Dosya

Habere para verenler: ‘Gazetecileri destekliyoruz, çünkü…’

Görsel: Axios'tan Rebecca Zisser'ın resimlemesinden bir uyarlama.
Abonelik, üyelik ve bağış gibi yöntemlerle habercileri ekonomik olarak destekleyen okur ve izleyiciler, artık gerçek patronumuz… Peki, dijital haberciliğe neden ve nasıl para veriyorlar? Motivasyonları ve özel içeriklere dair beklentileri ne? Hangi yayınları takip ediyor, neleri beğeniyor, neyi eleştiriyorlar? Dijital gazetecilikte kitle fonlamasını daha iyi anlamak umuduyla 6 destekçiye kulak verdik. “Özgürlük istiyorum, parasını veriyorum” diyen de var, bağımsız dijital gazeteciliğe yaptığı maddi katkı için “az bile” diye düşünen de…

Yeni teknolojilerin yaygınlaşması otonom yayıncılığı, yeni nesil ödeme sistemleri de bu yayıncılığın finansmanını mümkün kıldı. Teknik şartlar bir gazetecinin kendi başına yayın yapmasını sağlamak için uzun süredir hazırdı, ancak Türkiye’de dijital içerikleri yıllardır ücretsiz tüketmeye alışmış olan kitleler ödeme yapmak için ne kadar heveslilerdi ve bağımsız içeriğin bedelini ödemeye hazır kaç kişi vardı?

Bu sorunun yanıtını bugünlerde hızlandırılmış bir kurs gibi alıyoruz. COVID-19 salgını ile dijital reklam gelirleri tüm dünyada hızla düşüyor. Türkiye dâhil birçok ülkede okur gelirleri, medya için vazgeçilmez hâle geliyor. Bu yüzden, kısa bir tarihi de olsa Türkiye’deki birkaç örneği, destekçilerinin gözünden incelemek faydalı olabilir.

Kasım ayının sonunda YouTube’da “katıl” butonunun aktifleştirilmesinden sonra bağımsız yayın yapan pek çok gazeteci izleyicilerini kendilerine “katılmaya” davet etti. Ruşen Çakır ve Ünsal Ünlü gibi isimlerin uzun süredir kullandığı kitlesel fonlama platformu Patreon’daki aktif gazetecilerin sayısı ve bağışçıları arttı.

Patreon’un iş modelini kullanan yerli girişimlerde de bugün pek çok yayıncı bağış topluyor. Öte yandan basılı gazetelerin dijital kopyalarının aboneleri bir süredir var, artık yalnızca dijitalde yayın yapan gazeteler de geliyor. Peki böyle bir dünyayı mümkün kılanlar, içerik için ödeme yapmayı kabul edenler kimler?

‘Ruşen’e yaptığımız az bile olabilir’

Ruşen Çakır’ı Patreon’da 286 kişi destekliyor, toplam destek tutarı aylık 2.315 dolar olarak gözüküyor. Çakır’ın YouTube hesabının 101.000 civarında abonesi varken, Medyascope’un abone sayısı 178.000. Patreon’da 679 destekçisi olan Medyascope, aylık 4.802 dolarlık bir bağış topluyor.

Medyascope’un destekçilerinden biri, yurt dışında yaşayan genç bir akademisyen. Bağış yaptığı için görünür olmak istemediğini söylüyor ve anlatıyor: “Bir kere alım gücü farkı var. 5 dolar burada neredeyse kahve parası. Evrensel ile beraber ikisine toplam bir öğle yemeği parası veriyorum, bayağı cüzi bir miktar. Bence az bile atıyorum, bu bedava içerik mantığı çok zalimce.”

‘Özel içerik yok, olması da gerekmiyor’

Patreon’da içerik üreticileri, destekçilere özel içerikler sunabiliyor. Özel içerikler hakkında beklentilerini sorduğumda bu kullanıcı şöyle devam ediyor: “Özel içerik yok, olması da gerekmiyor. Mevcut hâlinin devamından memnunum; bitmesini istemiyorum sadece, gelişmesini tercih ederim.”

Medyascope’un kurumsal yapısı da önemli genç akademisyen için: “Medyascope iyi kötü gazeteci de yetiştiriyor, onlar da olmasa yeni nesil basın çalışanı hep aynı model olacak. Ruşen’e yaptığımız az bile olabilir.”

‘100 adam benim kadar bağışlasa, bir asgari ücret çıkmıyor’

Medyascope’a destek vermekten başka Evrensel’e de çevrim içi abone olmuş, ancak dijital gazeteyi hiç açmamış:

“Her ay 30 lira da onlara atıyorum, ama benim gibi 100 tane adam toplansa bir tane asgari ücretli maaşı çıkmıyor. BirGün gibi onun da tirajı düşük ve kamu reklamlarını yeterince almıyor, hatta bazı dönemler hiç alamıyor. Siyaseten aynı çizgide olmasam da iktidarın güdümünde olmayan bir gazete olarak varlığının devam etmesini istiyorum. Hâlâ emek gündemine en fazla yer veren gazete, sendikalaşmanın bu kadar düşük olduğu ve işçi haklarının bu kadar sömürüldüğü bir ülkede yaptıkları işi anlamlı buluyorum.”

