Görüş

Gazeteciliğin esasları: 10 maddede nitelikli haberciliğin unsurları

ABD’nin saygın gazetecilerinden Bill Kovach ve Tom Rosenstiel, dünyada birçok iletişim fakültesinde ders kitabı olarak kullanılan ve “Gazeteciliğin Esasları” başlığıyla Türkçe’ye de çevrilen “The Elements of Journalism” adlı eserlerinde, haberciliğin temel ilkelerini ve pratiklerini anlatıyor. Kitabın, iyi gazeteciliğin 10 unsurunu sıralayan kısa bir özetini, habercilik için önemli metinleri ilk kez Türkçe yayımladığımız Journo’nun “Temeller” yazı dizisinde Baran Orduran‘ın çevirisiyle aktarıyoruz: 

1. Gazeteciliğin ilk yükümlülüğü gerçeğe sadık kalmaktır

İyi karar verme, insanların anlamlı bir bağlama oturtulmuş güvenilir ve doğru olgulara ulaşmasına bağlıdır. Gazetecilik mutlak ya da felsefî anlamda değil, daha ayakları yere basan bir şekilde hakikatin peşindedir.

Kovach ve Rosenstiel kitapta şöyle yazıyor: “Tüm hakikatler —hatta bilimin yasaları bile— revizyona tâbidir, ancak bu süre zarfında onlara göre hareket ederiz çünkü gereklidirler ve işe yararlar.” Gazetecilik bu nedenle “gerçeğin pratik ve işlevsel bir biçimini” arar. Bu mutlak veya felsefî ya da bilimsel anlamda bir hakikat değil, daha ziyade “günlük bazda kullanabileceğimiz hakikatlerin” peşinde koşmaktır.

Bu “gazetecilik hakikati,” gerçekleri bir araya getirme ve teyit etme profesyonel disiplini ile başlayan bir süreçtir. Daha sonra gazeteciler, daha fazla araştırmaya tâbi olmak kaydıyla, bunların anlamını âdil ve güvenilir bir şekilde aktarmaya çalışırlar.

Gazeteciler, kaynaklar ve yöntemler konusunda mümkün olduğunca şeffaf olmalıdır ki izleyiciler bilgiler hakkında kendi değerlendirmelerini yapabilsinler. Seslerin çoğaldığı bir dünyada bile “doğru haber yapmak;” bağlam, anlamlandırma, yorum, eleştiri, analiz ve tartışma gibi diğer her şeyin üzerine inşa edildiği temeldir. Daha büyük bir hakikat, zaman içinde, bu platformdan ortaya çıkar.

Vatandaşlar giderek daha büyük bir veri akışıyla karşılaştıkça, haberleri bulmaya, doğrulamaya ve bağlamına oturtmaya adanmış bilgi tedarikçilerine daha az değil, daha fazla ihtiyaç duyarlar.

2. Gazeteciliğin ilk bağlılığı vatandaşadır

İster reklamverenlere ve hissedarlara hesap veren bir medya kuruluşu olsun, isterse kendi kişisel inançları ve öncelikleri olan bir blog yazarı olsun, gazetecilik yayıncısı vatandaşlara nihaî bir bağlılık göstermelidir. Kamu yararını —ve gerçeği— kendi kişisel çıkarlarının ya da varsayımlarının üstünde tutmaya gayret etmelidirler.

Vatandaşlara bağlılık, izleyicilerle yapılan zımnî bir sözleşmenin ve gazetecilik iş modelinin temelidir. “Korku ve kayırma” olmadan yapılan gazetecilik, diğer bilgi kaynaklarından gelen içerikten daha değerli olarak algılanır.

Vatandaşlara bağlılık aynı zamanda gazeteciliğin toplumdaki kurucu grupların temsili bir resmini sunmaya çalışması gerektiği anlamına gelir. Bazı vatandaşları görmezden gelmek, onları haklarından mahrum bırakır.

Modern haber endüstrisinin temelinde yatan teori, güvenilirliğin geniş ve sâdık bir izleyici kitlesi yaratacağı ve ekonomik başarının da bunu takip edeceği inancıdır. Bu bağlamda, bir haber kuruluşundaki iş insanları da izleyiciye olan bağlılıklarını diğer hususların önünde tutmalı, istismar etmemeli, beslemelidir.

Teknoloji değişebilir ancak güven —kazanıldığında ve beslendiğinde— kalıcı olacaktır.

3. Gazeteciliğin özünde bir teyit disiplini vardır

Gazeteciler bilgiyi teyit etmek için profesyonel bir disipline güvenirler.

Standartlaştırılmış bir kural olmamakla birlikte her gazeteci “doğru haber yapmak” amacıyla bilgiyi değerlendirmek ve test etmek için belirli yöntemler kullanır.

Tarafsız ya da nötr olmak gazeteciliğin temel ilkelerinden biri değildir. Gazeteci bazı kararlar vermek zorunda olduğu için objektif değildir ve olamaz. Ancak gazetecilik yöntemleri objektiftir.

Objektiflik kavramı ilk ortaya çıktığında, gazetecilerin önyargılardan arınmış olduğu anlamına gelmiyordu. Daha ziyade, kişisel ve kültürel önyargıların çalışmanın doğruluğuna zarar vermemesi için tutarlı bir bilgi sınama yöntemini —eldeki delillere şeffaf bir yaklaşımı— öngörüyordu. Yani objektif olan yöntemdir, gazeteci değil.

Birden fazla tanık aramak, kaynaklar hakkında mümkün olduğunca çok şey açıklamak veya çeşitli taraflara yorumlarını sormak, bu tür standartlara işaret eder. Bu doğrulama disiplini; gazeteciliği propaganda, reklam, kurgu veya eğlence gibi diğer iletişim biçimlerinden ayıran şeydir.

