Söyleşi

Medyada yeni trendler: Hikâyeler ve Fleets’i gazeteciler nasıl kullanıyor?

Sosyal medya platformlarında “Hikâyeler” biçimi, geçen yılın son aylarında Fleets ismiyle Twitter’a da gelmişti. Yaklaşık iki yıldır sadece sosyal medyada değil, kendi web sitesi üstünde de bu biçimde içerikler sunan Evrensel’in internet editörü Mehmet Özer, “Sosyal medya uygulamalarını, gazetecilik prensiplerini bir kenara atarak okuru yanıltıcı içeriklerle daha çok tıklanmak için değil, o uygulamadaki okurlarımıza içeriğimizi ulaştırmak için kullanıyoruz” diyor.

Sosyal ağlar ve alternatif gazetecilik alanlarında çalışan iletişim akademisyeni Doç. Dr. Burak Doğu ise ilk olarak Snapchat’in kullandığı “Hikâyeler” biçiminin, Facebook’un “taklit etmesiyle” yayıldığını hatırlattı. Doğu’ya göre bu özellik, muhtemelen, platformların ekonomik beklentilerini de karşılıyor.

Dünyada en çok kullanılan Facebook, TikTok, Instagram, Twitter ve YouTube gibi sosyal ağlar, “yeni” özellikleriyle haber medyası üzerinde de yönlendirici bir etkiye sahip.

İlk olarak Snapchat tarafından geliştirilen “Stories” (Hikâyeler) biçimi, 24 saat boyunca görüntülenebilen uçucu içerikleri kapsıyor. Bu biçimi 2016’da Instagram, 2017’de Facebook, WhatsApp ve YouTube da kullanıcılarına sunmuştu.

Twitter da ‘Hikâyeler’i “Fleets” adıyla Türkiye dâhil tüm dünyada geçen kasımda kullanıma açmıştı. Peki, Türkiye ve dünyada haber kuruluşları, Fleets kullanıyor mu? “Hikâyeler” biçiminin gazetecilik için anlamı ne?

İzmir Ekonomi Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü’nden Doç. Dr. Burak Doğu, sosyal ağların dinamik doğaları gereği kullanıcılarına sürekli deneysel alanlar sunduğunu söylüyor. Aynı zamanda Ekokent Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü olan Doğu, şu ifadeleri kullanıyor:

“Sosyal ağlar, etkileşimi artırmak için bugüne dek farklı araçlar geliştirdi. İstenen etkiyi getirmeyen bazı araçlar terk edilirken bazıları hâlen kullanılıyor. Görünen o ki, hikâye özelliği sosyal ağların ekonomik beklentilerine karşılık veriyor. Hâl böyle olunca, Snapchat’in getirdiği bu özellik, diğer sosyal ağlara da entegre edildi. Sosyal ağlar, post-endüstriyel toplumun mantığı içerisinde şekillenen yapılar ve bunlar katı rekabet koşulları içerisinde var oluşlarını sürdürüyor. Bu süreçte Facebook gibi agresif büyüme stratejileri takip eden şirketler, görece yeni ve küçük çaplı platformları ele geçiriyor ya da bu platformların sunduğu özellikleri taklit ediyor. Hikâyeler özelliği de bunlardan biri.”

Türkiye ve dünyada sosyal medyaya dair bazı veriler

We Are Social ve Hootsuite’un yayımladığı “Global Statshot” raporuna göre Türkiye, 13,6 milyon kullanıcıyla Twitter’ın en çok kullanıldığı 6. ülke. 2012’de Facebook’un satın aldığı Instagram’da 39 milyon kullanıcıya ulaşan Türkiye, bu platformda da 6. sırada yer alıyor. Statista istatistiklerine göre Türkiye’nin 12. sırada bulunduğu Facebook’un toplam kullanıcı sayısı ise 2,7 milyar.

Facebook yıllık 70,7 milyar dolarlık reklam gelirinin 20 milyar dolarını 2019’da Instagram’dan elde etti. 2019 bilançosunda 3,46 milyar dolar gelire ulaştığını duyuran Twitter’ın 2020’nin üçüncü çeyreğindeki geliri ise önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14 artarak 936,2 milyon dolara yükseldi.

