Sosyal medyada dezenformasyon, Rusya’nın Ukrayna işgaliyle yeni bir evreye girdi. Dijital savaş meydanında çarpışan sosyal botları, bu alanda geliştirdikleri yazılım geçtiğimiz günlerde Elon Musk tarafından kaynak gösterilen Dr. Onur Varol ile konuştuk. Varol, botları üretenlerle onları tespit edenler arasında sürekli bir rekabet olduğunu vurguluyor.
Uluslararası bilgi ekosistemini ve dezenformasyon kampanyalarını Türkiye’de en iyi bilen uzmanlardan olan Doç. Dr. Akın Ünver’e ise devletlerin rolünü sorduk. Ukrayna’daki dezenformasyonun “bölük pörçük” sürdüğünü vurgulayan Ünver ekliyor: “Ancak Rusya’nın ABD ve Avrupa’daki seçimlerde yaptığı ölçek ve başarıda bir dezenformasyon kampanyası göremiyoruz.”
Dijitalleşen dünyada her gün milyonlarca insan daha fazla uydurma, yanlış veya yanıltıcı bilgilerle karşı karşıya kalıyor. Uluslararası siyasetteki güç mücadelesinin tırmandığı dönemlerde devletlerin bu alana müdahalesinin artması dezenformasyon sorununu daha da büyütüyor.
Vatandaşların bilgi edinme sürecinde artık hayati önemde olan dijital medya ve onun bir kolu olarak sosyal medya, dezenformasyona boğuluyor. Bunu son olarak Rusya’nın Ukrayna işgaliyle gördük.
Sorunun önemli bir parçası olan “sosyal botlar” konusunu, bu alanda çalışmaları bulunan Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nde Öğretim Üyesi olarak görev yapan Onur Varol ile konuştuk.
Varol, Indiana Üniversitesi’nde “Botometer” adlı uygulamayı geliştiren ekipte yer almıştı. Bot sayısının şirketçe açıklanandan çok daha fazla olduğunu savunarak Twitter’ı satın almaktan vazgeçen milyarder girişimci Elon Musk da geçtiğimiz günlerde tezini savunmak için Botometer’i kaynak gösterdi.
Özyeğin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde Doçent Doktor olarak görev yapan Akın Ünver’e ise Rusya’nın dezenformasyon girişimlerini ve Ukrayna savaşı örneğini sorduk.
* * *
Sosyal botlar derken tam olarak neyden bahsediyoruz? Sosyal botların geçmişte yapabildikleriyle bugün arasında nasıl bir fark var?
Onur Varol: Sosyal botlara yönelik niyete, kullanılan stratejilere ve otomasyon metotlarına bakarak farklı tanımlar yapmak mümkün. Benim tercihim herhangi bir otomasyon faaliyeti gösteren hesapların tamamını bot hesap olarak değerlendirmek ancak otomasyon seviyelerine dair bir ölçüm de yapmaktır.
Örneğin seçim kampanyası düzenleyen bir siyasinin hesabı kişisel olarak oluşturulan mesajlar, danışman ekibinin ürettiği içerikler ve otomasyon sağlayan yazılımların bir karışımından oluşabilmektedir. Hesabın her ne kadar gerçek bir kişiye ait olduğuna dair bir şüphe olmasa da kullanılan mesaj zamanlama, takipçi yönetimi vb. amaçla kullanılan yazılımlar beklenen insan davranışından uzaklaştırdığı için otomasyon kullanan bir hesap olarak ele alınmalıdır.
Aynı zamanda herhangi gerçek bir kişiye ait olmayan bir şirket veya bir grubun himayesi altında yönetilen ve kötü amaçlar için tasarlanmış bot hesaplarda burada düşünülebilecek en uç örneklerden biridir. Bu bot hesaplar algı yönetimi için içerik seviyesinde veya hedef hesapların görünürlüğü seviyesinde manipülatif faaliyetler yürütülmesinde kullanılabilmektedir.
