Dosya Uygulamalar

Mesajlaşma uygulamalarında yayıncılık: Ne umduk, ne bulduk?

Kullanıcılar arasındaki bilgi alışverişi herkese açık sosyal mecralardan; Signal, Telegram ve WhatsApp gibi kapalı mesajlaşma platformlarına kayıyor. Birçok nedeni olan bu göçe yayıncılar da uyum sağlamaya ve haber tüketicilerini tercih ettikleri platformlarda yakalamaya çalışıyor. Yayıncıların mesajlaşma uygulamalarına bakışını; Teyit, Medyascope, Evrensel ve Podfresh temsilcileriyle konuştuk.

Gün içinde vaktimizin önemli bir bölümü mesajlaşma uygulamalarında geçiyor. Kullanıcıların burada geçirdiği vakit, yayıncılar için de önemli bir fırsat. Mesajlaşma uygulamaları, sundukları çeşitli özelliklerle yalnız iç iletişim için değil, yayın için de içerik üreticilerini teşvik ediyor.

WhatsApp, “haber ihbar hattı” gibi işlevleri başta olmak üzere yayıncılar tarafından yıllardır kullanılıyor. Sadece yöneticilerin mesaj gönderebildiği büyük gruplar kurarak bu tür platformları birer dağıtım merkezine dönüştürmek ise görece yeni bir yaklaşım. Telegram’da yayıncılar kanal oluşturabiliyor, takipçilerinin yorum yapmalarını sağlayabiliyor.

Mesajlaşma uygulamalarına yayıncıların ilgisi, konjonktüre bağlı olarak da değişebiliyor. Sosyal medyaya erişim yasağı gündemdeyken kullanıcılar bu uygulamaları hızlıca araştırıp öğrenmeye çalışmıştı. Türkiye’ye temsilci atama kararını almadan önce Twitter’ın yeni yasa nedeniyle erişime kapanma ihtimali, yayıncıları mesajlaşma uygulamalarına yönlendirmişti. WhatsApp ve Telegram’daki güvenlik endişeleri nedeniyle son dönemde Signal’ın da yıldızı parladı. Bir yandan Turkcell’e ait BiP bu krizi fırsata dönüştürmeye çalıştı. Slack’ten Discord’a, habercilerin son dönemde kullanmaya başladığı daha birçok platform var.

WhatsApp’ın, mahremiyet haklarını ihlal ettiği eleştirisi yöneltilen bir sözleşmeyi zorla kullanıcılara onaylatmaya çalışmasının ardından, Telegram ve Signal gibi alternatiflere göç bu yıl başında hızlandı. Telegram’da kanal yönetmeye çok daha önceden başlayan NewsLabTurkey (NLTR), bu platformu kullanmayı da ilk bırakanlardan oldu. Journo kurucularından, NLTR Araştırma Enstitüsü Koordinatörü ve Yayın Kurulu üyesi akademisyen Sarphan Uzunoğlu, “İnsanlara Signal’e geçin derken Telegram’da kalmak güvencesiz olacağından böyle bir karar vermiştik” diyerek bu durumu açıklıyor.

31 gazetenin 12’si Telegram’da, en çok takipçi Cumhuriyet’te

Okuyucularla etkileşim fırsatı vermesine rağmen çok az medya kuruluşu mesajlaşma uygulamalarında aktif. Ulusal yayın yapan 31 gazetenin sadece 12’sinin Telegram kanalı var. Bunlardan yalnızca Yeni Şafak ve Yeni Mesaj okuyucuların da yorum yapmasına izin veriyor. En çok takipçiye sahip olan yayın ise Cumhuriyet.

Telegram’da kanal açmayan bazı yayınlar adına okuyucuları tarafından kanallar açılmış. Kanalları açan okuyucular daha çok alternatif medya sitelerinin takipçileri ve haberleri gönüllü olarak servis ediyorlar.

Teyit’ten Can Semercioğlu, Medyascope’tan Tamer Durak, Evrensel’den Okan Başal ve Podfresh’ten İlkan Akgül ile yayıncıların mesajlaşma uygulamalarındaki stratejilerini konuştuk.

