Türkiye’de hâlâ pek bilinmese de, dünyada “çözüm odaklı gazetecilik” pratiği yaygınlaşıyor. Araştırmalar, giderek güçlenen bu yayıncılık trendinin, okurların ve izleyicilerin haberden kaçınma davranışı üzerinde de olumlu etkisi olduğunu vurguluyor.
Biz de farklı ülkelerde görev yapan çözüm gazetecilerine, çalışmalarında nelere dikkat ettiklerini sorduk. Nijerya’dan Chinonso Kenneth, Çek Cumhuriyeti’nden Gabriela Knizkova ve Avusturya’da serbest gazetecilik yapan Naz Küçüktekin, çözüm odaklı habercilik deneyimlerini Journo takipçileriyle paylaştı.
Çözüm gazeteciliği, yalnızca “ne yanlış gitti” sorusuna odaklanmak yerine, ortak sorunlara getirilen etkili çözümleri ele alarak haberciliğin kapsamını genişletiyor. Bu türden habercilikte gazeteciler, belirli bir çözümü savunmak yerine; başarı, başarısızlık veya kısıtlamaları içeren tüm yaklaşımları değerlendiriyor. Bu tutum, kamusal tartışmaları daha yapıcı hâle getirerek topluma —örneğin iklim değişikliği gibi— karmaşık sorunlarla başa çıkma konusunda yararlı içgörüler sağlıyor.
Medya profesyonelleri arasında giderek daha popüler hâle gelen bu görece yeni kavram, geleneksel habercilikteki “kan varsa reyting de vardır” anlayışından ayrılıyor.
Çözüm gazeteciliğinin 4 temel ilkesi
- Tepki: Çözüm odaklı haberler, sosyal bir probleme getirilen bir çözümü ve bu çözümün nasıl işe yaradığını veya neden yaramadığını ele alır.
- İçgörü: Haber, çözümden çıkarılacak dersleri sunarak bu yaklaşımı diğer topluluklar için de anlamlı ve erişilebilir hâle getirir.
- Kanıt: Çözüm gazetecileri, çözümün etkili olup olmadığını gösteren verileri ve bulguları sunar.
- Sınırlamalar: Çözüm haberleri, olası çözümün eksikliklerini de şeffaf bir şekilde ortaya koyarak okuyuculara kapsamlı bir değerlendirme yapma imkânı sağlar.
Almanya’daki Bonn Enstitüsü, çözüm gazeteciliğinin geleneksel haber yapma tarzlarından ayrıldığı noktalara dair şunu ekliyor:
- Geleneksel gazetecilik, bir sorun yeterince tanımlandığında sona erer. Ancak çözüm odaklı gazetecilik bir adım daha ileri gider: Toplumsal sorunlara çözümleri de haberleştirir. Böylece gazetecilik araştırmasının kapsamını genişletir. “Bu meseleyi kim daha iyi çözüyor” ifadesi, çözüm odaklı gazetecilerin yönelttiği araştırma sorularından biridir.
Nijerya’dan bir örnek: SolutionsPaper’ın çözüm haberciliği
SolutionsPaper, Nijerya’da faaliyet gösteren, yapıcı/çözüm odaklı bir medya kuruluşu. Bu kuruluşun baş editörü Chinonso Kenneth, çözüm haberciliği üzerine eğitimler de veriyor. Kenneth, çözüm gazeteciliğine geçişini şöyle anlatıyor:
- Çözüm gazeteciliğine yapıcı doğası nedeniyle ilgi duydum. Bir haber merkezinde birkaç yıl çalıştıktan sonra oradaki gazetecilik ve yaptığım haberler beni hayal kırıklığına uğratmaya başladı. Çözüm gazeteciliği, oluşturduğum anlatıda daha yapıcı olmama yardımcı oldu. Artık haberlerimin yeterince önemli olmadığı gibi bir hisse kapılmıyorum çünkü sorunların nasıl çözülebileceğini de anlatarak çözüme katkıda bulunuyorum.
Çözüm gazeteciliği alanındaki haber fikirlerini nasıl bulduğu sorusunu da yanıtlayan Kenneth şöyle diyor:
- Bir gazeteci olarak her açıdan potansiyel çözüm gazeteciliği hikâyelerini “koklamaya” çalışıyorum. Bu yüzden bir sorun tartışıldığında, insanların buna nasıl uyum sağladığını ve yanıt verdiğini öğrenmeye çalışıyorum, çünkü insanlar dirençlidir.
