Söyleşi

Onlar TV’nin kuruluş hikâyesini Şule Aydın ile konuştuk

Soldan sağa: Timur Soykan, Murat Ağırel, Şule Aydın, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan

Halk TV’deki tartışmalı bir söyleşi, “Kayda Geçsin” ekibinin kanalla yollarını ayırmasına yol açtı. Ayrılığın ardından 5 gazeteci Onlar TV’yi kurdu. Kısa sürede milyonlara ulaşan kanal, yayın çizgisiyle dikkat çekiyor. Şule Aydın süreci ilk kez Journo’ya anlattı: “Editöryel bağımsızlığımızı korumak için YouTube’dayız. Seyircilerimiz Onlar TV’ye destek olduğu sürece kimsenin kuşkusu olmasın, sadece ve sadece doğru olduğuna inandığımız gerçekleri söylemeye devam edeceğiz.”

Rasim Ozan Kütahyalı ile yapılan söyleşiye tepki göstererek Halk TV’den ayrılan 5 gazetecinin YouTube’da geçen ay kurduğu Onlar TV, birkaç haftada 800.000 aboneyi aştı. Bu yeni kanalın hikâyesini ve gelecek planlarını, kurucularından Şule Aydın ile konuştuk.

Kendi kanalında 4 yıldır yayımladığı haber-yorum videolarıyla yarım milyondan fazla aboneye ulaşan Şule Aydın, YouTube izleyicisine yabancı değil. Söyleşiye Halk TV’den ayrılık sürecini sorarak başlıyorum. Şule Aydın, ayrılığa dair detay vermekten kaçınıyor ancak sürecin zorlu geçtiğini vurguluyor:

  • Halk TV’de uzun yıllar çok başarılı ve etkili yayınlar yaptık. Hem çok değer verdiğimiz izleyiciler üzülmesin hem de Halk TV markası zarar görmesin diye ayrılık sürecine dair konuşmamayı tercih ettik. Bir yol ayrımına gelindi. Ama şu bilinsin ki, zorlu bir dönemde biz kanalda kalmak için direndik. Halk TV ve izleyicisi bizim için her zaman çok kıymetli.

Onlar TV’nin nasıl bir ihtiyaçtan doğduğunu sorduğumda, Şule Aydın bu sürecin planlı bir şekilde başlamadığını söylüyor. “Hiçbir planımız yokken kanalla yollarımız ayrıldı” diyen Aydın, mesleği özgürce yapabilecekleri ve hayallerini gerçekleştirebilecekleri bir mecra arayışının sonucu olarak Onlar TV’nin ortaya çıktığını ifade ediyor: “Memleketin gerçeğe su gibi ihtiyacı var. Onlar TV, işte o düşün bir çocuğu.”

YouTube’da daha önce bağımsız yayıncılık yapan bir gazeteci olarak dijital mecraya yabancı olmadığını hatırlatıyorum. Aydın, “Bir delilik hâlinin içerisindeyiz” diyerek bu süreci tarif ediyor ve YouTube izleyicisinin kendisini, mizah ile harmanladığı siyasî içeriklerden tanıdığını belirtiyor. Dezavantajlara dair ise “Hiç aklıma gelmedi” diyerek dijital yayıncılığın sunduğu özgürlüğe vurgu yapıyor.

Klasik haber sunumunun ötesinde

Gündeme dair yorumları, dosya haberleri ve analizleriyle tanınan Onlar TV ekibi, klasik haber sunumunun ötesine geçmeyi hedefliyor. Yayın politikalarını sorduğumda Şule Aydın bu yaklaşımı tek cümleyle özetliyor: “Bir başka yayıncılık mümkün, diyoruz. Sadece gerçeğe biat edeceğiz.”

Onlar TV’de içerik üretiminde tek tip bir format yerine çeşitlilik ön planda. Hâlihazırda 5 kişilik ekibin ortak imzasını taşıyan bir dosya programı yayımlanıyor. Bunun yanı sıra her gazetecinin kendi tarzını yansıtabileceği formatlar, politika dışındaki alanlara dokunan içerikler ve belgeseller de planlanıyor.

Çok sayıda gazetecinin bir araya gelerek ortak bir YouTube kanalı kurması Türkiye’de pek alışıldık bir model olmasa da Onlar TV ekibi bu süreci güçlü bir dostluk zeminine oturtmuş. Ekip içi iş bölümünü anlatan Aydın, farklı bakış açılarına sahip olsalar da ortak kaygılarının memleket olduğunu vurguluyor: “Omuz omuza olmanın, dayanışmanın temelinde bu mücadele yatıyor. Herkes kendi uzmanlık alanındaki işlere çalışarak, karşılıklı beyin jimnastiğiyle o izlediğiniz yayınlar ortaya çıkıyor.”

