Gazeteciliğin temel ilkelerinden biri tarafsızlık. Batı’da birçok medya kuruluşunun iç yönergeleri, gazetecilerin, haberleştirilebilecekleri siyasî ve toplumsal meselelere etkin olarak katılmasını, yani tarafını belli ederek “aktivizm” yapmasını yasaklıyor.
Peki Türkiye’de gazeteciler ve medya etiği uzmanları bu konuya nasıl yaklaşıyor? Bu soruyu, medyada zaman zaman gündeme gelen “veganlık” örneğinde somutlaştırarak 2’si vegan olan 5 isimle konuştuk. Kilit nokta: Kişisel tutumu ne olursa habercinin; tarafsızlık, bağımsızlık, doğruluk ve denge gibi evrensel gazetecilik ilkelerine saygı göstermesi.
ABD’de Pittsburgh Post-Gazette adlı gazete, “Black Lives Matter – BLM” (Siyahların da hayatı değerli) başlıklı kitlesel gösterileri siyah muhabirlerinin haberleştirmesini 2020’de yasaklayınca tartışma alevlenmişti. Report for America adlı medya sitesi aynı yıl aynı gösterilere gazetecilerinin “BLM” tişörtü giyerek katılmasına izin vermedi.
2021’de uluslararası haber ajansı Associated Press, Emily Wilder adlı muhabiri, geçmişte Filistin yanlısı tweetler attığı ortaya çıkınca kovdu. 2022’de ise ABD’nin en saygın gazetelerinden Washington Post, kendisi de geçmişte cinsel şiddet mağduru olduğu gerekçesiyle muhabiri Felicia Sonmez’in cinsel şiddet haberleri yapmasını yasaklayınca tartışma yarattı. Yerel mahkemede gazete kazandı ama ayrımcılık iddiasını sürdüren Sonmez geçen yıl davayı temyize götürdü.
“Gazetecilerin yaşam biçimleri, değerleri, tutum ve davranışları, bu paralelde haber yapmalarının önünde engel midir” ve “Gazetecilerin ‘tarafsız olma endişesi’ onların habercilik alanlarını ne derece kısıtlar veya engeller” sorularından yola çıkarak Türkiye’deki iletişim akademisyenlerine ve gazetecilere biz de şunları sorduk: Örneğin vegan gazeteciler, veganlıkla ilgili haber yapabilir mi, yapmalı mı? Bu gibi durumlar bir etik sorun oluşturur, gazetecilerin tarafsızlık iddiasını zedeler mi?
Milliyet gazetesi ombudsmanı Belma Akçura, Cumhuriyet gazetesinin yazarı ve hayvan özgürlüğü aktivisti Zülal Kalkandelen, İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya Bölümü’nden Prof. Dr. Erkan Saka, Independent Türkçe editörü Büşra Ağaç ve İstanbul Arel Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden Doç. Dr. Göksel Basmacı bu soruları yanıtladı.
Tek gerçeklik gibi sunulmamalı, farklı görüşlere yer verilmeli
Akçura, gazetecilerin dünya görüşünün, yaptıkları haberlere doğal olarak yansıdığını, önemli olanın farklı görüşleri okuyucuya sunmak olduğunu vurguladı. Veganların yaşam kültürlerinin sağlık haberleri üzerinden “tek gerçeklik” gibi aktarılmasının gazetecilik iddiasıyla beraber yapılamayacağını belirten Akçura şunları söyledi:
- Gazetecilik her ne kadar meslek etiğine uygun, objektif ve dürüst davranmayı gerektirse de gazetecinin dünya görüşü ve yaşam kültürü, ister istemez yaptığı haberlere de yansıyor. Çünkü gazetecilik; sorularınız, konuyu ele alış biçiminiz ve sorunu okura nasıl sunduğunuzla da ilgilidir. Bilim bile kendisini sürekli yalanlayarak ilerlerken, veganların kendi yaşam kültürünü özellikle sağlık haberlerinde tek gerçeklik gibi sunması “gazetecilik” olarak algılanmamalı. Fakat bu veganların vegan haber yapamayacakları anlamına gelmez.
