sonuçta 100 haberden yalnızca 7 tanesi olumlu, 6 tanesi ise nötr olarak değerlendirilirken, geriye kalan 87 haber olumsuz olarak kategorize edildi.
En fazla emek haberi Evrensel’de
En fazla emek haberi yayımlayan medya kuruluşu Evrensel (15 kez). Ardından NTV (6), Anadolu Ajansı (5), Bianet (4), Giresun Öncü (3), Sol Haber (3) ve Sözcü (3) geliyor.
“Ana akım” dışında kalan ulusal yayınlar genellikle İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi tarafından aylık olarak paylaşılıp haber merkezlerine de gönderilen ‘İş Cinayeti Raporu’nun ve ajans haberlerinin temel kaynaklar olarak kullanıyor. “Ana akım” medya ve yerel gazeteler ise büyük oranda ajans haberlerine bel bağlıyor. Dikkat çeken bir diğer unsur, yerel haber kuruluşlarının “ana akım” medyaya göre daha fazla özel habere yer vermesi.
Haberlerin veriliş biçimi ve bağlamı da önemli. Öncelikle emek haberlerinin büyük oranda “pejoratif” bağlamlarda sunulduğunu vurgulamalıyız. “İş kazaları”, “iş cinayetleri” ve “ölümler” gibi olumsuz konular öne çıkıyor. Bunlar emek haberlerinin “geleneksel” veriliş biçimi olarak görülebilir. Ancak son dönemdeki haberlere bakıldığında iki yeni trend de dikkat çekici: Bunlardan ilki “iş beğenmeyen işçiler” temasıyla yapılan haberler, ikincisi ise arama motoru optimizasyonu (SEO) amaçlı içerikler.
İş beğenmeyen işçiler konusu, genellikle “x kadar maaşı olan iş için çalışan bulamayan patronlar” gibi olay örgüleriyle ele alınıyor. Tersinden bir okumayla, ücreti ödenmediğinden veya ödenen ücret emeğini karşılamadığından bir işi reddeden işçiler, mevcut çalışma koşullarına ilişkin ipuçları verebilir. Fakat bu tarz haberlerde bu tersine okumayı görmüyoruz. Bunun yerine ‘patron’a hak veren, işçiyi küçümseyen bir dil yaygın. SEO haberleri ise genelde, resmî ilanlardaki işçi alım duyurularının yeniden üretilmesinden öteye gitmiyor.
Emek haberleri, işçi sınıfının bir fâil olarak yeniden inşasına katkı sağlamalı
Emek haberlerini kategorize ederken başlıklarda geçen kimi sözcükler onları pozitif olarak kodlamamıza yol açmıştı. “Sokağa çıkan işçiler,” “işçi olarak girilen sektörde fabrika sahibi olanlar,” “artan işçi eylemleri,” “eylemin ardından işe geri alınan işçiler,” “devam eden grevin 7. günü” gibi başlıklar bu pozitif kodlamalara örnek olarak verilebilir. Thompson’ın işçileri fâil olarak gören yaklaşımına en yakın olan haberler de bunlar. Grevler, eylemler, sokak eylemleri, eylemlerin ardından gelen kazanımlar, kolektif bir hareketliliğe ve bu hareketliliğin sonucunda sınıfın kendini yeniden inşa edişine işaret ediyor.
Sonuç olarak Türkiye’deki emek haberleri, işçi sınıfının medyada nasıl temsil edildiğine dair bazı ipuçları sunuyor. Yerel gazeteler, ulusal medyaya kıyasla daha fazla özel haber yapma eğiliminde. Ancak işçi sınıfı genellikle olumsuz olaylarla ilişkilendiriliyor, kazanımları ve talepleri yeterince gündeme getirilmiyor. Bu bağlamda “ana akım” ve alternatif medya arasındaki farkın azalması, işçi sınıfının temsilinde yapısal bir soruna işaret ediyor olabilir. Bu nedenle, işçi sınıfının kolektif hareketleri ve kültürel talepleri daha fazla gündeme getirilmeli ve emek haberleri, işçi sınıfının bir fâil olarak yeniden inşasına katkı sağlayacak şekilde ele alınmalı.