Dosya

Gazetecilik bölümü dersleri: 41 üniversitenin müfredatındaki 1.679 adet dersi inceledik

41 üniversitedeki gazetecilik öğrencilerine 4 yılda 12 farklı kategoride 1.679 ders veriliyor. Müfredatta en sık yer bulan kategori, 499 adetle gazetecilik alan dersleri. 110 adet ders, yani programın %6,5’i yabancı dillere ayrılmış. Görsel kültür kategorisi ise 12 dersle en alt sırada. İletişim akademisyenlerine ve gazetecilere bu ders programını nasıl yorumladıklarını sorduk: Dersler öğrencileri medya sektörüne hazırlamak için yeterli mi? İletişim fakültelerinde müfredatı kim belirliyor? Gazetecilik öğrencileri hangi alanlardaki bilgi ve becerilerini geliştirmeye odaklanmalı?

Gazetecilik bölümlerindeki 4 yıllık müfredat incelendiğinde ders sayısının ilk yıl 662, ikinci yıl 487, üçüncü yıl 329 ve son yıl 201 olduğu görülüyor. Üstteki grafiğin etkileşimli sürümünü bu içeriğin sonunda bulabilirsiniz.

Birinci sınıfta ağırlık dil becerilerinde

İlk yılda en çok ders olan kategori 143 ders ile “Dil Becerileri.” İngilizce I, İngilizce II ve Türk Dili I, Türk Dili II dersleri yoğunlukta. 119 ders ile Tarih ve 89 ders ile “Gazetecilik Alan Dersleri” dil kategorisini takip ediyor.

İkinci sınıfta gazetecilik alan dersleri artıyor

İkinci yılda en çok ders Gazetecilik Alan Dersi kategorisinde (137). Sonrasında sırasıyla İletişim Bilimi (75) ve Tarih (62) kategorileri var. Görsel Beceriler kategorisindeki dersler de ikinci yılda artıyor.

Üçüncü yılda alan dersleri tavan yapıyor

Üçüncü yılda alan dersleri 30 adet artışla 167’ye ulaşıp zirveyi görüyor. İletişim Bilimi (50), Sosyoloji/Psikoloji (22) ve “Diğer” kategorileri onu izliyor. Alan dersleriyle Genel Kültür haricinde tüm kategorilerde ders sayısının üçüncü yılda düşmesi dikkat çekiyor.

Dördüncü yılda mesleğe giriş hazırlığı

Gazetecilik bölümlerinin son yılında yine alan dersleri birinci sırada (106 ders). İletişim Bilimi (31) ve Diğer (18) kategorileri onu takip ediyor. Genel Kültür, Görsel Beceriler ve Tarih kategorilerinde son yılda hiç ders bulunmuyor. Birçok öğrenci okuldaki son yılında sektöre giriş yapıyor. Ders programında görülmese de son yılda genelde bitirme projelerinin veya tezlerin hazırlandığını, ayrıca staj yapıldığını da hatırlatalım.

Gazetecilik bölümü müfredatını, akademisyenler ve haberciler yorumluyor

Peki, gazetecilik eğitimi için müfredatı kim, nasıl oluşturuyor? Öğrenciler ders içeriklerinde beklediklerini buluyorlar mı? Gazetecilik mezunları sektöre girince neler yaşıyor?

Bu soruları, iletişim akademisyenlerine ve gazetecilere sorduk. Genel kanı, özellikle şu 3 alandaki derslerin müfredatta daha fazla yer alması gerektiği yönünde: Uzman gazetecilik, yeni iletişim teknolojileri ve yabancı dil.

Soldan üstten, saat yönünde: Doç. Dr. Duygu Dumanlı Kürkçü, Doç. Dr. Aysel Çetinkaya, Gazete Duvar’dan Ceren Bayar ve gazeteci Dr. Can Ertuna

İstanbul Arel Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Gazetecilik Bölümü Başkanı Doç. Dr. Duygu Dumanlı Kürkçü, gazetecilerin yabancı dil sayesinde hem dünyayı daha iyi takip edip hem de uluslararası medyada çalışabileceklerini belirtiyor. Ona göre veri analizi ve kodlama gibi teknolojik beceriler ise gazetecilerin “rutin haber şablonlarının dışına çıkan dijital haber hikâyeleri” oluşturabilmesini sağlıyor.

