Dosya

Doğu Anadolu’da sürdürülebilir gazetecilik: Hibeler hem umut hem risk

Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da hibelerle kurulan dijital haber girişimlerinin sayısı son dönemde önemli oranda arttı. Bölgede gazeteciliğe yeni bir soluk katmaya çalışan bu girişimler, geleneksel medya modellerini değişime zorluyor. Getirdikleri yeniliklerle umut yaratan haber girişimleri için en büyük risk ise fon desteği bittikten sonra finansal olarak ayakta kalıp kalamayacakları sorusunda gizli. Konuyu, bölgede son dönemde kurulan üç haber girişiminin temsilcileriyle konuştuk.

Kurulduğu 2021’den beri Van ve çevresindeki kentlere yönelik yayın yapan Serhat News‘un genel yayın yönetmeni Sıddık Güler, bölgede bağımsız haber kuruluşu sayısının çok az olmasından hareketle yola çıktıklarını söylüyor:

  • Çünkü başta Van olmak üzere Serhat Bölgesi’nde bağımsız yayın yapan kuruluş yok denecek kadar azdı. Birçok kuruluş ekonomik kaygıları nedeniyle bazı noktalara ve bazı yerlere değmemeye çalışıyordu. Bizler bunu bir eksiklik olarak görüp bunları tamamlamak adına yola çıktık. Birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızın çoğu hâlihazırda bu mesleği sürdüren insanlardı. Genç arkadaşlarımız da var.  Ve bizi ortak noktada buluşturan en önemli şey, bağımsız bir kuruluş olma kaygımızdı.

Ekip olarak “bağımsız, tarafsız ve objektif haber yapma” niyetiyle yola çıktıklarını belirten Güler şunu ekliyor:

  • Serhat News’in hitap ettiği Ağrı, Kars, Iğdır gibi Kuzeydoğu Anadolu kentleri, 2021 yılında yayımlanan ‘’Türkiye’nin Haber Çölleri’’ araştırmasına göre okur başına haber ve özgün haber sayısı bakımından ülke ortalamasının oldukça altında.

Bu nedenle Güler, özgün gazetecilik açısından “kurak” olan bu bölgeden özel haberler yayımlamaya başladıklarını ifade ediyor.

“Kürt medyası”  ve “ana akım” arasında “üçüncü yol”

Son dönemde kurulan ve Dersim merkezli yayın yapan haber sitesi Munzur Press‘in yayın koordinatörü Mehmet Bidav ise kuruluş hikâyelerini bölgedeki gazeteciliğin geleneksel Kürt medyası ile “ana akım” medya arasında yaşadığı sıkışmışlığa dayandırıyor. Bidav, Munzur Press’i “üçüncü yol” olarak tarif ediyor ve şunları söylüyor:

  • Bölgemizde “Kürt medyası” diyebileceğimiz basın çalışmaları ve “ana akım” olarak tâbir edilen, özünde ana akım olmayan ve hükûmet politikalarını destekleyen yayınlar arasında büyük çoğunluğun veya bunların dışında kalan toplulukların sesi olmayı hedefliyoruz. Kuşkusuz bu önemli bir çalışma. Böyle bir çalışma oldukça kapsamlı [bir çaba] ve mali güç gerektiriyor. Biz bu hedefin ilk safhasındayız diyebiliriz. Birinci dönemde –altı ay– Dersim, Bingöl, Elâzığ, Van, Siirt ve Diyarbakır ağırlıklı çalışmaları başarıyla yürüttük. Bunu 20 ile yaymayı ve bölgesel bir yayın oluşturmayı düşünüyoruz.

Bidav, gelecekte Doğu ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde haber almayacakları kentin kalmayacağını sözlerine ekliyor. Munzur Press, bölgedeki gazetecilere dönük eğitim atölyeleri ve konferanslar da düzenliyor.

