Türkiye’nin farklı bölgelerinden serbest gazeteciler, hayat pahalılığının giderek arttığı bu günlerde, habercilere yönelik telif programlarına dair deneyim ve yorumlarını aktarıyor. Emrah Bakır yazdı:
Gazetecilik mesleğine bir medya kuruluşunun bünyesinde stajyer olarak başladım. Hem gazeteciliğin tam olarak ne olduğuna hem de çalışma koşullarının nasıl olduğuna dair fikirlerim, Ankara’daki bu medya kuruluşunda çalıştığım uzun süre boyunca gelişti.
Oradan ayrıldıktan sonra İstanbul’da gazetecilik yapmak istedim. İş için başvurduğum haber merkezlerinin iyi bir ücret verememesi, çalışma koşullarının zor ve meşakkatli olması nedeniyle serbest gazetecilikte karar kıldım.
Serbest gazeteci olarak ilk özel haberimi Gazeteciler Cemiyeti’ne bağlı 24 Saat Gazetesi’ne yaptım. Ardından diğer serbest gazetecilerle iletişime geçip başka nerelere haber yapabileceğimi araştırdım. İki yıl boyunca serbest gazeteci olarak çalışmak, bir kurum bünyesinde haber yapmaktan daha zevkli gelmişti.
Serbest gazeteci olarak araştırdığım haber konusunu seçerken özgürdüm, patronsuz çalışıyordum ve mobbing gibi sorunlarla karşılaşma riski yoktu. Ama zaman geçtikçe başka sorunların olduğunu görmüştüm. Güvencesiz-sigortasız çalışmak, basın kartından yoksun olmak, düşük ücret almak ve sabit gelirden mahrum kalmak bu zorluklar arasındaydı. Ayrıca medya kuruluşlarının çoğu telifli haber almıyor, alanların bir kısmı ücreti zamanında yatırmıyordu. Haber önerilerim de sık sık reddediliyordu.
Bu avantaj ve dezavantajların benim deneyimime özgü olup olmadığını, serbest gazetecilik yapan meslektaşlarımla konuşmak istedim. Bu yazıda, 2023 ağustosu itibarıyla Türkiye’de ekonomik kriz derinleşirken farklı illerde ve mecralarda telifli olarak çalışan serbest gazetecilerin yorumlarını derledim.
Mardin’den serbest gazeteci: “Zamanı siz yönetebiliyorsunuz”
Uzun süre Ankara’da habercilik yapan Sait Özmen şimdi Mardin’de serbest gazeteci olarak mesleğe devam ettiğini söylüyor. Gazeteciler Cemiyeti’ne bağlı yayın organlarında telifli özel içerikleri yayımlanan Özmen şunları ifade etti:
- Serbest gazetecilik, proje bazlı ve parça başı olmak üzere süreklilik arz etmeyen bir üretim. Haber başı en az 1.100 TL olmak üzere ücretler içeriğin türüne göre değişiyor. Röportaj, araştırma yazısı, yazı dizisi, haber yazısı, podcast gibi türler telif ücretinin miktarını etkiliyor.
- Serbest gazeteciliğin avantajlarından bahsedecek olursam, zamanı siz yönetebiliyorsunuz. Kabul gördüğü takdirde istediğiniz haber konusunu yapabiliyorsunuz. Elbette haberi gönderdiğimiz kurumla iletişim hâlindeyiz ve dönütler, iletiler aracılığıyla da haber şekilleniyor. Ancak bu, sürekli bağlı olduğunuz bir kurumdan farklı olarak işleyen bir süreç. Bunun ötesinde haberin başlangıcından sonuna kadar haberin tüm sorumluluğu ve kontrolü sizde oluyor.
Özmen, “Serbest gazetecilik faaliyeti yürüten gazeteciler için başta sendikalar olmak üzere medya çevrelerinin daha geniş ve kapsamlı düzenlemeler yapması gerektiği kanaatindeyim” diye ekliyor.
Van’dan serbest gazeteci: “Yaptığım haberlerden dolayı tehdit ediliyorum”
Van’da yaşayan Barış Dönmez, 2020’de çalıştığı haber ajansından ayrıldıktan sonra serbest gazeteci olarak çalışmaya başlamış. Ekoloji, kadın, mülteci, yaşam ve ekonomi alanında haber içerikleri üretiyor. Serbest gazetecilik deneyimiyle ilgili gözlemleri ise şöyle:
- 9. Köy ve “Demokrasi için Medya” haber sitelerinde yayımlanmak üzere içerikler hazırlıyorum. Telif ücreti, kur değişimi nedeniyle farklılık gösteriyor. En son aldığım ücret 1.670 TL civarındaydı. Haber yazısı ve video haberler arasında ücret farkı oluyor.
