Görüş

Amerika’nın Sesi krizde: Trump kapattı, mahkeme açtı, temyiz yine kapattı

Türkçe dâhil 49 dilde 83 yıldır haber yayımlayan “Amerika’nın Sesi” (Voice of America), ABD Başkanı Trump’ın kararnamesiyle mart ayında susturuldu. Gazetecilerin, basın özgürlüğü örgütlerinin ve sendikaların itirazını değerlendiren bir federal yargıç ise 22 Nisan’da kararnameyle ilgili yürütmeyi durdurma kararı verdi.

Ancak 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde, benzerine sıkça Türkiye’de tanık olduğumuz üzere, ABD’deki iktidarın itirazının ardından yeni bir yargı kararı çıktı. VOA’in durumunu sadece “iş gücü politikası” kapsamında yorumlayan kararla birlikte 83 yıllık kurumda yeniden haber üretimi ihtimali bir başka bahara kaldı. 

Binlerce gazetecinin çalıştığı VOA için yıllardır haber yapan serbest gazeteci Yıldız Yazıcıoğlu, ABD’nin en köklü kamu yayıncılarından olan kurumda neler yaşandığını Journo takipçileri için yazdı: “ABD’nin hikâye anlatıcısı VOA’in kapanışı ne anlama geliyor? Bu karar dünyada ve Türkiye’de gazeteciliği nasıl etkiler?”

“Amerika’da hâkimler var” diyebileceğimiz hukukî gelişmeler nedeniyle VOA’in yeniden haber üretimi sürecine başlaması beklentisi söz konusu olmasına rağmen Türkiye’de sıkça örneklerini gördüğümüz üzere “iktidar lehine değilse, yargı kararı uygulanmaz” riski de var.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) bünyesinde kamu bütçesiyle uluslararası haber yayıncısı Voice of America’nın mart ayında kapatılması, küresel çapta işsiz gazeteci sayısını arttırmasının ötesinde, basın ve ifade özgürlüğü savunuculuğuna etkisiyle tartışılıyor.

VOA’in kapanması, ana muhalefetin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nu hedef alan siyasallaşmış yargı krizi arifesinde gerçekleştiği için tâbir-i caizse Türkiye gündeminde arada kaynadı. Oysa bağımsız medya kuruluşları iflas tehdidi altındayken, VOA’in kapanması da aslında ABD Yönetimi’nin basın özgürlüğünün tarafında durmaktan vazgeçmesiyle Türkiye’ye kötü örnek oluşturuyor.

ABD, etkisini Amerika kıtası ile sınırlayan dış politikasını 20. yüzyıl başından itibaren değiştirmiş, İkinci Dünya Savaşı’nın yıkımından “süper güç” olarak çıkıp Sovyetler Birliği ile küresel bir güç mücadelesine girişmişti.

Nazi propagandasına karşı kuruldu, Soğuk Savaş’ta dünyaya yayıldı

Nazi propagandasına karşılık vermek üzere 1942 yılında önce radyoda, sonrasında televizyonda yayına başlayan “Amerika’nın Sesi” (Voice of America), ABD’nin önde gelen kamu yayıncılarından biri olarak Soğuk Savaş boyunca Washington’ın hikâyesini dünyaya anlattı. Türkçe dâhil 49 dilde yayın yapan VOA, yıllardır internet dâhil daha birçok mecrada varlık gösteriyordu.

Tâ ki Donald Trump kasımdaki seçimde bir kez daha başkanlık koltuğuna gelip “bir gece ansızın” misali, 15 Mart Cumartesi günü yayımladığı bir kararnameyle VOA’yı sessizliğe mahkûm edene kadar…

Trump’ın federal bütçeden aldığı payı iptal etmesiyle o hafta sonu VOA’in 83 yıllık haber akışı aniden durdu. Ertesi gün TV ve radyo kanallarında haber yerine müzik programı başladı. Washington’daki merkezde çalışan 1.000 civarında kadrolu gazetecinin neredeyse tamamı zorunlu idâri izne çıkarıldı.

VOA, ABD Küresel Medya Ajansı’na (USAGM) bağlı. ABD Kongresi’nin onayıyla, ABD yönetiminin federal bütçesinden pay alan bu ajans; Güney Amerika, Avrupa ve Asya bölgelerine yönelik yayın yapan Radio Free kanallarını da yöneten özerk bir kurum.

