Dosya

Siyasetçilerin açıklamaları nasıl haberleştiriliyor? Gazeteciler perde arkasını anlattı

İktidarın kontrolündeki medya Erdoğan'ın açıklamalarını sık sık "müjde" yorumuyla haberleştirirken muhalefet siyasetçilerinin açıklamaları ise "yalan" gibi ifadeler eşliğinde sunuluyor.

Siyasetçilerin açıklamalarını konu alan haberlerin medyada yer alma biçimleri sık sık tartışma konusu oluyor. Kimi medya kuruluşları ve editörler habere kendi yorumlarını katıyor, kimileri de haberi olduğu gibi okuyucularla buluşturuyor. Journo Haber Gözcüsü‘nün son verileri ışığında medya çalışanlarına, siyasetçilerin açıklamalarını nasıl haberleştirdiklerini sorduk.

Sözcü TV Genel Müdürü Alişer Delek, bağımsız gazeteci Nevşin Mengü, Yeni Şafak’ın editörü Elif Karahan, Cumhuriyet’ten Miray Özbilek, Milliyet’ten Leyla Ünal, FOX TV’den Beyza Gözeyik, TGRT’den Yakup Sağlam, Diken’den Bilal Çelik ve 10haber.net’den Buse Çelebi görüşlerini paylaştı.

Journo’nun geçen ay yayımladığı araştırmada, Haber Gözcüsü verilerine göre, 29 siyasetçinin isminin geçtiği yaklaşık 100 bin haberin duygu analizi, GPT-3.5 dil modeliyle yapılmıştı.

Tüm haberlerin %65’inin olumlu olduğu belirlenirken iktidar siyasetçilerinin açıklamalarının %55’inin “umut” duygusu taşıması, muhalefette ise “üzüntü” ve “iğrenme” duygularının ağır basması dikkat çekici bulgular olarak öne çıkmıştı.

Peki ama siyasetçilerin açıklamaları nasıl haberleştiriliyor? Medya kuruluşları ve gazeteciler bu açıklamaları haberleştirirken kendi yorumlarını katıyorlar mı? Yoksa açıklamalar yorumsuz mu aktarılıyor? Gerek siyasetçiler gerekse medya kuruluşları açısından bu süreçte bir iktidar/muhalif farklılığı var mı?

Yazılı, görüntülü ve dijital medyada çalışan gazetecilerle ve medya yöneticileriyle görüşerek bu sorulara yanıt aradık.

Alişer Delek: Kimin ne söylediğine karışmıyoruz

Sözcü TV Genel Müdürü Alişer Delek, “Sözcü TV’de biz haber ve yorumu birbirinden ayırmaya dikkat ediyoruz. Haberde siyasetçinin açıklamasını olduğu gibi verirken yorum bölümünde kimin ne söylediğine karışmıyoruz. ‘Haberde tarafsız, yorumda özgür’ sloganıyla bunu yapıyoruz” deyip şunları söyledi:

  • Elbette 2, bazen 3 saatlik bir siyasetçi açıklamasının hangi bölümünün haberleştirileceği de ister istemez bir yorum olarak karşımıza çıkıyor. Buradaki temel kriter de evrensel gazetecilik ilkesi olan kamu yararı. Hâlihazırda toplumun tartıştığı, yahut da toplum tarafından tartışılabilecek bir konu, siyasetçi açıklamalarını haberleştirmede öncelik hâline gelebiliyor.
Alişer Delek

“İşlenecek konuları belirlerken izleyicide uyandıracağı duygu ve reyting kaygısını önceleyerek hareket ettiğiniz oluyor mu” sorusuna da cevap veren Delek şu ifadeleri kullandı:

  • Benim açımdan bu çok tehlikeli bir döngü; yani izleyicinin durumuna göre, izleyicinin nasıl etkileneceğine göre haber yapmak, beraberinde reyting için haber yapmak gibi bir şey olur. İzleyiciyi daha umutlandıracak yahut da izleyiciyi mutlu edecek veyahut da izleyiciyi üzecek haber yapmak ya da yapmamak habere duygu karıştırmak olur, bu da haberin tarafsızlığına büyük bir gölge düşürür.