- Mesela hayvansal tarımın çevreye olan zararları, hayvansal ürünlerin sera gazı emisyonlarına ve su kaynaklarının kullanımına olan etkileri gibi konuları da ele alabilirler. Fakat hayvansal ürünlerin sağlık üzerindeki olumsuz etkilerini vurgulayan haberler bilim dünyasında bile tartışma konusuyken, bunu kesin ifadelerle reddetmeleri; sağlık haberlerinin doğruluğu, dengesi ve tarafsızlığı bakımdan önemlidir.
- Vegan gazeteciler haberlerini tarafsız bir şekilde sunmaya ve farklı bakış açılarına yer vermeye özen göstermek, okuyucuların çeşitli görüşlere ve bilgilere erişimini sağlamak zorunda. Çünkü bir meselenin tarafıysanız ve farklı görüşlere karşı duvarlarınız varsa, o zaman hangi konuda olursa olsun habercinin objektif ve dürüst olup olmadığı; gazeteci için olmasa da okur gözünde tartışma konusu olacaktır.
Kilit nokta: Evrensel gazetecilik ilkeleri
Doç Dr. Basmacı, gazetecinin vegan olmasının özünde bir şeyi değiştirmeyeceğini ifade ederek haber değeri taşıyan unsurlara eşit bir şekilde mesafelenmenin önemini vurguladı:
- Gazeteci her şeyden önce kamunun yararı için emek harcayan ve elindeki gücü halkı aydınlatmak ve bilgilendirmek için kullanan kişidir. Bu çerçevede çalışan bir gazetecinin vegan olması herhangi bir şeyi değiştirmez, değiştirmemeli… Haber değeri taşıyan bir olaya tüm açıları değerlendirerek eşit mesafede yaklaşmalı ve sadece haber olarak bakmalı.
- Her gazetecinin bir dünya görüşü, memleketi, cinsiyeti, desteklediği spor kulübü vardır. Bu unsurların nasıl ki bir habere etki etmemesi gerekiyorsa veganlık için de aynı şey geçerli. Eğer tarafgir bir tutum varsa ne olursa olsun bu kabul edilemez ve haberciliğin etik değerleriyle örtüşmez.
Prof. Dr. Erkan Saka da vegan gazetecilerin belli kuralları göz ardı etmediği sürece vegan haberciliği yapabileceğini aktardı:
- Bence vegan gazeteciler vegan haber yapabilir. Evrensel gazetecilik ilkelerine uyduğu sürece bu mümkün. Gazeteciler kimliksiz değil ki… Her halükârda birtakım kimlikleri olacak ve buna rağmen çeşitli konularda haber yapacaklar ve yaptılar. Bence pozisyonları konusunda şeffaf olurlarsa, nesnel ve adil bir şekilde haberleştirme yaparlarsa vegan haberi yapabilirler.
“Vegan olmayan gazetecinin de nesnelliği sorgulanmalı”
Kendisi de vegan olan Zülal Kalkandelen ise vegan bir gazetecinin vegan haberi yapmasının sorgulanmasından ziyade, vegan olmayan gazetecinin nesnelliğinin sorgulanması gerektiğini söyledi. Vegan olmayan bazı gazetecilerin veganlığın odak noktasını değiştirip onu farklı bir biçimde sunduğunu belirten Kalkandelen şunları söyledi:
- Nasıl ki ‘Feminist bir gazetecinin feminizm hakkında haber yapması nesnellik açısından sorun olur mu’ diye sorulması tuhaf geliyorsa, vegan bir gazetecinin veganlık konusundaki haberinin nesnelliğinin sorun olup olmayacağının sorulması da aynı şekilde tuhaftır.
- Veganizm, insan dışı hayvanların da insan gibi bilinç sahibi ve duyguları olan canlılar olduğu gerçeğinden hareketle, onlara uygulanan meta statüsünü ve tüm sömürüleri reddederek yaşam hakkını savunan özgürleştirici bir etik tutumdur ve bu nedenle de toplumsal adalet mücadelesiyle ilgilidir. Bu etik tutumu benimsememiş gazetecilerin, veganlığı odak noktasını değiştirerek, bir tür beslenme biçimine ya da yaşam tarzına indirgediği haberlere çok sık rastlıyoruz. Toplumda veganlığın doğru algılanamamasının en önemli nedenlerinden biri bu.