Hem okurlar hem de diğer gazeteciler arayıp bilgi aldı
Kenneth’in temmuzda yayımlanan “Öğrencilerin Günde 100 Naira Ödediği Kuje’deki Özel Okul” başlıklı haberi, Nijerya gibi birçok gencin eğitime erişiminin kısıtlı olduğu bir ülkede, bir özel okulda yaşananları konu alıyor. KNOSK isimli bu kurum, sembolik bir ücret karşılığında eğitim hizmeti verilen ve alt gelir grubundan çocukların gittiği bir meslek ortaokulu.
Kenneth, haber sonrası birçok ailenin kendisini aradığını belirtiyor:
- Bu haberden sonra, okulun diğer bölgelerde şubeleri olup olmadığını sormak ve çocuklarını kayıt ettirebilmek için bana ulaşan kişiler oldu. Birçok yerel gazeteci de çözümü daha fazla duyurmak ve okul hakkında daha fazla bilgi edinmek için bana ulaştı.
Solutions Paper, araştırmalarında sıklıkla, kâr amacı gütmeyen bir sağlık iletişimi kuruluşu olan Nigeria Health Watch ile işbirliği yapıyor. Kenneth bu işbirliğini şöyle anlatıyor:
- Kurumlar arası işbirliği yeni bir trend ve çözüm gazeteciliği de bu durumdan muaf değil. Gazeteciler ve haber merkezleri arasında sınır ötesi işbirlikleri yapıldığında, kanıta dayalı çözümler üzerine değerli bir bilgi paylaşımı gerçekleşiyor. SolutionsPaper’ın Nigeria Health Watch ve Solutions Journalism Network ile olan işbirliği, bize teknik ve finansal destek sağlıyor. Bu da toplulukların Afrika ve ötesinde sosyal sorunları nasıl çözdüğüne dair kanıta dayalı ve etkili hikâyeler anlatmamızı kolaylaştırıyor.
Avusturya’dan bir örnek: Viyana’nın serin sokaklarını geri getirdiler
Avusturya’da serbest gazetecilik yapan Naz Küçüktekin, ekim ayında “Viyana’nın Serinliği Nereye Kayboldu” (Where Has Vienna’s ‘Coolness’ Gone) başlıklı bir çözüm gazeteciliği haberi yaptı.
Avusturya başkentinin kentsel ısıyla mücadeleye yönelik yenilikçi yaklaşımı hakkındaki makale, iklim değişikliğinin neden olduğu artan sıcaklıklara nasıl etkin bir şekilde yanıt verilebileceği sorusuna odaklanıyor. Küçüktekin, sadece kentsel ısı sorununu anlatmakla kalmıyor, Viyana’nın “serin sokaklar” yaratmak için yeşil cepheler ve fıskiyeler kullanma gibi çözümlerini de ele alıyor.
Viyana’daki proje resmen bitse de, bir grup kent sâkini kendi imkânlarıyla “serin sokaklar” uygulamasını devam ettirmeye çalışıyor. Bu çabaya odaklanan haber, girişimin bölgedeki sâkinlerin yaşam kalitesini nasıl iyileştirdiğini somut örneklerle anlatıyor. Benzer zorluklarla karşı karşıya kalan diğer şehirler için ölçeklenebilir içgörüler de sunan makaleyi okuyunca, tabandan gelen yerel girişimlerin çözüm gazeteciliğindeki önemini anlıyorsunuz.
Çözüm gazeteciliği haberden kaçınmayı engelleyebilir
Çözüm gazeteciliğine geçişini anlatan Küçüktekin şunları söylüyor:
- Gazeteciler olarak genellikle toplumumuzdaki sorunlara odaklanma eğilimindeyiz. Neyin yanlış olduğunu ve neyin olmaması gerektiğini göstermek ve araştırmak, bana göre gazeteciliğin en önemli görevlerinden biri. Ancak yalnızca sorunu işaret ettiğimiz noktada durmamalıyız, aynı zamanda bir çözüm de sunmalıyız. Aksi takdirde, okurlarımızı ve izleyicilerimizi umutsuzluğa sürükleme riskiyle karşı karşıya kalırız ve bu da haberlerden kaçınmaya yol açabilir. Çözüm gazeteciliği, bu bağlamda, bunu engellemek için etkili bir araç.
