Kitap

Sabahattin Ali cinayetinin belgeleri, ilk kez gazeteci Gökçer Tahincioğlu’nun romanında

Gökçer Tahincioğlu, ikinci romanı Kiraz Ağacı'nda, F Tipi cezaevlerine karşı başlatılan ölüm oruçları ve "Hayata Dönüş" operasyonu sürecinde, Korsakoff sendromlu iki insanın hikâyesini anlatmıştı. Fotoğraf: Birikim Dergisi

Gazeteci-yazar Gökçer Tahincioğlu’nun 8 Eylül’de piyasaya çıkan “Sabahattin Ali’yi Ben Öldürdüm” adlı romanında, daha önce yayımlanmamış resmî belgeler de var. Roman, 1948’te işlenen cinayeti, bugüne dair kurgusal bir hikâye eşliğinde anlatıyor.

T24 Ankara Temsilcisi Gökçer Tahincioğlu‘nun son romanındaki “Sabahattin Ali belgeleri” hakkında T24’te Siber Yükler imzasıyla dün yayımlanan haberde özetle şu bilgiler verildi:

  • İletişim Yayınları tarafından yayımlanan romanda yer alan fişleme belgeleri, Sabahattin Ali’nin ölümünden çok önceden başlayarak takip edildiğini, her adımının izlendiğini, görüştüğü herkesin isim isim bilindiğini açığa çıkarttı. Kurmaca bir hikâyeden gerçek belgelere uzanan romanda yer verilen fişleme belgelerinin, Sabahattin Ali’nin ölümünden sonra düzenlenerek yetkili makamlara bilgi amaçlı gönderildiği anlaşıldı.
  • Romanda yer alan emniyet sorgu tutanakları da Sabahattin Ali’nin öldürülmesiyle sonlanan yolculuktaki kamyon şoförünün konuşmaması için tehdit edildiğini, ünlü yazarın öldürüldüğünün devlet tarafından ilk andan itibaren bilindiğini gösteriyor.

1940’ların ünlü gazetecilerinden ve yayıncılarından olan Sabahattin Ali’nin hayatına dair Journo içeriğinde, hâlâ aydınlatılamayan bu cinayete giden yolu anlatmıştık.

Devlet hem maktûlü hem de kâtili adım adım takip etmiş

1940’lı yıllardaki yayınları nedeniyle artan siyasi baskı ve ağır ceza davalarından bunalan Sabahattin Ali, Üsküdar Paşakapısı Cezaevi’nden tanıdığı bir mahkûm vasıtasıyla bulduğu insan kaçakçısı Ali Ertekin’in şoförlüğünde yurt dışına kaçmaya çalışırken Bulgaristan sınırında hunharca öldürülmüştü. Ertekin, “komünist” olduğunu anlayınca “milli hislerle” Sabahattin Ali’yi 2 Nisan 1948’de öldürdüğünü polise söylemişti. Sadece 2 yıl hapis yatıp salıverilen Ertekin, sonrasında sırra kadem bastı.

Habere göre, 75 yıl sonra ilk kez Gökçer Tahincioğlu’nun romanında yayımlanan belgeler, Sabahattin Ali‘nin öldürüldüğü güne kadar Emniyet ve MİT tarafından adım adım takip edildiğini gösteriyor. Ali’nin ölümünden sonra hazırlanarak yetkili makamlara sunulduğu belirtilen bu kayıtlar, fişleme amacıyla tutulmuş. Sabahattin Ali “ölü komünist” olarak fişlenmiş. Rıfat Ilgaz, Sertel çifti ve Orhon Seyfi Orhon gibi birçok arkadaşı da fişlemeden nasibini almış.

İlk kez yayımlanan fişleme belgelerinden 3 sayfa. Kaynak: T24

Sabahattin Ali’nin öldürülmesi, Tahincioğlu’nun özel arşivinde yer aldığı ifade edilen bu belgeler ışığında, romanda, “millî operasyon cinayeti” olarak tanımlanıyor. Belgelere göre kolluk ve istihbarat görevlileri, cinayetten sonra Ali Ertekin‘i de takip etti ve konuşmaması için onu uyardı.

“Gerçekten hakikati bilmek istiyor musun?” sorusuyla başlayan “Sabahattin Ali’yi Ben Öldürdüm” romanının bir bölümünü şu sayfada okuyabilirsiniz.

Basın tarihimizde bir tufan: Sabahattin Ali ve Markopaşa dergisi

Journo

Yeni nesil medya ve gazetecilik sitesi. Gazetecilere yönelik bağımsız bir dijital platform olan Journo; medyanın gelir modellerine, yeni haber üretim teknolojilerine ve medya çalışanlarının yaşamına odaklanıyor, sürdürülebilir bir sektör için çözümler öneriyor.

Journo E-Bülten