- Yaptığım haberler yüzünden çoğu sefer tehdit ediliyorum. Bir kuruma bağlı çalışırken çoğu defa düşük ücret yüzünden mesleği yapamaz duruma geliyoruz. Çekinerek haber yazıyoruz. Basın üzerindeki baskı ve ambargolar mesleğin en büyük iki düşmanı gibi. Bunun yanında habere giderken polis engellemesiyle karşılaşıyoruz. Hedef hâline geliyoruz çoğu sefer.
Ege’den serbest gazeteci: “Geçim için ek iş yapmak zorunda kalıyoruz”
Hem Ege hem de Doğu Anadolu bölgesinde serbest gazetecilik yapan İhsan Birgül’ün içerikleri Journo dâhil birçok haber kuruluşunca yayımlandı. Birgül şunları söylüyor:
- Telif ücretleri kurumlara ve haber çeşitlerine göre değişiyor. Örneğin Journo ve 9 Eylül gibi kurumlara yaptığımız haberlerin telif ücretleri brüt 100 Euro iken Doğu Anadolu merkezli haber sitelerine yaptığımız içeriklerin telif ücretleri net 750 TL ile 950 arasında değişiyor. Bölgede içerik hazırladığımız sitelere örnek olarak da şunları gösterebiliriz: Serhat News, Haber Ercîş, Ekoloji Haber ve Dersim Gazetesi.
- Bir gün röportaj için gittiğim bir siyasi partide, parti yöneticisinin daha kendimi tanıtmadan basın kartını sorması beni bayağı demoralize etmişti. O yöneticinin Türkiye’deki basın işleyişi hakkında bilgisi yoktu belki ama yetkisinin arkasına sığınarak moral bozuyordu. Biz serbest çalışan gazetecilerin maddî ve manevî zorlukları var. Geçinmek için başka işler yaptığımızdan kimi zaman bir habere yeteri kadar yoğunlaşamıyoruz veya iki işi birlikte yürütürken yorulabiliyoruz.
Kültür ve sanat haberciliğinde telif ücretleri düşük
Salih Güleç üniversiteden mezun olunca gazetecilik yapmak istemiş. Deneyimli olmadığı için bir haber kuruluşuna girememiş ve serbest gazeteci olarak mesleğe atılmış. Kültür ve sanat alanında telifli haberler yapan Güleç, ücretler düşük olsa da mesleğe devam ettiğini söyleyerek şunları ekliyor:
- Üniversite eğitimimi Kayseri’de aldım. Mezun olduktan sonra birçok defa çalışma deneyimi elde etmek için iş başvuruları yaptım ama deneyimim olmadığından bunlar olumsuz sonuçlandı. Aslında stajyer olarak çalışma fırsatlarım vardı fakat geçen zaman diliminde hem meslekten hem de kurumların gazetecilere olan yaklaşımından dolayı demoralize olmaya başlamıştım. Gazeteciliğin dışında birçok farklı sektörde çalıştım.
- Serbest gazetecilik yapan arkadaşlarımın tavsiyeleri sonucu telifli çalışma, daha doğrusu haber başına ücret kazanma deneyimim oldu. Avrupa Birliği projelerinden desteklenen, kültür ve sanat alanında özel haberler ve sinema alanında içerikler hazırlayan “Sinemaya Serbixwe” adlı siteye haber yaptım. Aldığım telif ücreti düşük de olsa gazetecilik deneyimim için avantajlı olduğu noktalar da vardı. Ama güvencesiz çalışma ve sigortasız olma durumu biz serbest gazeteciler için olumsuz koşullar yaratıyor.
300 TL ile 14 bin TL arasında değişen telif ücretleri
Haberlere ödenen telif ücretlerinin bölgeye ve kuruluşa göre çok değişmesi dikkat çekiyor. Örneğin kapatılan Dicle Haber Ajansı’nda (DİHA) bir dönem çalışan ve 10 yıldır serbest gazetecilik yapan Oktay Candemir, Van ve çevre illerde yaptığı haberler için 300-500 TL telif ücreti aldığını söylüyor. “Ekonomik olarak zor tabii. Sigortanız olmuyor mesela… Ayda 10 özel haber bile yapsanız bu 5 bin TL para ediyor ve Türkiye şartlarında bu paranın hiçbir değeri yok, ev kirasını bile karşılamıyor” diyor Candemir.