Podcast mecrasında Kürtçe habercilik

Bölgede son yıllarda yayıncılık kervanına katılan girişimlerden biri de Podcast Kurdî. Fon desteğiyle kurulan ve kısa sürede önemli bir mesafe kat eden bu girişimin koordinatörü Rabia Çetin, Kürtçe haberciliği yeni medya araçlarıyla buluşturmaya çalıştıklarını ifade ediyor:

  • Biz yeni medya araçlarından podcast ile Kürtçe haberciliği birleştirerek daha çok kişiye ulaşma ve anadilde yayıncılığı sürdürme iddiası taşıyoruz. Ve bugün geldiğimiz noktada buna yanıt olmaya başladığımıza inanıyoruz. Var olan gazeteciliğe farklı bir pencere açmak. Hem üretimi hem de erişimi çok daha ucuz olan podcast dinleyiciliğini arttırmak. Kürtler genelde sözlü kültür geleneğine sahip oldukları için bu özellik bize çok yardımcı oldu. Zaten Amed Radyo TV gibi bölgenin önde gelen radyolarıyla yaptığımız işbirliği sayesinde podcastlerimiz radyoda da yayımlanıyor. Bu şekilde farklı bir konseptle çok daha fazla kişiye erişiyoruz.
  • Bir haber merkezinde nasıl içerikler üretiliyorsa biz de bu tarz içerikler üretiyoruz. Son dakika haberciliği hariç tabii… Siyaset, sağlık, spor, kültür sanat, insan hakları ve ihlalleri, mülteciler gibi konularda, ayrıca kadına yönelik içerikler üretiyoruz. Dosya haberler yapıyoruz ama yazılı değil sesli. Bir okur nasıl haberi okuduğunda 5N1K’yı görüyorsa Podcast Kurdî’yi dinlerken de bir haberde olması gereken tüm ayakları vererek kurguyu yapıyoruz.
  • Yeni medya araçlarından podcast dünya genelinde yükselen bir trend, ilgilisi ve meraklısı çok fazla. Ancak Türkiye’de benim gördüğüm kadarıyla henüz istenen ilgiyi görmüş değil. Dolayısıyla bölgedeki karşılığı da çok istenen düzeyde değil ama bölge insanının sözlü kültür alışkanlığını düşününce en kısa sürede hak ettiği değeri görecektir. En azından biz Podcast Kurdî ailesi olarak yavaş yavaş bu değeri görüyor ve hissediyoruz.
Rabia Çetin

Alternatif modeller geliştiriliyor, gelirler çeşitlendiriliyor

Hibeye dayanan ve bir proje fikriyle kurulan bu haber girişimlerini bekleyen en büyük tehlikelerden biri finansal sürdürülebilirlik. Gelirleri çeşitlendirdiklerini ifade eden Güler,  proje gelirleri dışında kendi öz kaynaklarını oluşturduklarını söylüyor ve bu doğrultuda reklam departmanları, Google gelirleri gibi ek kaynaklar sağladıklarını belirtiyor.

  • Proje kapsamındaki bir yıllık çalışma sürecimiz içerisinde ileride oluşabilecek ekonomik sorunları bertaraf etmek için ilk olarak bir reklam departmanı kurduk. Bu medya kuruluşlarında oldukça alışılmış bir yöntem fakat biz reklamcılığı da daha ileriye taşımak için basılı reklam yönteminden çok görsel reklam çalışmaları yaptık. Bizim gibi bir proje olarak başlayan ve fon alan kuruluşlar genellikle tek bir fona bağlı kaldığı için sürdürülebilir değildi. Biz bu süreçte fon aldığımız kuruluşun yanı sıra başka fonlar arayarak sadece kendi çalışma arkadaşlarımızı değil, aynı zamanda bölgede yaşayan işsiz gazetecileri de destekleyecek projeler hazırladık. Çalışma sürecimiz içerisinde haber sitemiz kendi okur kitlesine ulaştı. Haber sitemizin kendi kaynakları oluştu böylece.

Asıl belirleyici olan, okurun vereceği destek

Bidav da fonların geçici olduğunu söylüyor ve asıl belirleyici olanın okurun vereceği destek olacağını ifade ediyor. Okur odaklı gelir modelleri geliştirmenin önemine dikkat çeken Bidav, bunu bağımsız kalmanın bir şartı olarak değerlendiriyor. Bidav, bu yönüyle abonelik sistemi kuracaklarını belirterek reklam gelirleri için yeni girişimlerden söz ediyor:

  • Biz dâhil her mecranın yayın hayatı kendi ekonomik kaynaklarını oluşturmasına bağlıdır. Bu sorunun giderilmesi için reklam ve Google gibi gelirler gibi ana gelirleri oluşturmak zorunda. Fonlardan da geçici olarak yararlanılabilir… Yani fonlara dayalı bir medya organı kurmak mümkün, ancak [sadece fonlarla yayını] sürdürmek, sürdürebilirliğini sağlamak imkânsız. Dolayısıyla her medya kuruluşu ekonomik sorunlarını çözecek planlamalar yapmak zorunda. Biz bu anlamda sırtımızı okura dayamak istiyoruz. Abonelikler ve reklam gelirleri bunun için çok önemli.

