“Medyanın bugün düştüğü duruma baktığımızda gazetecinin olumlu kahraman tipini oynamaya elverişli olduğu söylenemez”
Romanlarda anlatılan hayatın okuyucuda karşılık bulması için, roman kahramanlarının somut durumlarının, yani onların maddi güçlerinin, toplumsal ilişkilerinin, umut ve hayallerinin gerçekçi tasvir ve ayrıntılarla işlenmesi gerekir. İşte bu yüzden, romanlarda karşılaştığımız kişilerin yapmakla yükümlü oldukları işleri vardır. Maddi hayatın üretimi manevi hayatı öylesine belirler ki, pek çok romanda kişilerden çok onların meslekleri ve mesleki ilişkileri yerleşir hikâyelerin merkezine. Cumhuriyetin ilk dönem romanlarında meslekler özellikle öne çıkar. Türk aydınlarının yüklendiği kurucu ve kurtarıcı misyon gereği, romanlarda öğretmen, doktor, subay, mühendis, savcı gibi kişilerin yanı sıra, halkı bilinçlendirmeye elverişli bir mesleğin mensupları olarak gazetecilere de yer verilmiştir. Etkin bir kişidir gazeteci; omuzlarına yüklenen gerçekleri araştırma, sergileme, hesap sorma yükümlülüğü ile aydınlanma kadrosunun önemli bir aktörüdür. Aşağıdaki listede böyle bir anlayışın romana yansıdığı örneklerden öne çıkanları bulabilirsiniz.
Fazlı NECİP | Külhani Edipler | 1926 |
Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU | Hüküm Gecesi | 1927 |
Kemal AHMET | Sokakta Harp Var | 1932 |
Reşat Enis AYGEN | Gong Vurdu | 1933 |
Burhan Cahit MORKAYA | Dünkülerin Romanı | 1934 |
Sabiha SERTEL | Çitra Roy ile Babası | 1936 |
Midhat Cemal KUNTAY | Üç İstanbul | 1938 |
Reşat Enis AYGEN | Ağlama Duvarı | 1949 |
Refik ERDURAN | Yağmur Duası | 1954 |
Kemal TAHİR | Esir Şehrin İnsanları | 1956 |
Mehmet SEYDA | Ne Ekersen. | 1959 |
Attila İLHAN | Kurtlar Sofrası | 1963 |
Celalettin ÇETİN | Saat Altıda Gel | 1965 |
Mehmet SEYDA | Cinsel Oyun | 1965 |
Reşat Enis AYGEN | Sarı İt | 1968 |
Muzaffer BUYRUKÇU | Bir Olayın Başlangıcı | 1970 |
Oktay RİFAT | Bir Kadının Penceresinden | 1976 |
Attila İLHAN | Yaraya Tuz Basmak | 1978 |
Listede yer almıyorlar ama popüler edebiyatta da -daha çok bilgili, görgülü, salon adamı özelliği öne çıkarılan- pek çok gazeteci figürü bulmak mümkün. Bu alandaki en unutulmaz isim, hiç şüphesiz, Ümit Deniz’in bir polis hafiyesi ya da milli istihbaratın bir elemanı gibi çalışan gazeteci tiplemesi Murat Davman’dı.
Aydınlanma idealleri darbeyle yok edilip kurtuluşu maddi kazançta bulan yeni bir kültürel iklime girildiği 80’lerden sonra, medyaya ve medya çalışanlarına yer veren roman sayısında artış olması şaşırtıcı değil. Medya ile edebiyatın yeniden buluşmasının birinci nedeni hiç kuşkusuz medyanın gündelik hayatımızda kapladığı ağırlıklı yer. İkinci neden ise edebiyatla medyanın coğrafi komşuluğu. Gazetecilikle yazarlık arasındaki mesafenin yakınlığı -roman tarihi boyunca ve roman yazılan her ülkede- iki mesleği iç içe geçirmiştir. Gazeteciler, özellikle köşe yazarları roman yazmaya soyunurken, doğal olarak köşelerini takip eden hazır bir okuyucu potansiyelini gözetiyorlar.
Böylelikle bizzat gazetecilerin elinden çıkma medya konulu romanlar çoğalıyor. Ancak birbirine yakın entelektüel mekânlarda üretilen gazete, dergi ve romanlar arasındaki ilişkinin nesnelliğini tartışmak gerekir. Medyanın bugün düştüğü duruma baktığımızda gazetecinin ilk dönem romanlarda yüklendiği olumlu kahraman tipini oynamaya elverişli olduğu söylenemez. Elbette hâkimler, savcılar, subaylar, öğretmenler, polisler, vb. için de geçerli bu söylediğim. Bundan böyle gazetecilik mesleğine ve medya kuruluşlarına eleştirel yaklaşan romanlara ihtiyaç duyuyoruz.
Aşağıdaki listede mesleğe daha gerçekçi bir perspektiften yaklaşan romanlar yer alıyor.
Leyla ERBİL | Karanlığın Günü | 1985 |
Erhan BENER | Ortadakiler | 1987 |
Ümit KIVANÇ | Aşkın Bana Resimaltı | 1988 |
Perihan MAĞDEN | Haberci Çocuk Cinayetleri | 1991 |
Ümit KIVANÇ | Bekle Dedim Gölgeye | 1991 |
Piraye ŞENGEL | Gölgesiz Bir Kadın | 1994 |
Vivet KANETTİ | Kırık Zarlar | 1997 |
Ayşe ÖNAL | Kötülük Mektupları | 1998 |
Sebahattin DEMİRAY | Masalcı | 1999 |
Tahir ABACI | İkinci Adım | 1999 |
Çetin YİĞENOĞLU | Gasteci | 2000 |
Baki KOŞAR | Kilidi Sırlı Anahtar | 2002 |
Barış BIÇAKÇI | Veciz Sözler | 2002 |
Tahsin YÜCEL | Yalan | 2002 |
Orhan Pamuk | Kar | 2002 |
Refik ERDURAN | Domuz | 2003 |
Selçuk ALTUN | Kurşun Lezzeti | 2003 |
Hıfzı TOPUZ | Devrim Yılları | 2004 |
İsmail GÜZELSOY | Ruh Hastası | 2004 |
Mehmet EROĞLU | Kusma Kulübü | 2004 |
Hasan Ali TOPTAŞ | Uykuların Doğusu | 2005 |
Hüsnü ARKAN | Uzun Bir Yolculuğun Bittiği Yer | 2005 |
Hıfzı TOPUZ | Özgürlüğe Kurşun | 2007 |
Müge İPLİKÇİ | Kafdağı | 2008 |
Sibel K.TÜRKER | Meryem’in Bircik Hayatı | 2008 |
Deniz UĞUR | Gazeteci | 2009 |
Ferhan ŞAYLIMAN | Hiçlik | 2009 |
Berin KARAKAŞ | Üç Noktalar Sarayı | 2010 |
Ece TEMELKURAN | Muz Sesleri | 2010 |
Yavuz EKİNCİ | Tene Yazılan Ayetler | 2010 |
Cumhur ORANCI | Acı Düşler Bulvarı | 2012 |
Son bir not olarak polisiye romanlarda Murat Davman’la başlayan geleneğin sürdüğünü eklemeliyim. Pek çok yazar dedektif rolünü polise bırakmaktansa bir gazeteciye vermeyi tercih ediyor. Bu da başlı başına bir yazı konusu olmayı hak eden bir eğilimdir.