SEVGİ DUVARI
Ne desem az bu şarkı için. Muhteşem bir Can Yücel şiiri, Ahmet Kaya müziği ile kavrulmuş, leziz bir eser çıkmış ortaya. Şiirin orijinalinde “sidikli kontes” der Can Yücel, ancak şarkıda bu deyişe izin verilmemiş. Bu yüzden “sidikli kontes”, “pasaklı kontes” olarak değiştirilmiş. Bütün iyi niyetiyle şöyle der Can Baba şiirin sonunda: Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi.
BÖYLE BİR SEVMEK
Ahmet Kaya’nın bestelediği Attila İlhan şiirlerinden biri. Hemen girişte güzel bir melodi yakalar insanı bu şarkıda. Mutlak bir yalnızlık söz konusu: Ne kadınlar sevdim zaten yoktular.
AN GELİR
Yine bir Attila İlhan şiiri. Aslında şarkıdan ziyade gerçek anlamda “şiir söylemek”tir bu: Görünmez bir mezarlıktır zaman, şairler dolaşır saf saf tenhalarında şiir söyleyerek.
DİYARBAKIR HASRETİ
Yılmaz Odabaşı’nın ‘Bir Nehrin Tükenişi’ şiirinden dillere pelesenk olan “Ne Diyarbakır anladı beni ne de sen” deyişi bu şarkıda geçer. Sevmenin ve gitmenin raconu anlatılır: Sevince ölesiye sevilir kalınırdı, gidince kırılmış bir dal gibi gidilirdi.
BİR ANKA KUŞU
Bir şarkı düşünün ki; içinde Spartaküs, Prometheus ve Pir Sultan geçsin. Ahmet Kaya-Yusuf Hayaloğlu ortaklığının en iyi eserlerinden biri. Aslında bölüşülmek isteneni çok net anlatır bu şarkı: Suçüstü yakalandım bölüşürken kalbimi.
DORUKLARA SEVDALANDIM
Harika tasvirleriyle, hüzünlü olsa da umut veren bir Nihat Behram şiiri. Ahmet Kaya bu şiiri alıp işitsel bir şölene çevirmiş. En karanlık günlerde dinlemek lazım: Gün olur şafaklanır karanlıklar bin parçaya.
GÜL DİKENİ
Sanki adı konmamış iç savaşı yıllar önce görüp barış için ipuçları vermiş bu şiirde Ülkü Tamer: Kan kurşundan silinince kardeş olur eller bana.
KENAR MAHALLELİ
Öyle güzel anlatmış ki Süha Tuğtepe, bir kenar mahallelinin güncesi gibi bu şarkı. Ayrıca bugüne kadar duyduğum en güzel tasvirlerden biri bu şiirdedir: Beyoğlu’nda pupa yelken polisler, rüzgârına değer sopa yerim.
AYNI DALDAYDIK
Nazım Hikmet’in ‘Hasret’ şiirini öyle bir bestelemiş ki Ahmet Kaya, sanki Nazım ile birlikte oturup yapmışlar şarkıyı. Nazım söylemiş Ahmet Kaya çalmış. Hasret en güzel böyle anlatılır sanırım: Tam yüzyıl oldu yüzünü görmeyeli, gözünün içinde durmayalı.
O VAHŞİ AT
Bu iki adamın yolları kesişmese hayatımda büyük bir eksiklik olurdu sanırım. Orhan Veli’nin “Beni bu güzel havalar mahvetti” dizesine gönderme yapar adeta Yusuf Hayaloğlu: Bizi güllerin iklimi tüketti, toprağı yaran filize vurulduk.
SEVEMEZSİN
Öyle bir sitem var ki bu şiirde, Ali Çınar kimin için yazdıysa iflah olmamıştır o kişi. Ahmet Kaya da sitemin hakkını ziyadesiyle vererek söylemiş: Adımı anamazsın, yoluma çıkamazsın, gönülden sevemezsin sen.
YAKARIM GECELERİ
Biten bir aşkın ardından ne söylenebilir ki? Söylenecek ne varsa Yılmaz Odabaşı söylemiş: Bu aşkın efkarı şarkılarda, yüzün bende solacak, bizi zaman yenecek, ve anılar kalacak.
AMENNA
Hasan Hüseyin Korkmazgil’in muhteşem şiirini olabilecek en güzel şekilde bestelemiş Ahmet Kaya. “Yaşamak direnmektir” diyor Hasan Hüseyin: Kısa çöp uzun çöpten, hakkını alır elbette, direnmekle kurtulmakla, barışla ben amenna.
HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM
Ahmed Arif’in en sevdiğim şiirlerinden biri. Bir sevgiliye söylenebilecek en güzel sözlerden biridir herhalde: Seni baharmışsın gibi düşünüyorum.
NOT: Daha ziyade az bilinen şarkıları seçmek istedim. Yoksa Hasan Hüseyin’in ‘Acılara Tutunmak’ı ya da Attila İlhan’ın ‘Mahur’u benim için apayrı bir yerde.