Çetin ise benzer bir arayış içerisinde olduklarının ve fon süresi bittiğinde yayın yapmaktan vazgeçmeyeceklerinin altını çiziyor. “Gerek reklam, kitlesel fonlama, gerek başka projelere başvurular ve farklı alternatif finans gelirleri sağlama konusundaki çalışmalarımız sürüyor. Fonlar bittiğinde biz de dükkânı kapatıp gitmeyeceğiz elbette. Gazeteciliği, hele hele anadilde gazeteciliği sürdürme inadı alternatifsiz bırakmaz” diyor Rabia Çetin.

İstihdamda öncelik işsiz gazeteciler, kadınlar ve yeni mezun olanlar

Doğu ve Güneydoğu’da yeni kurulan haber girişimleri, sayıları her geçen gün artan işsiz gazetecileri meslekte tutmayı hedefliyor. Kadınlar başta olmak üzere birçok gazeteci maaş veya telif karşılığında bu kuruluşa çalışıyor.  Şimdiye kadar 10 kadar da genç gazeteciyle çalışmışlar. Güler, şu değerlendirmeyi yapıyor:

  • Bölgede sayıları fazla olan işsiz gazetecilere katkı sunmak istiyoruz. Bu amaçla mevcut projemiz içerisinde telifli haber desteği de sağladık. Aynı zamanda stajyer gazetecilere hem gazetecilik eğitimi hem de finans anlamında katkı sunmak için çalışmalar yaptık. Kendi ekibimizi genişleterek başka gazetecilere istihdam imkânı sağladık. Yine çalışma arkadaşlarımızın yarısına yakını kadın gazetecilerden oluşuyor. Bu da dikkat ettiğimiz bir başka konu.
Sıddık Güler

Bidav ise işsiz gazetecileri küçük desteklerle de olsa meslekte tutmak ve yeni mezun gazeteci adaylarını mesleğe yönlendirmek gibi temel amaçlardan bahsediyor. Deneyimli gazetecileri ve yeni mezun olmuş gazetecileri karma yöntemlerle buluşturduklarını söyleyen Bidav, tecrübelerin aktarılması konusunda köprü olmak istediklerini ifade ediyor:

  • Projemizin temel amaçlarından biri bölgemizde bulunan işsiz ve yeni mezun olmuş genç gazetecilerin istihdamı. Bizim uyguladığımız yöntem, genç ve yeni mezun gazetecileri iyi bir eğitime tâbi tutarak deneyimli gazetecilerle birlikte hem yetiştirmek hem de istihdamını sağlamak. Bu çabamızda başarılar elde ettik, daha şimdiden işsiz gazetecilere belli düzeyde ekonomik katkı sunduk. Genç gazeteciler de haber ve içerik üretmeye başladı. Bazıları başka yayın organlarında işe girdi. Günümüzde medya organları dijital alana yöneliyor. Gazeteciler sadece yayın organlarında değil, aynı zamanda freelancer çalışma imkânı da buluyor. Bizim eğitimlerimizde bu araçlar iyi düzeyde tanıtıldı ve bazı gazeteci arkadaşlar bu yönde de çalışmaya başladı.

Bölgedeki gazetecilik anlayışını değiştirmek istiyorlar

Peki bu haber mecraları, bölgede gazetecilik anlayışı bakımından neyi değiştirmeyi amaçlıyor? Güler, bağımsız davrandıklarını, bu yüzden bölgedeki tüm farklı yapı ve yaklaşımların kendilerini ifade edebilecekleri bir zemin oluşturduklarını vurguluyor. Ötekileştirilen bireylerin sesi olduklarını ifade eden Güler, haber içeriklerinden örnekler veriyor ve zıt kutupları aynı haberde buluşturabildiklerini, objektif habercilik yapmaya gayret gösterdiklerini belirtiyor:

  • Rutin haberlerin yanı sıra insanların ulaşamadığı ve gazetecilerin yapmakta zorlandığı özel haberlere ağırlık verdik. Bunun içerisinde kadın, iklim ve göçmen haberleri başta olmak üzere çok geniş bir perspektifle haber içerikleri üretmeye çabaladık. Bölgede özel haber içerikleri üreten medya kuruluşu oldukça sınırlı. Bu nedenle kendi sözünü söyleyecek mecra bulamayan, toplum içerisinde ötekileştirilen bireylere ses olduk. Kendilerini rahatça ifade edebilecekleri bir alan yarattık. Ve zıt birçok kutuptan habere tek mecrada yer verdik. Örneğin Türkiye’nin de imzacılarından biri olduğu ve daha sonra çıktığı İstanbul Sözleşmesi ile ilgili birçok farklı gruptan sesler yükseldi fakat bu her kesimin yalnızca kendi kitlesine sesini duyurabileceği şekilde yayımlandı. Biz bu sesi ortaklaştırmak için kentin siyasi dinamikleri olan, siyasi partilerde yer alan kadınlarla bu meseleyi konuştuk ve onları tek mecrada buluşturabildik.
  • Öte yandan bölgedeki belediyelerin yönetimiyle ilgili çeşitli sorunların olduğunu biliyoruz. Bu sorunların başında, seçilmiş yöneticilerin yerini kayyımların alması geliyor. Dolayısıyla bu geçiş süreçlerinde çeşitli usulsüzlükler yapılıyor. Daha önce birçok kez medyaya yansıyan bu haberler fakat genelde tekil ve taraflı olarak yayımlanıyordu. Biz bu tarzı onaylamıyoruz. Buna örnek olarak da Van’ın İpekyolu Belediyesi’nde 2019’da HDP’li İpekyolu Belediyesi’nin 8 aylık döneminde, bazı birim müdürlerinin, evraklar üzerinden büyük yolsuzluk yaptığı belgelerle ortaya çıktı. Yapılan yolsuzluklar ise belediyeye atanan kayyımlar döneminde kapatıldı. Bu haberi elbette elimizdeki belge ve bilgilere dayanarak yaptık ama yukarıda sözünü ettiğim gibi bu haber başka bir kuruluş tarafından işlenseydi ya sorun tamamen HDP üzerinden ya da tamamen kayyım üzerinden işlenebilirdi. Biz yayıncılık anlayışımızı tamamen bunun üzerinden ilerletmeye çalışıyoruz. Objektif ve tarafsız yayın bizim için oldukça önemli.
Mehmet Bidav

Bidav da gazetecilikte bağımsızlığın önemine sözü getiriyor ve herhangi bir tarafın değil, tüm farklılıklarıyla kamunun sesi olmaya gayret gösterdiklerini aktarıyor. Bidav, güncel haberlerden çok görünmeyen, üstü örtülen veya kaybolma tehlikesi yaşayan konulara eğilmek istediklerini dillendiriyor:

  • Haber ve içeriklerimizde bir tür yavaş haberciliğin merkeze oturduğu bir anlayışı esas almaya çalışıyoruz. Bu daha geniş zamanlı, içinde insan hikâyeleri barındıran, bir anlamda klasik haber anlayışının dışına çıkan; arka plana, nedenlere, tarihsel sürece yoğunlaşan bir tarzdır. Bunların arasında yok olma tehlikesi yaşan hikâyeler de var. Bağımsızız. Herhangi bir ideolojinin, siyasi partinin, dinin, inancın veya toplumsal kesimin yayın organı değiliz. Herhangi bir olay, olgu veya toplumsal soruna dikkat çekerken bunu etik ve insanı değerleri gözeten, toplumsal cinsiyet ayrımcılığına düşmeden, evrensel bir dil kullanarak yapmaya çalışıyoruz.
  • Haber yaparken doğrulanabilir olması, duygulardan veya izlenimlerden uzak, kamu yararı gözetmesi olmazsa olmazlardan biridir. Yayınlarımızda toplumsal olaylar, haberler, kültürel etkinlikler, azınlık ve inançlara dönük çalışmalar yanında toplumun bütününü ilgilendiren konularda yazılar da yer alıyor. İnsan, çevre, kadın, kültür, toplumsal yaşam gibi alanlarda yayın yapıyoruz. Bütün bu alanlarda alternatif olmaya gayret gösteriyoruz. Farklılıklarımız da bu alanlarda yaptığımız, yapacağımız içerik ve haberlerde ortaya çıkıyor. 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:

Şebeke sorunu: Doğu’da birçok bölgede telefonlar deprem olmadığında da çekmiyor

Şenol Balı

1988 yılında Van'da doğdu. Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü mezunu. Birçok dergi ve gazeteye köşe yazıları yazdı, uzun yıllar tiyatro ve sinema oyunculuğu yaptı. 2016 yılında Van Erciş Belediyesi'ne atanan kayyum tarafından Belediye Basın Birimi'ndeki işinden atıldı. Şimdi Van'da serbest gazetecilik yapıyor.

Journo E-Bülten