Botların zaman içindeki değişimi de ihtiyaçların değişmesinden ve bot tespit sistemlerinin daha ileri seviyede üretilebilmesine tepki olarak ortaya çıkmaktadır. Burada bot yaratıcıları ve bot tespitinde çalışan benim gibi araştırmacılar arasında süregelen bir rekabet olmaktadır.
Botların otomatik etkileşimden trend manipülasyonuna dek birçok işlevi var
Günümüzde botların tespitinde, benim yaratıcısı olduğum Botometer gibi araçlar veya alternatif BotSentinel gibi farklı yazılımlar bulunmaktadır. Burada her bir hesap ve bu hesapların çevresiyle olan etkileşimleri ele alınmaktadır. Biz ağ örüntüleri, profil bilgileri, zaman ve içerik gibi farklı bilgileri göz önüne alarak karar almaktayız.
Botların kullandığı teknolojilerde geçtiğimiz 10 yıl içerisinde belli konuları takip edip bunlarla alakalı içeriklerle otomatik etkileşme seviyesinden, yazılan mesajlara cevap yazma ve sosyal ağın yapısını kontrol etmeye çabalayan yaklaşımlara kadar evrildiğini söyleyebilirim.
Bu değişimler tabii ki bizim de yaklaşımlarımızı tekil hesaplara dair bot çıkarımları yapmaktan koordinasyonlu aktivitelerin otomatik tespitini yapmaya doğru zaman içinde değiştirdi. Yakın zamanda trend manipülasyonundan, belli kişi ve gruplara yöneltilen saldırıların arkasında da bu koordineli davranışlar bulunmaktadır.
Şu an hesaplara dair görsel ve yazılı bilgilerden çıkarılan sinyaller, bir konu veya topluluk çevresindeki aktivite ile birleştirilerek koordinasyon ve zararlı davranışların erken tespiti konusuna evrilmiştir.
Sosyal botların “iyi” kullanım alanları neler?
Onur Varol: Bot hesaplar hakkında olumsuz bir algı olması tabii ki oldukça doğal ancak iyi amaçlı kullanılan bot hesaplar da oldukça fazla. Depreme dair bilgi almak adına takip ettiğimiz Kandilli Rasathanesi hesabı buna bir örnek olabilir veya bir servis sunmak için otomatize edilen haber sitelerine ait veya çeşitli kamu kuruluşları da buna örnek olarak ele alınabilir.
Kullanıcılarla doğrudan etkileşmese de yazılanları pasif bir şekilde takip edip etkileşen şirketlere ait destek hesapları da bir başka kullanım alanı. Tabii ki toplumsal fayda için geliştirilen, nefret söylemini azaltmak, sağlık üzerinde destek olan servislerin de geliştirilmesi yönünde araştırmalar yürütülmektedir.
* * *
Doktorası sırasında Botometer’i geliştiren ekipte yer alan Onur Varol ve arkadaşlarının 2017 yılında yürüttüğü çevrim içi insan-bot etkileşimi konulu araştırma botlar konusunda ilk ölçümü sunmuştu. Buna göre dijital medyada İngilizce içerik üreten aktif hesapların %9 ila %15’i sosyal botlardan oluşuyor.
Gerek yazılımlarla oluşturulan botlar, gerekse ücretli veya gönüllü görev yapan dijital medya etki ajanları yahut troller, bilgi ekosistemine nüfuz ediyor. ABD’de 2016’da düzenlenen başkanlık seçimleri, Rusya kaynaklı dezenformasyonu dünya gündemine taşımıştı. COVID-19 salgınında aynı kaynaktan yayılan dezenformasyon görüldü.
Son olarak Ukrayna savaşı nedeniyle Rusya kaynaklı dezenformasyon ve propaganda gündemde. Bu konuyu Akın Ünver’e sorduk.
Dezenformasyon nedir? Tarihsel yaklaşım ne diyor?
