Gelecek Haber İzlenim

Z kuşağı anlatıyor: ‘Medyanın böyle olduğunu bilmiyordum’

Bu yıl en çok etkileşim alan Z kuşağı konulu tweetlerden biri.

“Z kuşağı” bugünlerde siyasetten reklamlara ve haberlere dek iletişimin her alanında çok konuşuluyor. Rafşan Yağmur Çelik, medya okuryazarlığı dersi verirken 9. sınıf ve 10. sınıf öğrencilerinin yaptığı yorumları, Journo için derledi. Sonradan kitaplaştırdığı “Dijital Çağın Görünmeyen Yüzü” başlıklı bir yüksek lisans tezi yazan Çelik, Z kuşağının medya algısını ve kullanımını bu yorumlar üzerinden değerlendirdi.

Öncekiler gibi, Z kuşağının da başlangıç ve bitiş yılları net değil. Ama genel olarak 1990’ların sonundan 2010’ların başına kadar olan dönemde doğanları kapsadığı söylenebilir. Yani demografik bir grup olarak Z kuşağı; Y kuşağından sonra, Alfa kuşağından önce geliyor. Z kuşağı bireylerin babaları genelde X kuşağından… Babaları Y kuşağına mensup olan Z kuşağı üyeleri de var.

Sosyal kuşaklamanın bilimselliği tartışmalı olsa da, benzer kültürel özellikler sergileyen yaş gruplarının topluca ele alınması, pazarlama başta olmak üzere birçok alanda işe yarar bulunuyor. Bu açıdan Z kuşağı, milenyum jenerasyonu (Millennials) diye de bilinen Y kuşağına ve daha eski kuşaklara kıyasla farklarıyla ele alınıyor.

Genel olarak kabul edilen en önemli fark, Z kuşağının mutlaka “dijital okuryazar” olmasa bile, “dijital yerli” olarak yeni teknolojilerin içine doğmuş ilk nesil olması. Bu yüzden örneğin ekran başında geçirdikleri süre, diğer kuşaklara kıyasla daha fazla.

Peki, yeni teknolojilerin içinde büyüyen bu nesil için medya ne ifade ediyor? Özellikle sosyal medyayı nasıl görüyorlar?

Z kuşağının özellikle ortaokuldan itibaren sosyal medyayı yoğun olarak kullandığı düşünüldüğünde, bunu onlara sormak en doğrusu. İzmir’de bir özel okulda medya okuryazarlığı kulüp dersini alan 9. ve 10. sınıf öğrencileriyle yaptığım görüşmelerde, bu sorulara da yanıt aradım.

Ders kapsamında Z kuşağından öğrencilerle, Black Mirror dizisinin The Entire History of You, Be Right Back ve Nosedive adlı üç bölümünü izledik. Teknolojinin bizi bir ütopyaya mı, yoksa distopyaya mı doğru götürdüğünü tartıştık. Bu tartışmalar sırasında öğrencilerin medya bağlamında paylaştığı görüşler şöyle oldu:

İnternetsiz bir hayat mümkün mü? Teknoloji ne anlam ifade ediyor?

E. N.: Bence değil. Teknoloji insanların bağımlılık kaynağı bence. Ulaşım, iletişim, her alanı ifade ediyor.
C. M.: Bence mümkün değil. Teknoloji benim hayatım.
İ. T.: Bence internetsiz bir hayat mümkün değil, çünkü zamanımızda her şeyi kolaylıkla internet üzerinden çözebiliyoruz. Teknolojinin hayatımızdaki yeri çok büyük.
S. A.: İnternetsiz bir hayat bu şartlarda mümkün değil. Teknoloji bizimle bağlı olan bir kavram, onsuz yaşayamıyoruz şu anda.
E. S.: Bence mümkün değil; çünkü yaptığımız neredeyse her işte teknolojinin bir payı oluyor.
Ö. Ç.: Hayır, bence internetsiz bir hayat mümkün değil. Teknoloji demek; sosyalleşmek, haberleşmek, eğlenmek ve daha bir sürü başlık demek.
S. Ç.: Bence mümkün değil. Teknoloji olmazsa zaman geçmez.

Medya okuryazarlığından ne anlıyorlar?

G. G.: Medya okuryazarlığı, medyanın iyiliklerini ve kötülüklerini bize öğretmeyi amaçlayan ders. Kadınların medyada yerini, reklamların gerçek yüzünü, reklamların bilinçaltına etkisini öğrendim. Medyanın bu kadar derin bir aygıt olduğunu bilmiyordum. Bu dersten sonra medyanın derinliğini biliyorum. Bu şekilde artık medyanın kullanış amacını biliyorum.
M. D.: Medyayı kullanırken neyin iyi, neyin kötü olduğunu anladım. Sosyal medyayı düzgün nasıl kullanabileceğimi öğrendim.
Ö. Ç.: Medya bana göre sosyallik ve iletişim demek. İçinde gazete, dergi, sosyal medya, televizyon ve daha bir çok iletişim stilini barındıran bir sözcük olduğunu öğrendim. Ders kapsamında sosyal medyaya yönelik daha çok bilgi edindim. Sosyal medyanın derinliğini bilmiyordum, öğrenmiş oldum.

Z kuşağı sosyal medya hakkında ne düşünüyor?

