‘Organize İşler: Sazan Sarmalı’ filminin vizyondaki ikinci haftasında Netflix’te de gösterime girmesi tartışılırken, dünyaca ünlü yönetmen Steven Spielberg’den sinema-TV-dijital platform üçgeniyle ilgili bir çıkış geldi. Spielberg, cumartesi günü Los Angeles’ta ABD Sinema ve Ses Derneği’nin (CAS) Film Yapımcısı Ödülü’nü alırken “Sinema salonlarının sonsuza dek var olması gerektiğine güçlü bir biçimde inanıyorum” dedi.
‘Sinema salonu özel bir deneyimdir’
İzleyenlere bir “sinema salonu deneyimi” yaşatmanın film yapımcılarının topluma verebileceği “en büyük katkı” olduğunu belirten Spielberg şunları söyledi:
“Televizyonu seviyorum. Oradaki fırsatları seviyorum. Bugün en iyi film yazarlığı, yönetmenlik ve oyunculuk örneklerinden bazıları televizyonda. Evlerdeki ses sistemleri tarihte olmadığı kadar kaliteli. Ama büyük, karanlık bir salona daha önce hiç görmediğiniz insanlarla beraber girip o deneyimin sizi yıkamasına izin vermek gibisi yok. Bu hepimizin gerçekten inanabileceği bir şey.”
Kendisi de üç Oscar sahibi olan Spielberg bu kez eleştirisinde herhangi dijital platform veya televizyon kanalı ismi anmadı. Mart 2018’de ise doğrudan Netflix’i hedef almış, dijital platformdaki filmlerin Oscar’da yarışmaması gerektiğini savunmuştu. Spielberg, “Televizyon formatına kendinizi adadığınızda, o artık bir TV filmidir. Eğer iyi bir şovsa Emmy kazanabilir ama Oscar olmaz. Bir haftadan kısa bir süre için birkaç tane sinemada oynadı diye bir filmin Oscar adayı olabilmesini doğru bulmuyorum” demişti.
Yılmaz Erdoğan’a tepki var
‘Organize İşler: Sazan Sarmalı’nın yapımcısı Beşiktaş Kültür Merkezi’nin henüz vizyondayken filmi bu hafta Netflix’te de gösterime sokması tepki ve şaşkınlık yaratmıştı.
Sinema Salonu Yatırımcıları Derneği (SİSAY) ile Televizyon ve Sinema Film Yapımcıları Meslek Birliği (TESİYAP), filmin yönetmeni, yazarı ve başrol oyuncusu olan ve aynı zamanda BKM yönetiminde bulunan Yılmaz Erdoğan’a tepki göstermişti.
Akbaş: Kalleşlik
Emektar oyuncu Aydemir Akbaş da Spielberg gibi sinema salonu deneyimine dikkat çekmiş ama daha ağır ifadeler kullanmıştı: “Sinema bitmez, hayattır, candır, canlıdır. Dijital platformlar ölüdür, insanı miskinliğe alıştırır. Sinema ise hareket getirir. Film izlemek için dışarı çıkan insan, ekonomiye can verir. Seni sinema var etti, buralara getirdi. Yılmaz Erdoğan’ın yaptığı sinemaya ihanettir, kalleşliktir.”
