Türkiye ve dünya medyasında bu ayın öne çıkan gelişmelerini J Raporu’nun yeni bölümünde tartıştık.
Sedat Peker‘in YouTube “dizisi,” medya için ne anlama geliyor?
TV canlı yayınında Süleyman Soylu‘ya soru soran gazetecilerin performansı nasıldı?
“Halkın öfkesini yansıtmak” gazetecilerin görevi mi?
Haberciler için Netanyahu mu daha büyük tehdit, yoksa Hamas mı?
Emre Kızılkaya, “Gazeteciler, kamuoyu adına gerçekleştirdikleri işlevin önemi nedeniyle, doktorlarınki kadar saygı duyulması gereken bir meslek icra ediyor. Ama bugün Türkiye’de ancak minibüsçüler veya taksiciler kadar saygı duyuluyor gazetecilere” diyor.
Orhan Şener ise son tartışmaları şu ifadeyle yorumluyor: “40 yılda bir dolunayda iki dakikalığına açan çiçek misali, Türkiye’de de iki yılda bir gazeteciliğin gerekliliği kısa bir süre için hatırlanıyor.”