TGS Basın Özgürlüğü Raporu’nda, tutuklu gazeteciler Elif Akgül, Ercüment Akdeniz, Yıldız Tar ve Vedat Örüç’ün yazdığı mektuplar da yer alıyor. Öznur Değer’in mektubuna ise cezaevi yönetimi el koydu.
Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın (TGS) verilerine göre bugün itibarıyla 17 gazeteci ve medya çalışanı hapiste. Tutuklu gazetecilerden 5’i, TGS’nin 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde yayımladığı 2024-2025 Basın Özgürlüğü Raporu için birer mektup kaleme aldı.
7 Şubat’ta gözaltına alındıktan sonra tutuklanan JINNEWS Haber Müdürü Öznur Değer’in (üstte) mektubuna, “terör ve çıkar amaçlı suç örgütü veya diğer suç örgütleri mensuplarının örgütsel amaçlı olarak haberleşmelerine neden olduğu ve örgütün motivasyonunu artıran nedenler içerdiği düşünüldüğünden bu mektubun sakıncalı olduğuna karar verilerek” el kondu.
Gazetecilerin, ulaştırabildikleri mektuplarından öne çıkanlar şöyle:
Elif Akgül: Ben daha beyanda bulunmadan ‘gereği düşünüldü’ yazılmış
- “(…) iş arkadaşımı arayıp, işe gelemeyeceğimi haber vermeme izin verdiler, ancak gözaltında olduğumu söylememe izin vermediler. (…) Tutukluluk incelemelerinin zaten bir formalite olduğunu biliyordum, ama yine de bunu ilk elden yaşamak can sıkıcı. İlk girdiğim tutukluluk incelemesinde ben daha beyanda bulunmadan kararın ‘Gereği Düşünüldü’ kısmının yazılmış olduğunu ekrandan görebildim. (…)”
Yıldız Tar: Haber paylaşmamız gibi, Silivri nöbeti paylaşıyoruz
- “Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki ‘Her canlı bir gün ölümü tadacaktır’ sözünü gazeteciler için ‘Her gazeteci bir gün Silivri’yi tadacaktır’ diye revize etmemiz gerekiyor. Çok yoğun gündemlerde muhabir sayısı yetişmeyince birbirimizle haber paylaşmamız gibi, Silivri nöbeti paylaşıyoruz. (…) En son iktidarın LGBTİ+ ların kendini ifade etmesini hapisle cezalandırmayı planladığı kanun teklifi taslağını neredeyse hiçbir gazetede görmeyince iş başa düştü dedim ve avukatlardan alabildiğim bilgilerle bir şeyler yazmaya koyuldum. (…) Ancak içerde olmam diğer meslektaşlarıma bana haber atlatma fırsatı yaratıyor. Lütfen bu fırsatı değerlendirin ve LGBTİ+ haklarına bu kadar yoğun bir saldırı hazırlığını haber gündeminize alın. Dayanışma mektup ve mesajlarınız beni ziyadesiyle memnun etse de; bu gündemin haberleştirildiğini kamuoyunun LGBTİ+lara yapılanlar hakkında habere ulaşabildiğini görmek beni daha mutlu edecek. (…)”
Ercüment Akdeniz: Kapılar dövülerek, gürültüyle evim basıldı
- “(…) Evimin kapısının önünde gözaltı işlemi yapıldı. ‘Evin anahtarı üzerimde’ dememe rağmen açmama izin verilmedi. Kapılar dövülerek, gürültüyle evim basıldı. Bir gazeteci böyle mi gözaltına alınır? (…) Burada maalesef İlke TV’yi ve Tele1’i izleyemiyoruz. Oysa çalıştığımız kanalı izleyebilme hakkımız olmalı. Burada her gün 3 gazete hakkımız var. Bizim koğuş Hürriyet, BirGün ve Karar gazetelerini alıyor ama bu sınır biz gazetecilerin medya takibini zorlaştırıyor. (…)”
Vedat Örüç: Gazeteciliğimizden ‘potansiyel terörist’ yaratılmaya çalışılmaktadır
- “(…) hasta annem için geldiğim Mersin’deki aile evimde şafak operasyonu ile gözaltına alındım. (…) Yöneltilen suçlamalarla gazeteciliğimizden ‘potansiyel terörist’ yaratılmaya çalışılmaktadır. Çalışma sahalarımızdan özel alanlarımıza dek gözetildiğimiz sistematik baskı ve sansürlerle bağımsız gazeteciliğin itibarsızlaştırma ve sindirilmeye çalışıldığının farkındayız. Özgür gazeteciler olarak bu baskılara boyun eğmediğimiz için de cezalandırılıyoruz. (…)”
Tutuklu gazetecilerin mektuplarının tam metnini ve daha fazlasını, Ülkü Şahin ve İlyas Coşkun‘un hazırladığı 2024-2025 TGS Basın Özgürlüğü Raporu‘nda bulabilirsiniz.
İLGİLİ:
İktidarın gazeteciliğe saldırısı tüm hızıyla sürüyor: 3 gazeteci daha tutuklandı
Gazetecilerin çoğu daha iyi bir ücret karşılığında mesleği bırakmaya hazır
TGS Basın Özgürlüğü Raporu açıklandı: “Anti-demokratik uygulamaların tedavisi özgür habercilik”