Tüm dünyada 3.000’i aşkın gazetecinin haber yaptığı, haftada 326 milyon insana ulaşan, yıllık 267 milyon dolar bütçeli VOA’in 1976’dan beri yürürlükte olan tüzüğü “doğru, nesnel ve kapsamlı” bir gazeteciliği şart koşarken 1994’te çıkarılan ABD Uluslararası Yayıncılık Yasası gereği hükûmet yetkililerinin bu haber kuruluşuna editöryel müdahalesi de yasak.

Ancak Trump, 2017-2021’deki ilk başkanlık döneminde USAGM yönetimine yandaşlarını atamakla suçlanmış, bu kişilerin kurumdaki işe alma ve habercilik kararlarına müdahale etmeye çalıştığı bildirilmişti. Trump’ın ikinci döneminin ilk 100 gününde aldığı kararlardan biri, USAGM’in bütçesini kesmek oldu.

İlk aşamada ABD yargısı “basın özgürlüğü” ve “Amerikan değeri” vurgusu yaptı

Trump’ın mart ayı ortasındaki başkanlık kararnamesine karşı ABD’de iki mahkeme ise yürütmeyi durdurma kararıyla “Amerikan değerlerinin ve çıkarlarının” gereği bakımından “basın özgürlüğü” için USAGM bünyesindeki medya kuruluşları için “kapatılamaz” dedi.

Federal yargıç Royce Lamberth, 22 Nisan tarihinde, Trump’ın kararının, Kongre’nin bütçe yapma yetkisini ihlal ettiği için ABD Anayasası’nı ihlal ettiğine, ayrıca ABD Uluslararası Yayıncılık Yasası’na da aykırı olduğuna hükmetti. Yargıç, VOA ve kardeş kuruluşlarının gazeteciler dâhil tüm çalışanlarının aynı şartlarda yeniden istihdam edilip işlerine dönmesine karar verdi.

New York’ta bir başka mahkeme de; gazetecilerin, basın özgürlüğü savunucusu kuruluşların ve sendikaların başvurusunu haklı bularak Trump Yönetimi’nin kararının yasalara aykırı olduğuna hükmetti.

ABD’deki başkanlık seçimleri öncesinde Temmuz 2024’te Joe Biden’ın atadığı VOA Direktörü Micheal Abramowitz, davacısı olduğu ilk kararla ilgili olarak “VOA’in yürütme organı yani başkanlık kararnamesiyle kapatılamayacağını, ABD Kongresi’nin yetkisinde olduğunu” ispatladıklarını açıkladı.

Washington’da oy çokluğuyla Trump’ın “işgücü kararı” ile habercilik rafta kaldı

Aleyhindeki yargı kararları için “Başkanlık yetkilerine sahip olmak isteyen yargıçlar var” diyen Trump’ın ekibinin temyiz başvurusunda bulunması ise VOA ile Radio Free’nin durumunu yeniden çıkmaza soktu. Abramowitz başta olmak üzere VOA merkez ofisinde bu hafta içerisinde iş başı yapılması beklentisi vardı. Ancak 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’yle çelişkili bir biçimde ABD’nin uluslararası arenada basın özgürlüğü savunucusu olma iddiasındaki medya kuruluşları, herhangi bir federal işyeri ve gazeteciler ise “işgücü” olarak değerlendirildi. 

Washington’da üç yargıçtan oluşan temyiz mahkemesi, oy çokluğuyla “ABD Başkanı’nın işgücü ve hibe dağıtımı kararlarına ilişkin yürütmenin durdurulması için yargıç kararı verilemeyeceğine” hükmetti. Bu karara muhalefet şerhi koyan yargıç Cornelia Pillard ise VOA’in ve diğer kardeş medya kuruluşlarının, “yürütmeyi durdurma şeklinde tedbir kararı alınmazsa telafisi imkânsız ciddi zararlarla karşı karşıya kalacağını” belirterek davada esastan karar alınmasını beklemeden medya kuruluşlarında işbaşı yapılması gerektiğini savundu.

Barack Obama döneminde atanmış Pillard’ın muhalefet şerhine rağmen, Trump’ın atadığı vurgulanan diğer iki yargıç (Neomi Rao ve Gregory Katsas) tarafından oy çokluğuyla VOA’in yeniden işler hâle gelmesi engellendi. Böylece Trump’ın kararına karşı yargı süreci devam ederken habercilik adeta rafta beklemeye mahkûm edildi. VOA ile Radio Free çalışanları, Washington merkezinde bu hafta işe dönme umudunu yitirdi. 