Dünyada, özellikle de okur gelirini önceliklendiren The Guardian gibi gazetelerde, Hikâyeler biçiminin yoğun olarak kullanıldığını görüyoruz. İlgili sosyal medya platformundaki kitlenin özelliklerine ve beklentilerine göre içerikler biçimlendiriliyor. Kimileri Hikâyeler’i kısa haber videolarını yaymak için kullanıyor, kimileri yepyeni, yaratıcı yaklaşımlarla özgün içerikleri bu biçimde yayıyor.

Hikâyeler’in ve özellikle de Fleets’in haber medyasına katkısını değerlendirmek için hâlâ erken olsa da, Türkiye’deki öncü bir örneğin deneyimleri bize bazı içgörüler sunabilir.

Evrensel editörü Mehmet Özer: Okur neredeyse orada içeriğimizle buluşmasını sağlamaya çalışıyoruz

Evrensel, Hikâyeler biçimini en çok kullanan gazetelerden. Daha da önemlisi, bu biçimi sosyal medya platformlarına bırakmayıp kendi internet sitesi üzerinde de iki yıl önce kullanıma açtılar.

Evrensel’in internet editörü Mehmet Özer, sosyal ağlardaki okuyucuya ulaşmak için editöryel yapıda ve yazılım altyapısında düzenlemeler yaptıklarına dikkat çekerek deneyimlerini şöyle anlatıyor:

  • Hikâyeler uygulaması Twitter’dan yaklaşık iki yıl önce Evrensel’e gelmişti. Dahası Evrensel’de kullandığımız hikâye formatı sosyal medya uygulamalarından bağımsız, doğrudan ‘evrensel.net’ üzerinden ulaşılabilen ve hem mobil, hem de masaüstü tarayıcılardan erişilebilen bir format. Bu formatı Türkiye’de kullanan ilk haber sitesi olduğumuzu söyleyebilirim.
  • Bağımsız mecralar için yeni reklam ve gelir modelleri yaratmak önemli ama gazeteciliği, reklamın önüne koymuyoruz hiçbir şekilde. Sosyal medya uygulamalarını, gazetecilik prensiplerini bir kenara atarak okuru yanıltıcı içeriklerle daha çok tıklanmak için değil, o uygulamadaki okurlarımıza içeriğimizi ulaştırmak için kullanıyoruz. Okur neredeyse orada içeriğimizle buluşmasını sağlamaya çalışıyoruz.
  • Bu açıdan da doğrudan Evrensel’in web sitesinde yayımladığımız Hikâyeler formatını daha verimli kullanabileceğimizi düşünüyoruz. Bu formatın Türkiye’deki yayıncılar ve reklamcılar tarafından keşfedilmesiyle birlikte farklı gelir seçeneklerinin ortaya çıkacağını umuyoruz.

İçerik yönetim sistemini güncelleyerek editörlerin işini kolaylaştırdılar

Bir kullanıcı, örneğin Spotify’ı telefonda kullanırken bir podcast içeriğini; görseli ve başlığıyla birlikte farklı sosyal ağlar üzerinde doğrudan hikâye edebiliyor. Spotify’da bu işlev için bir tuş var ve birçok sosyal ağ ile entegrasyon mevcut. Ancak haber mecralarının mobil uygulamalarında henüz “hikâye paylaş” işlevi yok. Yayıncılar açısından hikâye paylaşımı pratik olarak bazı zorluklar içeriyor. Mesela uygulama hesaplarına masaüstü bilgisayarla erişimde, hikâye butonu kullanılamıyor.

Evrensel editörü Özer, Instagram’da içerikleri hikâye olarak paylaşabilmeleri için gazetenin içerik yönetim sistemindeki panelde teknik değişiklikler yapıldığını anlatıyor:

“Haberin ve köşe yazılarının başlığını ve görselini otomatik olarak çeken bu yeni sistem, görsele uygun renklerden oluşan farklı artalan seçenekleriyle otomatik olarak hikâye görselleri oluşturuyor. Bu da editörlerimizin daha fazla hikâye paylaşmasına olanak sağlıyor. Yoksa her içerikte akıllı telefondan Twitter, Instagram, Facebook hesabını açarak oradan paylaşmak, çok da elverişli değil. Ayrıca Twitter daha önce tweet’leri Snapchat’e gönderme denemeleri yapmıştı. Şimdi de bir tweet’i doğrudan Instagram’da hikâye olarak paylaşma özelliği test aşamasında. Hepsini bir bütün olarak ele aldığımızda Twitter’in buna ağırlık vereceğini söyleyebiliriz. O zaman belki doğrudan Fleet atıp onu kendi sitemize link olarak ekleyebiliriz diye düşünüyorum.”