Hangi mesajlaşma uygulamalarını kullanıyorsunuz, neden?
Teyit: Birçok haber sitesinden farklı olarak Teyit’te topluluğumuzla iletişim kurmak ve onlarla etkileşim hâlinde olmak iletişim çalışmalarımızın merkezinde yer alıyor. Bu sebeple onlarla iletişim kurduğumuz kanalları çeşitlendiriyoruz. Sosyal medya üzerinden topluluğumuzla konuşuyoruz. WhatsApp da bu araçların arasında. Twitter, Facebook, Instagram ve bildirim@teyit.org‘un yanı sıra WhatsApp’ta da kullanıcılarımızdan gelen şüpheli bilgi bildirimlerini alıyoruz. Böylece hangi yanlış bilginin, hangi kaynakta yayıldığını ve yaygınlık düzeyinin ne olduğunu topluluk kaynaklı öğrenme ve yanlış bilgiye karşı harekete geçme olanağına sahip oluyoruz. Şimdiye dek diğer mesajlaşma uygulamalarını kullanmadık fakat daha etkili bir etkileşim sağlamak ve yanlış bilgi sorununun önüne geçmek için diğer uygulamaları da devreye sokmak için çalışıyoruz. Böylece daha güçlü bir Teyit topluluğu hedefliyoruz. İlgilenen kullanıcılar için WhatsApp şüpheli bilgi bildirim hattımız: 0546 474 54 40

Medyascope: Kurum içi iletişimde yoğun şekilde WhatsApp ve Telegram kullanıyoruz, bunların dışında bir uygulama kullanmıyoruz. Mesajlaşma uygulamaları üzerinden haber yayını yapmıyoruz.

Evrensel: Haberlerimizi okurlara ulaştırmak için Telegram’ı kullanıyoruz. Aslında uzun süre önce WhatsApp üzerinden içeriklerimizi paylaşmayı düşünmüştük ama uygulamanın getirdiği teknik kısıtlamalar nedeniyle vazgeçmiştik. WhatsApp gruplarındaki 250 abone sınırı ve API desteğinin olmaması, vazgeçmemizin temel nedenleri arasında yer alıyordu.

En popüler uygulama hâlâ WhatsApp

Podfresh: Slack ve WhatsApp mesajlaşma uygulamalarını kullanıyoruz. Slack’in özellikle farklı kategorilerde farklı sohbet kanalları açabilmesi ve iş takibini kolaylaştırması bizi buna yönlendiriyor.

Mesajlaşma uygulamalarını ne zaman ve nasıl kullanmaya başladınız?
Teyit: Aslında Telegram kullanmaya hiç başlamadık. Hatta Teyit’in paylaşımlarının yapıldığı kimi Telegram kanalları olduğunu görünce de biraz şaşırmıştık. Bu da aslında topluluğumuzun Teyit’i sahiplendiğini gösteriyor. WhatsApp şu anda kullanıcılarımızdan şüpheli bilgi bildirimi aldığımız tek mesajlaşma uygulaması olmakla birlikte Telegram şimdilik şüpheli içerikleri tespit ettiğimiz bir araç.

Medyascope: WhatsApp bir alışkanlıkla başladı ve o alışkanlık özellikle grup özelliği sayesinde bizim için çok verimli. Departmanların kendi iç iletişimlerini ve genel iletişimi WhatsApp üzerinden sürdürüyoruz, WhatsApp’ın masaüstü uygulamasını da yoğun bir şekilde kullanıyoruz. Telegramı ise büyük dosya aktarımları için kullanıyoruz.

Evrensel: WhatsApp’ın kullanıcılara dayattığı sözleşme nedeniyle Telegram gibi uygulamalara doğru ‘kaçış’ın başlamasıyla birlikte Telegram kanalımızı aktifleştirdik.

Kullanıcıların yayıncılara verdiği karşılık ve geri dönüşler olumlu

Podfresh: Telegram’ı yaklaşık bir yıl önce kullanmaya başladık, tam olarak da bırakmadık doğrusu. Hâlen duyuruları yaptığımız bir kanalımız var, yoğun bir kullanımı olmasa da. Buna bizi yönlendiren, anlık olarak bizi takip eden insanlara nasıl ulaşacağımız sorusuydu. “İnsanların istediği zaman terk edip sessize alabileceği, rahatsız olmayacakları bir duyuru kanalı nasıl açabiliriz” sorusunun cevabı da bizi buraya götürdü. Telegram ise hem arayüzü, hem de işlevsel zenginliği sayesinde bizleri cezbetmişti.

Bu platformlarda kitlenizle ilişki kurmak için ne gibi yöntemler deniyorsunuz, nasıl geri dönüşler alıyorsunuz?
Teyit: Mesajlaşma platformlarını da kapsayan “dark social” yanlış bilginin yayıldığı ve bu yayılımı tespit etmenin sosyal medya uygulamalarına göre çok daha güç olduğu bir alan. Platformlar yanlış bilginin tespitine ilişkin kimi çabalara sahip. Reuters Dijital Haber Raporu’na göre Türkiye’deki kullanıcılar siyaset ve haberleri kapalı platformlarda en çok paylaşan ülkeler arasında. Çünkü kullanıcılar daha güvenilir buluyor. Bu platformların yankı fanusu işlevi gördüğünü göz önüne aldığımızda Teyit için mesajlaşma uygulamalarını topluluğumuzun kendi yankı fanuslarında karşılaştıkları şüpheli bilgileri bize aktardıkları birer mecra olarak kabul ediyoruz. Bazen sosyal medyada karşılaşmadığımız bir yanlış bilginin mesajlaşma uygulamalarında yayıldığını görüyoruz.