Kanalın finansmanı da izleyici desteğine dayanıyor. Ana gelir kaynağının izlenmeler ve “katıl” abonelikleri olduğunu belirten Aydın, reklamlar ve sponsorlarla da büyümeyi hedeflediklerini söylüyor.

“Çok şeyden vazgeçerek ve bedelleri göze alarak Onlar TV’yi kurduk”

Onlar TV, hem YouTube’a hâkim genç izleyicileri hem de geleneksel ekranlardan dijitale geçen eski izleyici kitlesini hedefliyor. Ekibin bu dönüşümü kolaylaştırmak için yayınlarında sık sık yönlendirici anonslar yaptığı görülüyor. Şule Aydın, bu konuda kararlı olduklarını belirtiyor:

  • Hepimiz çok şeyden vazgeçerek ve bedelleri göze alarak Onlar TV’yi kurduk. Türkiye’nin büyük çoğunluğunda artık akıllı telefonlar var ve izleyicilerimiz o telefonlardan daha akıllı. İzlenme oranları da, geri dönüşler de seyirciyle ilişkimizin daha da katlanarak büyüdüğünü gösteriyor.

Onlar TV yayın hayatına başladıktan bir hafta sonra gazeteciler Timur Soykan ve Murat Ağırel gözaltına alındı. Aydın, program ortaklarının gözaltına alındığı bilgisini sosyal medya hesabından paylaştı.

Flash Haber TV’nin devriyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında, kanalın tutuklu sahibi Erkan Kork’un “tehdit” ve “şantaj” iddiasıyla şikâyetçi olması üzerine gözaltına alınan Ağırel ve Soykan, tutuklama talebiyle sevk edildikleri adliyeden, adlî kontrol şartı ve yurt dışı çıkış yasağıyla serbest bırakılmıştı.

Onlar TV’de yayımlanan son bölüm:

Gazeteciliğin yoğun bir siyasî ve ekonomik baskı altında olduğu bu dönemde editöryel bağımsızlığınızı nasıl koruyacaksınız diye sorduğun Aydın, “Korumak için YouTube’dayız” diyor:  “Seyircilerimiz Onlar TV’ye destek olduğu sürece kimsenin kuşkusu olmasın, sadece ve sadece doğru olduğuna inandığımız gerçekleri söylemeye devam edeceğiz.

Türkiye’de bağımsız gazeteciliğin sınırlarının daraldığı bir dönemde Onlar TV, dijitalde kendi mecrasını kurarak hem içerik üretiminde hem de editöryel duruşta yeni bir model oluşturmayı hedefliyor. Bu yeni modelin nasıl bir etki yaratacağını önümüzdeki süreçte gösterecek.

Onlar TV, Halk TV’deki Kütahyalı krizi sonrası kurulmuştu

Onlar TV’nin doğumu, Halk TV’deki tartışmalı bir yayınla başladı. Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamalarıyla yeniden gündeme gelen barış süreciyle ilgili, Halk TV’nin Rasim Ozan Kütahyalı ile yaptığı söyleşi Halk TV programcıları tarafından tepkiyle karşılandı. “Öcalan eve çıkmayı reddetmiş” başlığıyla servis edilen video, kanalın sosyal medya hesaplarından da “Gazeteci Rasim Ozan Kütahyalı sürece ilişkin çok çarpıcı bilgileri Halk TV YouTube kanalına açıkladı!” ifadeleriyle paylaşıldı. 10 Mart’ta yayımlanan video, daha sonra Halk TV’nin YouTube kanalından kaldırıldı, ancak arşiv kayıtlarında hâlâ erişilebilir durumda.

Kütahyalı’nın videosu, Halk TV’nin izleyici kitlesi tarafından sosyal medyada tepkiyle karşılandı. Tepkiler izleyicilerle sınırlı kalmadı. Aynı gün “Kayda Geçsin” program ekibinden Barış Pehlivan, Halk TV’nin Kütahyalı söyleşisine ilişkin sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulundu. Pehlivan, gazeteciliğin herkesle temas kurabilme hakkına sahip olduğunu ancak mesafe ilkesinin gözetilmediğini belirtti. Kütahyalı’ya “bilge” rolü verilmesini büyük bir hata olarak niteleyen Pehlivan, bu söyleşinin Halk TV’nin birikimine ve izleyicisinin beklentisine uygun olmadığını ifade etti.

