Haber

Gazeteciler için 7 adımda yapay zekâ: BBC haberlerini robot yazdı

Gazeteci Reeta Chakrabarti seçim gecesi BBC'de sonuçları değerlendirdi.
Gazetecilik bir yandan “ilgi ekonomisinde” var olabilme savaşı verirken, diğer yandan sahte haberlerle sarsılan güveni yeniden tesis etmeye çalışıyor. Bu açıdan bakılırsa, son yıllarda teknolojinin gazeteciliği “sınadığı” esas alan haberin paylaşımı ve dolaşımı üzerineydi. Ama bu artık değişiyor; teknolojiyi bir tehdit olarak görmekten vazgeçip, bunun yaratacağı fırsatları gören haber merkezlerinin sayısı hızla artıyor. Yapay zekâ teknolojisi, sadece haberin paylaşımı ve dolaşımında değil, haberin üretiminde ve yeni iş modellerinin geliştirilmesinde de etkin rol oynuyor. London School of Economics’in yayımladığı raporda gazetecilerin 7 adımda yapay zekâyı nasıl kullanabilecekleri anlatılıyor. Son olarak BBC, İngiltere seçimlerinde yaklaşık 700 haberi robotlara yazdırdı.

“Robotlar yerimize geçecek, işimizi elimizden alacak!” varsayımı ve bunun yarattığı endişe, gazetecilik dâhil pek çok sektörü etkisi altına aldı. Bu varsayım, tamamen yersiz sayılmamakla beraber, yapay zekânın gelecekte oynayacağı rolü tam olarak kavrayamayıştan kaynaklı gibi görünüyor. Haber merkezleri bugünün ve geleceğin teknolojisinden nasıl yararlanabilir? Gazeteciler yapay zekâ teknolojilerine nasıl uyum sağlıyor? Karşılaşılan güçlükler ve fırsatlar neler? Maddi, etik ve editoryal açıdan yapay zekanın haber merkezinde önemi nedir?

Somut bir örneği geçen hafta İngiltere’de gördük. BBC, tarihinde ilk kez seçim sonuçlarını içeren son dakika haberlerini bilgisayara yazdırdı. Seçim gecesi yayına giren 649 İngilizce ve 40 Galce haber, sonuçlara dair veriler geldikçe otomatik olarak oluşturuldu ve bir insan editörün onayının ardından yayına girdi. Bu sayede ülke çapındaki her bir seçim bölgesinde oy sayımı biter bitmez ilgili haber yayımlanmış oldu. BBC News Labs editörü Robert McKenzie, “Bu, insanlarla yapamayacağımız türden bir gazetecilik” dedi. (Örnek bir haber şurada)

London School of Economics’in geçen ay yayımladığı yapay zekâ raporuna Journo’da yer vermiştik. Raporu yazan Profesör Charlie Beckett geçen hafta bu konuyla ilgili bir “eğitim modülü” yayımladı. Modül, yapay zekâyı kullanmaya başlayacak gazetecilere yol gösteriyor. Beckett, gazetecilik deneyiminden faydalanarak bu rapordan çıkarılabilecek dersleri özetlemiş ve 7 adımda yapay zekâ konusuna nasıl giriş yapılabileceğini derlemiş. Bu araştırmayı yeni başlayanlar için bir kaynak olarak görmekte fayda var. Zira teknik detaylar ve birebir uygulama konusunda bir bilgi aktarımı bulunmuyor. Rapor, yapay zekâ geliştirme üzerine bir reçeteden ziyade, stratejik yol haritası niteliğinde.

Önce yapay zekânın ne olduğunu öğrenin

1. Yapay zekâya hazır mısınız? Yapay zekâ nedir, ne değildir, bunu bildiğinizden emin olun.

Teknoloji ya da insan odaklı tanımlar bulmak mümkün olsa da, yapay zekânın tek bir tanımı yok. Haber merkezinizde anlam kazanacak şekilde tanımlayın. Bu tanıma işlerlik kazandırabilecek terimler üzerine düşünün ve tek bir dilde konuşun.

