Bugün açıklanan TGS Basın Özgürlüğü Raporu’ndan bir Türkiye medyası gerçeği: Yerel gazeteciler, koronavirüs günlerinde artan baskıya rağmen kamu yararına mesleklerini yapmakta ısrarcı. Rapordan 10 örnek olayı aktarıyoruz.
Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın (TGS), 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde açıkladığı rapor, ekleriyle beraber 150 sayfa…
Ülkü Şahin, İlyas Coşkun ve Beste Dönmez Gedek imzalı bu kapsamlı raporu okuyanların çoğu, doğal olarak önce, hapisteki gazetecileri ve ulusal yayınlara yönelik ağır baskıyı konuşacak.
Ensar Vakfı'na bağlı yurtlarda çocuklara tecavüz edildiğini bir gazeteci sayesinde öğrendik. Türkiye ayağa kalktı. Sanık 508 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Haberci Baskı Altındaysa #HaberinOlmaz pic.twitter.com/bHo8WNYiqy
— Gazeteciler Sendikası (@TGS_org_tr) May 2, 2020
Türkiye Gazeteciler Sendikası, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde başlattığı kampanya ile gazetecilerin topluma ve demokrasiye yaptığı katkının altını çizdi. Twitter’da trend olan #HaberinOlmaz kampanyasıyla ilgili olarak TGS yöneticisi Mustafa Kuleli şunları söyledi: “Gazeteciler işini yapamazsa haberimiz olmaz. Haberimiz olmazsa GDO’lu ekmek yeriz, çocuklara tecavüz edilir, kanser oluruz, kadın cinayetleri aydınlatılmaz, doğamız mahvedilir. Ancak medya özgür olursa toplumun gerçeklerden haberi olur ve bu herkesin yararınadır. Bu kampanyayla basın özgürlüğünün gazeteciler için bir ayrıcalık değil, halkın haber alma hakkı olduğunu vurguluyoruz.”
Haberciler olmazsa toplumun nasıl etkileneceğini göstermek istediklerini belirten Kuleli, “Sağlık gibi, eğitim gibi, çevre ve ekonomi gibi herkesin hayatını etkileyen alanlardan pek çok olay haberciler sayesinde görünür oluyor. Böylece toplum da söz söyleme, itiraz etme imkânı buluyor. Tam da bu nedenle özgür basın herkes için. Özgür basın herkese lazım” dedi.
Kampanyayı tasarlayan sosyal fayda iletişimi ajansı Myra’dan Damla Özlüer ise şu ifadeleri kullandı:
“Her iletişim kampanyasının çekirdeği, hedef kitlenize ne vaat ettiğiniz üzerine kurulur. Hedef kitle her zaman şu soruyu soracaktır: ‘İyi güzel de bunun bana faydası ne?’ TGS’nin kampanyası, geleneksel reklam kampanyalarından farklı olarak çerçevesi çizilmiş, kısıtlı bir kitleyi değil tüm toplumu hedefliyor. Ancak vaadi bu kadar geniş bir kitleye ulaşabilecek güçte: Haberci yoksa haberin olmaz! Hangi mahallede yaşarsan yaşa, hangi siyasete yakın olursan ol, haber almaya ihtiyacın var. Ve bu ihtiyacı ancak basın özgürse karşılayabilirsin. Sadece şu veya bu gazeteciye değil, farklı kaynaklara, çeşitliliğe, habercilerin özgür olmasına ihtiyacın var. Çünkü, ancak haberci özgürse haberin olur!”
Journo olarak, #HaberinOlmaz kampanyasıyla duyurulan raporun satır aralarından, gazetecilerin “yerel sansürcülerle” mücadelesiyle ilgili birkaç güncel ayrıntıyı da tarihe not düşmek istedik.
Yerel medyada bir ayda 8 gazeteci gözaltına alındı
Rapora göre sadece Mart 2020’de ve yalnızca koronavirüs pandemisi özelinde, Türkiye’nin dört bir yanındaki yerel medya kuruluşlarında çalışan sekiz gazeteci, haber ve yorumları nedeniyle gözaltına alındı.
Kimileri gece yarısı kelepçelendi, kimileri defalarca ifadeye çağrıldı, kimileri hâlâ soruşturma ve suç duyurularıyla karşı karşıya.
Sadece İstanbul’da değil; Kocaeli’den Rize’ye, Bartın’dan Van’a her yerde vatandaşlar bilgi edinme hakkına sahip. Tüm illerde birçok gazeteci de vatandaşın bu hakkı için, baskılara rağmen görevlerini yapmaya çalışıyor.
İşte bu gerçeği, bir ay içinde yaşanan 10 vaka üzerinden hatırlatıyoruz.
1. Salgının merkez üslerinden Kocaeli’deki ilk ölümlere dair haber
Ses Kocaeli’nin Genel Yayın Yönetmeni İsmet Çiğit, gazetenin internet sitesinde yayımlanan, Derince Araştırma Hastanesi’nde koronavirüs kaynaklı hastalıktan iki kişinin öldüğüne ilişkin haber üzerine gece yarısı kelepçelenerek gözaltına alındı.