Ders programının belirlenmesinde YÖK’ün doğrudan müdahalesi yok

“Öğrencilerin sektöre atılmadan, gördükleri gazetecilik alan derslerine ilişkin haber içeriği üretme pratiklerini lisans eğitimi aldıkları üniversitede yapmalarının önemli bir rekabet avantajı sağlayacağı görüşündeyim” diyen Kürkçü, müfredatın nasıl belirlendiğini ise şöyle açıklıyor:

  • Müfredat seçilirken ya da müfredatta değişiklik yapılırken artık birçok devlet ve vakıf üniversitesinin İLEDAK’ın (İletişim Eğitimi Değerlendirme Akreditasyon Kurulu) belirlediği iletişim alan kazanım kriterleri göz önünde bulundurarak çalışması gerektiğini düşünüyorum. İLAD (İletişim Araştırmaları Derneği) iletişim alan kazanımları olarak belirtilen; “Bilimsel, toplumsal, ekonomik, yasal, siyasal gelişmeler vb. konularda bilgi sahibi olma, alanı ile ilgili hukuki düzenlemeler ve uygulamaları konusunda bilgi sahibi olma, iş hayatındaki uygulamalar hakkında bilgi ve deneyim sahibi olma ve en az bir yabancı dilde alanıyla ilgili sözlü ve yazılı etkin iletişim kurma becerisine sahip olma” becerilerine sahip olacak nitelikte dersler müfredata eklenmelidir. 
  • Üniversitelerin bölüm müfredatları belirlenirken ya da revize edilirken YÖK’ün (Yükseköğretim Kurulu) konuya ilişkin doğrudan bir müdahalesi bulunmuyor. Ancak akademik birimlerin eğitim-öğretim planlarında bölüm tarafından hazırlanan ya da revize edilen müfredatlar, yeni ders açma ya da ders kapatma, var olan dere AKTS (Avrupa Kredi Transferi ve Biriktirme Sistemi) değişikliği yapma, yan dal ya da çift anadal protokolleri oluşturma vb. gibi konularda ilgili üniversitelerin Eğitim Komisyonu tarafından yapılan incelemeler sonucunda kabul ediliyor veya reddediliyor.

Sektör şikâyet etmek yerine, gazetecilere sunduğu imkânları gözden geçirmeli

Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü'nden Doç. Dr. Aysel Çetinkaya da gazetecilerin toplumsal ve teknolojik değişim sürecinde zamanın şartlarına uyum sağlamasının önemini vurguluyor. Yabancı dilin sağladığı avantajın yanı sıra gazeteciliğin “entelektüel birikim gerektiren bir meslek” olduğunu da hatırlatan Çetinkaya, son dönemde birçok üniversitenin müfredatına dijital içerik üretimi ve yönetimi, çevrimiçi gazetecilik, robot gazetecilik, veri gazeteciliği, yapay zekâ ve algoritma, siber güvenlik ve drone gazeteciliği gibi derslerin eklendiğini belirtiyor.

“Öğrenci istediği alana göre uzmanlaşma imkânına sahiptir. Bu açıdan değerlendirildiğinde, derslerin yeterli olduğunu düşünüyorum” diyen Çetinkaya, müfredatların “uzun soluklu çalışmaların çıktıları” olduğunu ifade ederek sözlerini şöyle noktalıyor:

  • Gazetecilik, sürekli gelişim gerektiren bir alan olduğundan bu mesleğin adayları hem temel gazetecilik becerileri hem çağın gereklilikleri hem etik ve sorumlu davranış hem de entelektüel birikim konusunda kendini geliştirmelidir. “O kadar iletişim fakültesine rağmen haber yazacak muhabir bulamıyoruz” gibi söylemler yerine, sektör gazeteci ve gazeteci adaylarına sunduğu imkânları gözden geçirmelidir. Düşük maaş ve iyileştirmeler olmadan bir çok genç gazeteci bu mesleğe tutunmaya çalışmakta, zor koşullarda mesleğini devam ettirmektedir. Nitelikli ve kalifiye iş gücünü sektöre kazandırmak için çabalayan eğitim kurumları ve eğitimcilerin temellerinin üstüne sektörün iyi olanaklar sunması, gazetecilerin iş süreçlerini sağlıklı yürütmelerini sağlayacaktır. 

Öğrencilerde öncelikle cesaret, kararlılık ve tutku olmalı

Deneyimli gazeteci Dr. Can Ertuna, aynı zamanda Bahçeşehir Üniversitesi’nin Yeni Medya Bölümü’nde akademisyen. Ders programında en dikkat çekici eksikliğin yabancı dil alanında olduğunu düşünen Ertuna, “gazetecilik odaklı yazılım ve programlama derslerinin” de ağırlığının artırılmasını, ayrıca öğrencilere örneğin temel iktisat bilgisi veren dersler yoluyla “analitik düşünme becerisi” kazandırılmasını elzem buluyor. 