Akdeniz bölgesinde serbest gazetecilik yapan Halit Demir ise Avrupa Birliği’nin finanse ettiği programlar çerçevesinde geçmişte yazı dizisi haberleri için 120 Euro, diğer özel haberlerde 75-80 Euro telif ücreti almış. Demir, “En son Norveç Büyükelçiliği himayesinde, deprem bölgesinde çalışan serbest gazetecilere 12 haber karşılığında 12 bin Norveç kronu ödemesi oldu. Bu da telif hesaba yattığında 14 bin TL civarında tekabül ediyordu” ifadesini kullanıyor.
Ancak depremzede gazetecilere destek niteliğindeki bu programın istisnai olduğunu hatırlatmak gerekiyor. Demir’in kendisi de deprem öncesinde Hatay’da yaşayan ve evi yıkılınca Adana’ya göçmek zorunda kalan gazetecilerden.
“Emekçilerin dayanışmaktan başka yolu yok”
2022 yılında Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünden mezun olan Delal Meltem Demir de iş ilanlarında en az 2-3 yıl deneyim istendiği için medya kuruluşlarına başvurularından sonuç alamamış. Marmara bölgesinde serbest gazeteciliğe başlayan Demir, 9. Köy ve Medya için Demokrasi’nin yanı sıra UM: AG Gazeteciler Platformu için haberler üretmiş.
Vergilerin kesilerek telif ödemesinin serbest gazetecinin hesabına yatırıldığını belirten Demir, “Bir kuruma bağlı olarak çalışmadığım için yol gösteren, yardımcı olan ya da ‘Bugün sen hastasın, başkası gitsin habere’ diyen biri yok. Hâliyle çalıştığım sürece kazanıyorum” ifadesini kullanıyor. İstediği haberi yapmak, editör baskısından muaf olmak, mesai saatini belirlemek gibi avantajlara değinen Demir, “Basında çalışan emekçilerin dayanışmaktan başka yolu yok” diye ekliyor.
Patronsuz çalışmak, uzmanlaşmak ve kendi muhasebecin olmak
Journo dâhil çeşitli mecralara içerikler üreten serbest gazetecilerin görüşleriyle yazıyı tamamlayalım. Bu gazetecilerden Meltem Suat, “patronsuz çalışma” avantajını vurgularken bir yandan da “Kendinizin muhasebecisi olmak zorunda kalıyorsunuz” diye ekliyor.
Twitter’da (X) günlük emek haberleri girdiği bir hesabı işleten ve İstanbul’da yaşayan Ozan Mercan’a göre Türkiye’de habercilere yönelik genel tehditler (gözaltı, darp vb.) serbest gazeteciler için de geçerli. Ekonomik sorunların ve güvencesiz çalışmanın zorlukları artırdığını belirten Mercan, serbest gazeteciliğin faydalarını ise şöyle sıralıyor:
- Elimde başka haber olmadığımda o haberi daha iyi bir şekilde çalışabilme ve uzmanlaşabilme fırsatı buluyorum. Bu sayede haberleri daha nitelikli ve kapsamlı bir şekilde sunabiliyorum.
Oğuz Bakır ise Türkiye’deki kuruluşların birçoğunun içerik başına düşük telif ücretleri ödediğini, bu nedenle yabancı medyaya çalışmayı tercih ettiğini belirtiyor. Bakır, uluslararası medya kuruluşlarına parça başı içerik üretirken saatlik 20 Euro, düzenli çalışıyorsa içerik başına 300 Euro ücret aldığını söylüyor.
“Projeleri takip ederek konuya karar veriyorum”
Ankara’da serbest gazetecilik yapan ve haber içeriklerine göre sabit bir ücret aldığını dile getiren Avşin Leyla Özgür, her kuruluşun habere biçtiği bir değer olduğunu vurgulayarak şöyle diyor:
- Serbest gazeteciliği, kurumların projelerine göre yaptığım için çoğunlukla projeleri takip ederek nasıl bir konuya çalışacağıma karar veriyorum. Ancak her zaman önerilen konu kabul edilmeyebiliyor. Sanırım en çok zorlandığım noktalardan biri bu. Tabii bunun yanında her kurumun habere biçtiği değer var. Yapılan çalışmaya tatmin edici bir karşılık bulmak günümüz şartlarında çok zor. Bu da serbest çalışma şevkini oldukça kırıyor. Ancak sadece olumsuz tarafları yok, baskı altında olmadan, hızlı yapılması istenmeyen konularda çok daha kaliteli içeriklerin ortaya çıkmasına olanak sağlıyor serbest çalışmak. En güzel tarafı da bu bence.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:
Journo’nun serbest gazeteciler için telif destek programı devam ediyor. İçerik başına brüt 100 Euro telif ücreti ödenen programla ilgili bilgiler ve başvuru formu şurada:
İçeriklerinin Journo’da yayımlanmasını isteyen serbest gazeteciler için başvuru rehberi