11 Mart’ta “Kayda Geçsin” program ekibinden Şule Aydın, Timur Soykan ve Murat Ağırel’in yanı sıra, Barış Terkoğlu ve Serpil Yılmaz da Halk TV’den ayrıldığını açıkladı. 

Aynı gün Halk TV’nin sahibi Cafer Mahiroğlu sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Kütahyalı söyleşisini “yol kazası” olarak nitelendirdi; röportajdan haberi olmadığını, videonun yayından kaldırılması talimatını verdiğini söyledi. Kayda Geçsin yayınına katılıp “cevap hakkını kullanma” talebinin program ekibi tarafından kabul edilmediğini ekleyerek “Söz hakkını reddetmenin ne vicdanlarda ne de Halk TV kültüründe yeri vardır” dedi. Ece Üner’in sunduğu ana haber bültenine bağlanarak da açıklamalarını sürdüren Mahiroğlu, özellikle Barış Pehlivan’ı eleştirdi ve tepkileri “linç kampanyası” olarak tanımladı.

Onlar TV’nin ilk yayını 1 milyon izlenmeyi aştı

Medya camiasında tartışmalar devam ederken YouTube programcısı Oğuzhan Uğur, “Kayda Geçsin” ekibinin bu dijital platformda yeni bir program yapacağını 16 Mart’ta duyurdu. Ekip, Barış Terkoğlu’nun da aralarına katılmasıyla 3 Nisan’da ilk canlı yayınını gerçekleştirdi.

Onlar TV adıyla yola çıkan ekip, ilk yayınında 24 saat içinde bir milyonu aşkın izlenmeye ulaştı. Adını, hem 5 kişilik kadronun ortak kimliğinden alan, hem de siyasetin kutuplaştırıcı diline karşı bir ironi olarak seçen Onlar TV, YouTube odaklı olmakla birlikte sadece gençlere değil, eski sâdık izleyicilere de ulaşmak isteyen bir kanal.

Şule Aydın kimdir?

Maltepe Üniversitesi Radyo Sinema, Televizyon bölümünde lisans, Marmara Üniversitesi’nde gazetecilik yüksek lisans eğitimi alan Şule Aydın, ulusal kanallarda uzun yıllar muhabir ve sunucu olarak görev aldı. Tele 1 ve Halk TV ekranlarında sunduğu programlar ile geniş kitlelere ulaştı. Türkiye’de önemli pek çok ödüle değer görüldü. YouTube’da yayımladığı siyasî analiz videolarında oluşan Tımarhane programıyla yarım milyonu aşan aboneye sahip.

Barış Terkoğlu kimdir?

İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden mezun Barış Terkoğlu, Marmara Üniversitesi Ortadoğu Siyasî Tarihi ve Uluslararası İlişkileri Bölümü’nde yüksek lisans yaptı. CNN Türk’te yayımlanan Oradaydım adlı belgesel programında araştırmacı olarak çalıştı. 13 yıl boyunca Odatv.com haber sitesinin haber müdürlüğü görevini üstlendi. Karşı gazetesinde köşeyazarlığı yaptı. Gazetecilik faaliyetlerinden dolayı iki kez tutuklandı, toplamda 23 ay hapis yattı. Barış Pehlivan ile birlikte Sızıntı, Mahrem, Metastaz ve Cendere adlı kitaplara; Sami Menteş ile Size Yalan Söylediler adlı kitaba imza attı. Haberciliği ile birçok önemli ödüle layık görülen Terkoğlu, Cumhuriyet gazetesinde yazıyor.

Barış Pehlivan kimdir?

İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun Barış Pehlivan, gazeteciliğe 2004 yılında Kaçak Yayın adlı dergide başladı. CNN Türk’te yayınlanan, Türkiye’nin yakın tarihine yansıyan olayları tanıklarıyla ekrana getiren Oradaydım adlı belgesel programını hazırladı. 14 yıl boyunca Odatv.com haber sitesinin genel yayın yönetmenliği görevini üstlendi. Karşı gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Haberleri ve kitapları nedeniyle birçok kez yargılanan Pehlivan 3 kez cezaevine girdi, toplamda 25 ay tutuklu kaldı. Gazeteci Barış Terkoğlu ile birlikte Sızıntı, Mahrem, Metastaz ve Cendere adlı kitaplara kaleme aldı. Türkiye’nin önemli gazetecilik ödüllerine layık görüldü. Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’nın Yönetim Kurulu Üyesi olan Pehlivan, Cumhuriyet gazetesinde yazıyor.

