Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası ve DİSK Basın İş; JINNEWS ve Mezopotamya Ajansı çalışanı 11 gazetecinin gözaltına alınmasıyla ilgili açıklama yaptı: “Biz gazetecilik meslek örgütleri olarak seçime gidilirken meslektaşlarımıza yönelik bu operasyonları, yurttaşın haber alma ve gerçeğe ulaşma hakkına yeni bir saldırı olarak görüyoruz. Gazetecilik suç değildir.”
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında; İstanbul, Ankara, Diyarbakır, Van, Şanlıurfa ve Mardin’de dün sabah saatlerinde Mezopotamya Ajansı (MA) ve JINNEWS ofisleriyle bazı evlere polis baskın düzenlemişti.
Reuters’ın haberine göre MA Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever, MA muhabirleri Deniz Nazlım, Selman Güzelyüz, Zemo Ağgöz, Berivan Altan, Hakan Yalçın, Emrullah Acar ve Ceylan Şahinli ile JINNEWS muhabirleri Habibe Eren, Derya Ren ve Öznur Değer ile gazeteci Mehmet Günhan baskınlarda gözaltına alındı.
Savcıdan gizlilik kararı ve avukat görüşme yasağı
Kesinleşmiş cezası bulunan Derya Ren, Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Dosyaya gizlilik kararı getiren savcı, diğer gazetecilerin gözaltı süresini bugün itibarıyla bir gün daha uzattı ve 24 saat avukat görüşme yasağı koydu.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve DİSK Basın İş ise son gözaltılar sonrasında şu açıklamayı yaptı:
- Gazeteciliği suç olarak görmekten vazgeçmeyen iktidarın uzun süredir basın üzerinde sürdürdüğü baskının son örneği, seçime giderken 11 gazetecinin gözaltına alınması olmuştur.
- JINNEWS ve Mezopotamya Ajansı’nın İstanbul, Ankara, Diyarbakır, Urfa ve Van’daki yazı işleri müdürü ve muhabirleri dâhil olmak üzere 11 kişi evleri basılarak gözaltına alınmıştır. Meslektaşlarımız gözaltına alınırken darp edildikleri ve ters kelepçe uygulandığı kamuoyuna yansımıştır.
Türkiye'de bu sabah: Bir gazeteci böyle gözaltına alındı. pic.twitter.com/2XXTvNUWap
— Altan Sancar (@altansancarr) October 25, 2022
- Biz gazetecilik meslek örgütleri olarak seçime gidilirken meslektaşlarımıza yönelik bu operasyonları, yurttaşın haber alma ve gerçeğe ulaşma hakkına yeni bir saldırı olarak görüyoruz. Gazetecilik suç değildir.
- Seçime giderken gazetecilerin görev yapmasının önündeki engellerin kaldırılması, kamuoyunun şeffaf bir biçimde oluşabilmesi için gereklidir. Gözaltına alınan gazetecilerin bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz. Seçime gazetecileri gözaltına alarak gidilmemelidir.
Sanchez-Amor: “Medya özgürlüğünde kötüye gidişin son örneği”
Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada “25.10.2022 günü PKK/KCK terör örgütünün basın komitesi altında faaliyet yürüten Mezopotamya Haber Ajansı bünyesinde örgütsel faaliyet yürüttükleri, halkı kin ve düşmanlığa sevk edici içerikte haber yaptıkları teknik çalışmalar neticesinde tespit edilen 14 şahsa yönelik gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonda 11 şüpheli yakalanarak gözaltına alınmıştır” denildi.
Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Nacho Sanchez-Amor, gözaltılarla ilgili “Bu, Türkiye’de temel özgürlüklerin, özellikle de medya özgürlüğü ve ifade özgürlüğünün daha da kötüye gittiğinin bir başka örneği” dedi.
Uluslararası kuruluşların hazırladığı 2022 basın özgürlüğü endeksine göre Türkiye 180 ülke arasında 149. sırada yer alıyor. TGS’nin listesine göre son baskınlar öncesinde tutuklu gazeteci ve medya çalışanı sayısı 35 idi. Son olarak Diyarbakır’da 20’si gazeteci 21 kişi, 8 Haziran’da ev ve işyerlerine yapılan baskınlarda gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanlar arasındaki 15 gazeteci, 16 Haziran günü çıkarıldıkları mahkemede “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanmıştı.
Sivil topluma baskı, Sansür Yasası ve TELE1 karartması
Bu arada Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı da bugün İstanbul’da gözaltına alındı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Fincancı’nın “terör örgütü propagandası yapmak” iddiasıyla gözaltına alındığını açıkladı.
Gözaltılar, meslek örgütlerinin “Sansür Yasası” diye adlandırdığı yasal düzenlemelerin mecliste kabul edilmesinden günler sonra geldi.
Bu arada Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Türkiye İşçi Partisi milletvekili Serra Kadıgil’in Diyanet ile ilgili eleştirisini yayımladığı için TELE1 televizyonuna üç günlük ekran karartma cezası verdi. TELE1’in bugün yaptığı açıklamaya göre Ankara 2’nci İdare Mahkemesi, RTÜK’ün bu kararının yürütmesini oybirliğiyle durdurdu.