Görüş

Google’ın yanıtlamadığı soru: Mesele algoritma değil, dijital telif yasası mı?

BirGün gazetesi “Bağımsız medyaya bir Google darbesi daha” başlığıyla bugün yayımladığı haberde şu ifadeleri kullandı: “Geçen ekim ayında bağımsız medya organlarına yönlendirdiği trafiği kesen Google, bir kez daha benzer bir uygulamaya imza atıyor. Ocak sonu itibarıyla Google Haberler ve Google Keşfet araçlarından bağımsız medya kurumlarına yönlendirilen trafiğe bir kez daha ambargo uygulayan Google, kurumların ekonomik sürdürülebilirliğine darbe vuruyor.”

BirGün’den Uğur Koç, resmî olarak duyurulan bir algoritma güncellemesi olmadığı hâlde Google’ın Türkiye’deki medya kuruluşlarına yönlendirdiği trafiği, keyfî ve şeffaflıktan uzak biçimde kısma kararının arkasında, iktidarın kapalı kapılar ardında hazırladığı ‘dijital telif yasası’nın olabileceğini yazmıştı. Koç’un “Google’ın yanıtlamadığı soru: Mesele algoritma değil, dijital telif yasası mı” başlıklı yazısını aktarıyoruz.

Bağımsız medyanın yaşadığı trafik kaybı sorunu ya algoritma güncellemesiyle değil de hazırlıkları yapılan dijital telif yasası ile alakalıysa? Bunu Google’a sorduk. Aldığımız yanıt, tıpkı 2010’larda iktidar müdahalesiyle ana akımda yaşanan tektipleşme dalgasına benzer gelişmelerin dijital alanda da uzağımızda olmayabileceğine işaret ediyor.

 

Geçen ay özellikle bağımsız medya kurumlarının etkilendiği ve tepki gösterdiği Google kaynaklı trafik kayıpları epeyce gündem oldu. Ekim ayı ortasında, bir anda gelişen yüzde 80-90’lık büyük trafik kayıplarının ardından kasım sonu itibariyle bir miktar toparlanma yaşansa da trafikler hâlâ eski seviyelerinin uzağında. Hatta son bir haftadaki veriler, yine ve yeni bir negatif dalganın içinde olduğumuza işaret ediyor. Ya da belki de bu dalgadan hiç çıkmadığımıza… Yani medya açısından sorun, bâriz bir “ölüm” durumu yerine bir “ölüm-sıtma” ikilemi hâlinde sürüyor.

Tüm bu süreçte sorunun kaynağı Google’dan ise tatmin edici hiçbir açıklama gelmedi. Hatayı veya eksiği medya kurumlarında arayan “uzman” yorumları da kafa karıştırıcı etki yarattı. SEO içerik çöplüğüne dönmüş arama sonuçlarının sorumluluğunu Google’ın kendisi yerine kayda değer bir SEO içerik çalışması dahi yap(a)mayan bağımsız medya kurumlarında arayan bu sığ yaklaşımların üstüne bir de özellikle bağımsız medyanın dijital alandaki acemiliği gibi kronik eksikler eklendi. Böylece haber alma hakkını tehdit eden bu derece ciddi bir soruna ilişkin tartışmalar, sebep dahi anlaşılamadan sönmeye yüz tuttu.

Ya sorunun sebebi başka ise?

Bu karanlık ve karmaşık tablo içinde yolumuzu bulmaya çalışırken sorunun Google tarafından yapılan ağustos ayındaki algoritma güncellemesinden kaynaklandığı sonucuna vardık doğal olarak. Çünkü Google sıralamalarındaki değişimlerin küresel çapta yapılan algoritma güncellemeleri nedeniyle ortaya çıktığını, esas olarak “Arama” kısmına yönelik bu güncellemelerin Keşfet ve Haberler araçlarında da dolaylı etki yaratabileceğini biliyorduk. Daha doğrusu bildiğimizi sanıyormuşuz! Yoksa doğrudan arama sonuçlarını düzenlemeyi hedefleyen bir algoritma değişikliği -en azından BirGün özelinde- arama sonuçlarımızda hiçbir dalgalanmaya sebep olmazken dolaylı etki edebileceği Keşfet ve Haberler araçlarından gelen trafiğin yüzde 80-90’lara varan oranlarda çakılmasına neden sebep olsun ki?