Kalkandelen’e göre vegan karşıtı haberler gerçeği çarpıtıyor
- Mesela hemen her yıl, “vegan annenin çocuğu, hastanelik olunca elinden alındı” haberleri görülür. Oysa işin aslına baktığınızda, o annenin çocuğu, bitkisel besleme yüzünden değil; yetersiz, dengesiz, tek tip beslenme yüzünden ya da genetik bir hastalık nedeniyle hastanelik olmuştur.
- Hatta çocuklarını sadece meyve ile besleyen bir aile vardı. O veganlık değil ama medya bunu işine geldiği gibi yansıtarak çarpıtma yapmayı gazetecilik sanıyor. O nedenle her konudaki haberde olduğu gibi, veganlıkla ilgili bir haberi de tüm taraflarıyla araştırıp okuyucuları ve izleyicileri doğru bilgilendirmek gazeteciliktir. Veganlık konusundaki önyargıların toplumda yayılmasında medyanın azımsanamayacak bir rolü oldu.
Vegan gazeteciler veganlığın iyi anlaşılmasına katkı sağlayabilir
Independent Türkçe’nin çevirmeni ve editörü Büşra Ağaç da dört yıldır vegan ve hayvan haklarıyla ilgili dosyalar hazırlıyor. Ağaç şu ifadeleri kullandı:
- Veganlığın bir hak mücadelesi olması, vegan bir gazetecinin bu konuda haber yaparken kendi düşüncelerini savunan bir yöne kaymasına yol açabiliyor. Ancak bir gazeteci olarak halka taraf tutmadan, eksiksiz ve doğru bilgi sağlama yükümlülüğü taşıdığından farklı düşüncelere eşit şekilde mesafelenmesi gerekir. Vegan olarak toplumun benimsemesini dilediği ideolojiyi tarafsız bir yerde durarak anlattığında daha güvenilir bir kaynak olmayı başarır. Bu nedenle de bu haberleri yapması gerektiği kanısındayım.
- Vegan bir gazetecinin, veganlığın kendisine sağladığı bakış açısından faydalanarak meslekî ilkelerinden ödün vermeden veganlık üzerine haberler yapması, veganlığın daha iyi anlaşılmasına önemli katkılar sunacaktır.
Dünyadaki gazeteciler aktivizm konusunda ne diyor?
Dünyada birçok medya kuruluşunun ve gazetecilik örgütünün yönergeleri, gazetecilerin, haber yapabilecekleri konularda taraflarını belli eden eylem ve söylemlerden kaçınması gerektiğini vurguluyor.
Gazeteciliğin tarafsızlık ilkesinin gereği olan bu tavsiye, kamuoyunu ilgilendiren gelişmelerin yoruma değil olguya dayalı olarak, olabildiğince nesnel ve doğru biçimde aktarılması amacına hizmet ediyor.
Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) ile Avrupa Gazeteciler Federasyonu’nun (EFJ) etik yönergelerinde, tarafsızlığın dışında bu bağlamda gazeteciliğin bağımsızlık ilkesine de atıfta bulunuluyor. ABD’deki Profesyonel Gazeteciler Derneği (SPJ) de gazetecilerin “savunu” faaliyetlerinden uzak durması ve “haberin kendisi hâline gelmemesi gerektiğini” vurguluyor. Bu anlayışa göre örneğin bir kitlesel protestoya katılıp slogan atmak profesyonel gazeteciliği zedeler.
Bununla birlikte medya açısından “tarafsızlık” iddiasının sınırları olduğunu bu meslekî yönergeler de kabul ediyor. BBC’nin yönergesinden bir bölüm bu durumu şu örnekle somutlaştırıyor:
- Örneğin “BBC ırkçılık konusunda tarafsız değildir” dediğimizde, ırka dayalı ayrımcılık olaylarını doğru olmayan veya taraflı biçimde haberleştirebileceğimizi kast etmiyoruz. Irkçılığı yanlış bulan bir temel yaklaşıma sahip olduğumuzu ve eğer ayrımcılığa izin verilirse bunun demokratik değerleri örseleyeceğini kast ediyoruz.
İLGİLİ: