Analiz

5 maddede BBC grevi: Gazeteciler nasıl kazandı?

BBC çalışanları grevin kazanımlarla sona ermesini kutluyor. Fotoğraf: TGS

Herkes için öğretici olan bir 15 gün yaşadık. Birliğimizin gücünü soğuk ile sınadık. Grevdeki BBC çalışanları, Türkiye Gazeteciler Sendikası, gönlü ve sözü bizimle olanlar, ziyarete gelen meslektaşlar, medya sektöründeki düşük ücret ve kötü çalışma koşullarına itiraz eden herkes: Gözümüz aydın, kazandık.

Başarıyla biten BBC grevi, kazanmak için emek harcanması gerektiğini bir kez daha teyit etti. “Nasıl kazandık?” sorusuna vereceğimiz yanıt ise sonraki kazanımlar için rehber olacak:

1. Birlik

İşverenle ilk müzakere gününden grevin son gününe kadar BBC’deki üyelerimizin kendi arasındaki birliktelik, kazanımı getiren ilk unsur. Anlaşmazlıkların tartışmalar yoluyla tüketilmesi ve sonrasında alınan karara bütün olarak uyulması mücadeleyi kolaylaştırdı.

2. Şeffaflık

BBC çalışanlarının sürecin hep içinde olması, işverenle yürütülen müzakerelere işyeri temsilcisinin katılımı, izlenen yolun her durağında ortak aklın devreye sokulması, kararlarımızı demokratikleştirdi ve şeffaflaştırdı. Bu irade, fevri kararlar alınmasını engellediği gibi organizasyonun soğukkanlılıkla yürütülmesini de garanti etti. Bu sayede Sendika ve grevdeki üyeler arasında en ufak bir güven sorunu yaşanmadı.

TGS yöneticileri, grevin anlaşmayla sona erdirildiğini, 29 Ocak’ta İstanbul Gümüşsuyu’ndaki BBC bürosu önünde açıkladı. Fotoğraf: TGS

3. Sendikal aidiyet

Kazanıma giden yolda bir diğer önemli unsur, üyelerin sendikal aidiyeti oldu. BBC’deki gazeteciler işlerini iyi yaptıkları için bu işyerinde çalıştıklarının en başından beri farkındaydı. İşi ve süreç yönetimini (müzakere, grev ve daha fazlası) sadece yöneticilere havale etmeyen, sonucu beklemek yerine ona şekil verecek müdahalelerde bulunan, Sendika’nın deneyimlerinden beslenen ancak inisiyatif almaktan da çekinmeyen bir üye profili ile başarı sağlandı.

4. Dayanışma

Bir işçi mücadelesinde dayanışma, en az üyelerin birlik ve kararlılığı kadar önemli. Grevin ilk gününden itibaren meslektaşlarımızın grev alanına gelerek verdiği destekler ve sosyal ağlarda yapılan paylaşımlar bizleri diri tuttu. Özellikle sendikalı medya kuruluşlarında yapılan haberler kamuoyunun grev hakkında bilgi almasını sağladı. Sendika’nın sosyal medya hesaplarının ustalıkla kullanılması da yurtiçi ve yurtdışındaki mesleki dayanışmayı büyüttü.

Diğer yandan ‘muhalif’ olarak nitelenen kimi medya kuruluşlarında grevin haber olmaması, gazeteci kökenli milletvekillerinin ilgisizliği, basın meslek örgütlerinin çoğunun destek ziyareti ya da açıklaması yapmaması bizleri hem üzdü hem de şaşırttı. Bundan dersler çıkartacağız.

Neyse ki, (üyesi olduğumuz TÜRK-İŞ hariç) Türkiye’deki kurumların ilgisizliği, uluslararası düzeyde gösterilen dayanışma ile telafi edildi. Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın üyesi olduğu federasyonlar UNI, IFJ ve EFJ’in açıklamaları, İngiltere’deki kardeş sendikalarımız BECTU ve NUJ’in yürüttüğü görüşmeler ve yaptığı çalışmalar sayesinde BBC’nin diğer bürolarında lehimize alınan tutum işveren nezdinde bir baskı unsuru oldu. Özetle uluslararası dayanışma, layığıyla harekete geçirilerek mevcut krizin çözümünde işçiler lehine yadsınamaz bir rol oynadı.

5. Gerçekçi olmak

BBC işvereninin finansal imkânları ve Türk lirasının değer kaybı karşısında, üyelerimizin talep ettiği ücret artışı ve yan haklar meşru ve gerçekçi idi. Bu durum, işverenle yapılan müzakereleri ve kamuoyuna yönelik açıklamaları kendimizden emin bir şekilde sürdürmemize yardımcı oldu. Ayrıca grevdeki meslektaşlarımızın yüksek gazetecilik nitelikleri (kıdemleri, başarıları, aldıkları ödüller ve diğer becerileri) gerçeklik ve söylem arasında bir uyum sağladı. (Örneğin: İyi gazetecilik, adil bir ücret artışını hak eder) İşverenin dahi buna açık ya da örtülü itiraz edememesi, başkaca bahanelere sığınması, söylemin gücünü göstermesi açısından önemli bir gösterge.

Sonuç:

Elbette bu beş temel unsurun sayısı artırılabilir, içeriği tartışılabilir ya da zenginleştirilebilir. Diğer yandan şu gerçeğe gölge düşmez: BBC İstanbul bürosu grevi; Türkiye basın sektöründe 2009’dan sonra gerçekleşen, yıllar sonra başarıyla biten ve yabancı bir medya kuruluşunda hayat bulan ilk grev olarak tarihte yerini aldı.

Gazetecilerin hak mücadelesinde tartışılmaz bir şekilde yeni bir sayfa açan bu sürece tanıklık etmek ve de örgütleyenlerden birisi olmak ayrı bir övünç kaynağı. 29 Ocak günü grevi bitirirken söylediğimiz son sözlerle veda edelim:

“Bugün elde edilen kazanımlar hem yerel hem uluslararası basında çalışan tüm meslektaşlarımız, arkadaşlarımız için önemlidir, geleceğe yönelik referanstır. Mesleki dayanışma yaşatır. Tekrar buluşmak üzere!”

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR – BBC GREVİ, GAZETECİLERİN ZAFERİYLE BİTTİ

İlyas Coşkun

Dokuz Eylül Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri bölümünde okudu. Ardından Küresel Emek Üniversitesi’nin Almanya programında, ‘Emek Politikaları ve Küreselleşme’ başlıklı yüksek lisansı bitirdi. 2019'dan beri Türkiye Gazeteciler Sendikası’nda Mesleki Haklar Uzmanı olarak çalışıyor.

Journo E-Bülten