Diplomasi muhabirleri ile dış habercilerin farkı ne? “İstikşafi” kelimesinin anlamını, “yapıcı muğlaklık” kavramını veya Baltık ülkelerinin tarihini bilmek, bir diplomasi muhabirine ne kazandırır? Deneyimli diplomasi muhabiri Barçın Yinanç, gazeteciliğin bu alanındaki 5 püf noktasını ve sıkça yapılan 5 hatayı anlatıyor.
Medya kuruluşlarının dış haberler bölümünde çalışanlar, uluslararası ve bölgesel gelişmeleri takip eder. Diplomasi muhabirleri ise Türkiye’nin dış politikasına dair gelişmelere odaklanır. Diplomasi muhabirini “dış haberlercilerden” ayıran temel unsur, herhangi bir uluslararası ya da bölgesel gelişmenin Türkiye’ye yansımasını ve etkisini her daim odağında tutmasıdır.
Yakın tarihli bir örnek: Gazze savaşı sürerken Lübnan’da yaşayan Hamas’ın üst düzey lideri öldürüldü. Dış haberciler bu gelişmenin Gazze savaşına ve bölgeye olası etkilerini takip etti. Diplomasi muhabirlerinin bakışı ise ikinci bir kademeye de odaklanmak zorundaydı. Onlar bu gelişmenin uluslararası ve bölgesel yansımalarının Türkiye’ye etkisinin nasıl olacağını, Ankara’nın nasıl tavır alacağını araştırdı.
Bir diplomasi muhabiri, herhangi bir Latin Amerika ülkesindeki seçime ya da bir Avrupa ülkesindeki güncel ekonomik tartışmalara bir dış haberci kadar hâkim olmayabilir. Ancak genel anlamda uluslararası ve bölgesel gidişattan haberdar olmak durumundadır.
Diplomasi muhabirleri için 5 püf noktası
1. Uluslararası ilişkilere aşina olmak
Diplomasi muhabiri olmak için uluslararası ilişiler okumak şart değil. Yine de uluslararası ilişkiler okumuş bir diplomasi muhabirinin, diğerlerine göre küçük bile olsa bir avantajı olduğunu da söylemek gerekir.
Örneğin siyasi tarih bilgisi, diplomasi muhabirinin hayatını kolaylaştırabilir. Zira devletlerin güncel davranışlarının ardında tarihsel yaşanmışlıklar da yatar. Bu tarihsel yaşanmışlıklara vâkıf olmak, günümüzü anlamaya yardımcı olur.
Örneğin Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) sonradan üye olmuş Polonya ve Baltık ülkelerinin günümüzde neden bu örgütün içinde en şahin Rus karşıtı politikaları izleyen devletler olduğunu, geçmişte Rus işgaline uğrayıp Sovyetler etkisi altında yıllarca yaşamış olduklarını biliyorsanız daha kolay anlarsınız.
2. Dil bilgisi
Diplomasi muhabirlerini diğer gazetecilerden ayıran belki de en belirgin özellik, yabancı dil bilmek zorunda olmaları. Günümüzde en fazla kullanılan İngilizce’nin yanısıra, Fransızca’dan Rusça’ya ek diller bilmek de diplomasi muhabirinin işini kolaylaştırır.
Her şeyden önce, farklı merkezlerden yapılan açıklamaları tercüme etmek yerine ana kaynağından okumak ve anlamak çok önemli. Türk liderlerinin yabancı ülkelere ziyaretleri veya yabancı liderlerin Türkiye ziyaretleri sırasında, basın toplantılarında, özellikle ev sahibi heyet ya da konuk heyet bilmediğiniz bir lisanda iletişimi tercih ediyorsa, tercümeye bağımlı kalmak sorun yaratabilir.
Öte yandan basın toplantılarında örneğin İngilizce kullanılıyorsa, kendi sorunuzu tercümanın profesyonellik düzeyine bırakmadan net olarak sorabilmek, cevabı da kendi dil bilginizle dinlemek zaman kazandırır.
En azından bir dili, özellikle İngilizce’yi bilmek değil; iyi, hatta çok iyi bilmek çok önemli. Zira bazen en can alıcı, çarpıcı haberler ayrıntıda yatar ve ayrıntıda gizlenen ‘şeytan’ı bulmak için de satır aralarına bakmak gerekir.
