Türkiye’de de çok tartışılan “Z Kuşağı” 1990’ların sonundan bugüne dek doğan gençleri kapsıyor. Bu tür genellemeler bazı yanlışları beraberinde getirse de, “dijitalde doğan” yeni kuşakların birtakım ortak özellikler sergilediklerini gösteren araştırmalar var. Örneğin mobil cihazlarla, sosyal medyayla ve haber derleyicilerle çok daha içli dışlı olan bir nesil bu. BBC Haber Laboratuvarı’nın özetleyerek aktardığımız bu rehberi ise gazetecilere, Z Kuşağı’nın da seveceği bir haberin nasıl yazılabileceğini dokuz maddede anlatıyor.
1. İhtiyaç duydukları noktada onlara bağlam sunun
BBC ekibinin yaptığı kullanıcı araştırmalarına göre Z Kuşağı’nın haberlere dair en büyük ihtiyacı, neyin neden gerçekleştiğini ve bunun niye önemli olduğunu başlıkların ötesine geçip kavrayabilmek. Bu yüzden öncelikle haber konusunu bir bağlama oturtmak gerekiyor. Karmaşık ve uzun haberler söz konusu olduğunda bu işi genelde başlarda yapmak şart.
BBC, haber yazımında ters piramit yönteminin bu noktada neden olabileceği sorunları aşmak için yenilikçi dijital uygulamalara başvurdu. Örneğin ABD’deki ara seçimleri anlatan şu BBC haberinde, isteyen okurların konu hakkında tam da ihtiyaçları olabileceği noktada ek bağlamsal bilgi alması sağlandı. Bunun için açılıp kapanabilen bilgi kutuları habere eklendi.
2. Sorabilecekleri soruyu öngörüp yanıtlayın, Google’a ihtiyaçları kalmasın
Haberinizde okurun sorabileceği tüm sorulara yanıt yoksa, Google’a gideceklerdir. Buna izin vermeden sorulabilecek soruları siz öngörüp yanıtlarını da verin. Google Trends‘i kullanarak son 24 saatte internet kullanıcılarının en çok aradığı sözcüklere bakıp içeriklerinizi şekillendirebilirsiniz. Bu konuda ilk kez bir içerik tüketecek insanı düşünüp ona göre yazın.
“Acelem olduğunda sadece haberdeki temel olgulara bakarsın. Ama karmaşık bir haber söz konusuysa gazetecinin daha derinlemesine açıklamalar yapması iyi olur.” — Erkek, 18 yaşında
Şunu da unutmayın: Gençlerin çoğu haberleri sosyal medyadan keşfeder. Buradan “ne olduğunu” öğrenirler ama “neden olduğunu” öğrenemezler. Olayların anlamını derinlemesine açıklayarak onların ihtiyacını karşılayabilirsiniz.
“Haberler yeterince parçalanmıyor… arkadaşlarım haberleri umursamıyor çünkü anlamıyorlar.” — Kadın, 21 yaşında
3. Gelişmekte olan, uzun soluklu haberlere daha fazla ‘giriş noktası’ koyun
Dakika dakika güncellemelerle aktarılan ve giderek uzayan haberleri özellikle gençlerin izlemesi zor oluyor. Çok şey kaçırdıklarını düşünüp bırakıyorlar. Bu yüzden içine özetler ve kronolojiler ekleyip haberin giriş noktalarını artırabilirsiniz.
“Ortasında denk geldiyseniz bazı haberleri anlamak zor oluyor.” — Kadın, 18 yaşında
4. Basitlikten şaşmayın
Haberde yalın bir dil kullanın. Terimlere yer vermeyin. Haberin konusu gereği terim kullanmanız şartsa, bunları tek tek açıklayın. Ama “aptala yazar gibi” de yazmayın. Testlere katılan kullanıcıların en çok takdir ettiği haberler, onlarla en çok etkileşime giren, onlara bir şeyleri açıklayan ve insani bir yaklaşım benimseyenlerdi.
“Fazla uzun bir açıklamadan zarar gelmez. Bu, insanların kendilerini eğitimsiz veya bilgisiz hissetmesine neden olmuyor. Aksine onlara yardım ediyor.” — Kadın, 18 yaşında
BBC bu kullanıcı görüşleri üzerine “Incremental” (artımlı veya “adım adım”) adını verdiği bir haber formatı protipi geliştirdi. Örneğin Brexit konulu şu haberde kullandıkları bu prototip, olaya dair önemli unsurları ayrı ayrı ele alıyor. Okur, her bir unsur hakkında isterse uzun, isterse kısa haber parçasını okuyor.
5. Güvene dayalı, nitelikli gazetecilik hâlâ önemli
Birçok genç, haber markalarına duydukları güveni anne babalarından miras alıyor. Bu gençler, güvendikleri haber kuruluşlarına aynı zamanda ikincil bir kaynak olarak da bakıyorlar. Örneğin sosyal medyada veya WhatsApp gruplarında gördükleri bir haberi teyit etmek için BBC gibi sitelere gidiyorlar. Teyit ihtiyacının yanında, bu sitelerin yayımladığı versiyonu okuyarak o haberi daha iyi anlamak, bağlamına oturtmak istiyorlar.