Gazetecilik mesleği, doğası gereği “merak” ve ‘şüphe’yle ilgili bir uğraştır. Dolayısıyla medya kurumlarının temsilcileri ile yaptığımız görüşmelerde, mevcut sorunun bir algoritma güncellemesinden ziyade Meclis’teki dijital telif yasası çalışmasıyla alakalı olabileceğine dair şüphelerimiz de gündeme gelmişti. Ancak bırakın medya kurumlarıyla muhataplık kurmayı kaygıları giderecek bir açıklama yapmaktan dahi imtina eden kapalı devre bir şirketle karşı karşıya olduğumuz için şimdiye kadar bu şüphemizi destekleyecek somut bir göstergeye ulaşamamıştık. “Böyle olduğuna yemin edebilirim ama kanıtlayamam” derler ya, tam da öyle bir durum yani.

Google’a 5 kritik soru

Biz de BirGün olarak, hem kendi içimizde hem de medya kurumlarının temsilcileriyle tartıştığımız bu şüpheye ilişkin sorularımızı doğrudan Google’a sormaya karar verdik.

Google’a ilettiğimiz sorular şunlardı:

  • Google’ın ağustos ayındaki çekirdek güncellemesi ile medya organlarının Keşfet ve Haberler araçlarından aldıkları trafiklerdeki söz konusu kayıpların bir bağlantısı var mı?
  • Eğer trafik kayıpları algoritma güncellemesi nedeniyle gerçekleşmiş ise ağustos ayındaki güncellemenin etkileri neden ekim ayında ortaya çıktı?
  • Trafik kayıplarının sebebi bahsi geçen algoritma güncellemesi değilse nedir? Google, Keşfet ve Haberler araçlarında hangi parametreler üzerinden sıralama belirlemektedir?
  • Bahsi geçen trafik kaybı probleminin, Türkiye’deki dijital telif yasası tartışmalarının yaşandığı bir döneme denk gelmesi tesadüf mü? Yaşanan süreç, olası bir telif düzenlemesi halinde medya organlarının Google ekosistemindeki görünürlüğünü yeniden düzenlemenin bir “ön denemesi” midir?
  • Yukarıdaki soruyla bağlantılı olarak; Keşfet ve Haberler kaynaklı kayıpları incelediğimizde “ana akım” olarak nitelendirebileceğimiz haber sitelerinin olumsuz şekilde etkilenmediğini, hatta aynı dönemde trafiklerinin yükseldiğini gördük. Haberler ve Keşfet araçlarından trafik kaybı yaşayanların benzer kurumsal ölçeklerdeki medya organları olmasını nasıl değerlendirmeliyiz?

Google’ın yanıtı ve yanıtın anlamı

Sorularımıza Google Türkiye Medya Direktörlüğü’nden gelen yanıt ise yalnızca, “Sorular için çok teşekkür ederiz. Çalışma ile ilgili sürece dâhil olamayacağımız bilgisini paylaşmak isteriz” oldu.

Mesleğimizin bize, gazetecilerin sorularından kaçınmanın nasıl anlaşılması gerektiğine dair epeyce tecrübe sağladığı herkesin mâlûmu. Hele ki Türkiye koşullarında… Bundan dolayı Google’ın verdiği kısacık yanıtın, aklımızdaki şüphelerin hiç de yersiz olmadığına güçlü biçimde işaret ettiğini söylemek yanlış olmaz. Açık ki şirket, bu denli ciddi bir şüpheye rağmen “bir nedenle” konuyu tartışmak istemiyor ve sessiz kalmayı tercih ediyor.