“Türkiye gibi basın özgürlüğü sorunları bulunan ve iş güvencesi, ücret, özlük hakları gibi alanlarda diğer iş kollarına kıyasla daha sorunlu bir yerde duran medya sektörüne girmeyi hadefleyen öğrencilerde öncelikle cesaret, kararlılık ve tutku olması gerekiyor” diyen Ertuna, kamera kullanımından veri gazeteciliğine dek farklı birkaç beceriyi buna ekleyebilenler sektörde avantajlı oldukları görüşünde. Ertuna, müfredat konusunda şunları da söylüyor:

  • Genellikle iletişim fakültelerinde geleneksel müfredatın ağırlığını koruduğunu ve yeni medya becerilerinin çok kısıtlı ölçekte öğretildiğini düşünüyorum. Ancak bence gazetecilik gerçek anlamda zaten alanda ve iyi bir usta-çırak ilişkisiyle öğrenilen bir meslek. Ayrıca farklı bir alandaki bilgi birikimi ve yetkinlik gazeteciliğin niteliğini artırıyor. 
  • Bu nedenle iyi bir gazeteci olabilmek için illa iletişim fakültesi mezunu olmak gerektiğini düşünmüyorum. Tersine farklı bir alanda, örneğin; sosyoloji, siyaset bilimi, uluslararası ilişkiler, iktisat vb. alanlarda eğitim gören ve sonradan gazeteciliği seçen birçok isim daha yetkin işler ortaya koyabilir.. Bu nedenle her şeyden önce iyi bir ya da birkaç yabancı dile hakimiyet ve temel sosyal bilimlerin herhangi birinde alınmış iyi bir eğitim üzerine inşa edilebilecek bir gazetecilik kariyeri daha faydalı olur diye düşünüyorum. 

2010-2020 yılları arasında NTV'de çalışan Can Ertuna, kanalın İstanbul’daki merkezinin yanı sıra savaş muhabiri olarak birçok ülkeden haber yapmış bir gazeteci.

Özel ilgisi olmayanlar, kendisini yeterince geliştirmeden gazeteciliğe başlıyor

Gazete Duvar’dan Ceren Bayar’ın yorumları ise İstanbul dışından bir habercinin, gazetecilik eğitimine dair görüşlerini anlamak için faydalı olabilir.

“Ben bir Ankara gazetecisi olduğum için yanıtlarım Ankara'da gazetecilik yapma hedefi koyan genç gazetecilere uygun olacaktır” diyen Bayar da siyaset bilimi, genel kültür, hukuk ve ekonomi derslerinin sayı ve çeşitliliğin artırılması gerektiği görüşünde.

“Yeni mezun gazetecilerin çok özel bir ilgisi yoksa bu alanlarda kendilerini geliştirmemiş olarak mesleğe başladıklarını gözlemliyorum” diyen Bayar şöyle ekliyor:

  • Ankara'da, Meclis'te, siyasi partilerin genel merkezlerinde, büyükelçiliklerde, bakanlıklarda gazetecilik yapmak Türkiye'nin 100 yıllık siyasi tartışmalarını, Meclis'in, bürokrasinin kurallarını, geleneklerini, yakın siyasi tarihi, dünya tarihini biraz da olsa bilmeyi gerektirir diye düşünüyorum. Aksi hâlde tartışmalara yabancı kalabilir ve haberi göremeyebilirler. Bir ismin bir partiden bir partiye transferi, bir kurultay öncesi yaşanan tartışmalar bile temelini bilmeden doğru okunamayacak tartışmalar. Bu anlamıyla bu konularda kendilerini geliştirebilecekleri ders başlıkları daha fazla ve çeşitli olabilir. 

Son 4-5 yıldır gazetecilikte teknoloji kullanımının yoğunlaşması nedeniyle görsel beceriler ve bilgisayar bilimi gibi derslere ağırlık verilebileceğini belirten Bayar, “Belki çok ütopik olabilir ama stres altında iş yapma, kriz yönetimi, zamanı verimli kullanma gibi başlıklar da eklenebilir. Etkili iletişim, sunum becerileri gibi konularda da kendilerini geliştirebilecekleri alanlar açabilirler” ifadesini kullanıyor.

“Nitelikli muhabir bulamıyoruz” serzenişleri arttı

Mevcut programdaki derslerin de gerekli olduğunu belirten Bayar’ın diğer sorularımıza verdiği yanıtlar ise şöyle:

Gazeteci adaylarından mesleğin diğer beklentileri neler? Hangi becerilere sahip olmaları gerekiyor?
Son dönemde o kadar çok "nitelikli muhabir bulamıyoruz" sözü duyuyorum ki… Bu kadar çok iletişim fakültesi varken tv ve gazetelerin muhabir bulamaması çok üzücü. Mesleğin birincil beklentisi bana kalırsa kendisini ifade edebilen ve gündemi takip eden genç gazeteciler. Gençlerin bir ifade programı olduğunu gözlemliyorum. Gündemdeki gelişmeleri, alanındaki tartışmaları yorumlayabilen, haberi fark edebilen, gündemden uzak kalmayan, gündemi yazılı ya da sözlü aktarabilen çok az sayıda genç gazeteci var. İletişim fakültelerinin öğrencilere bu konularda katkı sunmasının geri dönüşlerinin olumlu olabileceğini düşünüyorum. İletişim becerileri de mesleğimiz için çok önemli. Ayrıca mesleğin önemli beklentilerinden hız. Gazetecilerin hızlı yazabilmesi, görüntüyü hızlı aktarabilmesi de en az haber kadar önemli. 

