Hallerimiz

Ucuz telefon, fotoğraf makinesi kaldı mı? Medya ekipmanı krizinde son durum

"Medya ekipmanı fiyatlarındaki yükselişi simgeleyen bir görsel" komutunu verdiğimizde DALL-E modelinin tasarladığı çizim.

Gazetecilerin ekipman krizi sürüyor. Cep telefonu, fotoğraf makinesi ve bilgisayar gibi ürünlerde eski modeller normalde günbegün ucuzlar. Türkiye’de ise son yıllarda yüksek enflasyon ve döviz kuru nedeniyle eski modellere dahi zam üstüne zam geliyor. Medya üretimi için olmazsa olmaz olan bu cihazların eski modellerinde ikinci elde de fiyat artışları sürüyor. İşte birkaç örnek:

Dizüstü bilgisayarlarda popüler markaların üst segment modellerinde son birkaç ay içinde fiyatı on binlerce lira artanlar oldu. Örneğin Asus ZenBook Pro 14 Duo 32 GB modelini geçen yıl 174.000 liraya satın alanlar bugün teknolojisi eskimesine rağmen bu modelin 197.000 lirayı aşan fiyatlarla alıcı bulduğunu görüyor. Henüz geçen aralıkta 180.000 lira seviyesinde satılan Dell Precision’ın güçlü modellerine ise 10.000 lirayı aşan zam geldi.

Bu kadar güçlü olmayan, “uygun” fiyatlara sahip eski dizüstü bilgisayar modellerinde miktar olarak değil ama oran olarak daha da büyük zamlar görülebiliyor. Örneğin geçen yıl 21.999 liraya alınabilen Lenovo IdeaPad Flex 5’in fiyatı 29.000 lirayı, 13.790 liralık Casper Nirvana S500-8GB ise 18.449 lirayı buldu.

Fotoğraf makinelerinde de benzer bir manzara var. Geçen haziranda piyasaya çıktığında 45.449 lira satılan Canon EOS R8 bugün 58.000 lira seviyesinde alıcı buluyor. Aylar önce 76.000 liraya alınabilen aynasız Sony ZV-E1 28-60mm’nin fiyatı şimdi 88.779 liraya, 32.999 liralık Fujifilm 2023’ünkü ise 38.999 liraya çıktı.

Cep telefonlarında durum çok farklı değil. Çıkış fiyatı 76.999 lira olan iPhone 15 Pro Max bugün itibarıyla 89.999 liradan başlayan fiyatlara satılıyor. Android telefonlarda örneğin Huawei 256 GB P60 Pro’nun fiyatı 36.999 liradan 39.999 liraya; Realme GT3 1 TB ise 33.999 liradan 38.699 liraya çıktı.

Özetle, normalde bu ürün türlerinde teknolojisi eskiyen modeller en az %5, kimi zaman %50’yi aşan oranlarda ucuzlarken günümüz Türkiye’sinde birkaç ay içinde %20’ye aşan oranlarda pahalandıklarını görüyoruz. Bu nedenle sadece özel hayatlarında değil, mesleklerini yapmak için de bu cihazlara ihtiyaç duyan gazeteciler ve diğer medya çalışanları ikinci ele yönelebiliyor.

İkinci el fiyatlarında son durum

Ancak son bir yılda ikinci el fiyatlarında da ciddi artışlar yaşandı. Birkaç yıl önce ikinci el otomobil alabileceğiniz fiyatlara şimdi bir dizüstü bilgisayar, fotoğraf makinesi veya telefon alabiliyorsunuz.

Örneğin Apple Macbook Pro 16 (1TB) model bir dizüstü bilgisayar ikinci elde 38.449 liradan alıcı buluyor. HP Victus i7’de ikinci el fiyatı 31.000 lirayı, Casper Nirvana x500’de 16.500 lirayı aşıyor.

Kalite bir ikinci el fotoğraf makinesi almak istiyorsanız, lensleri ve diğer ekipmanı da kattığınızda 100.000 lira sınırını aşmanız çok muhtemel. Sadece gövde alacaksanız dahi örneğin Sony A7R IVA modelinde ikinci el fiyatı 69.000, Nikon Z6 Mark II 57.000, Fujifilm X-T5 33.000, Canon EOS 6D Mark II 32.500 lira seviyesinde.

