Haber

Yunan başbakanı kızdıran gazeteci, saldırıların ardından Hollanda’ya döndü

Gergin basın toplantısından iki kare: Yunan Başbakan Miçotakis (solda) ve Hollandalı gazeteci Beugel

Hollandalı gazeteci Ingeborg Beugel, yıllardır Yunanistan’da yaşıyor ve bu ülkeden haberler yapıyordu. İki ay önce bir basın toplantısında Ege’deki sığınmacılar hakkında Yunan başbakanına sorduğu sert sorunun ardından Beugel hedef tahtasına konuldu.

Columbia Journalism Review’a konuşan Beugel, tabloid basındaki hakaretlerden sonra Atina’da alışverişe giderken kendisine taş atıldığını ve güvenlik endişesi nedeniyle anavatanı Hollanda’ya döndüğünü açıkladı. Dergi, Yunanistan’daki gazetecilerin “baskıyı hissettiğini” vurguladı.

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Hollandalı mevkidaşı Mark Rutte ile birlikte Atina’da 10 Kasım’da düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlamıştı.

Uzun süredir Yunanistan başkentinde yaşayan Hollandalı gazeteci Ingeborg Beugel’in sorusu eleştirel ve oldukça sertti. Hollandalı gazeteci, Yunan sahil güvenliğinin Türkiye kıyılarından yola çıkan sığınmacı botlarını Ege’de geri itmesini “barbarca” diye niteleyerek Miçotakis’e “Ne zaman yalan söylemeyi bırakacaksınız” dedi.

Gazeteci, bu konuda Hollanda’nın da sorumluluğu olduğunu savunarak Rutte’ye, bu insan hakları ihlalleri nedeniyle her iki ülkeye de yaptırım uygulanıp uygulanamayacağını sordu.

“Kimse bu hükûmete parmak sallayamaz”

Sinirlendiği gözlenen Miçotakis’in yanıtı da sert oldu:

  • Hollanda’da siyasetçilere böyle direkt sorular sormaya alışık olduğunuzu biliyorum. Bunu kabul ediyorum. Kabul etmediğim şey ise bulunduğum makama ve Yunan halkına, maddi olgularla desteklenmemiş suçlamalar ve ifadelerle hakaret etmenizdir. Benzeri görülmemiş bir yoğunluktaki göç kriziyle mücadele eden bu ülke, bir yandan da denizden yüzlerce, binlerce insanı kurtarıyor.

Sığınmacı teknelerini uluslararası hukuka uygun olarak “takip ettiklerini” belirten Miçotakis, Yunan güvenlik güçlerinin denizde durdurulanları geri alması için Türkiye sahil güvenlik güçlerinin gelmesini beklediğini belirtti.

“Ege adalarındaki yeni kamplarımızı ziyaret ettiniz mi? Samos’a gittiniz mi” diye soran başbakana, gazetecinin yanıtı “Evet” oldu.

Miçotakis ise “Hayır, Samos’a gitmediniz… Bu binaya gelip bana hakaret edemezsiniz… Kimse bu hükûmete parmak sallayamaz” diye sesini yükselterek devam etti.

Beugel daha sonra attığı bir tweet‘te, Samos’taki yeni sığınmacı kampını 2021 mayısında Avrupa Parlamentosu’nun Hollandalı milletvekili Tineke Strik ile beraber ziyaret eden ilk gazeteci olduğunu ve bu konudaki foto röportajının Hollanda medyasında yayımlandığını hatırlatıp Miçotakis’i bir kez daha “inkârcılıkla” ve “yalan söylemekle” suçladı.

“Yunan düşmanı” manşetiyle ev adresini yayımladılar

Yunanistan’da milliyetçi bir söylem kullanan çok sayıda gazete bu olayın ardından Hollandalı gazeteciyi hedef tahtasına koydu.

Ülkenin en büyük tabloid gazetesi Proto Tema, Beugel’in Atina’da yaşadığı evin adresini ve günlük hayatına dair ayrıntıları yayımladı. Yunan medyasındaki yorumlarda Beugel “Yunan düşmanı” ve “evde kalmış kız kurusu” gibi ifadelerle anıldı. Bu arada Samos’un belediye başkanı Beugel aleyhine dava açtı.

Columbia Journalism Review (CJR) dergisinin 10 Ocak tarihli haberine göre Beugel, yıllardır kaldığı Yunanistan’ı, Atina’daki Hollanda Büyükelçiliği’nden gelen tavsiye üzerine geçtiğimiz günlerde terk edip anavatanına döndü.

Basın toplantısında başbakanla tartıştığı o gece Atina’da evinden süpermarkete giderken bir kişinin kafasına taş attığını söyleyen Beugel, “İsabet ettiremedi. Kim olduğunu görmek için etrafıma bakınamadan evime geri koştum” dedi. Beugel, Yunanistan’a güvenli bir şekilde ne zaman dönebileceğini bilmediğini sözlerine ekledi.

İstihbaratçılar, gazetecinin peşine düşmüş

CJR, Yunanistan’da “baskıyı hisseden” gazetecilere bir başka örnek olarak, yine geçen yıl sonunda yetkililerce hedef alınan Stavros Maliçudis’i gösterdi.

Solomon adlı dergide araştırmacı gazetecilik yapan Maliçudis’in telefonunun Yunan Milli İstihbarat Servisi tarafından dinlendiği, Beugel vakasının tartışıldığı günlerde sol eğilimli EfSyn gazetesince haberleştirilmişti.

Avrupa Gazetecilik Ödülü’ne aday gösterilmiş bir haberci olan Maliçudis, son olarak, Kos adasında 12 yaşındaki Cemal adlı Suriyeli bir sığınmacı çocuğun hikâyesini araştırıyordu. Çünkü Cemal’in sığınmacı kampında yaptığı bir resim, Fransız Le Monde dergisinin yayımladığı özel bir ilavenin kapağında yer bulmuştu.

Maliçudis, “Mülteci haberleri [Yunanistan’da] ulusal güvenlik meselesi muamelesi görülüyor. Telefonumun bu yüzden dinlendiğini düşünüyorum” dedi.

MFRR: Yunan medyasının çoğu yandaşların elinde

Uluslarararası gazetecilik örgütleri Maliçudis’e destek verdi. Medya Özgürlüğü İçin Acil Destek (MFRR) son gelişmeler üzerine Yunanistan’a yönelik olarak çevrim içi bir basın özgürlüğü misyonu düzenleyeceğini açıkladı.

Suç örgütlerini haberleştiren deneyimli gazeteci Giorgos Karaivaz’ın 9 Nisan 2021’de vurularak öldürüldüğünü ve özellikle göç üzerine çalışanların saldırıya uğradığını hatırlatan MFFR yetkilisi Laurens Hueting şu ifadeyi kullandı:

  • Yunanistan’da eleştirel ve bağımsız gazetecilik için son derece boğucu bir ortam var. Hükûmet kontrolündeki kamu yayıncıları bir yana, medya ortamının çok büyük bir çoğunluğu iktidar partisi Yeni Demokrasi’ye yakın birkaç kişinin elinde…

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR – İRAN’DA BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ: “ARAYAN SANSÜRCÜLERDİ”

Journo

Yeni nesil medya ve gazetecilik sitesi. Gazetecilere yönelik bağımsız bir dijital platform olan Journo; medyanın gelir modellerine, yeni haber üretim teknolojilerine ve medya çalışanlarının yaşamına odaklanıyor, sürdürülebilir bir sektör için çözümler öneriyor.

Journo E-Bülten