Nevşin Mengü: Kendi yorumumu katıyorum

Uzun yıllar ana akım medyada çalışan ve son dönemde kendi haber markasını kurup bağımsız gazetecilik yapan Nevşin Mengü‘nün görüşü ise şöyle:

  • Biz de işleyen süreç, haber merkezlerinde işleyen süreçten farksız. Gün boyu siyasetçilerin açıklamalarını tane tane dinliyorum. Canlı grup konuşması varsa onu yoksa siyasilerin sosyal medya hesaplarını takip ediyorum. Zaten ajans üyeliklerimiz de mevcut. Ciddi bir içerik akışı söz konusu. Netice itibarıyla izleyicinin önüne olup biteni getiyoruz. Habere kendi yorumumu da katıyorum.
  • Bir sene boyunca BBC’de eğitim gördüm. Orada habercilik maddeler hâlinde formüle ediliyor. Fakat ben alaylı yetiştiğim için günün haberini ve sıcak gelişmesini anlayabiliyorum. Belki formüle etmek lazımdır ama haber hususunda benim herhangi bir formülasyonum yok.
  • Ülkede gün boyu ne oluyorsa kendimce takip ediyorum ve izleyicinin önüne olup biteni getirip kendi yorumumu katıyorum.
Nevşin Mengü

Elif Karahan: Habere yorum katılmamalı

Yeni Şafak’ın gündem editörü Elif Karahan, “Belli bir siyasetçiyi seçip gündem oluşturmuyorum. Zaten gündemde olan bir siyasetçinin söylediği her söz haber değeri taşıyor. Gündemde olmayan bir siyasetçiyse de sadece polemik yaratacak açıklama yaptıysa haber yapıyorum. Yoksa her siyasi her gün konuşuyor ama hepsinin bir haber değeri olmuyor” sözleriyle düşüncesini ifade etti.

“Editörler habere yorumunu katmalı mı?” sorusuna da cevap veren Karahan, “Bence yorum katılmamalı. Zaten okuyan, haberi kendisi yorumlayacak kapasitededir. Ama örnek veriyorum, terör örgütü destekçisi bir siyasi ile ilgili bir haberse bunu tepkisiz vermek de onun propagandasına hizmet edebileceğinden yorumlu verilir. Fikrim bu yönde” dedi.

Leyla Ünal: Sadece haberlerin başlıklarıyla oynanabilir

Milliyet’te haber editörü olarak çalışan Leyla Ünal, “Ben habere yorum katmıyorum. Katan varsa da bunu bilemem. Siyasetçilerin ağzından çıkan cümleleri zaten hiç bir editör ya da gazeteci değiştirmez” ifadesini kullandı.

“Muhalif, merkez ya da alternatif medyadaki hiçbir editörün bunu yapacağını sanmıyorum. En azından ben görmedim. Sadece haberlerin başlıklarıyla oynanabilir” diyen Ünal, “Bunu da her medya kuruluşu kendi yayın politikası doğrultusunda belirler” diye konuştu.

Cumhuriyet’te haber editörü olarak çalışan Miray Özbilek ise “Cumhuriyet gibi duruşu ve çizgisi belli olan bir kurumda, diğer sitelerden kendimizi ayırmak için dikkat ettiğimiz çok husus var. Elbette bu, yeni nesil medyacılığın da (SEO haberciliği, Google Trendler, Analytics vs.) getirdiği bir kaygı ama ‘Cumhuriyet’ markası, bunun üzerine bir ağırlık daha katıyor” dedi.

