Oxford Üniversitesi’nin geliştirdiği aşı için gönüllü denek olan bir Brezilya vatandaşının hayatını kaybettiği haberi bu hafta uluslararası ajanslar üzerinden dünyaya yayıldı. Aralarında saygın medya kuruluşlarının da bulunduğu birçok yayın, ilk haberlerinde, “Oxford’un koronavirüs aşı denemesinde bir gönüllü öldü” başlığını kullandı. Oysa söz konusu deneğe aşı yapılmamıştı. Yanıltıcı içerik, Brezilyalı yetkililerin açıklamasındaki kritik bir eksikten kaynaklanmıştı.
SARS-CoV-2 adı verilen yeni tip koronavirüsün neden olduğu COVID-19 küresel salgınında en çok can kaybının yaşandığı ülkelerden biri, Brezilya. Bu Güney Amerika ülkesindeki aşı denemelerini denetleyen resmi kurum olan Ulusal Sağlık İzleme Dairesi, Oxford Üniversitesi’nin AstraZeneca şirketiyle birlikte yürüttüğü çalışmayla ilgili 21 Ekim’de bir açıklama yaptı.
Uluslararası ajanslar üzerinden hemen dünya medyasına yansıyan bu resmi açıklamada, aşının denemeleri sırasında bir deneğin hayatını kaybettiği duyuruluyordu. Hasta mahremiyeti nedeniyle daha fazla bilgi paylaşılamayacağı, ancak aşı denemelerinin süreceği de ifade ediliyordu.
Birçok gazete ve televizyon, ölüme rağmen denemelerin sürdürülmesindeki tuhaflığı irdelemeden haberi resmi açıklamayla yetinerek verdi. Bu yanıltıcı haber, birkaç saat içerisinde sosyal medyadaki aşı karşıtlarının da desteğiyle hızla yayıldı.
Aşı yapılmamış, kontrol grubundaymış
Malumatfuruş‘un da dikkat çektiği gibi ilk düzeltmeyi Brezilya gazetesi O Globo yaptı. Bu gazetenin ismi açıklanmayan kaynaklara dayandırdığı habere göre söz konusu gönüllü, denemenin “kontrol grubunda” yer alıyordu. Yani ona aşı yapılmamış, sadece plasebo verilmişti. Bu yüzden aşı denemelerinin devam etmesinde hiçbir sakınca yoktu.
Bu noktada az sayıda yayıncının, ilk açıklamadaki eksiği fark edip başından beri haberi doğru biçimde verdiğini de belirtmek gerekiyor. Örneğin BBC haberinde şu ifade vardı:
“BBC’nin anladığı kadarıyla bu gönüllüye aşı yapılmamıştır. Oxford Üniversitesi’nin COVID-19 aşısı, gönüllülerin yaklaşık yarısına verilmiştir. İkinci gruba ise hâlihazırda kullanımda olan, lisanslı bir menenjit aşısı uygulanmıştır. Ne katılımcılar, ne de aileleri, kime hangi aşının yapıldığını bilmektedirler. Böylece araştırmacılar, aşının etkinliğini ölçmek için iki grubun sonuçlarını karşılaştırabilmektedir.”
Sonuçta, tek bir cümle eksik olduğu için yanıltıcı hâle gelen haberler saatler sonra da olsa düzeltildi. Yanlış bilginin gerçeklerden çok daha hızlı yayıldığı düşünülürse, kamuoyunun bu eksik haber yüzünden hatalı bilgilendirilmesinin yarattığı sorunun hâlâ giderilmediğini söylemek mümkün. Nitekim Oxford aşısının ölümcül olduğuna dair iddialar bugün bile sosyal medya platformlarında ilk habere atıfta bulunularak tekrarlanıyor.