Özellikle diplomatik müzakerelerde tek bir kelime için bile saatlerce tartışıldığı olur. Bir örnek: Yunanistan, masaya oturması durumunda egemenlik haklarını tartışmaya açacağı endişesiyle uzun yıllar Türkiye ile arasındaki sorunları ikili düzeyde ele almaktan kaçındı. 1999’daki “deprem diplomasisinin” yarattığı yakınlaşma sonrası Atina’nın ikili konuları görüşmeye ikna edilmesi, Türk diplomatlarının Arapça’dan devşirdikleri “istikşafi” (Türkçe “keşif amaçlı,” İngilizce “exploratory”) kelimesini gündeme getirmesiyle mümkün olabildi. Atina sorunları “konuşmak için” değil, sadece “keşif görüşmeleri” yapmak için masaya oturduğunu söyleyerek kendi kamuoyu karşısında elini rahatlatmış oldu.
Yapıcı muğlaklık, diplomasinin en çok başvurduğu yöntemlerden biridir. Bir metin, aynı ifadenin birbirine zıt iki tarafın da kendi lehine yorumlayacağı şekilde kaleme alınabilir. Diplomasi muhabirinin bu muğlaklıkları anlayıp aktaracak dil ve kavram bilgisine vâkıf olması gerekir.
Sadece dile hâkimiyet değil, diplomatik jargona hâkimiyet de önemlidir. Diplomatik ilişkilerde, protokolde, kimin nerede duracağından, bir anlaşmanın başlık seçimine kadar her tür ayrıntı, nüans önem taşır. Diplomatik jargona, usule ve kaidelere aşinalık büyük yarar sağlar.
3. Diplomatik kaynak çeşitliliği
Nasıl ki bir sağlık muhabiri Sağlık Bakanlığı’nı, bir eğitim muhabiri Milli Eğitim Bakanlığı’nı izlemekle görevliyse, diplomasi muhabiri de esas olarak Dışişleri Bakanlığı’nı izler. Diplomatlarla güvene dayalı ilişkiler elbet büyük önem taşır. Ancak, yine belki diğer alanlarda görevli muhabirlerden farklı olarak diplomasi muhabirlerinin haber kaynakları sadece “yerel kaynaklarla” ve sadece “Türklerle” sınırlı değildir.
Diplomasi muhabirlerinin Türkiye’de bulunan yabancılar ve hatta yurtdışındaki haber kaynaklarıyla kurduğu ilişkiler, en az Türk haber kaynaklarıyla kurduğu ilişkiler kadar kritiktir. Bu bir yandan diplomasi muhabirinin teyit mekanizması için ek bir kaynak sağlar, diğer yandan da diplomatik gelişmelere dair diğer tarafların görüşünün, iddialarının yansıtılması açısından önem taşır.
Zira diplomasi muhabirinin bir görevi ülkenin dış politika anlayışını ve hamlelerini aktarmak, spesifik bir gelişme karşısında alınan tavrı açıklamak ise diğer bir görevi başka ülkelerin bu politikalara yaklaşımını, tepkisini, bakışını da öğrenip kamuoyunu bilgilendirmektir.
Her ne kadar uluslararası ilişkiler ve dış politikanın temel aktörleri devletler olsa da, günümüzde Avrupa Birliği (AB), NATO, İslam İşbirliği Teşkilatı gibi uluslararası kuruluşlar; Kızılhaç ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) gibi resmi örgütler, hükûmet dışı kuruluşlar ve sivil toplumun örgütlenmiş temsilcileri gibi devlet dışı aktörlerin de haber kaynakları arasında bulunması gerekir.
4. Dosya hâkimiyeti
Dosya hâkimiyeti, her gazeteci gibi diplomasi muhabiri açısından da elzemdir. Türkiye’nin farklı ülkelerle ilişkilerindeki temel sorunların, anlaşmazlık noktalarının, tıkanmış-ilerleme sağlamayı bekleyen konuların neler olduğunu bilmek, gelişmeleri takipte büyük kolaylık sağlar.
Deniz yetki alanlarının sınırlandırılması gibi, Türkiye’nin bazı komşularıyla yaşadığı sorunların hukukî boyutlarına da detaylarıyla vâkıf olmak gerekir. Başka bir ülkeyle yaşanan anlaşmazlıkta, sadece Türkiye’nin değil, karşı tarafın argümanlarını da bilme zorunluluğu vardır.
Diplomasi muhabirleri, karmaşık konuları net bir şekilde anlatabilmelidir. Bir konuyu anlamakta zorlanan muhabir, okuyucuya anlatmakta da zorlanır. Resmi yetkililer dışında, konunun uzmanlarına danışmak, meseleyi daha iyi ve daha tarafsız bir gözle anlamaya yardımcı olur.
