Yıllar önce Watergate skandalını ortaya çıkaran muhabirlerden olan deneyimli gazeteci Bob Woodward, Başkan Donald Trump ile söyleşilerine dayanan kitabıyla ABD’de yine gündemi değiştirdi. Woodward’ın, Trump’ın ağzından aylar önce aldığı COVID-19 ile ilgili kritik sözleri kamuoyuna duyurmak için yeni kitabının yayın tarihini beklemesi ise gazetecilik etiği alanında tartışma başlattı.
Washington Post gazetesinden Bob Woodward’ın yeni kitabı “Rage” 15 Eylül’de raflardaki yerini alacak ama birkaç gündür medyada yayımlanan “fragmanları” bile ABD’de başkanlık seçimine altı hafta kala gündemi değiştirmeye yetti.
Woodward, yeni kitabı için Trump ile Aralık 2019-Temmuz 2020 döneminde 18 kapsamlı söyleşi yaptı. Ayrıca Trump’ın eski bakanlarıyla ve diğer ABD yetkilileriyle de görüştü.
2018’de yayımlanan “Fear” (Korku) adlı bir kitabın devamı niteliğindeki bu yapıt, Trump döneminde Beyaz Saray’da hangi kritik kararların, nasıl alındığını inceliyor.
Woodward’ın yeni kitabı Rage’den 3 Trump alıntısı
Rage’in tanıtımı kapsamında son günlerde basınla paylaşılan çok sayıda yeni ve ilginç bilgi var. Örneğin:
- Trump şubat başında yeni tip koronavirüsün çok tehlikeli ve hava yoluyla son derece bulaşıcı olduğunu biliyordu. Gripten belki de beş kat “daha öldürücü” olduğunu çevresine söylemişti. Buna rağmen kamuoyunun önünde aylarca COVID-19 salgınını küçümsedi, virüsü önemsiz göstermeye çalıştı. Woodward mart ayında ona bu durumu sorduğunda Trump şöyle dedi: “Her zaman bunu önemsiz göstermek istedim. Böyle yapmayı hâlâ tercih ediyorum çünkü panik yaratmak istemem.”
- Washington Post’un Suudi köşe yazarı Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim 2018’de ülkesinin İstanbul başkonsolosluğunda katledilmişti. Trump, bu cinayetten sonra Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın “kıçını kurtardığını” Woodward’a söyledi. ABD Başkanı, “Kongre’nin onu [Selman] rahat bırakmasını sağlayabildim. Onları durdurabildim” dedi.
- Kitapta Türkiye bahsinin geçtiği bir başka bölümde Woodward, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile nasıl anlaştığını Trump’a soruyor. ABD medyasına yansıyan satırlara göre Trump şu yanıtı veriyor: “[Yabancı liderlerle] ilişkilerim, onlar ne kadar sert ve acımasız olurlarsa o kadar iyi oluyor. Bu eğlenceli. Bunun nedenini bana bir ara açıkla, olur mu?”
Trump’ın kitaptaki sözleri kadar, Woodward’ın bu ifadelerden bazılarını kamuoyuyla paylaşmak için aylarca beklemesi de tartışma yarattı. Washington merkezli bir başka gazeteci olan Amber Athey, “Bu sözler kitaba saklanmak yerine, söylendiği vakit haberleştirilmeliydi” dedi. Woodward’ın “bir gazetecilik ikonu” olduğunu vurgulayan televizyoncu John Alba da, buna rağmen bu sözlerin seçimlerden hemen önce yayımlanacak bir kitaba saklanmasının yanlış olduğunu savundu.
‘Gazetenin internet sitesine hemen haber yapabilirdi’
Woodward’ın bu sözleri o günlerde haberleştirmesi hâlinde Trump Yönetimi’nin artan kamuoyu baskısı altında salgınla mücadelede daha sert önlemler alabileceğini, bu sayede çok sayıda insan canının kurtulabileceğini söyleyenler de var.
CNN’den Chris Cillizza şöyle dedi: “Woodward teknik olarak hâlâ Washington Post için çalışsa da pratikte yıllardır kitaplar yazmakla meşgul olduğunu biliyoruz. Bu bağlamda şüphesiz şu değerli bir tartışmadır: Woodward, Trump’ın bu sözlerinin ardından hemen Washington Post’a gidip internet sitesinde ve ertesi gün çıkacak gazetede yer isteyebilir ve bu konuda hacimli ve vakitli bir şey yazabilirdi.”
Woodward’ın savunması: Teyit etmek için bekledim
Woodward ise tam tersine, gazetecilik açısından doğru olanın Trump’ın sözlerini hemen haberleştirmeyip önce teyit etmek olduğunu söylüyor. Deneyimli gazeteci, Trump’ın sözlerini kast ederek, “Vay be, bu ilginç, ama acaba doğru mu? Sonuçta Trump daha önce gerçekle örtüşmeyen birçok şey söylemişti, değil mi?” diye konuştu.
Woodward, 48 yıl önce dönemin ABD Başkanı Richard Nixon’ın istifasıyla sonuçlanan Watergate skandalını haberleştirirken ünlü olan ve hatta gazetecilik filmlerinde geçen lafı, Trump’ın koronavirüs politikasıyla ilgili olarak da hatırlattı: “Haberi var mıydı? Ne zaman haberi oldu?”
‘Gündelik haberler yapsa bu kadar çok söyleşi gerçekleştiremezdi’
Başka birçok gazeteci de Woodward’a hak verdi. Washington Post’un medya eleştirmeni Eric Wemple şöyle yazdı:
“Bob Woodward’ın, Trump’ın koronavirüs tehdidini küçümsediği itirafını içeren özel haberini ‘tutarak’ etik dışı veya uygunsuz bir şey yaptığına dair birçok argüman görüyorum. Bu eleştiriye katılmıyorum. Woodward bir kitap yazarı. Kaynaklarıyla arasındaki zımni anlayış birliği, Woodward’ın onlarla defalarca söyleşi yapacağı ve sonunda yetkin bir şeyleri kitap formunda öreceğini öngörüyor. Bu yöntem, yetkililerle ve başkanlarla nasıl işbirliği yaptığını da açıklıyor. Gündelik haberler yapıp Beyaz Saray brifinglerine katılsa, haberleştirmek üzere Başkan Trump ile 18 görüşme gerçekleştiremezdi.”
Trump: Woodward haber yapmadı, çünkü sözlerimin doğru olduğunu biliyordu
Bu arada Trump, “Woodward’ın yaptığı işleri bilmemesine ve hiç ilgilenmemesine rağmen ismini çok duyduğu için ona saygı duyduğunu” ve bu yüzden ne zaman arayıp telefonla görüş almak istese ona yanıt verdiğini söyledi. Sonuçta kitapta neler olduğunu kendisinin de bilmediğini belirten Trump, söz konusu tartışmayı ise kendi lehine kullanmaya çalıştı. ABD Başkanı, dün attığı tweette şöyle dedi:
“Bob Woodward, söylediklerimi aylar önce biliyordu. Bunların kötü veya tehlikeli olduğunu düşünse neden hemen haberleştirip insanların hayatını kurtarmasın? Böyle yapması bir sorumluluk değil midir? Hayır, çünkü bu sözlerin iyi ve doğru cevaplar olduğunu biliyordu. Sakin olun, panik yok!”
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR – GAZETECİLİK KİTAPLARA MI GÖÇÜYOR?