2. Yapay zekânın nasıl kullanıldığını ve ne işe yaradığını anlayın.

Haberin toplama, üretim ve dağıtım aşamalarında yapay zekâ kullanımı birçok avantaj sağlar.Yapay zekâ teknolojisi insanın kolaylıkla işlemesinin mümkün olmadığı büyük veriyi anlamlandırmasına yardım eder. Bu veriyi görselleştirmesine de imkan tanır, böylece sadece haber toplamada değil, üretimde de “insan” gazeteci zaman kazanır; bu arta kalan bu zamanı daha yaratıcı işlerde kullanma fırsatı bulur. Haber merkezi, kullanıcı deneyimine dayalı yeni bir iş modeli geliştirerek kurumun finansal geleceğine katkıda bulunabilir.

Sorunları ve çözüm alanlarını belirleyin

3. Ne gibi sorunları çözmek istediğinize odaklanın.

Yapay zekâyı kullanma amacınızı ya da amaçlarınızı belirleyin. Gazeteciler üzerindeki iş yükünü azaltmak, kullanıcıya uygun içerik sunmak, iş modelini geliştirmek gibi alanlardan hedeflerinizden biri ya da birkaçı olabilir. Hali hazırda yapay zekâ kullanan haber merkezlerine bu soru yöneltildiğinde katılımcı haber merkezlerinin %68’i yapay zekayı iş yükünü azaltmak için kullandığını söyledi.

4. Yapay zekânın haber merkezinde hangi alanlarda yardımı olabileceği üzerine düşünün.

Yapay zekâ bir yandan yeni iş alanları açarken, var olanları azalttığı da bir gerçek. Haber merkezi yönetimi sorunları belirledikten sonra, var olan işleri elemek değil, aksine bu rolleri nasıl güçlendirebileceği üzerine odaklanmalı. Herkesin yaptığı iş yeni beceriler kazanarak bir ölçüde değişecek. Belki de bazı roller yeniden tanımlanacak. Araştırmaya göre, yapay zekâ kullanan haber merkezlerinde, yapay zekâ odaklı sadece birkaç pozisyon açılmış. Dolayısıyla, editörlük, muhabirlik vb. görevleri doğrudan tehdit eden bir durum görünmüyor.

5. Olası engelleri tanımlayın ve bunlarla nasıl sistematik bir şekilde başa çıkabileceğinizi düşünün.

Yapay zekâyı kurumunuz içinde tanımladınız, hedeflerinizi belirlediniz, gerekli rolleri, sorumlulukları paylaştınız.. Ama iş burada bitmedi. Yapay zekâ yeni, karmaşık bir teknoloji ve uygulaması yüksek maliyetler gerektirebiliyor. Araştırmada en çok dile getirilen sorunlar arasında, finansal yetersizlik, yetenek ve bilgi eksiği, yeni teknolojilere karşı şüphecilik ve işsizlik korkusu bulunuyor. Raporun yazarı Beckett, “bunlar sizi yıldırmasın” diyor ve bu zorlukları kolaylaştıran birçok girişimin varlığını hatırlatıyor. Beckett’a göre, bu girişimler ve yayınlar sayesinde yapay zekâ okur yazarlığı kısa sürede yaygınlaşacak.

Yayını nasıl etkileyeceğini değerlendirin

6. Yapay zekânın yayıncılık ilkelerinizi nasıl etkileyebileceğini değerlendirin.

Yapay zekâ, içeriği ve okurla ilişkiyi nasıl etkiler? Bu gazetecilik adına üzerine düşünülmesi gereken önemli bir konu. Ayrıca yapay zekânın bir takım gruplara karşı ayrımcılık yaptığı da bu teknolojileri kullanan ve tüketenler arasında yaygın bir görüş.

