Haber

Türkiye’ye getirilen video İsrail ordusunu yalanlıyor: Gazzeli gazetecileri “terörist” diye vurmuşlardı

İsrail saldırısında ölen gazeteci Mustafa Süreya'nın İHA ile çektiği, Washington Post'un incelediği videodan 3 kare

İsrail ordusu, Gazze’de 4 Filistinli gazeteciyi taşıyan bir aracı füze saldırısıyla vurmuş, habercilerden 2’si hayatını kaybetmişti. Ordu, “terörist” diye vurduğu kişilerin, bir insansız hava aracıyla (İHA) İsrail askerlerine yönelik “acil tehdit” oluşturduğunu iddia etmişti.

Bu gazetecilerin İHA ile çektiği son haber videosu ise önce Filistinliler’in Türkiye’deki bir prodüksiyon şirketine getirildi. Ardından ABD’deki Washington Post gazetesi videoyu inceledi. Ordunun iddiasının aksine gazetecilerin basit bir İHA ile Gazze’deki yıkımı görüntülediği ve orada İsrail askerinin bulunmadığı bildirildi.

Merkezi ABD’nin New York kentinde bulunan Gazetecileri Koruma Komitesi’ne göre, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nde son 5 ay içinde öldürdüğü gazetecilerin ve medya çalışanlarının sayısı 90’ı aştı.

Gazetecileri hedef alan son saldırılardan biri, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus yakınlarında 7 Ocak’ta düzenlenmişti. İsrail ordusunun saatler öncesinde yaptığı bir bombardımanda yıkılan binayı görüntülemek üzere bölgeye giden dört gazeteciyi taşıyan araç füze saldırısıyla vurulmuştu. Al Jazeera muhabiri Hamza Dahduh (27) ve kameramanı Mustafa Süreya (30) ile şoförleri saldırıda can vermiş, Filistinli iki serbest gazeteci ise ağır yaralanmıştı.

İsrail ordusu ertesi gün yayımladığı açıklamada, “askerlerine tehdit oluşturan bir hava aracı kullanan teröristin belirlenip vurulduğunu” duyurmuştu. Daha sonra yaptığı bir başka açıklamada da Dahduh’un Filistin İslami Cihad, Süreya’nın ise Hamas üyesi olduğunu öne süren ordu, füze saldırısının görüntüsünü “Hamas teröristinin vurulduğu an” diye yayımlamış ve bu kişilerin askerlere “acil bir tehdit” oluşturduğu tezini yinelemişti.

Son videonun bulunduğu hafıza kartını Amerikalı gazeteciler inceledi

Birleşmiş Milletler’in basın özgürlüğünü korumadan sorumlu raportörü Irene Khan, “‘Onlardan şüphelendiğimiz için vurduk’ demek yeterli değil” ifadesini kullanıp İsrail ordusundan etkin bir soruşturma talep etse bile haftalardır bu açıklamaların ötesinde bir sonuç çıkmadı. Washington Post’un dün yayımladığı haberde ise Gazzeli gazetecilerin çektiği son videonun, füze saldırısı için İsrail’in öne sürdüğü gerekçe konusunda “soru işaretleri” yarattığı bildirildi.

Habere göre, kameraman Süreya’nın alışveriş sitelerinden satın alınabilecek basit bir İHA ile çektiği videonun yer aldığı hafıza kartı, İsrail ablukası altındaki Gazze’den, Türkiye’de bulunan Filistinliler’e ait bir prodüksiyon şirketine gönderildi. Bu videoyu edinen Washington Post gazetecileri görüntüleri inceledi.

Haberde, ordunun iddiasının aksine Gazzeli gazetecilerin İsrail askerlerinin yakınında İHA uçurmasının söz konusu olmadığı vurgulandı. Son videoda herhangi İsrail askeri, hava aracı veya askerî ekipmanı görünmüyor. Gazzeli gazetecilerin, İsrail’in saatler öncesindeki saldırısında vurulup yıkılan bir binanın enkazını görüntülediği izlenebiliyor. İsrail’in “acil bir tehdit” iddiasını destekleyebilecek bir kanıt görüntülerde yer almıyor.

Varılan sonuç: O gün gazetecilikten başka bir şey yapmadılar

Washington Post’un görüştüğü 14 görgü tanığının ve yerel gazetecilerin verdiği bilgiler de bu yönde. Haberde şu ifade kullanıldı:

  • [Washington] Post, vurulan kişilerden herhangi birinin o gün gazetecilikten başka bir şey yaptıklarına dair hiçbir bulguya rastlamadı. Her iki kişi de savaşın başında güneye giderken İsrail’in güvenlik noktalarından geçmişti. Üstelik Dahduh’un Gazze’den ayrılmasına [İsrail tarafından] yakın zamanda izin verilmişti. Bu ender görülen türden bir izindi ki İsrail’in militan olduğunu bildiği birine bu izni vermesi muhtemel değil.