İkinci el telefonlarda da zam dalgası var ama cebinizden çıkacak para, eğer daha alt segment modellere yönelirseniz nispeten daha az. Örneğin ikinci el bir iPhone 15 Pro Max’i 80.000 lirayı aşan ikinci el fiyatıyla almak yerine temiz kullanılmış bir Samsung Galaxy A34 (10.000 lira civarı) veya Xiomi Mi 12 T 256 (15.000 lira civarı) tercih edilebilir. Daha da iddiasız Poco X3 gibi modeller ikinci elde 4.000 lira civarına bulunabiliyor.

Telefon almak için borçlanan gazeteciler var

Medya ekipmanı fiyatlarında bitmek bilmeyen zam dalgasının haberciliğe etkisini gazetecilerle konuştuk. Kısa Dalga’nın Ankara muhabiri Esra Tokat bu konuda şöyle diyor:

  • Mesleğimizi yapabilmek adına kullanabileceğimiz temel araç ve gereçler hayatî bir öneme sahip… Geçtiğimiz aylarda kredi çekerek telefon ve bilgisayar almak zorunda kaldım. Türkiye’de gazetecilik mesleği yapanların aldıkları ücretler, bu araçları karşılamaya ne yazık ki yetecek bir seviyeden uzak. Etrafımdaki pek çok meslektaşımda aynı borçlanma evresinden geçerek bu araçlara sahip oluyor.
  • Yaşadığımız ülkeden azade değiliz. Sadece gazetecilik mesleği değil, Türkiye’de farklı sektörde çalışan binlerce insan zor durumda. Hak ettiğimiz ücretleri alamıyoruz. Günlük harcamalarımdan, sosyal hayata dair yaptığım harcamalardan kısmaya çalışıyorum. Tek başıma eve çıkamıyorum. Ev kirasını karşılayamadığım için ev arkadaşına ihtiyaç duyuyorum. Bugün geldiğim noktada öğrenciyken sürdürdüğüm yaşam standartlarından oldukça uzak. 
  • Ekonomik nedenlerden kaynaklı son dönemlerde gazetecilik yapmak daha kaygı verici bir hal almaya başladı. Kurumlar gazetecilerin maaşlarından kısıyor ya da küçültmeye gidiyorlar. Öte yandan sendikaya sıcak bakmıyorlar. Bu da gazetecilerin oldukça güvencesiz şartlar altında çalışmalarına neden oluyor. Her ne kadar tablo karanlık gibi görünse de, bizler gazetecilik mesleğini yapmamızdaki ısrarı sürdüreceğiz.

Böyle giderse gazetecilik maddî gücü olanların tekeline girecek

İzmir’de serbest gazeteci olarak mesleği sürdüren Emrah Bakır da, “Gazetecilik meslek örgütleri olmazsa, ekipman desteğinden yoksun oluruz” diyor. Gazetecinin teknolojiye en hızlı uyum sağlaması gereken mesleklerden birini yaptığını hatırlatan Bakır, buna karşın Türkiye’deki meslektaşlarının “şu an bir telefon dahi alamayacak duruma doğru evrildiğini” ifade ediyor. 

Emrah Bakır, “Eski makineler varsa onlarla idare etmeye çalışıyoruz… Ekonomik krizin gölgesinde gazetecilik, artık imkânları olan insanların işi olmaya başladı” diye ekliyor. Bakır, bu şartlarda gazeteciliğin yakın gelecekte, “gücü elinde tutanların ve maddi olarak zorlamayacak olanların işi hâline gelebileceği” uyarısını yapıyor.

Medya ekipmanı paylaşımı için dayanışma önerisi

Van’da yayın hayatını sürdüren Ajans 65’in sahibi gazeteci İdris Yılmaz ise ikinci el ekipman alımının kalıcı bir çözüm olmadığını vurgulayarak iki zorluğa dikkat çekiyor:

  • Birinci zorluk, finansman eksikliği. Yeni ekipmanlar ülkenin mevcut koşullarında oldukça pahalı. İçinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntılar nedeniyle bu harcamaları karşılamak neredeyse imkânsız. Bu nedenle ikinci el ekipmanlara yönelmek bir seçenek olsa da kaliteli ve güvenilir ekipman bulmak zor. 
  • Diğer zorluk ise topluluk ve meslektaş desteği eksikliğidir. Ekipmanlarınızı geçici olarak ödünç almak veya paylaşmak isteseniz bile bu konuda destek bulmak zor. Ayrıca, hibe ve fonlara başvurmak da zaman alıcı. Zaten Türkiye’de hibe veren kurumların tamamı Batı illerinde merkezileşmiş olduğundan ve içinde bulunduğumuz sorunlara çok da hâkim olmadıklarından taleplerimiz dikkate alınmıyor.