Öyle görünüyor ki süreç, Trump’ın başkanlık kararnameleri anayasal ilkelere aykırı ve ABD Kongresi’nin yetki alanında olsa dahi yargıda yine Trump kararıyla atanmış yargıçlar eliyle şekillenecek. VOA’in eski Beyaz Saray muhabiri Steve Herman’ın, Türkiye’de aşina olduğumuz mehter takımı yürüyüşünü anımsatacak şekilde “Üç adım ileri bir adım geri” yorumuyla bu durumu değerlendirmesi dikkat çekti. Washington Post’un haberinde; Herman’ın yanı sıra davacı isimlerden biri olan VOA Beyaz Saray Büro Şefi Patsy Widakuswara’nın, “Amerika’nın hikâyesinin gerçeklere dayalı kapsamlı habercilikle dünyaya anlatmak için VOA’in ABD Kongresi’nin yetkisi altında olduğunun ispatlanması amacıyla çabalamaya devam edeceğiz” yorumu yer aldı.

“Basın özgürlüğüne yönelik endişe verici bir darbe”

VOA ve Radio Free, sözleşmeli gazeteci kadrosuyla, kendi dilleriyle seslendiği birçok ülkede, “alternatif medya kuruluşu” niteliğindeydi. Uyguladığı uluslararası politikasındaki eksiklikleri, yanlışları ötesinde demokrasi savunucusu olma iddiasındaki ABD, medya alanında VOA ve Radio Free kuruluşlarıyla demokrasi için basın ve ifade özgürlüğü kavramını temel değer olarak kabul ettiğini sergiliyordu.

Keza Trump’ın VOA ile Radio Free’yi kapatma hamlesine karşı tepkiler, hem basın ve ifade özgürlüğüne zarar verildiği, hem de ABD’nin kendi küresel politika iddiasıyla çelişkili bir biçimde anti-demokratik yönetimleri denetleyen bir gazeteciliği engellediği görüşlerinde birleşti.

ABD’nin “yumuşak güç (soft power)” niteliğindeki bu medya kuruluşlarının kapısına kilit vurma kararıyla dünyadaki Amerikan karşıtlığına hizmet edilmesinin yanı sıra Rusya ve Çin gibi uluslararası arenada anti-demokratik değerlerin temsilcisi olan ülkelere ve liderlerine kolaylık sağladığı tartışması başladı.

Fransa kamu yayıncısı France Médias Monde ile Almanya kamu yayıncısı Deutsche Welle tarafından yapılan ortak açıklamada, Trump’ın kararıyla ilgili özetle şu değerlendirme yapıldı:

  • ABD’nin uluslararası medya kuruluşlarını finanse etmeyi durduran kararını şaşkınlıkla öğrenilmiştir. Bu karar sonucunda milyonlarca izleyici, dinleyici ve internet kullanıcısı, dengeli ve doğrulanmış bilgilere erişimin sınırlı olduğu ülkelerde önemli bir haber kaynağından mahrum bırakılmaktadır. Bu, dezenformasyon ve manipülasyonlara karşı bir kalkan niteliğinde olan medya kuruluşlarının yok olma riskiyle karşı karşıya olduğu anlamına gelmektedir.
  • Bu karar, her zaman profesyonel gazeteciliği ve ifade özgürlüğünü savunan, Batılı demokrasilerin bir araya geldiği DG8’in önemli bir üyesi olan büyük bir ülkeden gelen, basın özgürlüğüne yönelik endişe verici bir darbedir. Özellikle, dünyanın giderek daha fazla kutuplaştığı bir dönemde ve çokdilli, çoğulcu haber üretiminin her zamankinden daha gerekli olduğu bir ortamda alınan bu sert karar, endişeleri daha da artırmaktadır.

“Bu hamle, dünyadaki otokratları güçlendirecek”

Merkezi Viyana’da bulunan Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), özetle, “Bu hamle, dünyadaki otokratları güçlendirecek ve milyonlarca insanı alternatif, güvenilir haber ve bilgi kaynaklarından mahrum bırakacaktır. VOA, 1942’de kurulduğundan bu yana, Soğuk Savaş sırasında Sovyetler Birliği’nden, günümüzde İran, Çin ve Kuzey Kore’ye kadar otoriter rejimlerde önemli haber ve bilgi kaynakları olmuştur” değerlendirmesinde bulundu.

IPI İcra Direktörü Scott Griffen, “Bu hamle, otoriter devletlerde yaşayan milyonların sansürü aşma ve alternatif haber kaynaklarına erişim sağlama yeteneğini ciddi şekilde etkileyecek. IPI, VOA ile Radio Free kuruluşlarında, özgür basının olmadığı ülkelerde haber yapmak için büyük tehlikelerle yüzleşen binlerce gazeteciyle dayanışma içindedir” dedi.