Olayı duyunca Emniyet Müdürlüğü’ne giden gazetenin yöneticisi ve yazarı Güngör Aslan, “Haberi o yapmadı, ben yaptım” deyince Çiğit serbest bırakıldı, onun yerine Arslan gözaltına alındı. Arslan ve daha sonra Emniyet’e çağrılan Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ahmet Serimer ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.
2. Büyükşehir olmadığı hâlde sokağa çıkma yasağı uygulanan tek il olan Zonguldak’taki ‘özel defin’ haberi
Zonguldak 10 Temmuz Mezarlığı’na, bir cenazenin özel kıyafetli görevlilerce defnedildiği haberini yapan gazeteciler hakkında “halkı paniğe sürüklediği” gerekçesiyle soruşturma başlatıldı.
Polis ekipleri; Halkın Sesi, İmza ve Tempo gazeteleriyle Elmas 67 televizyonu ve Lens Medya’nın bürolarına gidip gazetecileri gözaltına aldı. İfade alımının ardından adli kontrol tedbiri ile sulh ceza hâkimliğine sevk edilen gazeteciler, haklarındaki talep reddedilince serbest bırakıldılar.
3. Sınır ili Van’dan yapılan koronavirüs haberleri
Van’da serbest gazetecilik yapan Ruşen Takva, koronavirüs haberleri nedeniyle üç gün üst üste ifadeye çağrıldı. Halkı korku ve paniğe sevk etme suçlarından hakkında soruşturma başlatıldığını söyleyen Takva, ifade verdi.
4. ‘Rize’ye dönen umreciler karantina altına alınmadı’ haberi
Rize Cumhuriyet Savcılığı, “Umreden Rize’ye dönen 500 vatandaş karantina altına alınmadı” haberi nedeniyle Nabız haber sitesinin muhabiri Gençağa Karafazlı hakkında, “halka korku ve panik yaymak” gerekçesiyle soruşturma açtı. Gözaltına alınan Karafazlı, ifadesinin ardından tutanak imzalatılarak serbest bırakıldı.
5. Diyarbakır Cezaevi’nden gelen koronavirüs mektuplarına dair haber
Diyarbakır Cezaevi’nden koronavirüse ilişkin kendisine gelen mektupları yazılarında ve sosyal medya hesabında paylaşan gazeteci Nurcan Baysal’a, halkı korku ve paniğe sevk etmek suçlaması ile soruşturma açıldı.
6. ‘Bartın’da bir doktorun testi pozitif çıktı’ haberi
Bartın’da yayın yapan Halk gazetesi ve Pusula gazetesinin sahibi Mustafa Ahmet Oktay ile Yazı İşleri Müdürü Eren Sarıkaya, savcının talimatı üzerine Siber Suçlarla Mücadele Şubesi tarafından gözaltına alındı.
İki gazeteci, “Bartın’da bir doktorun testleri pozitif çıktı” başlıklı haber dolayısıyla halkı paniğe sevk etmekle suçlanıyordu. Oysa ki haber doğruydu. Zira Bartın Valiliği de gazetecilerin gözaltına alınmasından bir saat sonra haberi doğrulayan bir açıklama yaptı. Gazeteciler ifade alımının ardından serbest bırakıldılar.
7. Mardin’de koronavirüs kapan çocuklar haberi
Mezopotamya Haber Ajansı muhabiri Ahmet Kanbal, Mardin Devlet Hastanesi’nde koronavirüs testleri pozitif çıkan üç çocuk ile negatif çıkan yedi çocuğun aynı ünitede karantinaya alındığı iddiasını haberleştirmesi nedeniyle emniyete çağrıldı. Mardin İl Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube’den Ahmet Kanbal’ı arayan polisler, kendisi hakkında “halkı kin ve düşmanlığa sevk etme” iddiaları ile soruşturma başlatıldığını bildirdi.
8. ‘Çaykur’da virüs alarmı’ haberi
“Çaykur’da virüs alarmı” ve “Virüs işçilere bulaştı” başlıklı haberler nedeniyle söz konusu şirket, Rizeli gazeteci Gençağa Karafazlı hakkında suç duyurusunda bulundu. Şirketin yazılı açıklamasında, “Yerel bir internet sitesinde, yeni tip koronavirüs haberiyle Çaykur’a karşı algı oluşturulmaya çalışılıyor” denildi.
9. ‘Diyarbakır Adliyesi kapandı’ haberi
Koronavirüse karşı alınan tedbirleri içeren “Diyarbakır Adliyesi kapandı” başlıklı haberi sosyal medya hesabında paylaşan Mezopotamya Haber Ajansı’nın yargı muhabiri Aydın Atay hakkında soruşturma başlatıldı. Halk arasında endişe, korku ve panik yaratmakla suçlanan Atay, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Büro Amirliği’ne ifade verdi.
Atay, paylaşımı haber amaçlı yaptığını belirterek hakkındaki suçlamaları reddetti ve sosyal medya hesabında paylaştığı haberin suç teşkil etmediğini, aksine haberin içinde Diyarbakır Barosu ve Cumhuriyet Başsavcılığı’nın adliyede koronavirüsüne karşı aldığı tedbirlerin yer aldığını söyledi.