Konunun diğer yanı olan yasa çalışması var ki Google’ın suskunluğuyla birlikte düşününce tablo daha da şüphe uyandırıcı bir hâle bürünüyor. Çünkü yasa çalışmalarının geniş toplumsal çıkarlar yerine iktidar ve yandaşlarının çıkarları esas alınarak yapıldığı da çokça tecrübe edildi bu ülkede…

Tehlikenin farkında mıyız?

Google, sanıldığının aksine her ne olursa olsun tarafsızlığını koruyarak stratejilerini belirlemiyor. Kendi çıkarları ile çatışan düzenlemelere direnebilirken bazen de olası düzenlemelere karşı proaktif davranışlar geliştirebilen bir şirket var karşımızda.

Dünyadaki diğer telif düzenlemesi tartışmalarıyla birlikte değerlendirdiğimizde, şirketin telif yasası ile ortaya çıkacak mâli yükümlülerinin bir kısmından şimdiden kurtulma yoluna girmiş olabileceği kuvvetli bir ihtimal gibi duruyor. Bunun için de haberlerinin etki gücü her ne kadar büyük olsa da kurumsal ölçekleri ana akım medyaya göre daha küçük olan bağımsız medya kurumlarına gönderdiği trafik akışını kesme/sınırlandırma yoluna gidiyor olabilir. Tam olarak neyle karşı karşıya kalacağımızı ise elbette zaman gösterecek…

Öte yandan medya kurumlarının dijital alandaki haklarını savunabilecek mekanizmaların yokluğu, durumdan henüz etkilenmeyen veya bir süre etkilenip toparlandıktan sonra meseleyi görmezden gelen, yapılan girişimlere katkı sunmaktan bu sebeple uzak duran medya kurumlarının varlığı gibi konunun daha tartışılması gereken birçok boyutu var. Ancak yazının daha da uzamaması için meselenin bu yanlarını şimdilik ertelemek gerekiyor.

Karşı karşıya kaldığımız sorun basit bir teknik meselenin ötesinde. Türkiye’deki medya yapısının yeniden dizayn edilmesi, yeni bir gazeteci işsizliği dalgasının ortaya çıkması, zaman içerisinde ise bağımsız medya kurumlarının zaten sınırlı olan mâli güçlerinin alacağı darbe ile kapılara kilit vurmaya kadar gidebilecek sonuçlar üretme potansiyeline sahip bir sorun ile muhatabız. Tıpkı 2010’larda iktidar müdahalesiyle ana akımda yaşanan tektipleşme dalgasına benzer gelişmeler dijital alanda da hiç uzağımızda olmayabilir.

Olmaz demeyin, burası Türkiye! Tehlikenin farkında mıyız?

 

  • BirGün Haber Müdürü ve Birgun.net Yayın Koordinatörü Uğur Koç‘un bu yazısı, ilk kez 16 Aralık 2024’te şu sayfada yayımlanmıştı. Yazıyı, konunun BirGün haberi ile tekrar gündeme geldiği bugün, yazarının izniyle aktardık. Dijital telif yasasının, 2025’te iktidarın TBMM’deki önceliklerinden biri olacağı haberlere yansımıştı. Hazırlıklarının kapalı kapılar ardında sürdürüldüğü bildirilen taslak bugün itibarıyla henüz kamuoyuna yansımadı ve meclise getirilmedi. İtalya’daki dijital telif yasasının örnek alınabileceği yolunda işaretler iktidar medyasında yer almıştı.

İLGİLİ:

Bağımsız medyanın Google isyanı: “Adil ve serbest bir yarışma ortamı talep ediyoruz”

İktidar medyası ve Google, deprem haberlerinden bile SEO hileleriyle para kazanıyor

Anahtar kelime doldurma: Haber siteleri ve Google, SEO ile interneti çöplüğe çevirdi

Yanlış bilgi yaymasına rağmen Google’dan para alan yayıncı oranı en yüksek Türkiye’de

Uğur Koç

BirGün Haber Müdürü ve Birgun.net Yayın Koordinatörü

Journo E-Bülten