Bu anlamda WhatsApp; yanlış bilginin kaynağını ve viralleştiği alanı tespit edebildiğimiz, hepsinden de önemlisi bunu topluluğumuzun ve takipçilerimizin katkısıyla gerçekleştirdiğimiz bir mecra. Bize bildirimde bulunan kullanıcılara, analiz yayımladığımız takdirde dönüş sağlayabiliyoruz. Ayrıca topluluğumuzun Teyit’e ve bilgi ve medya ekosistemine ilişkin sorularını yanıtlıyoruz, onlarla sohbet ediyoruz, önerilerini dinliyoruz (dikkate de alıyoruz). WhatsApp ve Instagram için hazırladığımız çıkartma paketi ile topluluğumuzu yanlış bilgiye karşı güçlendiriyoruz.

Hepsinden de önemlisi mesajlaşma uygulaması sayesinde deprem gibi kriz anları yaşandığında topluluğumuz bizimle birlikte teyitçilik yapabiliyor. İzmir depremi esnasında ulaşmakta güçlük çektiğimiz görsel, video ve (şifahi) lokasyon bilgilerini topluluğumuz sayesinde edinme fırsatı yakalamıştık. Bilhassa yerele ulaşmak için WhatsApp’ın önemli bir mecra olduğunu düşünüyoruz.

Topluluğumuzdan duyduklarımız bizi motive ediyor, güçlendiriyor. En çok karşılaştığımız üç cümle: “Bu doğru mu?” “Teyit edebilir misiniz?” ve “İyi ki varsınız!”

Kriz anlarında, mesaj gruplarında şüpheli bilgi dolaşımı artıyor

Medyascope: Bu platformları kitlemizle iletişim için kullanmıyoruz, açıkçası insanları bir de bu mecralardan bilgi akışına maruz bırakmak pek tercihimiz değil.

Evrensel: Telegram kanalımızda, gün içindeki sıcak gelişmeleri manuel olarak editöryel bir süreçten geçirerek okurlarımızla paylaşıyoruz. Ayrıca, günün köşe yazıları ve pazar yazıları da otomatik olarak Telegram kanalımızda paylaşılıyor.

Podfresh: Kitlemizle hem sosyal medya hesaplarımızdan, hem e-posta bültenlerimizden, hem de yaptığımız atölyeler sonrası kurduğumuz WhatsApp gruplarıyla iletişimde kalmaya çalışıyoruz. Bunun karşılığı ve dönüşleri ise oldukça olumlu. Hem bir topluluk içerisinde olmak, hem de dilediğin zaman herhangi bir konu hakkında destek alabilmek insanları daima özel hissettirir.

İçerikleri tıklama oranı nasıl, takip edebiliyor musunuz? Belli trendler var mı?
Teyit: WhatsApp’tan bize bildirilen şüpheli bilgilerin sayısı özellikle deprem gibi kriz anlarında artıyor. Ani gelişen olaylar, topluluğumuzdan sadece bildirim aldığımız değil, aynı zamanda WhatsApp ve diğer sosyal medya kanallarımız üzerinden teyitçilik yaptığımız bir deneyime dönüşebiliyor.

Topluluğumuzun WhatsApp üzerinden bize bildirdiği şüpheli bilgilerin sayısı 2020 yılında 341 oldu. Bu sayının; Türkiye’de ilk COVID-19 vakasının görüldüğü günler, İzmir depremi, Berat Albayrak’ın istifası, COVID-19 aşısının bulunduğunun duyurulması gibi olaylarda yükseldiğini gördük.

2020 yılında WhatsApp üzerinden bize bildirilen şüpheli bilgilerin oranı %8 düzeyinde. 2021’in ilk üç ayında da toplam sayı 174 oldu. Yani 2021’de şüpheli bilgi bildiriminde WhatsApp’ın payı yaklaşık %15. WhatsApp üzerinden şüpheli bilgi bildiriminde bir artış eğilimi olduğunu söyleyebiliriz.

Paylaşım saatleri önemli, sıcak içeriklerde okunma sayısı yükseliyor

Medyascope: Mesajlaşma uygulamalarını kitle iletişiminde kullanmadığımız için bu konuda bir veri elimizde yok.