Medya sektöründe çalışmaya başlayanların mesleki becerilerini yeterli görüyor musunuz?
Yeterli olan az sayıda genç de mesleğin "vahşi" koşullarından dolayı sabır gösteremiyorlar ki bu çok anlaşılabilir bir durum. Ama genel anlamıyla gündemi takip eden, geçmişe dair bir okuması olan, yakın tarihi bilen, meclisi, siyaseti, dış politikayı ana hatlarıyla bilen, iletişim becerisi yüksek, haber yazma konusunda yetkin mezunlarla karşılaşmıyoruz. 

Birçok genç gazeteci, pratik eksiği yüzünden yavaş çalışıyor

Yeni mezun gazeteciler işe başlayınca neler yaşanıyor?
Bu konudaki en temel gözlemim şu: Haberin detaylarında kayboluyorlar ve normalde yarım saatte yazabilecekleri basit bir haberi bile saatler boyunca bitiremiyorlar. Pratik eksikliğinden kaynaklı olabilir. Belki öğrenciyken basit basın açıklamaları, basın toplantıları da olsa takip etme ve yazma imkânları olsa, ya da bu gibi kurgular yaparak onlarca, yüzlerce haber örneği yazsalar mesleğe başladıklarında bu zorluğu yaşamazlar. Çünkü zaman çok kıymetli. Bizim de çoğu zaman yeni mezun arkadaşlarla, stajyerlerle detaylı ilgilenebilecek vaktimiz olmuyor. 

Bir ikinci sıkıntı mesleğin "vahşi" dediğimiz koşullarının farkında olmadan içine düşüyorlar. Bulundukları kurumlarda onlardan beklentilerin ne kadar yüksek olduğunu görmüyorlar. Talep edilen işe anında cevap almak, zaman yaymamak son derece önemli. Çünkü haber beklemez. 

Gençlere neler önerirsiniz?
Siyasetbilimi, yakın tarih, dünya tarihi gibi konularda çok okumalar yapsınlar. Gazeteci olmak istiyorlarsa gündemi düzenli takip etsinler. iktidara ya da muhalefete yakın tüm gazeteleri takip etsinler. Olayları nasıl yorumladıklarını, aradaki farkları görmeye çalışsınlar. Yabancı dil her zaman onları bir adım öne taşıyacaktır, ihmal etmesinler. Özel olarak ilgilendikleri bir alan varsa o alanda kendilerini geliştirsinler; parlamento muhabirliği, diplomasi muhabirliği gibi. Bu alanlardaki iyi iş yapan insanları takip etsinler. Yazdıklarını satır satır okusunlar. Cep telefonuyla haber yazmaya alışsınlar 🙂 Her şey çok hızlı, bilgisayar açacak vakit bile olmuyor çoğu zaman.

İLGİLİ: GAZETECİLİK EĞİTİMİ

Üniversitelerin gazetecilik bölümlerinde yer kalmadı: 2023’te lisans kontenjanlarının %101’i doldu

Gazetecilik eğitimi: Efsaneler ve gerçekler

İyi gazeteci nasıl yetişir? İlber Hoca’ya ancak ‘kısmen’ katılıyorum

Columbia dekanına gazetecilik eğitimini sorduk: ‘Tuzağa düşmeyin’

J Raporu özel: Gazetecilere kariyer tavsiyeleri

Gazeteciler iletişim fakültesinde öğrendiklerini, ana akım medyada unutuyor

Daldan dala: İletişim bölümleri arasında geçiş yapanların kariyer yolculuğu

Burak Altınok

2021 yılında İstanbul Arel Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun oldu. Lisans eğitimi süresinde katıldığı TGC Aydın Doğan Genç İletişimciler Yarışması’ndan çeşitli ödüller aldı. 2019 yılından beri çeşitli platformlar için serbest gazeteci olarak içerikler üreten Altınok, Üsküdar Üniversitesi Yeni Medya ve Gazetecilik Bölümü’ndeki yüksek lisans eğitimine devam ediyor.

Journo E-Bülten