Miray Özbilek: Yorum; herhangi bir olayı, gerçeği hatırlatmak olabilir

“Örneğin karşımıza bir siyasinin açıklaması geldiğinde biz şunu biliyoruz; öncelikle iktidara yakın medyadan tamamen ayrı durmalı haber. Onların gördüğü yerden göremeyiz haberi. Ya da konu tek olabilir ama aynı şekilde veremeyiz. Zaten bu otomatik gelişen bir şey, çalıştığınız kurum zaten bunun kanıtı oluyor. Bu zaten iktidara yakın medya için de böyledir” ifadesini kullanan Özbilek, sözlerine şöyle devam etti:

  • Siyasilerin açıklamalarını haberleştirirken; genelde haberi kafada ikiye bölüyoruz. Kesinlikle ama kesinlikle; iktidar siyasetçisi de olsa, muhalefet siyasetçisi de olsa o kişinin direkt ağzından çıkmış cümleler ile oynamayız. O sözler, tamamen o kişinin sorumluluğunda olan sözler. “Haberi ikiye bölüyoruz” dediğim kısım tam da burası. İkinci kısımda; o siyasetçinin tüm sözlerini, “kılçıksız” veriyoruz.
  • İlk bölüm ise bizim “Cumhuriyet” olduğumuzu hatırlattığımız bölüm. Bu kısımda haber söz konusu siyasetçinin salt açıklamalarını içerir ama elbette eleştiriyle… İşte yorum/eleştiri burada devreye giriyor. Buradaki yorum; herhangi bir olayı, gerçeği hatırlatarak o açıklamaları vermek olabilir. Ya da daha önceden yaptığı bir açıklama ile şu an yaptığı açıklamanın çeliştiğini gösteren bir yorum olabilir. Yani biz yorumumuzu yaparız ama sözü yine siyasetçiye bırakırız işin sonunda. Okur da zaten en başından alacağını alır, süzgeçten geçirir; haberin devamını da açıklamaların devamını da o şekilde okur.
Sol üstten, saat yönünde: Elif Karahan, Leyla Ünal, Yakup Sağlam ve Miray Özbilek

“Aynı kulvardaki rakiplerden de ayrılmak önemli”

Bir örnek de veren Özbilek şöyle devam etti:

  • Erdoğan’ın canlı yayında ekonomi ile ilgili yaptığı bir açıklamayı, ekonomik krizi ve enflasyonu hatırlatarak vermek… Burada aslında Cumhuriyet olarak bir imza koymuş oluyorsunuz habere. Tüm olay bu aslında.
  • Sadece iktidar medyasından mı ayrılmak önemli? Elbette hayır. Aynı kulvardaki rakiplerden de ayrılmak önemli, bu da işin gazetecilik kaygısı. Örneğin BirGün, Halk TV, TELE1 Ekrem İmamoğlu’nun bir açıklamasını nasıl görmüş, nereden, hangi kısımdan görmüş? Bunu ayırt edip farklı yeri öne çıkarmaya çalışıyoruz, farklı yerden vermeye çalışıyoruz, belki de açıklamanın içinden görülmemiş bir şeyi öne çıkarıyoruz.
  • Amaç aynı olmamak, bir şeyi farklı kılmak, en iyi şekilde haberi okutmak. Tabii burada açıklamanın içeriği de önemli. Anlık gelişiyor her şey. Belki de kısa ve konu itibarıyla tek bir şey içeren bir son dakika açıklamasıdır. Tabii burada ne kadar farklı görebilirsiniz ki haberi? Böyle zamanlarda da daha çok haberin başlığına eğiliyoruz.

Yakup Sağlam: Tarafların hakkını göz ardı etmeden haberleştiriyoruz

TGRT Ana Haber Editörü Yakup Sağlam şunları söyledi:

  • Genelde rutin siyaset gündemindeki tartışmalar ve iddialar ele alınıyor. Tarafların hakkını göz ardı etmeden, karşılıklı cevapları mutlaka haberleştiriyoruz. Bizim TGRT Ana haber bülteninde temel hedefimiz vatandaşın gündemi… Seçtiğimiz haberler ve siyasetçilerin açıklamalarında da halkın gündemine yönelik bölümlere öncelik veriyoruz. Kısır döngü hâline dönmüş tartışmalardan ziyade, vatandaşın merak ettiği noktalara odaklanıyoruz.