Evrensel: Telegram kanalımızın 1.000’e yakın abonesi var. Kanalda paylaştığımız içeriğin okunma oranı, şu an için düşük sayılır. Emekli amirallerin bildirisi gibi sıcak içeriklerde okunma sayısı biraz daha yüksek olabiliyor.

Podfresh: Hafta sonu ve hafta içi artıp azalıyor. Onun dışında çok sık ya da bir saatten sonra gönderi gönderirseniz insanlar grubu sessize alabilir, böylece içerik tıklama oranı da doğal olarak azabilir. Ancak biz zaten bu grupları kurduğumuzda bazı kurallar koyduğumuz için sorun yaşamıyoruz.

Bu uygulamalarda yayıncılar neler yapabilir? Etkili kullanabilmek için nelere ihtiyaç var?
Teyit: Yayıncılar mesajlaşma uygulamalarında genellikle kolaya kaçma eğilimi gösteriyorlar. Uygulamaları içeriklerini paylaşacakları başka bir platform olarak görüyorlar. Ancak karşılarında doğrudan temas kurabilecekleri kişiler var. Özellikle habercilik yapan yayınların kullanıcıları mutfağına dahil etmesi, onları kaynak olarak kullanması ve onlardan beslenmesi son derece önemli. Dijital kanalların çok yakın geleceğin topluluk iletişiminde önemli olduğu aşikâr. Ancak burada da yayıncıların teyitçilik pratiklerini yayın süreçlerine dâhil etmesi, sağlıklı bir haber akışı oluşmasını sağlayacaktır. Yayıncılar mesajlaşma uygulamalarını topluluk vizyonuyla kullanabilirler.

Bu platformlar topluluğa yaklaştırıyor ama ek emek istiyor

Medyascope: Bu uygulamalarda yayıncılar kitle sadakatini sağlamlaştırabilir ancak Medyascope olarak bizim şimdilik bu mecralar üzerinden bir çalışma yapma planımız yok. WhatsApp ve Telegramı da kendi iç iletişimimiz için kullanmayı faydalı buluyoruz. Zaten birçok mecrada içerik üretiyoruz ve bunlar için ciddi bir mesai harcanıyor, mesajlaşma uygulamaları üzerinden yayıncılık da ayrı bir mecra ve belli bir mesai istiyor, biz bu mesai ve gücü başka alanlarda değerlendirmeyi tercih ediyoruz.

Evrensel: WhatsApp’ı doğrudan içeriklerimizi paylaşmak için kullanmasak da, gruplarda yapılan paylaşımlar nedeniyle bu platformdan azımsanamayacak bir trafik elde ediyoruz. Ancak yukarıda da belirttiğim üzere, mevcut teknik kısıtlamalar nedeniyle, WhatsApp’tan içerik paylaşımına harcanacak emeğin karşılığını bulacağını düşünmüyorum. Telegram ise içerik yayımlamanın teknik olarak kolay olması nedeniyle, emek/zaman açısından sürdürülebilir bir durumda. Yayıncıların bu kanalları etkin kullanabilmesi, okurların bu kanalları habere ulaşmak için kullanma alışkanlığı elde etmesine de bağlı. Karşılıklı kullanma alışkanlığı elde edilmesiyle birlikte, doğrudan okura ulaşma konusunda sosyal medya araçlarına göre daha avantajlı olan bu kanalların yayıncılar açısından da faydalı olacağını düşünüyorum.

Podfresh: Bunların alternatifi e-posta bültenleri. Eğer bülten yaratmayacaksanız, bültenlik bir işiniz yoksa ya da güncel işler üzerinde çalışıyorsanız ve anlık ulaşma ihtiyacı duyuyorsanız Telegram, WhatsApp gibi uygulamalarda kendinize gruplar yaratabilir, anlık dönüşler alabilir, gelişmeleri paylaşabilir ve paylaşımda bulunabilirsiniz. Bununla ilgili en etkili gruplar genelde basın yayın organlarında çalışan insanların açtığı gruplar. Hem iletişim numaraları paylaşılıyor, hem çeşitli haberler hakkında içgörü tartışmaları yaşanıyor, hem de fikir alışverişleri oluyor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR – E-BÜLTENLER: ESKİ DOSTTAN, GAZETECİLİĞE YENİ SOLUK 

Canberk Beygova

1990, Kadıköy doğumlu. İstanbul Erkek Lisesi ve Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü'nü bitirdi, Zete'de çalıştı. İlk kitabı "Taş Atan Çocuklar Büyüdü, Anlatıyor: Benim Türk Arkadaşlarım Da Var" Mart 2016'da yayımlandı.

Journo E-Bülten