Dünyanın önde gelen gazeteleri, eski haberleri sosyal medyada yanıltıcı bir şekilde paylaşılmasın diye bu içeriklerin üstüne uyarı metni koyuyor. Türkiye’de ise birçok haber sitesi son dönemde bunun tam tersini yapıyor. Bu siteler, eski haberlerin tarihini güncelleyerek arama sonuçlarında daha üst sıralarda yer almaya, yani Google algoritmasını kandırmaya çalışıyor. Öyle görünüyor ki başarılı da oluyorlar.
Eski tarihli içeriklerin yeniymiş gibi paylaşılması sosyal medyada dezenformasyona neden olabiliyor. Kötü niyetli kişiler ve gruplar bazen arşivdeki haberleri bu amaçla kullanıyor. Dünyada bu durumun farkına varıp önlem alan ilk gazete, Londra merkezli The Guardian’dı.
Bu gazete, 2019 nisanından beri hem eski haberlerinin tepesine “Bu içerik ….. aydan daha eskidir” ibaresini koyuyor, hem de bu haberlerin sosyal medya paylaşım görsellerine bir uyarı ekliyor.
Yaptığı gazeteciliğin kendi platformu dışında da “şeffaf ve bağlamlı” olmasını amaçladığını vurgulayan The Guardian bu uygulamayla ilgili olarak o dönemde şu açıklamayı yapmıştı: “Tarih gibi bağlama dair bilgiler sunulmadığında, doğru ve sorumlu bir habercilik bile insanları yanıltabilir.”
3 yıl önceki bu adım aslında The Guardian’ın bu alandaki ilk girişimi değildi. “Bu haber eskidir” uyarısı birkaç yıl öncesinden beri The Guardian içeriklerinin mahreç kısmında yer alıyordu. 2019’daki değişiklik ise hem bu uyarıyı haberin en üstüne taşıdı, hem de içeriğe tıklamayıp sadece sosyal medya paylaşımındaki görseli okuyanların yanıltılmasını engellemeyi amaçladı.
Trusting News adlı projenin yöneticilerinden Lynn Walsh, sosyal medyada haberlere eklenen “görsel işaretlerin okurlar için haberin kafa karıştırıcılığını azalttığını ve güven sağladığını” söylüyor. Bu yüzden dünyada birçok gazete The Guardian’ı izledi ve haberlerine benzer uyarılar eklemeye başladı.
Türkiye’de ise son dönemde tam tersi bir trend gözleniyor. Yüksek trafikli birçok haber sitesinde eski haberlerin tarihleri güncelleniyor. Bu sitelerin birçoğu, arşivdeki içeriklerini sanki tazeymiş gibi sunarak Google algoritmasını kandırmaya ve arama sonuçlarında daha üst sıralarda çıkmaya çalışıyor.
Kullanıcıya katma değer sağlamaksızın sırf arama motoru optimizasyonu (SEO) taktiği olarak başvurulan bu tür uygulamalar, Google standartlarına da aykırı. Ancak şirket, Journo’da daha önce yer verdiğimiz SEO hilelerinde olduğu gibi, Türkçe içerik ekosistemini bozan sitelere —geçmişin aksine— bugün itibarıyla herhangi bir yaptırım uygulamıyor.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR – YETER GOOGLE: ARAMALAR, REKLAMLAR VE KÖTÜLÜĞÜN FİNANSMANI