Bu tür gazeteciliğin en önemli noktalarından biri de “çözümün” kamuoyundan aldığı geribildirim. Bir çözümün başarılı olup olmayacağını belirleyen birçok kritik unsur var. Küçüktekin, bu unsurları şöyle anlatıyor:
- Çoğu zaman bir sorunun çözümünde en etkili yöntemi uzmanlar sunabilir; örneğin bir şehirde sıcaklığı nasıl düşürebileceğimiz gibi. Ancak, eğer etkilenen nüfus veya insanlar bu çözüme katılmıyorsa, bunu uygulamak muhtemelen daha zor olur. Bir çözümün sosyal eşiği asla hafife alınmamalıdır. Toplum bu işin anahtarıdır. Dolayısıyla, gazetecilik açısından da, bu değişimle veya çözümle insanların nasıl yaşayacaklarını araştırmak, onların bakış açılarını göstermek ve bunu en azından duygusal ve pratik bir düzeyde ciddiye almak çok önemli. Aynı zamanda onların görüş ve düşüncelerini de gerçeklere dayalı olarak dikkate almak gerekiyor. Rastgele bir vatandaşa bilimsel etkileri sormam belki gerekmeyebilir ancak o çözümle veya durumla nasıl yaşadıklarını sormam önemli. Aynı şekilde, topluluğun benimle paylaştığı pratikleri ve gerçek yaşamdaki etkileri de ben uzmanlara aktarırım.
Bu aşamada verinin doğru kullanımı kritik önemde. Küçüktekin, verilerin sunumunda odak noktasının yine insan hikâyesi olması gerektiğini belirtiyor ve ekliyor:
- Bazen çözüm odaklı bir şekilde çalışırken aynı zamanda iyi bir hikâye anlatıcılığı yapmayı zor buluyorum. Bu iki unsuru birleştirmek zorlayıcı olabilir. Özellikle içinde yaşadığımız çok kutuplaşmış dönemde bir çözüm hikâyesi anlatmak her zaman anlatılacak en “ilginç” hikâye olmayabiliyor.
Çek Cumhuriyeti’nden örnek: Hak odaklı çözüm gazeteciliği
Çek Cumhuriyeti’nden Gabriela Knizkova, toplumdaki cinsiyet eşitsizliklerini vurgulamayı, kadınların gündelik hayatta karşılaştığı sorunlara ışık tutmayı ve LGBTQ+ haklarını savunmayı amaçlayan Heroine adlı feminist dergide çalışıyor. Çözüm gazeteciliği ile ilk kez üniversitede tanıştığını söyleyen Knizkova, şunları aktarıyor:
- Üniversitede Transitions’dan Lucie Cerna’nın kısmen yönettiği bir yöntem dersi aldık. Haber yorgunluğu ve haber kuruluşlarının —birçok açıdan mantıklı ve haklı olarak— ürettiği olumsuzluk miktarı konusunu sık sık düşünen biri olarak, yöntemi anında büyüleyici buldum. Ayrıca hikâyemde çok daha derinlere inmem, bir politikanın veya bir eylem planının insanlar üzerinde yaratabileceği etkiyi gerçekten fark etmem için bana alan yarattığını gördüm. İlk çözüm haberim, birçok İskandinav ülkesinin bu uçurumu aşmayı başarma biçiminden ilham alarak Çek siyasetinin birçok düzeyinde kadın eksikliğiyle ilgili bir yazıydı. Heroine’de, bir kez daha Lucie Cerna’nın himayesinde bir çözüm gazeteciliği hibesi aldık.
- Dergimizin çözüm haberciliği için mükemmel bir çıkış noktası olduğuna inanıyorum çünkü cinsiyet ve eşitlikle ilgili sistemik sorunları sık sık ele alıyoruz, bunların nüanslarını ve nedenlerini açıklıyoruz ve okuyucularımıza mevcut durumu basitçe kabul etmek yerine harekete geçebilecekleri anlamlı yolları anlatmak istiyoruz.
Knizkova’nın eylülde yayımlanan “Tam Maaşla Evde Bebekle” başlıklı çözüm gazeteciliği haberi, uluslararası finans teknolojisi şirketi FNZ’nin Çek Cumhuriyeti’ndeki ofisinde babalık iznini uygulamaya koymasını ele alıyor. Şirket, bebeği olan babalara 6 ay ücretli izin vermeye başlamıştı. Knizkova’nın haberi, şirketin çalışan memnuniyeti artırıp eşitlikçi bir çalışma kültürünü teşvik etmeyi amaçlayan bu yeni politikasının sonuçlarını inceliyor.