Ekipman desteği için fon ve hibe sağlayan kurumların ise “basın iş sözleşmesine tâbi olmamalı” şartı getirebildiğini hatırlatan Yılmaz, bunun özellikle Doğu illerindeki haber medyasını mağdur ettiğini söylüyor. Yılmaz’a göre çözümün bir parçası, yerel gazetecilik topluluğu içinde destek aramak ve ekipman paylaşımı yapmak olabilir. “İkinci el ekipmanlar veya alternatif finansman kaynakları gibi seçenekler, ekipman temininde yardımcı olabilir” diye ekleyen Yılmaz, “daha az kaynakla daha fazla iş” yapmak zorunda kalan gazetecilerin üstünde “büyük bir baskı” olduğunu ifade ediyor.

Son birkaç yılda ekipman fiyatları “anormal” oranlarda arttı

Bu büyük baskı, bir bütün olarak haber kuruluşlarının üstünde olduğu gibi, bireysel olarak gazetecilerin üstünde de var. “Gazetecinin haber yapabilmesi için her anlamda özgür olması gerekiyor” diyen serbest gazeteci Melis Ciddioğlu, maddi olanakları yeterli olmayanların haberciliğinin de bu durumdan olumsuz etkilendiğini vurguluyor. Kendisinin de nitelikli habercilik için gerekli ekipmana sahip olmadığını belirten Ciddioğlu’nun şu sözleriyle bitirelim:

  • Ekipmanlarım ve maddi yeterlilikler karşılanmadığı zaman motivasyonum düşüyor, yaptığım işe saygım azalıyor, bir sonraki haberde önüme çıkacak maddî engelleri düşünerek daha kısıtlayıcı davranıyorum. Bazı durumlarda meslek örgütlerinden ekipman yardımı alıyorum, bu beni bir nebze de olsa rahatlatıyor fakat sorunları tamamen çözmüyor… Son birkaç yılda mesleğim için gerekli ekipmanların fiyatları anormal oranlarda arttı. Kazandığım para, bırakın ekipman almayı, en temel ihtiyaçlarımı karşılamaya bile yetmiyor. Bu durumda bir gazeteci olarak nasıl iyi bir performans gösterebilirim? Aklımda hep yaşadığım ekonomik sorunlar varken, yarın ne olacak diye düşünürken nasıl kaliteli haberler üretebilirim ki?

2021’DE DURUM ŞÖYLEYDİ:

Telefon, bilgisayar ve fotoğraf makinesi fiyatları 4 yılda 2 kattan fazla arttı

İLGİLİ:

Kriz haberi yapan gazeteciler: “Maaşım, geçim derdini yazdığım yurttaştan daha düşük”

Gazetecilerin kira krizi: Konut sorununu haberleştiren de aynı sorunu yaşıyor

135 yıl önce İstanbul’da bir gazeteci aylık maaşıyla 80 kilo kahve alabiliyordu

Zerrin Sargut

Van'ın Erciş ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Erciş'te, lisans eğitimini 2016-2020 yılları arasında Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü'nde tamamladı. 2021'de Mezopotamya Haber Ajansı'nda gazetecilik mesleğine başladı. Ajansın Van, Ankara, İzmir ve Diyarbakır gibi illerde bulunan bürolarında görev yaptı. Bu ajanstan ayrıldığı 2023 haziranından beri serbest gazeteci olarak mesleği sürdürüyor. Kadın, ekoloji, emek, toplum, yaşam ve hak ihlalleri alanlarına odaklanıyor. MLSA, Yeşil Gazete, Gazeteciler Platformu, Dokuz Eylül Gazetesi, Sur Ajans, 24 Saat Gazetesi, Medya İçin Demokrasi (M4D), 9. Köy, Çukurova Bülten vb. yayınlarda haberleri yayımlandı.

Journo E-Bülten