“Gündemde yüzlerce konu ve onlarca siyasetçi var. Aralarından seçim yaparken temel kıstasınız ne oluyor” sorusuna ise Sağlam şu yanıtı verdi:

  • Bu noktada en yakın örneğini seçim süreciyle alakalı verebilirim. Popüler TV kanalları ve haber kanallarındaki haber VTR’lerinde genellikle iktidar ve ana muhalefet liderleri ile adaylarına öncelik veriliyor. Biz TGRT Ana haber bülteni olarak, 1 saatlik kısıtlı süre içerisinde olabildiğince bütün ittifakların ve adayların görüşünü ekrana taşımaya çalıştık. Sosyal medyayı da etkin bir şekilde kullanarak izleyicilerimizin de görüşüne yer veriyor ve interaktif bir bülten hazırlıyoruz.
  • Öncelikle gündem taraması yapıyoruz. Ben ve yardımcı editör arkadaşım Yeliz ile toplantıda ele alacağımız konuları seçiyoruz. Burada temel kıstasımız yine vatandaş… Ön taramadan sonra, genel yayın yönetmenimiz Ercan Seki, ‘anchorman’imiz Tuna Öztunç ile birlikte karar toplantımızı yapıyoruz. O toplantıda içeriklerimize son şeklimizi veriyoruz. Ve sonrasında yaşanan sıcak gelişmeleri de takip ederek gerektiğinde akışımıza dâhil ediyoruz.

“Ana haber editörü olmak çok daha fazla sorumluluk istiyor” diyen Sağlam, şöyle devam etti:

  • Yapılan en ufak bir hata geniş kitlelere ulaşıyor. Çünkü TGRT Ana haber olarak, kendi saatimizde en çok izlenme oranlarına sahip bir bülteniz. Bunun en büyük sebebinin de gerçekten habercilik ilkelerine tam bağlılığımız ve halka hitap eden bir bülten yapmamız diyebilirim. Sonuç olarak, izleyici çok kolay bir şekilde yaptığınız bültenin samimiyetini ve doğruluğunu anlayabiliyor.
Bilal Çelik ve Beyza Gözeyik

Beyza Gözeyik: Eşit süreyle yer veriyoruz

FOX TV haber editörü Beyza Gözeyik ise “Mesela gündemde ‘EYT’ paketimiz var diyelim. Bu konuyla ilgili açıklama yapan bir siyasetçiye pakette yer verebiliriz. Kişinin etki alanına giren kitlesinden meclisteki etkinliğine kadar çok fazla dinamik var” diyerek şunları ekledi:

  • Gündemi belirleyecek kadar etkili isimler malumunuz… Mesela milletvekilliği hangi bölgede ise oradaki esnafı, çiftçiyi, pazar esnafını dinlemiş bir siyasetçiyi de haber yapıyoruz. Bazı gündemlerde dengeyi de çok ön planda tutuyoruz, daha uzun ya da daha kısa değil eşit süreyle yer veriyoruz. Editör olarak siyasetçilerin açıklamalarını haberde tarafsızca izleyicilerle buluşturuyoruz.

Bilal Çelik: Sadece haber değeri olan bölümler ve bağlamları anlatılarak verilmeli

Diken’de editörlük yapan Bilal Çelik, iktidarın kontrolündeki medyayla bağımsız haber kuruluşlarını şöyle kıyasladı:

  • Öncelikle BirGün ile Yeni Şafak karşılaştırması yapmak istiyorum… İkisinin de “karşı taraf” olarak nitelediklerine yönelik haberlere yorum katarken, kullandıkları üsluptan yola çıkarsak bu durumu daha kolay anlayacağımızı düşünüyorum. Örneğin Yeni Şafak, muhalefete yönelik bir habere yorum katarken, burada haber etiğini kimi zaman ihlal ediyor. Bunu merak edenler, ‘medyada nefret söylemi raporları’ndan Yeni Şafak’ın bu konuda performansına bakabilir.
  • BirGün’e gelince… BirGün’ün bir habere hakaret kattığına rastlamak güç. Kazara ya da sehven de olsa yapılan hatalarda bunun yaşandığını Türkiye medyasının kısa tarihini takip eden herkes bilir. BirGün haberlerine yorum katmıyor mu? Elbette ki katıyor. Ama bu yorumlar, siyasilerin açıklamalarıyla pratiklerinin çelişmesi gibi durumlarda yapılıyor ve hiçbir şekilde söz konusu kişinin fiziksel, cinsel, dinsel veya etnik durumuyla alakalı olmuyor.

