ABD başkentinin önde gelen gazetesi Politico’da çalışanların, şirketin Alman yayıncılık devi Axel Springer’a satılmasından haftalar sonra sendika üyesi olduğu açıklandı.
ABD medyasında COVID-19 salgınıyla birlikte güçlenen sendikalaşma rüzgârı, merkezi Washington DC’de bulunan Politico gazetesinde de esmeye başladı.
Avrupa’nın en büyük yayın holdingi olan Axel Springer, Washington Post’tan ayrılan gazetecilerin 2007’de kurduğu Politico’yu ağustosta en az 1 milyar dolar ödeyerek satın almıştı. Politico ile kardeş yayını E&E News’da çalışan yaklaşık 250 gazetecinin %80’i, geçen cuma günü Axel Springer yönetimine yazdıkları mektupla sendika üyesi olduklarını açıkladı.
İmza sahibi gazeteciler, ABD İletişim İşçileri Birliği‘nin bir parçası olan NewsGuild sendikasının yönetimce resmen tanınmasını talep etti. Mektupta, “Adil ücret, çoğulcu ve katılımcı bir iş yeri, herkese iş güvencesi ve her birimizi etkileyen kararlarda sesimizin duyulmasını talep ediyoruz” ifadesi kullanıldı.
ABD yasalarına göre bir şirkette çalışanların çoğunluğu sendika üyesi olduğunda yönetim onları tanımak ve müzakere masasına oturmak zorunda. Şirket sendikayı gönüllü olarak tanımazsa çalışanlar hükûmetin devreye girip bir işçi yönetim kurulu oluşturulması için seçim takvimi açıklamasını talep edebiliyor.
‘Avrupa’da sendikalarla birlikte çalışma geleneğine sahibiz’
Axel Springer’a satışın ardından imtiyaz sahibi unvanını koruyan Politico kurucusu Robert Allbritton, ağustosta çalışanlara gönderdiği mektupta “bu yayının, okurlarının ve çalışanlarının çıkarlarına sendikanın hizmet etmeyeceğini” savunmuştu.
Axel Springer’ın haber yayıncılığı direktörü Jan Bayer ise geçen hafta çalışanlarla yaptığı Zoom toplantısında daha itidalli göründü. Bayer, Axel Springer’ın Avrupa’da sendikalarla birlikte çalışma geleneğine sahip olduğunu, sendika üyeliğine gazetecilerin özgürce karar verebileceğini söyleyerek sözlerine başladı. Bu dönemin “bir drama dönüştürülmemesini” isteyen Bayer, “sendikalaşmanın karar alma süreçlerini ve şirket büyümesini yavaşlatmayacağını” umduğunu ekledi.
Politico’daki gazetecilerin üye olduğu NewsGuild daha önce Los Angeles Times, The Guardian, Insider gibi önde gelen yayınlarda toplu sözleşme hakkı elde etmişti.
Axel Springer ise en önemli haber markalarından olan, Almanya’nın en büyük gazetesi Bild’de yaşananlar nedeniyle çalkantılı günler geçiriyor. New York Times’ın bu ay yayımladığı araştırmada bir şirket çalışanıyla ilişkisini gizlemek için yalan söylediği ortaya çıkan Bild yayın yönetmeni Julian Reichelt istifa etmişti.
Axel Springer CEO’su Mathias Döpfner de haberdeki tüm olguları aylardır bilmesine rağmen gazetenin araştırmasının yayımlanmasına dek Reichelt’in arkasında durduğu için eleştiriliyor.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR – GAZETECİLER ‘ÇILGINCA’ ÖRGÜTLENİYOR