Bundan yaklaşık 4-5 ay önce bir belgesel fragmanı Youtube’da izleyicileriyle buluştu. Şu ana kadar çok fazla insana ulaşamamış olsa da, ki yapılan reklam az olduğu için bu durum oldukça normal, izleyenleri derinden etkileyen bir fragmandı bu. Adana’nın Ceyhan ilçesinde büyüyen Yunus Ozan Korkut kendi “varoş” hikâyesini çekmek için kollarını sıvamıştı. Bu varoş hikâye izleyenleri hem korkutmuştu, hem de meraklandırmıştı. Zira dışarıdan bakan biri Adana’yı sadece gazetelerden, ana haber bültenlerinden ya da sosyal medyadan gördüğü bir fantastiklik duygusu ile tanımakta. Bombaya tekme atan çocuk, yaz sıcağında güneşe ateş edilmesi, kredisini ödeyemeyen adamın bankayı yakması, swinger baskınları gibi haberler Adana’yı dışarıdan izleyenler için hep kaynak oldu. Yunus Ozan Korkut’un varoş hikâyesi de bütün bunları onaylar nitelikte bir belgesel olarak 22 Eylül’de izleyicileriyle buluştu.
Kısa bir bilgi vermek gerekirse, öncelikle belgeselin asıl adı “My Suburban Stories”. Fragmanı izlediğinizde görebileceğiniz üzere belgeselde suç unsuru sayılabilecek bir takım anılar ve bolca küfür bulunmakta. Yunus Ozan Korkut, belgeseli Türkiye’de gösterecek olurlarsa hem film ekibinin hem de filmde gözüken Adana Ceyhanlı insanların başına iş açılabileceği düşüncesi ile belgeselin adını İngilizce’ye çevirip yabancı ülkelerdeki film festivallerinde gösterme kararı almış öncelikle. Ancak sonra problemleri çözmüş olacaklar ki, belgesel Türkiye’de de gösterime giriyor!
Türkiye’nin varoş kültürünün sanata yansımasının zamanı geldi ve geçiyor bir yandan da. Arabesk altkültürü haricindeki çoğu çok satar eserimiz; filmler, diziler, kitaplar çoğunlukla orta sınıf problemlerini konu alan nitelikteler. Bundan birkaç sene önce Heijan bütün heybetiyle sahneye çıkmıştı, ancak o da kendi imkanlarıyla tanıtmıştı kendini. Türkiye’nin ağır abilerini hepimiz gördük, peki ya hızlı çocuklarını neden göremiyoruz hâlâ?
ABD örneğine bakıldığında ise bu varoş kültürün aslında ne kadar kitlelere mal edilebileceğini görüyoruz. Benzer bir şekilde ABD’nin rap kültürü de genel hatlarıyla Yunus Ozan Korkut’un belgeselinde yakaladığı ruhu yansıtıyor. İşin güzel tarafı da, dünyadaki herkes bu kültüre vakıf durumda. Türkiye’nin de varoş getto kültürünün artık bütün gerçekdışılığı ve fantastikliği ile insanların yüzüne tokat gibi çarpabilecek bir konuma gelmesinin vakti geldi!