Fleets, ölçümlenebilir bir veri sunmuyor

Instagram ve Facebook, uygulama içi hikâye paylaşımlarında bağlantı verebilmek veya “daha fazlasının görülebilmesi” için işletme profili veya belli sayıda abone şartı arıyor. Twitter’in Fleets özelliğinde ise içerikler paylaşılırken bir sayfanın bağlantısı verilerek siteye doğrudan erişim sağlanamıyor.

Özer, “Hesabımızdan paylaştığımız bir tweet’i hikâyeye eklediğimiz zaman etkileşim artabiliyor belki, ama bu özellik tam olarak ölçümlenebilir bir veri de sunmuyor bize. İçerikleri buraya koymamızın sebebi; haberin görünürlüğünü artırmak, içeriği ön plana çıkarmak” diyor.

Haber mecraları, sosyal ağlardaki dolaşımdan nasıl fayda sağlar?

Özellikle Türkiye’de büyük sermayenin medya alanından çekilmesi sürüyor. Bir yandan dijitalleşme, bir yandan siyaset, bir yandan da ekonomi; bu çekilmenin temel nedenleri arasında yer alıyor. Gazete sayısı da, tirajlar da son 10 yılda hızla düştü. Gazeteciler “ana akım” diye ifade edilen medyadan büyük ölçüde uzaklaştırıldı. Meslek kuruluşlarının etik ilkelerin ihlaline yönelik uyarıları arttı. Televizyon yayıncılığında reklam gelirleri hâlâ görece yüksek olsa da, ana akım kimliğine sahip çıkan bir haber kanalı olarak kurulan Olay TV ancak 26 gün yayın yapabildi.

Bu ortamda “dijital yayıncılık ve onun ana kanallarından biri olan sosyal ağlar; yeni anlatım, erişim ve etkileşim olanaklarıyla gazeteciliğe bir çare sunabilir mi” sorusu yıllardır tartışılıyor. Doç. Dr. Doğu, sosyal ağların önceliğinin haber yapmak/yaymak olmadığını vurguluyor. Önceliklerinin, her tür içeriğin dolaşımını ve etkileşimini artırmak olduğunu belirten Doğu sözlerini şöyle tamamlıyor:

“Nihayetinde dolaşım üzerinden kâr sağlayan bir mekanizma var. Üstelik bu mekanizma çok iyi işliyor. Bu elbette sosyal ağların lehine. Öncelikli hedef, haber üreticilerinin bu dolaşım mekanizmasından kâr almasını sağlamak olabilir. Şu ana dek daha çok yalan haber üreticileri bundan kazanç elde etti. Fakat bunu geleneksel yöntemlerle yaptılar. Yani okuru sosyal ağlar üzerinden yayın yaptıkları web sitesine çekerek. Hâlbuki haberin doğrudan sosyal ağlar üzerinde paylaşılmasını öngören bir yapı üzerine geçmişte tartışmalar yapıldı. Ama bunları bir kenara koyalım ve gelirin esasen içerik üzerinden sağlandığını hatırlayalım, tabii içeriği paraya dönüştüren unsurun etkileşim olduğunu unutmadan… Kanaatimce medya endüstrisinin bugüne dek takip ettiği geleneksel finansman modellerinden uzaklaşarak sosyal ağların mantığına uygun hareket etmesi, bunun yanında nitelikli içerik üretmesi gerekiyor.”

Sercan Engerek

Muhabir. Telif destekli projeler ile çeşitli haber mecraları için haber hazırlıyor. Haber Ekspres ve Ticaret gazetelerinde muhabirlik yaptı. Haber içerikleri ve yazıları bianet’te yayımlandı. Farklı zamanlarda Demokrat Haber ve Ordu Hayat gazetesinde gündeme ilişkin yazdı. Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümü mezunu.

Journo E-Bülten