Akın Ünver: Dezenformasyon bir stratejik iletişim biçimidir ve milattan önce 6. yüzyıl kadar eski olarak Sun Tzu’nun eserlerinde görürüz. Tarih boyunca yeni iletişim teknolojileri geliştikçe, matbaanın, radyonun, internetin icadıyla birlikte farklı formlar alarak bugüne kadar geldi. Bugün konuştuğumuz şekliyle dezenformasyon, aslında “dijital dezenformasyon” ve ekseriyetle sosyal medya bağlamında tartışılıyor. Hem “gerçek zamanlı” bir iletişim problemini ifade ediyor, hem de “aracısız” (disintermediated) bir şekilde, editör, sansür vb. olmaksızın enformasyon üreticisi ve tüketicisi arasındaki ilişkinin daha doğrudan olduğu bir sistemi tanımlıyor.
Rusya kaynaklı dezenformasyonun, diğer ülkelerin girişimlerinden farkları ve benzerlikleri neler?
Akın Ünver: Bugün konuştuğumuz anlamda dijital dezenformasyon, aslında ABD’de “Rumsfeld Doktrini” olarak bilinen, 2000’lerin ortasında Irak Savaşı ile birlikte gelişen bir strateji. Dolayısıyla mevcut problemin geliştiricisi Rusya olmasına rağmen stratejik çıkış noktası Bush Yönetimi. Bu stratejinin içerisinde Pentagon’un 1990’larda geliştirdiği “network-centric warfare” (ağ merkezli savaşım) var. Yani internet ve dijital iletişim araçlarının kullanımıyla enformasyon savaşı yürütülmesi ve bunun üzerinden taktiksel avantaj elde edilmesi yatıyor.
Rusya, ABD’nin bu stratejisini birkaç yıl takip ederek Irak ve Ortadoğu’da ne şekilde kullanıldığını izledikten sonra 2010’ların başında Gerasimov Doktrini’nin içerisine aldı. Ukrayna-Suriye özelinde kullanıldıktan sonra NATO üye ülkelerinin iç siyasetine müdahale ve seçimlere dönük etkileme stratejisi olarak geliştiriliyor.
Amaç: Fay hatlarını sarsmak, şüphe uyandırmak, seferberliği engellemek
Bugün aslen dijital dezenformasyon her ülke tarafından aşağı yukarı aynı parametrelerle yapılıyor:
- toplumsal fay hatları ve stratejik açıdan önem taşıyan durumlarda dezenformasyonu yapan ülkenin lehine bir durum gelişmesi,
- lehine bir durum gelişmediği zaman kuvvetli tarafın pozisyonunu zayıflatma ve bu güçlü tarafa dönük şüphe uyandıracak şekilde yanlış bilgi yayma,
- eğer güçlü tarafa dönük şüphe uyanmıyorsa, o zaman bunun fiziksel bir mobilizasyona yol açmamasını sağlayıp seferberliği engelleyecek ve zayıflatacak şekilde bölme yöntemleri uygulamak.
Rusya veya diğer ülkelerde de stratejik plan aşağı yukarı bu şekilde: Fransa’nın Sahil bölgesinde yaptığı dezenformasyon faaliyetleri veya literatürde geniş yeri olan ABD’nin yabancı ülkelerde seçimlere müdahalesi gibi olaylarda da durum bu şekilde.
Türkiye bilgi ekosistemi üzerindeki Rusya etkisini araştırmalarınızda incelediniz. Dijital medyada Rusya kaynaklı dezenformasyon hangi yolları kullanıyor?
Akın Ünver: Öne çıkan birkaç dominant stratejiden söz edebiliriz. İlki “uyuyan hücre” (sleeper cell) mantığıyla çalışan, gayet gündelik, popüler kültür içerikleri üreten mahlas hesaplar açarak uzun vadede takipçi ve ilgi kazanılması. Sonrasında Rusya’yı ilgilendiren bir durum ortaya çıktığında (Rus jetinin düşürülmesi veya Büyükelçi Andrey Karlov’un Ankara’da öldürülmesi gibi) bu uyuyan hesapların siyaseten aktive edilerek geniş takipçi kitlelerinin siyasal görüşünü etkileme yönünde bir strateji.