D. Ç.: Sosyal medyayı nasıl inceleyeceğimi öğrendim. Medyanın böyle olduğunu bilmiyordum.
S. Ç.: Sosyal medyadaki olayları anladım. Bilgilerimi nasıl paylaşacağımı öğrendim.
E. N.: Medya araçlarının öğrendim. Haberlerin yalanlığı, her paylaşılan habere inanmamam gerektiğini öğrendim.
S. A.: Dersle beraber çok kültürlendim. Medyanın böyle bir şey olduğunu bilmiyordum.
İ. T.: Medyayı doğru şekilde kullanmayı öğrendim. Medyadaki çoğu şeyi yanlış biliyordum.
E. K.: Medya okuryazarlığı bizlere medyanın yararlarını ve zararlarını öğretti. Bu sayede müzik, gazete, internet ile ilgili bilmediğimiz birçok şeyi öğrendik. Medyanın sadece Facebook, Instagram ve Snapchat’i kapsadığını düşünüyordum. Şimdi ise medya hakkında radyo-televizyondan tutun, müziğin tarihine kadar çoğu şeyi öğrendim.

Black Mirror dizisinin bu üç bölümünü izlerken ne hissettiler?

Ö. Ç.: Bu dizinin konusu zaten teknoloji ile ilgili olduğu için teknolojiye bağımlı bir hayat anlatılıyor. Bence artık gerçek hayatta da teknolojiye bağımlı bir hâle geldik. “Nosedive” bölümünde olduğu gibi sosyal medyada bir kişilik yarattığımıza inanıyorum. Hatta kendi benliğimizden çıkıp başka bir benliğe bürünebildiğimizi bile düşünüyorum fakat söylediğim gibi kendi benliğimizden çıkabildiğimiz için kendi benliğimiz olmayabiliyor. Gelecekte burada anlatılanlar olabilir. Teknoloji hızla gelişiyor.
S. Ç.: Teknoloji hayatımızda önemli bir yer kaplıyor. ‘The Entire History of You” bölümünde olduğu gibi teknoloji kullanımı insan beyninde olabilir. Sanal hayat, gerçek hayatı etkiliyor ama ben kendi gerçekliğimi tercih ederim. Dizide anlatılanlar gelecek zamanda belki olabilir.
E. N.: Dizide geleceğe dair yaşamımızdan kısımlar anlatılıyor ve sosyal medyanın sanal bir kişilik oluşturduğunu söylüyor. Anlatılan hikayelerin gerçekliği mümkün.
E. S.: Dizide anlatılanlar gibi sosyal medyada yarattığımız gerçeklik tam da kendi gerçekliğimizi yansıtmıyor. Dizi bu gerçekliklerin sınırını aşıyor.

‘Instagram’a bakarken kendi hayatlarımızı tanıyoruz’

C. M.: Teknolojinin hayatımızda olması gerekenden fazla olduğunu ve bunun sonucunda hayatımızı kötüleştirdiğini anlatan bir dizi. ‘The Entire History of You” bölümü tüm hayatımızı içeriyor. Her anımızı kayıt altına alarak sonra başka insanların izlemesini sağlayıp hayatını mahvediyor. “Nosedive” bölümünde olduğu gibi sosyal medyada kişilik yarattığımıza inanıyorum. Sosyal medyada yarattığımız gerçeklikler birçok açıdan kendi gerçekliğimiz değil. Sosyal medyada daha atılgan, samimi ya da sihirli kişilikler yaratıp gerçekte tam tersi olabiliyoruz. Bu anlatılanların ilerleyen zamanda mümkün olacağını düşünüyorum.
İ. T.: Teknolojinin hayatımızdaki yeri büyük. Teknolojinin ‘The Entire History of You’ bölümündeki gibi insan beyninde kullanılmasını doğru buluyorum. Örneğin; akıllı saatler, akıllı telefonlar gibi. Sanal hayat gerçek hayatı oldukça etkiliyor. Sosyal medyada yarattığımız gerçeklik kendi gerçekliğimiz değil; çünkü sosyal medyada insanlar kendilerini daha farklı tanıtabiliyor.
S. A.: Teknoloji hayatımızda büyük bir yer kaplıyor. ‘The Entire History of You” bölümünde olduğu gibi teknolojinin bizimle bağdaşmış olması çok hoş. Sanal hayat gerçek hayatı etkiliyor; çünkü mesela örnek vermek gerekirse telefonda Instagram’a bakarken kendi hayatlarımızı tanıyoruz. Dizi, geleceğimize gönderme yapıyor. “Nosedive” bölümünde herkes farklı kişiliğe bürünmüştü, samimiyet yoktu.

Öğrencilerin yanıtları, Maslow’un güncellenen hiyerarşisiyle uyumlu

Özetle Z kuşağı, teknolojiden uzak bir hayatın mümkün olmadığını düşündüğü gibi, böyle bir dünyaya dönük kurgusal alternatifleri de kaygıyla karşılıyor.

Öğrencilerin verdiği cevaplar, Z kuşağının “medyayı” neredeyse tamamen sosyal medyadan ibaret bir yapı olarak gördüğüne de işaret ediyor. Medya dendiğinde çoğunun aklına gazeteler, televizyonlar ve hatta sosyal medya dışındaki dijital kanallar pek gelmiyor.

Bu durum, Maslow’un klasikleşen ‘İhtiyaçlar Hiyerarşisi’ne son dönemde yapılan dijital uyarlamayı da doğrular nitelikte.

Farklı duygusal ihtiyaçları söz konusu olduğunda Z kuşağı, sosyal medya platformlarını piramidin üst basamaklarına yerleştiriyor. Akıllı telefon ve kablosuz bağlantı gibi unsurlar ise Z kuşağı için temel ihtiyaç niteliğinde.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR 

Rafşan Yağmur Çelik

Lisans ve yüksek lisans eğitimini gazetecilik ve iletişim bilimleri alanında tamamladı. 2014- 2018 yıllarında internet gazeteciliği yaptı. Ardından İngiltere’de dil ve dijital pazarlama eğitimi aldı. Yolda TV'de serbest gazetecilik yapıyor. Yeni medya alanında akademik çalışmalarına da devam ediyor.

Journo E-Bülten