Kısa vadeli ekonomik kazanç yerine, uzun vadeli kazanımlar üzerine düşünmekte fayda var. Öte yandan yapay zekâ kullanırken algoritmaların yanılabileceğini unutmamak gerek. Hesap verilebilirlik, güven, yapay zekânın ölçülü kullanımı ve “insan” ögesinin korunması, haber kuruluşları ve platformlar arasında dengeyi sağlamak da diğer önemli konular arasında.

7. Haber merkezinizde net kurallar ve sorumluluklar belirleyin. Sorumluluk paylaşımı yapın ve dayanışma olanaklarını göz önünde bulundurun.

“İşe koyulmadan önce bir proje seçin ve ‘küçük’ adımlarla deneyimleyin” diye tavsiyede bulunuyor Beckett. Bunu pilot bir proje olarak da değerlendirmek mümkün. Çevrim dışı bir uygulama üzerinden deneyler yapılabilir ve haber merkezi içinde verimlilik ölçülebilir. Tabii bu projede kimin ne yapacağı önceden net bir şekilde belirlenmeli, mümkünse kısa raporlarla sonuçlar paylaşılmalı.

Görev paylaşımı konusunda da gerçekçi olmak gerektiğini de hatırlatıyor Beckett. Tabii ki herkes topyekûn bir yapay zekâ atağına geçmeyecek, nitekim birçok gazetecinin böyle bir vakti de olmayacaktır. Değişim ancak ekibin küçük bir bölümüyle yavaş yavaş başlayıp, söz konusu ekibin kurum içinde bir köprü görevi görmesiyle büyüyebilir.

Çoğu haber merkezinin yapay zekâ stratejisi yok

Peki, haber merkezlerinin üçte ikisinin neden yapay zekâ üzerine bir stratejisi yok? Rapor bunun cevabını şöyle sıralıyor: 1. Kaynak ve istek eksikliği, 2. Yetkinlik eksiği ve işe alımlarda yaşanan zorluk, 3. Teknoloji şüpheciliği ve işsiz kalma korkusu, 4. Kurumsal kültür ve departmanlar arası kopukluk, 5. Yapay zekâ konusunda bilgi eksiği, 6. Strateji ve vizyon eksiği.

“Yapay zekâ sadece dijital ekibi ilgilendirmiyor, tüm çalışanları etkileyen bir uyum sağlama süreci bu” diye vurguluyor Profesör Beckett. Haber merkezleri için yapay zekâ ne gibi avantajlar sağlıyor peki? Onu da şöyle özetliyor: 1. Gazetecilerin yaptığı işi daha etkin kılıyor, 2. Kullanıcının tercihine daha uyumlu içerikler hazırlama şansı tanıyor, 3. Etkin bir iş modeli geliştirme imkânı sunuyor.

Uygulama kısmı birçok haber merkezi için zorlayıcı, ancak araştırma yapay zekâyı anlama ve haber merkezinde anlamlandırma açısından kıymetli. Maddi kaynaklar ve yetkin işgücü kısıtlı da olsa, yapay zekânın ileride mesleğe neler kazandırabileceği üzerine şimdilik en azından düşünmekte fayda var. Gazeteciliğin önü açık. Yeter ki, dönüşümde söz sahibi olmak isteyelim.

Sergül Nguyen

Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji bölümünde lisans, Sciences Po Paris'te Avrupa Çalışmaları üzerine yüksek lisans eğitimini tamamladı. Ardından CNN Türk'te istihbarat ve dış haber muhabirliği yaptı. Şu an Galatasaray Üniversitesi'nde Medya ve İletişim Çalışmaları bölümünde doktor adayı. Tezini medya etiği ve kozmopolitanizm üzerine yazıyor. University of Applied Sciences Utrecht'te araştırma yöntemleri üzerine dersler verdi.

Journo E-Bülten