Bu ayın haberlerinde yanlış yazılan kelimelerden 10’unu derledik. Gözümüze çarpan hatalar: Haiz olmak, namı değer, propoganda, kareografi, harfiyat, mütevazi, muhattap, stajer, defaten ve yayınlamak…
İçerik yönetim sistemlerinin ve Microsoft Word gibi kelime işlemcilerin hayatı kolaylaştıran işlevlerine rağmen Türkiye’de medyanın haberlerde yaptığı yazım yanlışları azalmak bir yana, dijital çağda da artarak devam ediyor.
Çözüm yolunda bir katkı sunmak umuduyla, bundan böyle her ay sonunda, son 30 günde yayımlanan haberlerde yanlış yazılan kelimelerden 10 tanesini derleyeceğiz. Şubat 2020 için 10 değil, 100’den fazla örnek de kolayca bulunabilirdi. Anlatım bozuklukları ve diğer dilbilgisel hataları görmezden gelip sadece yazım yanlışlarını seçtik:
1. “-e haiz olmak” değil, “-i haiz olmak”
Haiz olmak, “(bir şeyi) elinde bulundurmak, taşımak” anlamına geliyor. Bu ifade, Arapça kökeni nedeniyle sık sık yanlış kullanılıyor. Örneğin Sözcü gazetesindeki bir haberde önceki gün şöyle bir ifade yer aldı: “ (…) yönetim kurulu görev ve yetkilerine haiz olmak üzere 3 kişiden teşekkül eden geçici yönetimin (…)”
Doğru kullanımda “yetkilerine” değil, “yetkilerini” denmeliydi. “Haiz olmak” derken, “sahip olmak” anlamını düşünerek bu hatayı sık sık yapıyoruz. Oysa bu ifade “taşımak” ile eş anlamlı düşünülmesi gerektiğinden, önüne bir belirtili nesne istiyor. Yani tekrarlarsak, doğrusu “yetkilerini haiz olmak” (taşımak)…
2. Namı değer değil, namıdiğer
Milliyet gazetesinde ay başında yayımlanan bir haberde şu ifade vardı: “Ejderhaların anası Emilia Clarke, son dönemin yükselişteki markalarından Schiaparelli tasarımıyla kırmızı halıdaydı. İlk olarak Beyonce’nin paylaşımlarında gözümüze çarpan bu yeni markayı kırmızı halıya taşıyan namı değer Khaalesi…”
Emilia Clarke, Game of Thrones dizisinde canlandırdığı karakterin ismi olan Khaleesi diye de tanınıyor. Ancak gazetenin kullandığı “namı değer” ifadesi tamamen yanlış. “Namı diğer” diye yazılsa, doğruya biraz daha yaklaşılırdı. Türk Dil Kurumu’na göre Farsça “öteki adı ile” anlamına gelen bu ifade, “namıdiğer” şeklinde bitişik yazılmalı.
3. Propoganda değil, propaganda
Sabah gazetesinin şu haberde kullandığı arabaşlıkta “Çin’in propoganda makinesinin parçası” ifadesi var. Oysa söz konusu kelime haberin içinde “propaganda” şeklinde doğru yazılmış.
TDK’ye göre İtalyancadan Türkçeye aynen geçen bu sözcüğün anlamı şöyle: “Bir öğreti, düşünce veya inancı başkalarına tanıtmak, benimsetmek ve yaymak amacıyla söz, yazı vb. yollarla gerçekleştirilen çalışma, yaymaca.”
4. Kareografi değil, koreografi
Cumhuriyet gazetesi, Fenerbahçe ve Galatasaray arasındaki futbol karşılaşmasında taraftarların hazırladığı ‘kareografi’nin beğenildiğini yazmıştı.
Fransızca “choréographie” kaynaklı bu sözcük TDK’ye göre Türkçede “koreografi” diye yazılmalı. Bu sözcüğün üç anlamı var: A. Dans adımlarının kâğıda geçirilmesi. B. Defile, müzikli gösteri vb. gösterilerdeki programın genel hatları. C. Bir baleyi oluşturan adım, figür ve anlatımların bütünü.
5. Harfiyat değil, hafriyat
“İstanbul Sultangazi’de, zabıta ekipleri ile kaçak harfiyat dökümü yapan kamyon sürücüsü arasında kovalamaca yaşandı.” Tele1’in haberi böyle başlıyor.
Bu yazım yanlışı, kamyonların üstündeki yazılardan gazete sayfalarına yayılmıştı. Gazetecilerin de yıllardır eleştirilmesine neden olan bu sözcüğün aslı “hafriyat.” Arapça “toprağı kazma, kazı” anlamına geliyor. “Harfiyat” ise eskiden matbaacılıkta kullanılan, “harflere dair” anlamına gelen bir sözcük.
6. Mütevazi değil, mütevazı
Çok yaygın bir başka yanlış. “Mütevazi” eskimiş bir ifade ve bugün daha çok “koşut” ve “paralel” şeklindeki eş anlamlılarını kullanıyoruz. “Alçak gönüllü” anlamındaki sözcüğün ise “mütevazı” diye yazılması gerekiyor, çünkü Arapça “tevazu” sözcüğüyle aynı kökene sahip.
Yine de bu yaygın hata, haberlerde kendisini göstermeyi sürdürüyor. Örneğin Anadolu Ajansı şu haberin ayrıntısında söz konusu kelimeyi doğru yazmış ama Hürriyet gazetesi kendi başlığında bu yazım hatasını yapmış.
7. Muhattap değil, muhatap
“Muhatap,” TDK’ye göre “Kendisine söz söylenilen kimse, kendisiyle konuşulan kimse” anlamına geliyor. Arapça kökenli bu sözcüğü birçoğumuz t harfini çiftleyerek söylüyor ve yazıyoruz. Bu da “muhattap” biçimindeki hatalı kullanımı doğuruyor. 13 Şubat’ta yayımlanan şu A Spor haberinde olduğu gibi…
8. Stajer değil, stajyer
Yerel basında da yazım hatalarını sık sık görebiliyoruz. Örneğin şu haberde, yine yabancı kökenli bir sözcük yanlış yazılmış. Fransızca “stagiaire” kökeninden gelen sözcüğün “stajer” değil, “stajyer” biçiminde yazılması gerekiyor.
9. Defaten ne demek?
Defaten, “defalarca” ile aynı anlama gelmiyor, ama haberlerde sık sık bu şekilde kullanılıyor. Örneğin Demirören Haber Ajansı’nın şu yerel haberinde, “(…) bu önerilerini defaten dile getirdiklerini belirten…” diye bir ifade var. Bu cümlede “defalarca” sözcüğü kullanılmalıydı. Çünkü ‘defaten’in anlamı “bir çırpıda, bir kerede…” Bu sözcük genelde bir defada yapılan ödemeler için kullanılıyor.
10. Yayınlamak değil, yayımlamak
En sık yapılan hatalardan biri… “Yayınlamak mı, yayımlamak mı yazılır” sorusuna daha önce uzun uzun yanıt vermiştik. Şu Sabah gazetesi haberinde de görüldüğü gibi, bu yazım yanlışı başlıklarda bile devam ediyor.
ŞAPKA YAZIMI – DÜZELTME İŞARETİ KALDIRILDI MI?