Hapisteki gazetecilerin sayısı ve eleştirel haberciliği yıldırmaya yönelik “stratejik davalar” son dönemde yine arttı. Son olarak, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde gözaltına alınan gazeteci Sezgin Kartal tutuklanmıştı. Resmi verilere göre Türkiye’de 23.306 kişi gazetecilik faaliyeti yürütüyor. Bu gazetecilerden kaçının yargılandığını veya soruşturmaya uğradığını ise yetkililer açıklamıyor.
Bir fikir vermesi adına 7 bölgeden 201 gazeteciye sosyal medyadan ulaşıp, bugüne dek haklarında bir dava veya soruşturma açılıp açılmadığını sorduk. 77’si (%38) “evet” yanıtını verdi. Gazetecilerin hem dava veya soruşturmaya uğrama, hem de tehdit edilme oranlarının en yüksek olduğu bölge ise Doğu Anadolu (%56). Yolsuzluk ve insan haklarına dair haberler sıkça dava konusu oluyor.
Sezgin Kartal‘ın tutuklanmasıyla hapisteki gazetecilerin sayısı 44’e çıktı. Kartal’ın avukatı Merve Kurhan, şu değerlendirmeyi yaptı:
- Sezgin Kartal 2020 yılına ait bir soruşturma kapsamında, 10 Ocak’ta evine yapılan baskınla gözaltına alındı. 13 Ocak’taki sulh ceza sorgusunda tutuklama kararı verildi. Örgüt üyeliği iddiası var ve dosyada gösterilen tek delil, bir fotoğraf karesi. Bu fotoğraf karesi de net değil, uzman incelemesine muhtaç bir kare. Dosyada en başından beri gizlilik kararı olduğu için maalesef içinde ne var ne yok diye avukatları olarak sağlıklı bir inceleme yapamadık. Sezgin Kartal’ın evinden gözaltına alındığı andan itibaren Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nin avukatları olarak takip etmeye başladık. Gözaltına, gizliliğe itiraz ettik.
- Tutuklama tedbiri tatbiki de bu dosya için gerekli değildi. Süreç, adli kontrol hükümleri ile de tutuklamaya gerek kalmadan yürütülebilirdi. Ancak böylesine belirsiz bir dosyada tutuklama gibi ağır bir tedbir kararı verildi. Belirsiz diyorum çünkü bu dosya özelinde kafada soru işaretleri bırakan durumlar söz konusu. 2020 yılından beri devam eden bir soruşturma var ancak o zamandan bu yana Sezgin Kartal’ın ifadesine vs. neden başvurulmuyor? Ayrıca dosyada gizlilik olması savunma tarafının engellenmesinden başka hiçbir şeye hizmet etmemekte. Sezgin Kartal uzun yıllardır gazetecilik yapan ve işi gereği sık sık adliye binalarına da girip çıkan birisi. Dolayısıyla soruşturma kapsamında savcılığın rahatlıkla kendisine ulaşılabileceği bir pozisyonda aslında. Bu yönüyle soruşturmanın yürütülme biçimi, gözaltına alınma biçimi usûle aykırı, ayrıca kaçma şüphesi gerekçesi ile tutuklanması da gerekçesiz ve ölçüsüz bir tedbir.
Daha deneyimli gazetecilere açılan dava sayısı daha fazla
Türkiye’de kaç gazetecinin soruşturmaya uğradığı veya yargılandığı resmi verilerde yer almıyor. Bilimsel bir iddiası olmamakla birlikte bu konuda bir fikir vermesi umuduyla sosyal medyadan 201 gazeteciyle görüştüm. Bu gazetecilerin 61’i Marmara, 32’si İç Anadolu, 52’si Ege ve Akdeniz, 21’i Güneydoğu, 19’u Karadeniz, 16’sı Doğu Anadolu bölgesinde görev yapıyor. Yaş ortalamaları 32, mesleki deneyim ortalamaları ise 8 yıl.
201 gazetecinin ifadelerine göre durum özetle şöyle:
- Sorularımı yanıtlayan gazetecilerin %38’i gazetecilik yaptıkları süre boyunca en az bir defa soruşturma veya yargılamaya maruz kaldıklarını söylerken %56’sı tehdit edildiğini belirtti. Bir veya daha fazla dosyası bulunan gazetecilerin mesleki deneyim ortalamaları 10 yılı aşıyor. Gazetecilik yaptıkları süre boyunca haklarında hiçbir soruşturma veya yargılama yapılmayan gazetecilerin ortalama deneyimleri 7 yıl.
- Doğu Anadolu bölgesinden sorularımızı yanıtlayan gazetecilerin %56’sı, gazetecilik faaliyetlerinden dolayı haklarında en az bir defa soruşturma veya dava açıldığını ifade etti. Güneydoğu Anadolu bölgesi %52 ile ikinci sırada yer aldı. Marmara bölgesinde bu oran %38, Ege ve Akdeniz’de %31, Karadeniz’de %26.