İran,ve Çin gibi ülkeler açısından VOA’in haber içerikleriyle “hayatî öneme sahip” olduğu, hâkim Royce Lamberth’ın kararında da ifade edildi. Abramowitz de bu kararı yorumlarken “İran, Çin, Venezuela ve diğer kapalı toplumlarda yaşayan insanlar, Amerika hakkında güvenilir bilgi alabileceklerinden yoksun kalmışlardır” dedi.

VOA Türkçe, Türkiye’de de iktidarın hedefindeydi

Türkiye örneğinde ise VOA Türkçe’nin bağımsız ve dengeli haberler ürettiği ise Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında rahatsızlık yaratmasıyla ortadaydı. Bu kuruluşa Türkiye’den haber yapan gazeteciler, SETA’nın Temmuz 2019’da “rapor” olarak adlandırılan “gazeteci fişlemesi” metninde hedef alınmıştı.

Bu fişlemede, örneğin Ankara’da bizzat bendeniz imzalı 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimine ilişkin yapılan onca haber yok sayılmış, VOA Türkçe’nin darbe girişimini adeta görmediği dayanaksız biçimde ileri sürülmüştü.

Bir süre sonra Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) dijital mecralarda da görüntülü içerikler için resmî lisans alınmasını zorunlu kılan hamlesi geldi. Bu bağlamda 2022 yılından itibaren VOA Türkçe’nin internet sitesine erişim engellendi.

VOA Türkçe o tarihten beri haberlerine Türkiye’den erişilmesini sağlayan “ayna (mirror)” sitesinde yayına devam ediyordu. Ancak Trump’ın kararıyla, bu yöntemi teknik olarak sürdürebilecek personel merkez ofiste kalmayınca VOA Türkçe artık Türkiye’den tamamen ulaşılamaz hâle geldi.

VOA’in 49 dildeki dijital haber arşivi dünyada şimdilik erişilebilir durumda olsa da belirsizlik sürüyor. Trump Yönetimi yargı kararlarını uygulamak yerine VOA’yı susturmaya yönelik yeni hamleler yaparsa 83 yıllık bir haber kuruluşu ve Türkçe dâhil 49 dildeki haberleri tarihe karışabilir.

VOA’in ABD’deki sözleşmeli personeli için de 30 Haziran’da “ücretli izin” statüsü sona erecek. Trump Yönetimi, 1 Temmuz’da itibarıyla bu personelin sözleşmelerinin yenilenmesini engellerse onlar da işsiz kalacak. Yabancı çalışanlar, yeşil kartları (green card) yoksa ABD’den sınırdışı edilebilecek. Memur personel içinse ABD’nin gelecek bütçe yılı başlangıcı olan ekim ayına kadar süreç devam edecek. ABD Kongresi’nden ekimde gerekli bütçe ödeneği verilmezse o zaman fiilen VOA bünyesindeki memurlar da tazminatlarının ödemesiyle işten çıkarılacak.

Serbest gazeteciler için çalışma adresiydi

VOA’in kapatılmasına karar verildiği 15 Mart günü itibariyle Washington DC merkez bürosu dışında Türkçe, Kürtçe, Azerbaycan Türkçesi, Ermenice, Farsça, Çince, İspanyolca gibi dil servisleri için dünya coğrafyasında pek çok ülkede sözleşmeli görev alan serbest gazeteciler işsiz kaldı. Böylece Türkiye’de “serbest gazeteci” statüsünde VOA için analiz haberler, görüntülü içerikler üreten haberciler için bir medya kuruluşu kapısı daha kapandı. Aralarında 12,5 yıldır kesintisiz şekilde Ankara’dan VOA Türkçe’ye analizleriyle, haberleriyle Türkiye’deki gelişmeleri anlatan bendeniz gibi gazeteciler için meslekî olarak bir nefes alma olanağı daha yok edildi.

VOA’in Washington’daki merkez ofisi ise adeta “ABD’nin çok dilli, çok kültürlü farklı insanlar topluluğu” olduğu görüşünü simgeliyordu. Binada 49 dil servisinde görev alan bir kısmı Amerikan vatandaşı, bir kısmı ise geçici çalışma izni sahibi gazeteciler, taşıyıcısı oldukları dilleri ve kültürleriyle haber üretiyorlardı. ABD ile Türkiye gibi köken ülkeleri arasında köprü oluyor, bir yandan VOA’in amacı olan “Amerika’yı ve demokratik değerlerini anlatma” iddiasını yerine getiriyor, bir yandan da köken ülkelerindeki meslektaşlarıyla birlikte bu ülkeler hakkındaki gerçekleri ortaya koyacak haberleri tarihe not düşüyordu.

