Adliye muhabirleri, demokratik bir toplumun en temel işlevlerinden biri olan adaletin işleyişini kamuoyuna aktarma görevini üstlenir. Bu, yalnızca mahkeme salonunda olanları yazmaktan ibaret değildir; aynı zamanda yasalara, etik kurallara ve insan haklarına derin bir saygı gerektiren, uzmanlık ve sorumluluk isteyen bir iştir. Gazeteciler, mahkemelerin nasıl çalıştığını, adaletin nasıl tecelli ettiğini ve kamusal gücün nasıl kullanıldığını halkın gözü ve kulağı olarak izlerler. Adliye muhabirliğinin uluslararası gazetecilik standartları açısından önemli unsurlarını bu kısa rehberde hatırlayalım.
1. Yasal Çerçeveyi ve Sınırları Bilmek
Adliye muhabirliği, katı kurallarla çevrili bir alandır. Gazeteciler, bu alanda faaliyet gösterirken hak ve hukuku çok iyi bilmelidir.
-
Masumiyet Karinesi: Her şeyin temelinde bu ilke yatar. Bir kişi, mahkeme tarafından nihai bir kararla suçlu bulunana kadar masum kabul edilir. Habercilik dilinde “katil zanlısı,” “cinayet şüphelisi” gibi ifadeler kullanılmalı, kişiyi peşinen suçlu ilan eden bir dilden kaçınılmalıdır. Bu ilke, adil yargılanma hakkının temel bir parçasıdır ve medya tarafından titizlikle korunmalıdır.
-
Yargılamayı Etkileme Yasağı: Bu, en hassas konulardan biridir. Dava devam ederken, mahkemede henüz delil olarak sunulmamış bilgileri (örneğin sanığın geçmiş suç kayıtları, daha önceki şiddet olayları, uzman görüşleri veya istatistikler) yayımlamak, adil yargılanma hakkını ihlal edebilir. Bu nedenle, haberler belgelenmiş kanıtlar ve ifadelerle sınırlı kalmalıdır.
-
Yayın Yasakları: Cinsel saldırı mağdurlarının veya reşit olmayanların kimliklerini ifşa etmek birçok ülkede yasaktır. Ayrıca, mahkemeler belirli davalarda tanıkların korunması veya ulusal güvenlik gibi nedenlerle yayın yasağı kararı alabilir.
2. Mahkeme Salonu: Erişim ve Davranış Kuralları
Adalet mekanizmasının şeffaflığı, duruşmaların halka açık olmasıyla sağlanır ve gazeteciler bu ilkenin en önemli uygulayıcılarıdır.
-
Erişim Hakkı: Gazeteciler, kamuya açık duruşmalara önceden akreditasyon olmadan serbestçe katılma hakkına sahiptir. Hâkim, mağdurların veya tanıkların (özellikle çocukların) mahremiyetini sağlamak gibi istisnaî durumlarda duruşmanın tamamını veya bir kısmını kamuya kapatabilir.
-
Mahkeme Düzeni: Hâkim, mahkeme salonunun mutlak otoritesidir. Hâkim salona girerken ve çıkarken ayağa kalkmak gibi temel görgü kurallarına uyulmalıdır. Duruşma sırasında gürültü yapmak, flaşlı fotoğraf çekmek veya süreci kesintiye uğratacak davranışlarda bulunmak “mahkemeye saygısızlık” olarak değerlendirilebilir ve ciddi sonuçlar doğurabilir. Not alırken veya dizüstü bilgisayar kullanırken sessiz olunmalıdır.
3. Habercilikte Etik ve Doğruluk Standartları
Yasalara uymak kadar, etik ilkelere bağlı kalmak da bir adliye muhabirinin güvenilirliğinin temelidir.
-
Doğruluk ve Denge: Her detayın doğru olduğundan emin olunmalıdır: İsimler, unvanlar, suçlamalar, tarihler… İddia makamının (savcılık) ve savunmanın argümanları, dengeli bir şekilde sunulmalıdır. Tek taraflı bir haber, adil yargılanma ilkesini zedeler.
-
Mahremiyetin Korunması: Özellikle kişisel trajediler içeren davalarda, mağdurların ve ailelerinin onuruna saygı gösterilmelidir. Olay yerinden sansasyonel içerikler ve şiddet görüntüleri yayımlamaktan kaçınılmalıdır. Mağdurların veya çocukların kimliğini belli edecek fotoğraflar veya bilgiler, kamu yararı çok bâriz olmadıkça kullanılmamalıdır.
-
Kaynakların Gizliliği: Gazeteciler, haber kaynaklarını gizli tutma hakkına sahiptir. Ancak bu hak mutlak değildir. Bir mahkeme, çok ciddi bir suçun önlenmesi gibi ağır basan bir kamu yararı olduğuna hükmederse, gazeteciyi kaynağını açıklamaya zorlayabilir.
-
Anlatı ve Çerçeveleme: Mahkemede kullanılan dil, haberin algılanışını derinden etkiler. Avukatların, tanıkların veya hâkimin kullandığı ifadeleri aktarırken dikkatli olunmalıdır. Özellikle mağduru suçlayıcı veya failin şiddet eylemlerini meşrulaştırıcı bir dil içeren alıntılardan kaçınılmalı veya bu tür ifadeler, karşı argümanla dengelenerek verilmelidir. Bir ifadenin “mahkemede açıklandı” gibi genel ve edilgen bir ifadeyle değil, kimin (örneğin “savunma avukatı iddia etti”) söylediği belirtilerek verilmesi, yanlış anlamaların önüne geçer.
4. Pratik İpuçları ve Dava Sonrası Süreç
-
Dikkatli Seçim: İyi bir adliye haberi, duruşmada söylenen her şeyi aktarmak değil; davanın en önemli, en çarpıcı ve kamu yararı açısından en anlamlı anlarını seçip sunmaktır.
-
Arka Plan Araştırması: Özellikle büyük davalarda, duruşma başlamadan önce kapsamlı bir arka plan araştırması yapmak hayatî önem taşır. Bu, karar açıklandığında habere derinlik ve bağlam katmanızı sağlar.
-
Dava Bitti, Hikaye Devam Ediyor: Duruşma bittiğinde haber bitmez. Karar sonrası mağdur aileleri, tanıklar, avukatlar veya polis yetkilileriyle yapılacak görüşmeler, hikâyenin en önemli ve insanî boyutlarını ortaya çıkarabilir.
-
İlişkiler Kurmak: Diğer adliye muhabirleriyle, avukatlarla ve mahkeme personeliyle profesyonel ilişkiler kurmak, bilgi akışını kolaylaştırır ve haberlerin doğruluğunu teyit etmeye yardımcı olur.
Sonuç olarak adliye muhabirliği, kamuoyunu bilgilendirirken hukuka da bağlı kalma sanatıdır. Bu görev, gazetecilere büyük bir güç ve aynı oranda önemli bir sorumluluk yükler. Yasal mevzuata hâkimiyet, etik duyarlılık ve insana saygı, bu zorlu ama onurlu mesleğin vazgeçilmez pusulalarıdır.
İLGİLİ:
Adliye koridorlarında gazetecilik: Sarı basın kartını görelim