“Sanırım gerçek ve yalan haberi ayırt edebilirim. Doğru haber yaptığını bildiğim sitelerden bunu kontrol ediyorum.” — Kadın, 18 yaşında
6. Tek bir bakış açısıyla yetinmeyin
BBC, anketlerde hep en güvenilen yayıncı çıksa da, bu kuruluşun kullanıcı testlerine katılan bazı genç okurlar onu da “taraflı İngiliz medyasının” bir parçası olarak görüyor. Bu gençlerin birçoğu; birden fazla haber kaynağını tarıyor, bir konu hakkında farklı yorum yazılarını okuyor.
Habercilerin, bu genç kitleyi çekebilmek için tek bir bakış açısıyla yetinmemesi gerekiyor. Farklı perspektiflerin sunulması, bir haberin içindeki nüansların yansıtılması önem kazanıyor.
“Tarafsız haber diye bir şey yok. Her medya kuruluşunun bir gündemi var.” — Kadın, 18 yaşında
BBC bu yapabilmek umuduyla 2017’de “Perspectives” adlı bir başka prototip geliştirdi. Londra’daki bıçaklı saldırılara dair şu habere BBC uygulaması üzerinden erişildiğinde; alıntılanan her bir vatandaşla yapılar söyleşiler, kolayca tüketilebilen görüntülü ve sesli formatlarda sunuluyordu.
7. Gençlerin gündemini yakalayın ve işlerine yarayın
Gençler, kendilerini daha iyi temsil eden ve gündemlerini yakalayan haberler istediklerini söylüyorlar. Bu yüzden onlara dair gelişmeleri, sosyal medya dinleme araçları gibi uygulamalarla takip etmek, onlarla ilişki kurabilmek ve işlerine yarayacak içerik üretebilmek gerekiyor. Bu noktada analiz araçlarının çok şey söylediğini unutmayın. Ayrıca genç okurlarınızla, gündelik hayatlarında neyin önem kazandığını anlamak için sürekli konuşun.
8. Haberle bağlantıda kalmaları için imkân sunun
Özellikle genç kadınlarla yaptığımız görüşmelerde, ilgilerini çeken ve gelişmekte olan haberlere dair güncellemelere kolayca ulaşmak istediklerini gördük. Önemli gelişmelere dair uzun bir süreye yayılan haberler hakkında da düzenli özetler almak arzusundalar.
Çoğunluk, bildirim almayı tercih ediyor. Ama bu bildirimleri kişiselleştirebilmek ve gerekirse kapatmak da istiyorlar. Kimse SMS’i tercih etmiyor. Açıp okumaya vakit bulamadıkları için e-posta almak istemeyenler de çoğunlukta.
9. Haber seçiminiz ve çözümleriniz hakkında düşünün
Haberlerin çok kötümser, “bunaltıcı” olduğuna dair şikâyetleri kullanıcı testleri sırasında tekrar tekrar duyduk. Gençler bu haberler yüzünden bir “çaresizlik” hissetiklerini söylüyor. Tek yapabilecekleri şeyi yapıp bu haberi sosyal medyada beğenmenin veya paylaşmanın “anlamsızlığına” da dikkat çekiyorlar. Bu yüzden habercilikten duygusal olarak kopuyorlar.
“Haberleri biraz olumsuz buluyorum, o yüzden izlemiyorum. Her şey negatif. Dünyanın değiştiğine dair pek haber görmüyoruz.” – Erkek, 19 yaşında
Kötü haber yağmurunun gençlerde stres yarattığını gözlemledik. Oysa Z Kuşağı ancak kendisine bir fayda sağlayan marka ve platformlara bağlanır. Bu yüzden haber merkezleri sadece sayıları izlemekle yetinmemeli. Peki ne yapmalılar? 7 gün 24 saat üretmeyi bırakabilirler. Yavaşlayın. Net ve derinlikli haberler hazırlamak için vaktiniz olsun. Anlatımınız üstünde düşünün.
“Çözüm odaklı gazetecilik” kavramını beli duymuşsunuzdur. Bu yaklaşım, okur ve izleyicilere dünyanın gerçek bir resmini sunarken sorunlarla başa çıkılabileceğini de anlatır. “İyi haberler” vermek değildir bu. Titiz ve ikna edici gazetecilik yapmaktır. Günümüzün “dikkati dağılanlar ekonomisinde” medya kuruluşlarının gençlere daha iyi hizmet etmesinin de bir yöntemidir.
- Özetleyerek aktardığımız bu yazının İngilizce orijinali, BBC News Lab’in Medium sayfasında 6 Aralık 2018’de yayımlanmıştı.