10. Van’da bir gazeteci daha hedefteydi
Van’da serbest gazetecilik yapan Oktay Candemir, Van Emniyet Müdürlüğü Şubesi’nden aranarak ifadeye çağrıldı. Koronavirüs ile ilgili yaptığı paylaşımlar nedeniyle halkı korku ve paniğe sevk etme suçundan hakkında soruşturma açılan Candemir ifade verdi.
20 maddede rapordaki sayısal veriler
- ‘Yargı Reformu’na rağmen 85 gazeteci hâlâ hapiste (1 Nisan 2020 itibarıyla bu sayı 86’ydı).
- Son bir yılda 103 gazeteci, 108 kez gözaltına alındı.
- Gazeteciler en az 239 günü gözaltında geçirdi.
- Son bir yılda 28 gazeteci cezaevine girdi.
- Bu gazetecilerden 9’u hâlâ tahliye edilmedi.
- 6 gazeteci, iddianame hazırlanmasını bekliyor.
- 11 gazeteci gözaltındayken darp edildiğini beyan etti.
- 2 gazeteci çıplak aramaya maruz kaldığını bildirdi.
- Son bir yılda gazetecilere en az 76 yeni soruşturma açıldı.
- Gazetecilerin sanık veya davalı olduğu en az 166 yargılama yapıldı.
- 48 gazeteci beraat etti.
- Gazeteciler toplamda en az 178 yıl 6 ay 9 gün hapis cezasına çarptırıldılar.
- Gazeteciler aleyhine en az 148.380 TL tutarında adli para cezası verildi.
- Son bir yılda en az 37 gazeteci fiziki saldırıya maruz kaldı.
- Fiziki saldırıya uğrayanların 23’ü ulusal, 14’ü yerel medya çalışanı.
- Son bir yılda RTÜK’ten medyaya 20 idari yaptırım kararı çıktı.
- RTÜK toplamda 16 defa yayın durdurdu.
- RTÜK ayrıca medyaya 1.033.864,00 TL idari para cezası kesti.
- TGS anketine göre gazetecilerin yüzde 80,8’i sansüre uğradığını düşünüyor, yüzde 78,7’si otosansür uyguladığını belirtiyor.
- TGS verilerine göre medya sektöründe işsizlik oranı yüzde 25-30 arasında.
Son bir yılın en abuk 5 sansür girişimi
- Karikatüre bile erişim engellendi: Berat Albayrak’ın Kanal İstanbul güzergahında arsa satın almasıyla ilgili haberler basına yansıdı. Albayrak tarafı, “İmkânı olan her vatandaşın yapabileceği sıradan bir satın alma” dedi. Buna karşın ilgili haberlere ve hatta Leman dergisinin kapağına bile erişim engeli koydurdular.
- Soru sordu, soruşturma açıldı: Hülya Koçyiğit’in damadı Ender Alkoçlar’ın sahip olduğu şirketin, Antalya Konyaaltı sahili plaj işletmesini alması tartışma yaratmıştı. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in canlı yayımlanan basın toplantısında haberimizvar.net sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Ebru Küçükaydın, bu konudaki usulsüzlük iddialarını sordu. Alkoçlar Turizm bu sorular nedeniyle Küçükaydın hakkında suç duyurusunda bulundu. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı.
- ‘Harçlık hacizi’ haberlerine engelleme: İstanbul Cağaloğlu Anadolu Lisesi Müdürü Necati Yener’in “kendisine dava açan öğrencilerin harçlığına haciz koydurduğuna” yönelik iddialar haberleştirildi. Yener, mahkemeye başvurup 15 sitede yayımlanan bu haberlere erişim engeli getirtti.
- Dubai şeyhine sansür kalkanı: Sözcü muhabiri Yaşar Anter, Dubai şeyhi Abdullah Al Futtaim’e ait 110 metre uzunluğunda, 600 milyon Euro değerindeki lüks yata ilişkin haberi nedeniyle gözaltına alındı. İfade işleminin ardından savcılık tarafından tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edilen Anter neyse ki serbest bırakıldı.
- Trafik kazası haberi yaparken gözaltı: Demirören Haber Ajansı (DHA) muhabiri Ümit Uzun, İstanbul Gaziosmanpaşa’da bir trafik kazasını haberleştirmeye çalışırken polis tarafından tartaklanıp kelepçelendi. İlçe emniyet müdürünün talimatı ile serbest kalan gazeteci, polislerden şikâyetçi oldu. Ama Uzun hakkında polise mukavemet ve hakaret suçlarından kamu davası açıldı.
Şule Çet cinayeti 'intihar' denilerek örtbas edilecekti. Gazeteciler olayın peşini bırakmadı. Kadın örgütleri kamuoyu yarattı. Çet'in 20. kattan atıldığı ortaya çıktı. Sanık müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Haberci Tutukluysa #HaberinOlmaz pic.twitter.com/oujS0uzQPz
— Gazeteciler Sendikası (@TGS_org_tr) May 3, 2020
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR – YEREL MEDYA YOL AYRIMINDA: TEK YOL GAZETECİLİK