İkincisi yerel dilde konuşan ve yerel kültürü çok iyi bilen kişiler aracılığıyla (örneğin uzun yıllar ABD’de yaşayan Ruslar) toplumsal fay hatlarına dokunmak ve etnik, dini, mezhepsel ayrılıkları düzenli olarak tetikleyerek istikrarı bozmaya çalışmak. Bu özellikle ABD ve Fransa’daki seçimlerde ırk-temelli önemli oranda kullanıldı ve başarılı oldu.
Üçüncüsü ise otomatik “bot” hesaplar kullanılarak belli hashtag (etiket) kampanyalarının yürütülmesi, hedef ülkelerde gündemin değiştirilmesi veya içerisine dezenformasyon içerikli bot kampanyası yoluyla bilinçli “bozma” diyebileceğimiz algoritmik bir harp taktiği olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak dediğim gibi, bu taktikler Rusya’ya mahsus değil. Standart enformasyon savaşının en sık kullanılan yöntemleri diyebiliriz.
Twitter, Rusya kaynaklı botları geçtiğimiz yıllarda tespit edip silmişti. Sosyal botlar, Rusya kaynaklı dezenformasyon girişimlerinde nereye oturuyor?
Akın Ünver: Bir mesajı veya anlatıyı sayısal olarak destekleyerek 10-20 kişinin konuştuğu bir konuyu yapay olarak 100’ler veya 1000’ler olarak ifade edilen boyutlara getiriyor. Botlar otomatik hesap oldukları için tek bir elden –bir mühendis veya enformatik yazılım uzmanının yardımıyla– yapay olarak bir görüşü, olduğundan fazla popüler gibi gösterebiliyor.
Bu, belirli bir konu veya görüşü hem “trending topic” dediğimiz en çok konuşulan konular ve hashtag kampanyalarının arasına sokarak gündeme taşıyor, hem de bu görüşleri orantısız olarak daha önemli ve popülermiş gibi gösteriyor.
Bu, karşıt görüşler arasında moral üstünlük sağlanmasına yardımcı oluyor ve kitlesel seferberlik dinamiklerini belirliyor. Klasik anlamda propaganda hep gerçek kişiler üzerinden yürütülürdü. Artık bot savaşları bu propaganda dinamiklerini gerçek kişilere ihtiyaç duymaksızın otomatik bir şekilde belirliyor.
Ukrayna savaşı bağlamında Rusya kaynaklı dezenformasyon konusunda gözlemleriniz neler?
Akın Ünver: Mevcut dezenformasyon-savaş literatürü bize diyor ki: ülkeler müttefik oldukları ülkelere karşı veya “kolay” gördükleri stratejik durumlarda dezenformasyona başvurmaz. Dezenformasyon hasım olarak görülen ülkelerde, ancak kolay bir zafer elde edilemediği zaman veya “saldıran” tarafın zayıf hissettiği durumlarda da ortaya çıkıyor.
Bu sebeple Rusya, Ukrayna savaşının ilk bölümlerinde belirgin bir dezenformasyon kampanyası yürütmedi; bana göre hızlı bir zafer beklediği için böyle bir şeye ihtiyaç da duymadı. Geçmiş Rusya dezenformasyon taktiklerine baktığımızda amaç sanıyorum bir an önce Kiev’i düşürmek ve sahada askeri zafer kazanıldıktan sonra bu fiili durumu korumak için NATO ülkeleri nezdinde bir dezenformasyon savaşı başlatmaktı. Beklenilen hızlı zafer Rusya için gelmediği gibi Ukrayna’nın kuzeyinden püskürtüldü ve doğuda ele geçirdiği bölgelere karşı da bir karşı saldırıyla karşı karşıya gelecek kadar hedeflerinden uzak bir performans sergiledi.