5. Multidisipliner bakış
Deniz yetki alanları, sınır aşan suların kullanımı ve savaş hukuku gibi Türk dış politikasında önemli bir yer tutan uluslararası hukukun çeşitli alanlarında “master” yapmak elbet gerekmez. Ancak dış politikayı izlemek sadece hukuka değil; pek çok farklı disipline aşina olmayı zorunlu kılıyor. Bu disiplinler, ekonomiden kültürel diplomasiye, futboldan enerji politikalarına kadar geniş bir alana yayılabiliyor.
Yeri gelir Türkiye ile AB arasında gümrük birliğinin güncellenmesi görüşmelerine dair dünya ticaret kurallarına vâkıf olmak, yeri gelir Bakü-Tiflis-Ceyhan gibi enerji nakil hatlarında kullanılan boruların özelliklerini bilmek gerekebilir. İklim değişikliği, yeşil enerji ve yapay zekâ gibi son yıllarda uluslararası ilişkiler ve dış politikada daha fazla gündeme gelen konuları ıskalamayıp ilgi ve bilgi dağarcığını güncel tutmak gerekir.
Diplomasi muhabirliğinde sık yapılan 5 hata
1. Kavramları ve terimleri karıştırmak
Kavram karışıklığı zaman zaman önemli yanlışlara yol açabilir. Mesela Türkiye’nin kurucu üyesi olduğu Avrupa Konseyi (Council of Europe) ile, Avrupa Birliği’nin yürütme organı olan Avrupa Konseyi/Zirvesi (European Council) ya da Avrupa Parlamentosu ile Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi sıkça karıştırılabilir.
Uluslararası Ceza Mahkemesi, Uluslararası Adalet Divanı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Uluslararası Tahkim Mahkemesi gibi kuruluşlar da karıştırılabiliyor.
Güncel bir örnek: Oynanmayan Fenerbahçe-Galatasaray Süper Kupa finaliyle ilgili bazı haberlerde Suudi Arabistan’ın Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne gideceği yazıldı. Merkezi Lahey’de olan bu mahkemenin savaş suçları, insanlığa karşı işlenen suçlar ve soykırım gibi suçlara baktığını bilen bir muhabir bu hatayı yapmazdı.
2. Müzakere haberciliğinde acelecilik
Diplomasi bir tarafıyla çözüm üretme/bulma sanatıdır. İpler kopma noktasına gelmeden, bir son dakika çözümüyle uzlaşma sağlanabilir.
Siyasetçilerin kameralar önünde en sert demeçleri vermeleri diplomasi muhabirleri için yanıltıcı olabilir. Siyasetçiler kameralar önünde atışırlarken diplomatlar kapalı kapılar ardında müzakere yürütmekle meşguldürler.
Bu nedenle tansiyonu yükselen krizlere her an kafa kafaya çarpışacak iki tren olarak yaklaşmamak, trenlerden birinin makasta son anda rayları değiştirmesi misali, son dakika uzlaşmasıyla çözüm bulunabileceğini akılda tutmak gerekir.
3. Krizleri kalıcı sanmak
Özellikle ikili ilişkilerde yaşanan sorunlar, gerginlikler, krizler geçici olabilir. Belirli bir nedenle arası bozulan iki ülke, bir süre sonra arayı yumuşatabilir.
Diplomasi muhabirlerinin fazlaca somut ve kesin ifadeler kullanmamaları, geri dönüşü olmayan bir tablo çizmekten kaçınmaları gerekir. Diplomasi her zaman uzlaşma için açık kapı bırakır.
4. Rutinin şehvetine kapılmak
İki ülke arasındaki ilişkiler ne kadar iyi olursa olsun, muhakkak iki tarafı rahatsız eden haber olmaya aday meseleler bulunur.
Herhangi bir diplomatik ziyarete veya uluslararası toplantıya sıkıcı ve rutin bir gelişme olarak yaklaşmak, haberciliği körleştirebilir. Yemek menüsündeki bir ayrıntı bile diplomatik sıkıntı yaratabilir.
5. İç politikayı ihmal etmek
Her ne kadar dış politika genel olarak uzunca bir süre tüm dünyada siyaset üstü bir konumda kalsa da, son yıllarda hemen her ülkede iç siyasetin bir uzantısı olmaya başladı.
Bir ülkenin spesifik bir adımının belirlenmesinde o ülkenin “ulusal çıkar” tanımları kadar, o sırada iktidarda olan hükûmetlerin “iç politika” hesapları da artık daha çok rol oynuyor. Dış politika haberciliğinde, iç politik dinamikleri gözardı etmek, yanlış analizlere yol açma riski taşıyabilir.
İLGİLİ:
Nilüfer Yalçın 100 yaşında: Diplomasi muhabirliğinin kutup yıldızı