Knizkova, çözüm gazeteciliği üzerinde çalışmanın belirli bir konuya net ve akıcı bir şekilde odaklanmayı gerektirdiğini vurgulayarak yöntemini şöyle anlatıyor:
- Hikâyeyi gerçekten ana hatlarıyla belirlemeye ve temel noktaları önceden tasarlamaya çok daha fazla odaklanıyorum; ilk taslak ortaya çıkmadan çok daha önce… Tekrar tekrar geri dönüp ana hatları basitleştiriyorum ve çok daha büyük bir sorunun ayrıntılı olarak tanımlayabileceğimi bildiğim tek bir yönüne ve onun özel çözümüne odaklanıyorum.
Kapsamlı bir haberde, tüm unsurları irdelemek çekici gelebilir. Ancak Knizkova’nın da dediği gibi, hikâyenin bunaltıcı hâle gelmesini de önlemek gerekiyor. Bu nedenle tek bir temel konuya odaklanmak işleri kolaylaştırıyor.
Çözümden şüphe edenlerin de görüşünü almalısınız
Bu türden gazetecilikte, eldeki konunun çözüm odaklı haberciliğe gerçekten uygun olup olmadığını tespit etmek de çok önemli. Gabriela Knizkova, FNZ’nin ebeveyn izni politikaları hakkında bilgi toplamak için önce şirketin insan kaynakları yöneticisi Renata Mrazova ile görüştüğünü açıklıyor:
- Üst düzey ve orta düzey yönetimle ve politikayı tasarımını anlamadan deneyimleme olasılığı olan personelle bağlantı kurdum. Ayrıca olası önyargıları tespit etmek için Jana Tikalova gibi bağımsız uzmanlarla da görüştüm. Her zaman en az bir bağımsız, şüpheci görüş almaya çalışırım. Sonuçta en önemli görüş onlarınki olabilir.
Çözüm gazeteciliğinin zorluklarından da bahseden Knizkova, şöyle diyor:
- Benim için en büyük zorluk, her şeyin harika ve ilerici göründüğü, ancak özellikle açık veya bilgilendirici olmadığı klasik kurumsal jargonu elemekti —yine de konuştuğum insan kaynakları yöneticilerinin, yeni politikanın sınırlamaları konusunda bana karşı oldukça dürüst olduğunu söylemeliyim.
Knizkova ayrıca ortada çok fazla bilgi olduğunda hikâyenin ilgi çekici kılınmasının zorlaşabileceğini belirtiyor: “Tavsiyem, ayrıntılı bir çözüm sunmak isteseniz de okuyucularınızın her şeyi bilmesi gerekmediğini hatırlamanızdır.”
Çözüm gazeteciliğinde dünyayı kurtarmanız gerekmiyor
Knizkova çözümlerin başka bağlamlara uyarlanabilirliği konusundaki görüşünü şöyle paylaşıyor:
- FNZ büyük bir uluslararası şirket olduğundan, bu çözümün başka yerlerde de uygulanabileceği açıktı. Ancak çözüm gazeteciliğinin “dünyayı kurtarmak” gibi büyük misyonlara ihtiyaç duymadığına inanıyorum. Bir çözüm sadece bir şehirden diğerine yayılsa bile değer yaratmış demektir.
Knizkova hikâye anlatımının, daha geniş içgörüleri dengelemek için olmazsa olmaz olduğunu vurguluyor: “Herhangi bir veri, ilgi çekici bir kişisel hikâyenin arasına ‘sıkıştırılmalıdır’. Çözümü yaşayan insanların görüşlerini aktararak ilgili veriyi açıklamaya çalışıyorum.”
Knizkova son olarak, Küçüktekin gibi, çözüm gazeteciliğinin en hayatî unsurlarından birinin okuyucudan alınan geribildirim olduğunu vurguluyor. Eğer kendi sitelerinde olduğu gibi yayımlanan haber bir ödeme duvarının arkasındaysa, yani ancak ücret karşılığında erişilebiliyorsa, okurlardan gelen geribildirimlerin sayısının da düştüğünü belirterek sözlerini şöyle bitiriyor:
- Yine de benzer sorunlarla uğraşan insanlardan, örneğin daha ilgili bir baba olmak isteyen kişilerden mesajlar aldım. Hemen bir değişime yol açmasa bile, çözüm gazeteciliği okuyuculara değişimin mümkün olduğunu gösterebilir ve onları kademeli olarak olumlu eyleme geçmeye teşvik edebilir.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:
Uluslararası gazetecilik ödülü alan 99 haberi incelerken öğrendiklerim