VOA’in kapatılması kararı üzerine Washington’daki kadrolu memur statüsündeki personel ile sözleşmeli çalışanlar “ücretli izinli” beklemeye geçti. Ancak ABD dışında, “stringer” statüsünde VOA için haber üreticisi serbest gazeteciler 15 Mart itibarıyla parça başı şekilde ücret alabilme olanağını yitirdi, tümüyle işsiz hâle geldi. ABD yönetiminin kararı uygulanırsa dünyada yüzlerce gazetecinin işsiz kalacağını vurgulayan, haberciler için yaşam koşullarının ve iş güvencesinin giderek zayıfladığını belirten Uluslararası Gazeteciler Federasyonu’na (IFJ) göre “medyada çoksesliliğe son verilmesi, halkın haber alma hakkına aykırı.”

Haber emekçileri açısından şartlar giderek ağırlaşıyor. VOA’in haber üretim süreci eğer yeniden başlamazsa, ABD dışında bu kuruluşa çalışan serbest gazeteciler işsizliğe mahkûm olacak, belki meslek dışına itilecek. Keza Türkiye’de bir yandan Gazete Duvar örneğinde görüldüğü gibi, Google’ın etkisiyle reklam geliri kaybı yaşayan alternatif haber platformları yaşam mücadelesi veriyor. Bir yandan iktidarı eleştirdiği için televizyon kanalları ise RTÜK’ün ağır maddi cezalarıyla karşılaşıyor. Bu şartlarda medya, çalışan sayısını ve ücretlerini asgarî düzeyde tutuyorken bizler için yaşanabilir ücretli iş bulabilmek daha da zorlaşacak.

Kaynaklar

VOA’in hakkında genel bilgi:
https://www.insidevoa.com/p/5831.html

VOA’in tarihçesi hakkında:

VOA ile ilgili başkanlık kararı:
https://www.whitehouse.gov/presidential-actions/2025/03/continuing-the-reduction-of-the-federal-bureaucracy/

Donald Trump’ın hakimler ile ilgili paylaşımı:
https://truthsocial.com/@realDonaldTrump/posts/114197092205719557

IPI’ın ilgili açıklaması:
https://ipi.media/ipi-condemns-dismantling-of-voa-rfe-rl-and-rfa/?utm_content=buffer23ef8&utm_medium=social&utm_source=twitter.com&utm_campaign=buffer

IFJ’nin ilgili açıklaması:
https://www.ifj.org/media-centre/news/detail/category/press-releases/article/usa-thousands-of-journalists-at-risk-of-unemployment-as-usagm-faces-dismantling

VOA ile ilgili haberler ve görüş yazıları:
https://www.dwturkce1.com/tr/trump-amerikanın-sesini-kıstı/a-71935138

https://www.cjr.org/first_person/last-days-voice-of-america-voa-trump-kari-lake.php

https://www.usatoday.com/story/opinion/voices/2025/03/19/trump-voice-of-america-shut-down-risks-journalists/82490824007/#

https://www.politico.com/news/2025/04/22/voice-of-america-donald-trump-00303983

https://www.politico.com/news/magazine/2025/03/20/trump-immigration-judge-voa-public-service-00239386

https://www.lemonde.fr/en/economy/article/2025/04/21/how-the-west-is-losing-the-international-information-war_6740450_19.html

https://www.dw.com/en/africa-press-freedom-voa-usaid-media/a-71993282

Yıldız Yazıcıoğlu

1977 yılı doğumlu. 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet gazetesinde stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000–Mayıs 2009 döneminde Milliyet gazetesinde kent muhabirliğinden başladığı meslekî kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009–2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü. Burada ABD merkezli TurkishNY ile İstanbul merkezli T24 haber sitesinde, A Haber TV kanalı gibi farklı medya kuruluşları temsilciliği ve/veya yorumculuğu görevlerinde bulundu. Washington DC’de Voice of America (VOA) kuruluşunda eğitim aldı ve muhabirlik yaptı.

Türkiye’ye dönüşünde Ocak 2012’de Habertürk TV’de Ankara Editörü olarak göreve başladı ancak 2013 yazında Gezi protestoları sürecinde meslekî ilkeleri nedeniyle istifa etti. O günden bugüne işsizlik dönemleri dışında Türkiye’deki medya kuruluşlarında parlamento-diplomasi muhabirliği yaptı. Serbest gazeteci olarak VOA Türkçe bölümünde Türkiye muhabirliği görevi ise ABD’de VOA’in tümüyle kapatılması kararıyla Mart 2025’te sona erdi.

Journo E-Bülten