Suçlamalar: Hakaret, halkı kin ve düşmanlığa tahrik, örgüt propagandası…
- Görüşülen gazeteci başına Doğu Anadolu’da 9,63 dosya düşerken Güneydoğu’da bu sayı 3,57. Bu iki bölgeyi 1,06 dosya ile İç Anadolu, 0,92 dosya ile Marmara, 0,85 dosya ile Ege ve 0,77 dosya ile Akdeniz izliyor. Karadeniz bölgesi ise gazeteci başına 0,32 dosya ile son sırada.
- Gazetecilerin ifadesine göre bu dosyaların tamamının kaynağı habercilik faaliyetleri veya sosyal medya paylaşımları. Marmara bölgesinde gazetecilerin “başlarını en fazla ağrıtan” içerikler, yolsuzlukla ilgili. Bu bölgede basın yoluyla hakaret, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve iftira suçlamaları ön plana çıkıyor.
- Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde; yerel yönetimlere atanan kayyımlar ve insan hakları ihlalleri konularında yapılan haberler en fazla dosyaya sebep oluyor. Bu bölgede gazetecilere karşı sıkça kullanılan suçlamalar örgüt propagandası, örgüt üyeliği veya yöneticiliği, polise mukavemet…
- ‘Cumhurbaşkanına hakaret suçlaması ise neredeyse tüm bölgeler için ortak. Haber takibi sırasında gözaltına alınan gazeteciler, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçlamasıyla işlem gördüklerini belirtiyor.
Gazeteciler en fazla anonim sosyal medya hesaplarından tehdit ediliyor
- Görüştüğümüz gazetecilerin %56’sı, habercilik faaliyetlerinden dolayı sistematik olarak tehdide maruz kaldığını söylüyor. İç Anadolu’da bu oran %78, Güneydoğu’da %71, Doğu Anadolu’da %69, Marmara’da %52, diğer bölgelerde ise %50’nin altında.
- Gazetecilere yönelik en fazla tehdit, anonim sosyal medya hesaplarından geliyor. İkinci sırada kolluk kuvvetleri var. Sistematik olmayan tehditlerde ise ilk sırada, yapılan haberlerin içeriğinde yer alan kişiler (insan kaçakçıları, adli olay şüphelileri, işverenler vs.) bulunuyor. En fazla taciz ve cinsiyetçi söyleme kadın gazeteciler maruz kalıyor, LGBTİ+ gazetecilerin de nefret söylemlerine maruz kaldığı görülüyor.
İç Anadolu Bölgesi: Ankara, Eskişehir, Konya, Karaman, Kayseri.
Ege Bölgesi: İzmir, Manisa, Aydın, Muğla.
Akdeniz Bölgesi: Mersin, Antalya, Adana, Hatay, Burdur.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi: Diyarbakır, Batman, Şırnak, Şanlıurfa, Gaziantep, Mardin, Siirt, Adıyaman.
Karadeniz Bölgesi: Samsun, Bolu, Trabzon, Amasya, Rize, Gümüşhane.
Doğu Anadolu Bölgesi: Van, Bitlis, Hakkari, Elazığ, Tunceli.
Bu araştırma için her bir coğrafi bölgeden sorularımı yanıtlayan gazeteci sayısının o bölgenin nüfusuyla orantılı olmasını gözettim. Sosyal medya hesapları aracılığıyla 500’den fazla gazeteciyle irtibat kurmak istedim. Sonuçta 366 gazeteciye mesaj gönderme imkânı buldum çünkü diğer gazetecilerin profilleri ya gizliydi ya da özel mesaj (DM) kutuları kapalıydı. 201 gazeteci sorularımı yanıtladı. 16 kişi gizlilik endişesi duyduğu için cevaplamak istemediğini belirtti. 149 kişi mesajı görmedi veya geri dönüş yapmamayı tercih etti. Ayrıntılı verileri şu tabloda bulabilirsiniz.
IPI: 2022’de 227 gazeteci yargılandı
Bu arada Viyana merkezli Uluslararası Basın Enstitüsü’nün (IPI) dün açıkladığı verilere göre 2022 yılında Türkiye’de 227 gazeteci yargılandı. Bu gazetecilerin en az 53’ü toplam 132 yıl hapis veya yaklaşık 300 bin lira para cezasına çarptırıldı. 29 beraat kararı çıktı. Geçen yıl görülen davaların %78’i 2023’te devam edecek. 2022’de görülen davalarda gazetecilere yöneltilen suçlamaların %42’si terörle ilgili.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:
SLAPP davaları: “Stratejik” yargılamalar gazetecileri yıldırmıyor