“Bence bir siyasinin konuşmasının tamamını ya da büyük bir bölümünü yazıp bunu okurun önüne koymak büyük bir ayıp” diyen Bilal Çelik, sözlerine şöyle devam etti:

  • Okur, siteye editör gibi, nereden baksanız iki saatlik bir basın açıklamasının ya da mitingde söylenenlerin tamamını öğrenmeye gelmiyor ki… Buraya, bu açıklamanın ana fikrinin ne olduğunu, siyasinin ileriye dönük planlarını, varsa yeni bir gelişmeyi öğrenmeye geliyor. Açıklamaların, sadece önemli, haber değeri olan bölümlerinden ve bağlamlarını da anlatarak verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Böylelikle gitgide Twitter’daki haber hesaplarının kıskacına düşen okuru da kurtarma şansımız olur.

Buse Çelebi: Medyada kutuplaşma hâkim

10haber.net’in gündem editörü Buse Çelebi de gazetecilik ilkelerinin önemini vurgularken şu ifadeleri kullandı:

  • Türkiye’de birçok noktada olduğu gibi medyada da kutuplaşma hâkim. Bu peş peşe birçok siteye bakan herkesin bir çırpıda anlayabileceği bir durum. Özellikle siyasetçilerin açıklamaları, başlığın nereden görüleceği, konuşmanın öne çıkan bölümü kurumun yayın politikasına bağlı. Ancak siyasetçilerin çoğu, konuşmasını başka bir siyasetçiye cevap vermek üzerine kurduğu için herhangi bir siyasi aktörü hiç görmemenin pek de mümkün olduğunu düşünmüyorum. O nedenle kurumlar da yayın politikalarına göre bazı siyasetçilere daha fazla yer verirken bazı siyasetçilere daha az yer veriyor.
  • Kimi zaman haberde yoruma yer veren kurumlar da oluyor. Ancak böyle haberler sosyal medyada çoğunlukla eleştiriliyor. Konuşmadaki bilgileri kıyaslamak, öncesine bakmak, gerçekliğini araştırmak rutin bir haberi zenginleştirirken yorum ise tarafsızlığı zedeliyor.
  • Editörler çalıştıkları kuruma elbette uyum sağlıyor. Fakat gazetecilik ilkeleri sabit, imza atmasak da haberin sorumluluğunu üzerimizde taşıyoruz. Bu, benim için siyasetçilerin konuşmalarını haberleştirirken izlediğim rotayı da oluşturuyor.

Farklı medya kuruluşlarında ve bağımsız olarak çalışan gazetecilerden aldığımız görüşler böyle. Bu görüşler doğrultusunda, her kurumdaki işleyişin ve siyasi açıklamaların editörler ve onların üstleri aracılığıyla okuyucuya sunulma biçimlerinin farklı olduğunu söyleyebiliriz.

Kimi medya kuruluşları ve çalışanları, bir siyasetçinin açıklamasını olduğu gibi okuyucuya sunarken kimisi de kendi süzgeçlerinden geçirerek yayın politikalarına uygun bir başlık, bakış açısı ve hatta yorumla sunmayı yeğliyor.

Bu noktada ekonomik olarak olmasa bile yayın yönünden en rahat kesimin, bir “patrona” bağlı olmadan çalışan bağımsız gazeteciler olduğunu söylersek sanırım yanılmış olmayız.

İLGİLİ:

92.892 siyaset haberinin okurda uyandırdığı duyguları yapay zekâyla analiz ettik

Google, haber aramalarında %11 oranında yerel medyayı öneriyor

Journo Haber Gözcüsü: Google algoritmasını ve haber sitelerini izliyoruz

Arif Hür

Okan Üniversitesi (MYO) Radyo ve Televizyon Programcılığı bölümünden mezun oldu. Gazeteciliğe 2014 yılında Habertürk gazetesinde başladı. 200'ü aşkın özel röportaja ve 300'den fazla haber imza attığı Habertürk'ten 2018'de ayrıldı. 2022'ye dek Snob Magazin'in yayın yönetmenliğini yaptı.

Journo E-Bülten