RTÜK 2025’i “LGBT ile mücadele yılı” ilan etti, ABD’de başkan seçilen Donald Trump trans bireyleri hedef alan politikaları yürürlüğe koydu, Avrupa Birliği’nde de bu yıl ayrımcı yasaklar devreye girdi.
Peki, bu politikalardan doğrudan etkilenen LGBTİ+ topluluğunun temsilcilerine haberlerde ne kadar söz hakkı veriliyor? Türkiye’de LGBTİ+ konulu 102 haberin sadece 8’inde bu topluluğun temsilcilerinin görüşleri yer aldı.
“LGBT” anahtar kelimesiyle geçen ay Google’da arama yaptığımda en üst sıralarda çıkan 102 adet haber, Türkçe yayın yapan toplam 57 medya kuruluşunun web sitesinde yer aldı. Arama motorları genelde güncel içerikleri öne çıkardığından, bu haberlerin çoğu son birkaç ay içinde yayımlanmıştı.
Haberlerden sadece 8’inde LGBTİ+ topluluğuna söz hakkı verildi. Bu 8 haberi yayımlayan 6 yayıncı ise şöyle: Bianet, Agos, T24, DW, Emek ve Gül. İlk 3 medya kuruluşu, doğrudan LGBTİ+ derneklerinin açıklamalarını haberleştirdi.
Bianet ayrıca Türkiye’deki durumu hukukçuların görüşleriyle zenginleştiren, bir yandan farklı ülkelerdeki LGBTİ+ konulu gelişmelere yer veren içeriklerinde bu topluluğun temsilcilerinden de alıntılar yaptı.
Bağımsız medya bağlamı sunuyor, eleştirelliği kaybetmiyor
LGBTİ+ temsilcilerinden doğrudan alıntılar yapılmasa bile, bağımsız medyanın haberlerinin neredeyse tamamı, hak ihlallerine yol açabilecek gelişmeler gazeteciliğin gerektirdiği bağlama oturtularak, eleştirel bir bakış açısıyla aktarıldı. Örneğin Gazete Duvar ve Evrensel gibi gazetelerde, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) geçen ayki adımı haberleştirilirken bunun bir “homofobik işbirliği” olduğu vurgulandı.
Ancak LGBTİ+ temsilcilerinin görüşlerine yer verilmeyen haberlerin büyük bölümü, iktidarın denetimindeki medya tarafından, Türkiye’deki veya dünyadaki gelişmeleri, gazeteciliğin gerektirdiği bağlamdan, görüş çeşitliliğinden ve eleştirel bakış açısından mahrum bir şekilde aktardı. Mesela Milliyet’in 3 Mart tarihli “10. Yargı Paketi’nde ‘LGBT’ hazırlığı” başlıklı içeriği, tek taraflı ve bağlamdan kopuk bu tür haberlere örnek gösterilebilir.
İktidar medyasında LGBT karşıtı nefret söylemi sürüyor
Daha kötüsü ise iktidarın denetimindeki bir dizi yayında ısrarla kullanılan ve gazetecilikle bağdaşmayan haber dili. Bu haberlerin bazılarında “sapık,” “sapkınlık,” “LGBT yuvalarını fonlayan…,” “LGBT lobisi” gibi açık bir nefret söylemine işaret eden ifadeler dikkat çekiyor. Bir kısmı ise “çıldırttı” gibi küçümseyici sözler kullanıyor, cinsel yönelimi sorgulayıp sansasyon ve kutuplaşma yaratmaya çalışıyor.
Google’ın bu dönemde “LGBT” aramasında öne çıkardığı bu tür haberlerden bazılarının başlıkları ve yayıncıları şöyle:
Sabah: “Trump LGBT lobisinin finans kaynağını kesiyor! Trans bireyler spor müsabakalarından men edildi.”
Milli Gazete: “LGBT yuvalarını fonlayan Avrupa’nın geldiği nokta: Savaşacak asker arıyor!”