Şu noktada, Ukrayna içerisinde bölük pörçük olarak o bölgelerde dominant sosyal platformlar olan Odnoklassniki ve VKontakte’deki hesaplarda dezenformasyon gözlüyoruz, ancak Rusya’nın ABD ve Avrupa’daki seçimlerde yaptığı ölçek ve başarıda bir dezenformasyon kampanyası göremiyoruz. Hem Rusya stratejilerine karşı NATO üye ülkelerinin defans mekanizması geliştirmesi ve buna hazırlıklı hâle gelmesi (Türkiye de bu ülkelerin başında gelmektedir), hem de sahadaki durumun Rusya’nın kontrolü dışına çıkmaya başlaması bunda belirleyicidir.
[1] https://wearesocial.com/us/blog/2022/01/digital-2022-another-year-of-bumper-growth-2/
[2] https://reutersinstitute.politics.ox.ac.uk/digital-news-report/2022/turkey
[3] Stukal D, Sanovich S, Bonneau R, Tucker JA. Detecting Bots on Russian Political Twitter. Big Data. 2017 Dec;5(4):310-324. doi: 10.1089/big.2017.0038. PMID: 29235918.
[4] https://edmo.eu/2022/04/28/a-pro-russian-bot-network-in-the-eu-amplifies-disinformation-about-the-war-in-ukraine/
[5] David A. Broniatowski et al. “Weaponized Health Communication: Twitter Bots and Russian Trolls Amplify the Vaccine Debate”, American Journal of Public Health 108, no. 10 (October 1, 2018): pp. 1378-1384.
[6] https://edmo.eu/2022/04/28/a-pro-russian-bot-network-in-the-eu-amplifies-disinformation-about-the-war-in-ukraine/
[7] https://blog.twitter.com/en_us/topics/company/2018/2016-election-update
[8] https://theconversation.com/russian-disinformation-in-the-time-of-covid-19-142309
[9] Himelein-Wachowiak, M., Giorgi, S., Devoto, A., Rahman, M., Ungar, L., Schwartz, H. A., … & Curtis, B. (2021). Bots and misinformation spread on social media: Implications for COVID-19. Journal of Medical Internet Research, 23(5), e26933.
[10] https://blog.twitter.com/en_us/topics/company/2018/2016-election-update
[11] Varol, O., Ferrara, E., Davis, C., Menczer, F., & Flammini, A. (2017, May). Online human-bot interactions: Detection, estimation, and characterization. In Proceedings of the international AAAI conference on web and social media (Vol. 11, No. 1, pp. 280-289).
[12] Robbins, J., Conley, H. A., Person, R., Golby, J., Barndollar, G., McGlynn, J., & Robbins, J. (2020). Countering Russian Disinformation. Center for Strategic and International Studies, 23.
[13] Cebrowski, A. K., & Garstka, J. J. (1998, January). Network-centric warfare: Its origin and future. In US Naval Institute Proceedings (Vol. 124, No. 1, pp. 28-35).
[14] Stukal D, Sanovich S, Bonneau R, Tucker JA. Detecting Bots on Russian Political Twitter. Big Data. 2017 Dec;5(4):310-324. doi: 10.1089/big.2017.0038. PMID: 29235918.
[15] https://www.theguardian.com/media/2022/mar/04/bot-holiday-covid-misinformation-ukraine-social-media
[16] Yablokov, I. Russian disinformation finds fertile ground in the West. Nat Hum Behav 6, 766–767 (2022). https://doi.org/10.1038/s41562-022-01399-3
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:
Hakikat-sonrası dünya: “ABD, Brezilya ve biz bu işin Şampiyonlar Ligi’ndeyiz”
7 gazetecilik örgütünden ‘Dezenformasyon Yasası’na tepki: “Sansürü artırır, geri çekin”