Daha önce de çok sayıda gazeteciyi “terörist” gerekçesiyle hedef alan İsrail ordusu, son haberin ardından ek bir açıklama yapmayacağını bildirdi. Yabancı gazetecilerin Gazze Şeridi’ne girişine yönelik yasak ise 7 Ekim’den beri sürüyor. İsrail ordusu sadece kendisine “iliştirilmiş” az sayıdaki yabancı gazeteciyi, nadiren Gazze’ye götürüyor ve kısıtlı imkânlarla haber yapmalarına izin veriyor.

Washington Post’un konuştuğu Gazzeli gazeteciler, İsrail ordusunun İHA kullanımı konusunda resmî bir yönerge yayımlamadığını söylüyor. Gazeteye görüş bildiren bir gazeteci ise İsrailli bir subayın İHA kullanmaması yönünde kendisini özel olarak uyardığını belirtti. Bir başka gazeteci de İsrail saldırısına gerekçe oluşturmamak için İHA kullanmayı kendisinin tercih etmediğini söyledi.

Al Jazeera, İsrail askerlerini işkenceyle suçluyor

Gazze’den haberlerin neredeyse tamamı, bölgede çok zor şartlar altında çalışan Filistinli gazetecilerden gelmeye devam ediyor. Ölümcül saldırılar yerel gazetecilerin Gazze’den haber yaparken karşı karşıya kaldığı çok sayıda tehditten sadece biri. İsrail ordusu, örneğin keyfî gözaltılar ve işkenceyle de suçlanıyor. Son olarak Al Jazeera muhabiri İsmail el Gul‘un, Gazze’deki Şifa Hastanesi’ni önceki gün basan İsrail askerleri tarafından darp edildiği ve 12 saat boyunca gözaltında tutulduğu haberlere yansımıştı.

Merkezi Katar’da bulunan haber kuruluşunun yaptığı açıklamada, bu muhabirin serbest bırakılmasının ardından İsrail askerlerinin hastanedeki basın odasına girip gazetecilere ait meslekî ekipmanı tahrip ettiği de belirtilmişti. Hastanedeki gazetecilerin askerlerce çırılçıplak soyulup yere yatırıldığı, gözlerinin ve ellerinin bağlandığı, gözaltına alınmadan önce işkenceye uğrayıp dövüldükleri Al Jazeera muhabirlerince ifade edilmişti.

Hamas saldırısıyla başladı, Netanyahu kıyımıyla sürüyor

Son savaş, Gazze Şeridi’nde iktidarı elinde bulunduran Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’in güneyindeki askerî üsleri ve yerleşimleri hedef alan âni saldırısıyla başlamıştı. Kadın ve çocuklar dâhil yüzlercesi sivil 1.000’i aşkın İsrailli bu saldırıda öldü.

Ölen siviller arasında, Hamas militanlarının saldırdığı Supernova müzik festivaline giden İsrailli gazeteciler Shai Regev ve Ayelet Arnin de var. Nahal Oz adlı kibbutzda yaşayan İsrailli fotomuhabiri Yaniv Zohar ise Hamas militanlarının bu yerleşimi hedef alan saldırısında, eşi ve iki kızıyla birlikte evinde katledilmişti.

Hamas saldırısının hemen ardından İsrail’in Gazze’ye yönelik hava bombardımanı ve topçu ateşi başlamıştı. 27 Ekim’de İsrail ordusu karadan da harekete geçti. Gazzeli yetkililere göre İsrail ordusunun öldürdüğü Filistinli sayısı 30.000’i aştı.

Gazze Şeridi’nin kuzeyinde yoğunlaşan İsrail saldırıları nedeniyle yüzbinlerce Filistinli, dünyanın nüfus yoğunluğu en yüksek yerlerinden biri olan bu bölgenin güneyine kaçmış durumda. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ise son açıklamasında, uluslararası toplumun eleştirilerine karşın, yaklaşık 1,5 milyon kişinin sığındığı Refah kentine saldırı düzenlemeye kararlı olduğunu söyledi.

İLGİLİ: GAZZE HABERLERİ

Gazze: Sadece 2023’ün değil, tarihin gazeteciler için en ölümcül savaşı

Yüzlerce gazeteciden Gazze için açık mektup: İsrail’i ve Batı medyasını kınadılar

İsrail-Hamas savaşından muhabirin notları: Karşılıklı soykırım ithamları arasında

RSF raporuna göre İsrail ordusu Lübnan’da gazetecilerin aracını kasten vurdu

Bu dille nereye varacağız? İsrail-Hamas savaşında dilin sorumluluğu

Manşetlerde Gazze: “Neredeyse savaş çığlıkları atan gazeteler, haber siteleri var”

 

 

Journo

Yeni nesil medya ve gazetecilik sitesi. Gazetecilere yönelik bağımsız bir dijital platform olan Journo; medyanın gelir modellerine, yeni haber üretim teknolojilerine ve medya çalışanlarının yaşamına odaklanıyor, sürdürülebilir bir sektör için çözümler öneriyor.

Journo E-Bülten