Türkiye Gazetesi: “Soyunma odasına giren ünlü oyuncu Mehtap Altunok neye uğradığını şaşırdı! ‘Trans’ olduğunu söyleyen kişi sapık çıktı”
Gün Işığı Gazetesi (Elazığ): “2025 LGBT Sapkınlığı ile Mücadele Yılı Oldu”
Akasyam (Samsun): “Aile Yılı Politikaları Kanun Teklif Taslağı Lgbt’lileri Çıldırttı!”
Bu mini araştırmada radarımıza takılan 102 haberin tamamının başlıklarını, tarihlerini ve sayfa bağlantılarını şu veri kümesinde bulabilirsiniz.
Dünyada yükselen otoriterlik, demokratik hakları hedef alıyor
Bugünlerde birçok ülkede demokrasi geriliyor, otoriterlik güçlenirken temel insan haklarına aykırı uygulamalar yaygınlaşıyor.
ABD’de Donald Trump yeniden başkan seçildikten hemen sonra LGBTİ+ karşıtı bir dizi kararnameye imza attı. Avrupa Birliği’nde de, Macaristan’da görüldüğü gibi, yürütme ve yasama organları insan haklarına ve anayasaya aykırı kararlar alıyor.
Bir yandan haberlerin ana dağıtım kanalları olan dijital platformların yükselen otoriterliğe teslim olduğunu, hatta onunla işbirliği yaptığını görüyoruz. Örneğin Facebook ile Instagram’ın da sahibi olan Meta, Trump’ın seçilmesinin ardından sosyal medyadaki moderasyon kurallarını değiştirmiş ve LGBTİ+ bireylerin “akıl hastası” gibi ifadelerle anıldığı paylaşımlara izin vermeye başlamıştı.
NYT haberlerinin %66’sında transların sesi yok
Sadece Türkiye’de değil, Amerikan medyasının amiral gemisinde bile LGBTİ+ haberlerinde önemli sorunlar görülüyor.
Kâr amacı gütmeyen bir medya araştırma kuruluşu olan Media Matters’ın geçen yıl yayımladığı bir araştırmada, New York Times (NYT) gazetesinde 15 Şubat 2023 – 15 Şubat 2024 tarihlerinde çıkan 65 adet haber incelenmişti.
Bu dönemde ABD’deki trans karşıtı yasalardan bahseden NYT haberlerinin %66’sında, bu düzenlemelerden doğrudan etkilenecek oldukları hâlde hiçbir trans bireyden alıntı yapılmadığı görülmüştü. Haberlerin %18’inde ise trans karşıtı aktivistlerden veya muhafazakâr politikacılardan kaynaklanan yanlış veya yanıltıcı bilgilerin yeterli doğrulama ve ek bağlam sağlanmadan sunulduğu saptanmıştı.
Dijital platformlar bu hâldeyken gazetecilere daha büyük iş düşüyor
Kısacası, Türkiye’de LGBTİ+ konulu haberlerin %91’inde bu topluluğun görüşlerine yer verilmezken ABD’nin bir numaralı gazetesinde bu oran %66. Facebook ve X gibi dijital platformlarda ise nefret söylemi artık denetlenmiyor, hatta daha çok etkileşim aldıkları için bu tür paylaşımlar algoritmalar tarafından teşvik ediliyor.
Bu yüzden tüm dünyada gazetecilerin, kamuoyunu bilgilendirme görevlerini yaparken meslek ilkelerini gözetmesi, nitelikli habercilikte ısrar etmesi, demokrasi ve insan hakları adına bu dönemde daha da büyük önem taşıyor.
İLGİLİ: HABER DİLİ
TRT World’ün tartışma yaratan içerikleri: Etik gazetecilik dışında her şey var
Medyada LGBTİ+ olmak: Eşitlikse biraz da bur’dan eşitlenelim o zaman