100 gazeteciye bugüne dek hiç psikolojik destek alıp almadıklarını sordum. 46’sı aldıklarını söyledi. 38’si psikolojik desteğin faydalı olduğunu belirtti. İki uzman psikolog bu mini araştırmanın sonuçlarını Journo okurları için değerlendirdi.
Savaş, şiddet, deprem ve cinsel istismar gibi konulardaki haberler, gazetecilerin ruh sağlığını da derinden etkiliyor. Uzmanlar, gazetecilerin karşılaştığı zorlu koşulların, meslekî sorumluluklarının bir gereği olmanın ötesinde, aynı zamanda kişisel yaşamlarında da izler bıraktığına dikkat çekiyor. Bu bağlamda, psikolojik destek yalnızca bir seçenek değil, acil bir ihtiyaç hâline geliyor.
Türkiye’deki gazetecilerin ne kadarının psikolojik desteğe başvurduğuna dair bir veriye ulaşamadım. Bunun üzerine, bilimsel bir iddiası olmasa da, bir fikir edinmemizi sağlayabilecek bu mini araştırmayı yaptım. Kendi çevremden yola çıkarak ve sosyal medyayı da kullanarak ulaşabildiğim 100 gazeteciye, hiç psikolojik destek alıp almadıklarını ve bundan yarar görüp görmediklerini sordum.
56’sı erkek, 44’ü kadın olan bu gazetecilerin 46’sı en az bir kez psikolojik destek aldığını söyledi. 38’i bu sürecin faydalı olduğunu belirtirken 7’si ise destekten fayda görmediğini bildirdi.
Araştırmaya katılan gazetecilerin bir kısmı, daha önce hiç destek almamış olmanın sebebinin sorunlarını kendi başlarına çözebileceklerine inanmaları olduğunu belirtti. 24 gazeteci ise ilk kez psikolojik destek almayı düşünüyor.
Psikolojik destek alan gazetecilerden kadınların oranının erkeklerden 15 puan yüksek olması da dikkat çekiyor. Psikolojik desteği faydalı bulma oranında ise cinsiyetler arasında anlamlı bir farklılık yok.
100 gazeteciden 5’i “ekonomik nedenlerle” psikolojik destek alamadığını ifade ederken 2’si ise “çalışma yoğunluğunu” gerekçe gösterdi.
Gazetecinin Cinsiyeti | Toplam | Daha önce en az 1 defa psikolojik destek alanlar | Aldığı desteği faydalı bulanlar | Kararsız | Destek almayı düşünenler | Kararsız |
Kadın | 44 | 24 | 20 | 0 | 13 | 0 |
Erkek | 56 | 22 | 18 | 1 | 11 | 1 |
Toplam | 100 | 46 | 38 | 1 | 24 | 1 |
“Psikolojik hizmetlerin maliyetli olması pek çok kişiyi engelliyor”
Bu verileri iki uzman psikoloğa sordum. Uzman Psikolog Dr. Serap Duygulu, “Psikolojim de dâhil her tür sorunu ben çözerim, yardıma ihtiyacım yok” yaklaşımının sadece gazeteciler arasında değil, toplumun genelinde yaygın olduğunu vurguladı. Bu yaklaşımın sebebinin dikkatle incelenmesi gerektiğini ifade eden Duygulu’ya göre zayıf görünme veya kişinin kendisiyle yüzleşme korkusu bunlardan biri olabilir.
Kadınların psikolojik destek alma konusunda genelde daha açık ve paylaşımcı bir tutum takındıklarını ekleyen Duygulu şu ifadeleri kullandı:
- Kamu kurumları desteklemeli: Psikolojik destek almak herkes için yararlı, ancak ulaşılabilirliğini artırmak gerekir. Psikolojik hizmetlerin maliyetli olması pek çok kişiyi engelliyor. Bu durumu çözmek için devlet ve yerel yönetimlerin psikolog ve psikiyatrist sayısını artırması gerekiyor.
- Travmalar meslekî verimliliği de etkiler: Deprem gibi travmatik olayların ardından psikolojik destek almak, gazetecilerin ruh sağlığı açısından kritik bir öneme sahip. Bu destek, yalnızca bireysel iyilik hâlleri için değil, aynı zamanda meslekî verimlilik açısından da gerekli.
- Aşırı empatiyle haberi sunamazsınız: Bir kaza haberi verirken sâkin kalmak zorundasınız. Aşırı empati geliştirdiğinizde haberi sunamazsınız. Özellikle savaş muhabirleri için bu durum daha da zor. Gözlerinin önünde hayatını kaybeden insanlar ve yaralanan çocuklar var. Böyle bir ortamda psikolojik dengeyi korumak oldukça zor.
- İletişim fakültelerinde ders olmalı: Psikoloji dersleri, iletişim fakültelerinde ve diğer alanlarda artırılmalı. Tıp fakültelerinde pediatri eğitimi nasıl alınıyorsa, medya alanında da psikolojik eğitim almak aynı derecede önemli. Bu eğitim, tüm hizmet alanlarında kritik bir rol oynuyor. Böylece gazeteciler, sıkıntılarla başa çıkma tekniklerini öğrenebilirler.
“Düşük maliyetli terapi seçenekleri çoğalıyor ama…”
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Medya Akademisi’nde gazetecilere ücretsiz destek sunan Uzman Psikolog Aslı Avşar ise düşük maliyetli terapi seçeneklerinin çoğaldığını, ancak finansal sıkıntılardan ziyade, psikolojik engellerin kişilerin psikolojik desteğe başvurmamasında daha büyük bir rol oynadığını belirtti. Avşar şu ifadeleri kullandı:
- Psikolojik destek almak, aslında bir cesaret işidir. İnsanlar, kendi zihinlerinde terapi sürecine başlamayı zorlaştıran düşünceler ve önyargılarla karşılaşabiliyor. Parasal engeller bu anlamda çok daha ikinci planda kalıyor. Bu nedenle kişilerin terapiye başlamak için içsel olarak hazır hissetmeleri çok önemli.
Avşar da haber içeriğine yaklaşım biçiminin gazetecilerin psikolojik sağlığı açısından önemini vurguluyor. Zira bu tür haberleri yazan ya da sunan gazeteciler duygusal olarak bir yük altına girebiliyor. Bu durumdaki gazetecilerin bir “psiko-eğitim” almış olmasının onlara fayda sağladığını vurgulayan Avşar şöyle diyor:
- Gazeteciler, empati yapma ihtiyacı duyabilirler, fakat bu bazen onları psikolojik olarak zorluyor. Bu yüzden hem kendilerini hem de haberin öznesi olan kişileri daha sağlıklı bir şekilde anlamaları için profesyonel bir eğitim almaları önemli.
Sonuçta, Avşar’ın da vurguladığı gibi, ilk olarak gazetecilerin habere yaklaşımlarında empatiyi doğru şekilde kullanmaları ve duygusal yüklenmelerin önüne geçmeleri gerekiyor. Şiddet haberleri gibi duygu yüklü konuları alan gazetecilerin hem kendilerinin hem de okur ve izleyicilerinin psikolojik sınırlarını korumaları önemli. Daha sağlıklı gazeteciler daha doğru ve nitelikli haberler yapabilir.
İLGİLİ:
Deprem ve travma: Belirtileri neler, gazeteciler ne yapmalı?
Dağıstanlı: Gazetecilerin psikolojik destek alımı zorunlu hale getirilmeli
Bilişsel önyargılar: Psikoloji biliminden öğreneceklerimiz var
Psikoloji dizileri: ‘Büyük olaylar’dan sıkıldık, kendi hikâyelerimizle şifa arıyoruz