Murat Ağırel kimdir?

Eskişehir Anadolu Üniversitesi Dış Ticaret Bölümü mezunu Murat Ağırel, 2006 yılında “Cumhuriyet Meclisi” adlı internet sitesinde tanışan kişilerle birlikte ‘Biz Kaç Kişiyiz Platformu’nun kuruluşunda yer aldı ve platformun İstanbul İl Başkanlığı görevini üstlendi. Ergenekon Davası sürecinde düzenlenen Cumhuriyet Mitingleri organizasyonlarında yer aldı. Memleket Sevdalıları Derneği’nin kurucu genel başkanlığını ve 4 dönem başkanlığını yaptı. 2008 yılında Ergenekon Davası’nda gözaltına alındı, 11 yıl boyunca yargılandı ve beraat etti. 2020 yılında bir sosyal medya paylaşımı nedeniyle 7 ay tutuklu kaldı. 2017 yılında MedyaSiyaset adlı internet haber sitesinde yazılar yazdı. Daha sonra yazılarına önce Odatv’de, ardından Yeniçağ gazetesinde devam etti. Yazı ve haberleri Türkiye’de ve Avrupa’da önemli pek çok ödüle değer görüldü. Şaki, Sarmal, Parsel Parsel ve Vurgun isimli kitapların yazarı. 2019 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından “Yılın Gazetecisi” seçilen Ağırel, Cumhuriyet gazetesinde yazılarına devam ediyor.

Timur Soykan kimdir?

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-Sinema ve Televizyon bölümü mezunu Timur Soykan, Yeni Yüzyıl ve Radikal gazetelerinde çalıştı. Ardından Postacı Yayınevi’ni kurdu. Ahmet Şık’ın taslak hâlindeyken el konulan kitabı 000KİTAP – “Dokunan Yanar” (İmamın Ordusu) Postacı Yayınevi’nden yayımlandı. Bir süre Posta gazetesinde haber müdürlüğü yaptı. 2008’de Demet Bilge ile birlikte, Hrant Dink cinayetiyle ilgili Sapan: Hrant Dink Cinayeti – Bir Güvercinin Katilleri kitabını yazdı. Tanrı Misafirleri Oteli Zavallı, Liste 2016, Badeci Şeyh’in Sır Odası, Baronlar Savaşı – ‘Zindaşti Olayı’nın Perde Arkası isimli kitapların yazarı. İblis’i Öldür romanıyla 2023 yılında, Dil Derneği Emin Özdemir Türkçe Ödülü’ne değer görüldü. Kısa Dalga podcasti kanalında uyuşturucu ticaretini anlattığı Baronlar Savaşı ve gerçek suç hikâyelerinden oluşan Issız Cinayetler isimli podcastleri hazırlayıp sundu. 2024’te yayınlanan Deha dizisinin senaryo ekibinde yer aldı. Türkiye’nin önemli gazetecilik ödüllerine layık görülen Soykan, Birgün gazetesinde köşeyazarı.

İLGİLİ:

Mehmet Demirkol: Televizyonlar YouTube’a, YouTube televizyonlara yaklaşacak  

Yerel medyada en çok YouTube abonesi Trabzon, Hakkâri ve Bartın’da

Kültür-sanat haberciliği YouTube’a taşındı: Artıları ve eksileri

Gazetecilik kitapları 10 yılda 10 kat pahalandı

Seda Karatabanoğlu

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden lisans derecesi, Paul-Valéry Üniversitesi Avrupa Çalışmaları ve Uluslararası İlişkiler alanında yüksek lisans derecesiyle mezun oldu. Gazeteciliğe Cumhuriyet gazetesinde başladı. Ulusal ve uluslararası basın kurumları için yazı ve video haberler hazırladı. Çeşitli dergilerde aktüel ve politika yazıları yayımlandı. Dış haber odaklı Dünya Podcast’in kurucusu. P24'te yayınlanan "Kiralık Rahimler: Türkiye-Gürcistan-Kuzey Kıbrıs Üçgeninde Büyüyen Taşıyıcı Annelik Pazarı" başlıklı haberiyle 28. Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri'nde Jüri Özel Ödülü'ne değer görüldü.

Journo E-Bülten