Hallerimiz

Stajyer gazeteciler anlatıyor: Ne umdum ne buldum?

Yaz geldi, okullar kapandı ve birçok genç haberci staja başladı. Mesleğin ilk evrelerinden olan staj dönemini tamamlayan gazetecilerle, haberciliğe adım atarken öğrendiklerini konuştuk. Muhabirlerin ve editörlerin kimisi staj dönemini hayırla yad ederken, kimisi de başlarına gelen tuhaf ve kötü deneyimleri aktardı.

Türkiye’de yüzlerce haber merkezi var. Ne yazık ki bu kuruluşların çok az bir kısmı stajyer kabul ediyor. Peki, genç gazeteci adayları stajdan ne beklemeli? Bunu, stajını tamamlamış 7 genç gazeteciye sordum.

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Gazetecilik bölümü öğrencisi Berfin Güneş, Show TV ve TRT Kurdî’de staj yapmış. Bu dönemde kadın cinayeti ve kadına karşı şiddet haberlerini hazırlarken gazetecilik etiğine dair öğrendikleri aklında kalmış. Güneş bunu şöyle anlatıyor:

  • Çalıştığım kanallardakiler, hayatını kaybeden bir kadının ya da mağdur olan kadın üzerinde sorumluluk bırakmayı asla istemezlerdi. O yüzden kadın haberlerinde daha çok etik hatları göz önünde bulundururlardı. Bunu bana çok açıklarlardı mesela. Çocuk haberlerinde de çocuğun isminin gizlenmesi, yüzünün buzlanması gibi şeyleri bana çok söylediler. Genelde staj yaptığım yerler çok politik kanallar ya da yerler olmadığı için olabildiğince tek taraflı bakmayı da bana çok aşıladılar maalesef. Tarafsızlık ilkesini çok göremedim ben staj yaptığım yerlerde. Ve bunu onları suçlamak için de söylemiyorum ama cesaret mi edemiyorlardı, yoksa onların elinde olmayan bir durumdan mı dolayı bilmiyorum. Ancak tarafsız bir şekilde haber yazılamadığını düşünüyorum.

“Haber müdürüm bana ‘Günde 5 haber önerisiyle benim yanıma gel’ derdi. Eğer haberin haber değeri varsa bunu bir muhabire yönlendirirdi. ‘Beraber habere gidin ve bunu yazın’ derdi bana” ifadesini kullanan Güneş, tecrübeli gazetecilerle stajyerler arasındaki ilişkiyi de şöyle özetliyor: “Çalışanlar arasında bir hiyerarşi var. Bence olması da gerekiyor. Ama bana bunu yansıtmıyorlardı. Özellikle TRT Kurdi’de bunu bana hiç yansıtmadılar.”

bianet stajyeri: “Yapmak istediğim haberlerin çoğunu hayata geçirdim”

Daha önce bianet’te staj yapan Boğaziçi Üniversitesi Matematik bölümü⁠ öğrencisi Ege ise “Mesleğe yeni başladığımda üstlerim bana hak odaklı haberciğinin temel ilkelerini aşıladı. Hak ihlallerini görmezden gelmemek, haber yaparken herhangi bir hak ihlaline yol açmamak ve toplumun ‘öteki’lerini haberleştirmek bunlardan bazılarıydı” diyor. ““⁠Staj yaptığım kurumdaki tecrübeli gazetecilerle dostane ilişkilerim oldu. Hepsi bana karşı saygılı ve içten davranıyordu” ifadesini kullanan Ege, “⁠Yapmak istediğim haberlerin çoğunu hayata geçirdim. İlk staj deneyimim olduğu için net bir kıyas yapamıyorum ama kısıtlandığımı hissettiğim anlar azdı” diye ekliyor.

Yine bianet’te staj gören Kocaeli Üniversitesi Gazetecilik bölümü öğrencisi Abbas Vural “Üstlerim hiyerarşi normlarını yıkmak, beylik cümleler kullanmamak ve emek hırsızlığı yapmamak konularını bana staj dönemimde aşıladılar” vurgusunu yapıyor. Vural, genç gazetecilerin sektöre yetiştirilmesi hakkında zorunlu staj uygulamasının üniversitelere yayılması, stajyer adaylık süreçlerinin şeffaf yönetilmesi ve gazetecilik bölümlerinde eğitimin niteliğinin arttırılması gerektiğini savundu.

Ege Üniversitesi Gazetecilik bölümünden mezun olan Mihrican Candemir de staj sürecinde haber yaparken etik kurallara dikkat etmeyi, topluma fayda sağlamayı ve her zaman doğruyu söylemeyi temel ilkeler olarak benimsediklerini belirtip “Bizim için haberin doğruluğu her zaman öncelikliydi” diyor.