‘İnşallah yerel gazetelere de destek olma şansım olur’

Medyascope’a destek verenler, genelde desteklerini birkaç farklı yayına daha dağıtıyorlar. Onlardan biri Deniz Cankoçak. Yerel seçimlerden önce muhalif kanallara kısıtlamalar, cezalar getirildiği zaman Halk TV ile desteklemeye başlamış; Veryansın TV’yi bir süre desteklemiş, Medyascope ve Ünsal Ünlü destekçisi. “Halk TV’den sonra kendi kanalını açan bağımsız gazetecilerin desteklenmesi gerektiğini düşünerek devam ettim. Kime daha fazla ceza geliyorsa onu destekleme gereği duyuyorum” diyor.

Cankoçak için kanalların, gazetecilerin ne yaptığı, tutumları, mağduriyetleri destekleme konusunda belirleyici. Örneğin çalışanlarını işten çıkardığı için Halk TV’ye desteğini azaltmış, iki ulusal gazeteye de çevrim içi abone: “Asıl yerel gazeteleri severim ben, inşallah onlara da destek olma şansım olur. Zor durumdalar.”

‘Her devrin adamı olmayanları desteklemek görevim’

Yayınlarını beş yıldır sürdüren Ünsal Ünlü, Patreon’daki 567 destekçisiyle Medyascope’a tek başına en çok yaklaşan isim. Yakın zamanda destekçilerin arasına katılan Ceylan Gür, İspanya’da özel bir şirkette dijital pazarlama müdürü olarak çalışıyor.

Gür için gazeteciliği desteklemek neredeyse bir görev. Şöyle diyor:

“Ünsal Ünlü gibi, düşündüğünü korkmadan söyleyebilen, gerekirse ilkelerini paylaştığı kişileri de eleştirebilen, iyi ve güzel duyguların yayılmasına aracı olan insanların tavrını devam ettirebilmesine yardımcı olmak istiyorum. Hep birlikte böyle insanlara küçük de olsa bir destek çıkarsak, en azından para sorununu ortadan kaldırmış oluruz ve bu tarz insanlar para için istemedikleri mecralarda çalışmak zorunda kalmazlar, özgürce düşüncelerini paylaşabilirler. İnsanların dürüst, hükûmete tapmayan, devrin adamı olmayan gerçek gazetecilere şimdi ve her zaman ihtiyacı var, bu yüzden onları desteklemek benim de bir görevim diye düşünüyorum.”

Gazete Pencere aboneliğinde Oğhan ve Atay etkisi

Gür, ekim ayının sonlarında yayın hayatına başlayan ve yalnızca PDF formatında çıkan Gazete Pencere’nin de abonesi: “Gazete Pencere ile Tayfun Atay Hoca sayesinde birkaç hafta önce tanıştım; çok kaliteli bir yazar, o nerede yazıyorsa orası iyidir mantığı var bende biraz.”

Ahmet Erdal Hezer

Köşe yazarlarını vurgulayan bir diğer isim, Gazete Pencere’nin iki aydır abonesi olan Ahmet Erdal Hezer. Kumaş ithalatı yapan Hezer, Yavuz Oğhan’ın tarafsızlığına güvendiği için tercihini Gazete Pencere’den yana yapmış:

“Başka abone olduğum gazete yok. Doğan Medya satmadan önce Hürriyet alıyordum, ama son iki yıldır gazete almıyorum, haberleri sosyal medyadan takip ediyorum. Gazete Pencere’yi okurken eski gazete kültürünü yaşıyoruz ve köşe yazarlarının yazılarını da okumuş oluyoruz. Bu kadar değerli kişilerin yazdığı ve çaba sarf ettiği bir gazeteye destek vermek istedim. Aylık 9 TL büyük bir para değil, yapılan güzel işleri desteklemek için aboneliği devam ettireceğim.”

Ekonominin durumu, bağımsız medyaya desteği olumsuz etkiledi

Ancak Hezer ve Türkiye’de olsa da bütçeye yaratacağını söyleyen Gür’ün haricinde, Türkiye’nin son iki yıldır içinde olduğu ekonomik sıkışıklıktan etkilenip desteğini üzülerek de olsa bırakanlar veya azaltanlar da var. Üç yıldır Medyascope’u ve Ünsal Ünlü’yü destekleyen bir takipçi, ekonomik sebeplerle desteğini durdurmuş, ancak bunun geçici süreyle olduğunu vurgulayarak anlatıyor:

“Gezi’den beri ana akım medyayı izlemeyi neredeyse bıraktım, farklı mecralar önemli. Medyada ve siyasette ‘post-truth’ (hakikat sonrası) dönemi yaşıyoruz. Dünyada da birçok ülkede böyle. Sığınabildiğimiz doğru mecralara yönelmek önemli. Doğru işler yapanların desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum.”