Sansür girişimleri staj döneminde başlıyor

Beykent Üniversitesi Yeni Medya öğrencisi Elif Alpar ise medya sektörüne dair deneyimlerini şöyle aktardı:

  • Mesleğe ilk başladığım yerde “etliye sütlüye karışmadan, hükûmet hakkında kötü bir şey söyleniyorsa orayı kırparak haber yazabilirsin” telkininde bulunuldu. İş görüşmesine çağırdıklarında da burcumu sormuşlardı. Eğer akrep burcuysam beni işe almayacaklarını söylemişlerdi. Genel yayın yönetmeni bana mobbing uyguluyordu. “Günde 20 haber yapmazsan çıkamazsın” diyordu. Akşam 20.00’ye kadar haber yetiştirmeye çalışıyordum. Olay yoksa bile bir şey yaratmam gerekiyordu. Çok korkunçtu. Aynı zamanda kurumda kıdemli editör olan bir kişi bir gün benim koktuğumu iddia etmişti. Genel yayın yönetmeni beni odasına çağırmış ve “Sen kokuyor musun” demişti, ardından beni koklamıştı.

Uşak Üniversitesi Yeni Medya bölümünden mezun olan ve şu anda aktif gazetecilik yapan Melisa Yılmaz‘ın staj döneminden aklında kalanlar şöyle:

  • Bizi kendimizle baş başa bıraktılar. Yeni mezunlar olarak çok ezildik. Her şeyi kendimiz, iyisiyle kötüsüyle, hata yaparak tecrübe ettik. Bizi yönlendiren kişiler olmadı. Sahada haber kovalayan kadın öğrencilerin fikirlerinin çok önemsenmediğini gördüm. Ancak şöyle şeyler oldu: “Şu an gündemde bu var, biz de buna mütevellit bu tarz bir konuyu işlesek nasıl olur” dendiği zaman “İyi, yapın bakalım” deniyordu. Kadınlar haberlere gidiyor ama sonrasında haber olmuyor, emekleri de boşa gidiyordu. Bu tarz durumlarla çok karşılaştım.

Ortak derdimiz: Medyanın üzerindeki baskı

İsmini vermek istemeyen bir başka genç gazeteci de staj dönemini olumlu duygularla hatırlıyor. “İlişkimiz bir usta-çırak dinamiğini andırıyordu; onlardan çok şey öğrendim, yönlendirmeleri ve deneyimi benim için değerliydi. Ancak bu ilişki, klasik anlamda bir hiyerarşik düzlemde değil, daha çok karşılıklı saygıya dayanan, samimi ve içten bir ‘ağabey–kardeş’ yakınlığında ilerliyordu. Aramızdaki bağ, bilgi aktarımının ötesinde, güvene ve dayanışmaya dayanıyordu” diyen gazeteci sözlerini şöyle noktalıyor:

  • Staj sürecim boyunca yapmak istediğim haberlerin büyük bir kısmını hayata geçirme fırsatı buldum. Bu, ilk staj deneyimim olduğu için başka kurumlarla doğrudan bir kıyas yapamasam da, fikirlerimin çoğunlukla karşılık bulduğunu ve kendimi kısıtlanmış hissettiğim anların oldukça az olduğunu söyleyebilirim. Gündem toplantılarında stajyerlere de söz hakkı tanınıyor, böylece hem fikir sunma hem de gündemi şekillendiren haberler üretme konusunda aktif rol almamız teşvik ediliyordu. Bu yaklaşım, hem meslekî gelişimim hem de özgüven kazanmam açısından oldukça değerliydi.

Hayatlarının bir döneminde bu mesleğin stajyerliğini yapmış gazetecilerin ortak sorunu iç veya dış baskılar altında çalışmak. İktidarın bağımsız medyaya uyguladığı ayrımcı ve baskıcı politikalar bir yana, gazetecilerin uzun süre özgürce çalışabileceği yayınların sayısı her geçen gün azalıyor. Genç muhabirler ve editörler, tüm bu olumsuzlukları staj dönemlerinde fark etmesine karşın bu mesleği icra etme konusunda geri adım atmıyor. Gazeteciliğe tutkuyla bağlı gençler üretmeye, öğrenmeye ve deneyimlemeye devam ediyor.

İLGİLİ:

Medyada staj: Haber kuruluşları, başvuruların %88’ine cevap bile vermiyor

Yeni mezun gazeteci 86 iş başvurusu yaptı, sadece 7’sine yanıt alabildi

Daldan dala: İletişim bölümleri arasında geçiş yapanların kariyer yolculuğu

40 yıllık alaylı gazetecinin, yeni mezun okullu gazeteciyle sohbeti: Teknoloji farklı, derdimiz aynı

Serhıldan Hülakü

İstanbul Kültür Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun oldu. Gazetecilik ve medya alanında gazetelerde çalıştı. Çeşitli haber sitelerine, kültür-sanat projelerine ve kendi sosyal ağlarına içerik üretiyor. "Vesikalık" adında bir kitabı var.

Journo E-Bülten