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR – TÜRKİYE’DE KORONAVİRÜSLE DEĞİŞEN MEDYA TÜKETİMİ

Üniversite projeleri dışında böyle bir iş gördüğü için başta şaşıran ve Medyascope’u başından beri destekleyen bir iletişim mezunu da şunları ekliyor: “Durumu biliyorum, stüdyolarını gördüm, devam edebilmelerini istiyorum. Başka kimseyi desteklemiyorum, maalesef ben de işsiz bir medya profesyoneliyim.”

Siyasetle başlayan destek, siyaset nedeniyle bitebiliyor

Desteği kesmekte ekonomik durum kadar siyasi iklim de etkili. Siyasi motivasyonlarla başlayan destekler, yine siyasi motivasyonla son bulabiliyor. Bir yıl önce özgür ve objektif haberleri için Çağlar Cilara’yı desteklediğini ifade eden, ABD’de yaşayan bir kullanıcı “kanaatinin yanlışlığını gördüğü için” desteklemeyi ve yayınları takip etmeyi bırakmış. Aynı tepkileri Veryansın TV benzeri yayınların destekçileri arasında görmek de mümkün.

Kitlesel fonlamayla faaliyetlerini sürdüren gazeteciler arasında en dikkat çeken ve tartışılan isimlerden biri, Cüneyt Özdemir. Bir yandan CNN Türk’te 5N1K programına devam eden Özdemir, YouTube kanalında yorumlarını paylaşıyor ve bu yayınların devamı için izleyicilerini hem YouTube’da kendisine “katılmaya” hem de Patreon’a davet ediyor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR – DÜNYADA KORONAVİRÜSLE DEĞİŞEN MEDYA TÜKETİMİ

YouTube’da 937.000’den fazla, Twitter’da 7 milyona yakın takipçisi olan Özdemir’i Patreon’da 134 kişi destekliyor. Gelen yorumlarla birlikte manzaraya bakıldığında, geniş ama çoğu üyesinin bağlılığı düşük bir kitle görülüyor.

Bu manzara içinde Özdemir gelir kaynaklarını çeşitlendirmeye çalışırken takipçilerinden eleştiriler de geliyor. Öyle ki YouTube’da insanları kendisine katılmaya davet ettiği iletinin altına “Asıl sen bize katıl” denilebiliyor. YouTuber’lar gibi markalı içerik paylaşımları da destekçilerin tepkilerine neden olabiliyor.

Koronavirüs sürecinde Cüneyt Özdemir’in yayınlarını sürekli izlemeye başlayan ve ilk kez maddi destek veren orta düzey bir yönetici, Özdemir’in söylenilenin aksine yandaş veya ortada durmaya çalışan biri olmadığını gördüğünü söylüyor ve ekliyor: “Tarzını, tavrını beğeniyorum. Yani hem komik, hem de dürüst geliyor bana. Yayınlarını beğeniyorum, sürdürülebilir olması için ekonomik açıdan destek vermenin doğru olduğuna inandım.”

‘Televizyonda yanlı yayın yapanlar kadar kazanmıyordur’

Özdemir’in eğlenceli içerikleri, diğer gazetecilerden farklı bir kitleye ulaşmasını da sağlıyor. Özdemir’e destek veren orta yaşlarda bir girişimci, Özdemir’den başka Flu TV ve Benzin TV’yi de desteklediğini belirtiyor. Televizyonda yayın yapmasıyla ve markalı içeriklerle ilgili ne düşündüğünü sorduğumda cevabı da ilginç: “Abone sayısı yüksek olmasına rağmen YouTube geliri çok fazla değildir. Televizyondaki yanlı yayın yapanlar kadar kazandığını düşünmüyorum.”

Zarrab davası ve seçim özel yayını fark yarattı

Cüneyt Özdemir’i takip etmek ve desteklemeye başladığını söyleyenlerden bir kısmı Reza Zarrab davasını yakından takip etmesine ve seçim özel yayınına işaret ediyor. Zaten her ne kadar bazı kullanıcılar, belirli yayıncılardan özel içerik beklentisi olmadığını vurgulasalar da, genele bakıldığında özel haber, gazetecileri destekleyenler için önemli bir motivasyon kaynağı.

Türkiye’de dijital içeriklere ödeme yapmaya New York Times aboneliğiyle başlayanlar, bugün yerli gazetecileri desteklemeye başlamış. Sonuç olarak siyasi kaygılar ve ekonomik sıkışıklık arasında iyi içerik, doğru haber için ödeme yapmaya razı bir kitle bebek adımlarıyla da olsa ilerliyor; iş biraz da bu kitlenin istek ve taleplerini anlamaya bakıyor.


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR – ABONELİK Mİ, BAĞIŞ MI? NYT VE THE GUARDIAN MODELLERİ

Canberk Beygova

1990, Kadıköy doğumlu. İstanbul Erkek Lisesi ve Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü'nü bitirdi, Zete'de çalıştı. İlk kitabı "Taş Atan Çocuklar Büyüdü, Anlatıyor: Benim Türk Arkadaşlarım Da Var" Mart 2016'da yayımlandı.

Journo E-Bülten