4. Gazeteciler, hakkında haber yaptıkları kişilerden bağımsızlıklarını korumalıdır

Bağımsızlık, güvenilirliğin temel taşıdır.

Bir düzeyde, kaynaklar tarafından baştan çıkarılmamak, iktidar tarafından sindirilmemek ya da kişisel çıkarlar nedeniyle taviz vermemek demektir. Daha derin bir düzeyde ise ruhun bağımsızlığı ve gazetecinin kendi sınıfının veya ekonomik statüsünün, ırkının, etnik kökeninin, dininin, cinsiyetinin veya egosunun ötesini görmesine yardımcı olan açık fikirlilik ve entelektüel merak anlamına gelir.

Kovach ve Rosenstiel’e göre gazeteci bağımsızlığı, tarafsızlık değildir. Editörler ve yorumcular tarafsız olmasalar da, güvenilirliklerinin kaynağı yine de doğrulukları, entelektüel adaletleri ve bilgilendirme yetenekleridir, belirli bir gruba ya da sonuca bağlılıkları değil. Bununla birlikte, bağımsızlığımız çerçevesinde gazeteciler kibir, elitizm, yalnızlaşma ya da nihilizme sapmaktan kaçınmalıdır.

5. Gazeteciler, iktidarın bağımsız bir gözlemcisi görevi görmelidir

Gazetecilik, gücü ve konumu vatandaşları en çok etkileyenler üzerinde gözlemci görevi görmek gibi sıradışı bir işleve sahiptir. Aynı zamanda sessizlerin sesi de olabilir. Kovach ve Rosenstiel, iktidarın bağımsız bir gözlemcisi olmanın, “tiranlığa karşı korunmak için toplumdaki güçlü azınlığı çoğunluk adına gözlemek” anlamına geldiğini yazıyor.

Gözlemci rolü, gazeteciler tarafından bile genellikle “rahat olanı rahatsız et” anlamına gelecek şekilde yanlış anlaşılmaktadır. Statükoyu rahatsız etmek kesinlikle gözlemci gazeteciliğin bir sonucu olsa da, 1600’lerin ortalarında ortaya atıldığında bu kavram çok daha az mücadeleciydi. Daha ziyade, gazetecinin rolünü pasif bir stenograftan “haberleri araştıran ve keşfeden” meraklı bir gözlemciye doğru yeniden tanımlamaya çalışıyordu.

Gözlemci rolü aynı zamanda hükûmeti izlemekten daha fazlasını ifade eder. Kovach ve Rosenstiel şöyle yazıyor: “İlk gazeteciler, toplumun görünmeyen köşelerini inceleme sorumluluğunu temel bir ilke olarak benimsemişlerdir. Anlattıkları dünya, büyük ölçüde bilgisiz bir toplumun hayal gücünü fethetmiş, derhal hevesli bir popüler takipçi kitlesi yaratmıştır.”

Son olarak, gözlemcinin amacı sadece iktidarın yönetimini ve icrasını şeffaflaştırmanın ötesinde, onun etkilerinin bilinmesini ve anlaşılmasını sağlamaktır. Bu, başarısızlıkların yanı sıra başarıların da aktarılmasını içerir.

Gazeteciler, bu gözlemci özgürlüğünü amaç dışı kullanmayarak ya da ticarî kazanç için istismar etmeyerek korumakla yükümlüdür.

6. Gazeteciler, kamusal eleştiri ve uzlaşma için bir platform sağlamalıdır

Haber medyası, kamusal tartışmanın yaygın taşıyıcısıdır. Bu sorumluluk, haber ve bilgi sağlayıcılarının demokratik toplumlardan aldığı özel ayrıcalıkların temelini oluşturur.

Bu ayrıcalıklar dağıtım ya da araştırma ve geliştirme için sübvansiyonlardan (basılı yayınlar için daha düşük posta ücretleri, yayıncılar tarafından kamusal dağılım yelpazesinin kullanımı, internetin geliştirilmesi ve yönetimi) içerik ve ifade özgürlüğünü koruyan yasalara (telif hakkı, hakaret ve karalama, haber kaynaklarının gizliliğini koruma yasaları) kadar uzanabilir.

Ancak bu ayrıcalıklar önceden belirlenmiş ya da sürekli değildir. Aksine, bol miktarda bilgi kaynağına duyulan ihtiyaçtan dolayı verilirler. Bu ayrıcalıklar, gazeteciliğin —ilkeleri ve uygulamaları nedeniyle— vatandaşların ve hükûmetlerin daha iyi kararlar almak için kullanacakları kaliteli içeriğin istikrarlı bir akışını sağlayacağı varsayımına dayanmaktadır.

Geleneksel olarak bu mutabakat haber kuruluşları ve hükûmet arasında olmuştur. Ancak dijital medyanın yeni biçimleri ister kâr amaçlı ister kişisel tatmin için olsun, kamusal alanda içerik “yayımlayan” herkese sorumluluk yüklemektedir.

Fikir piyasasına sürülen hammadde, sadece önyargı ve varsayımlardan değil, doğrulanmış bilgilerden oluştuğunda toplumsal diyaloğu sürdürür ve topluma en iyi şekilde hizmet eder.

Gazetecilik ayrıca toplumdaki çeşitli bakış açılarını ve çıkarları adil bir şekilde temsil etmeye çalışmalı ve tartışmanın sadece çatışan uçlarını vurgulamak yerine bunları bir bağlama yerleştirmelidir. Doğruluk ve gerçeğe uygunluk, sorunların yalnızca tespit edilmekle kalmayıp çözüme kavuşturulduğu durumların ya da ortak noktaların da kamusal tartışmada ihmal edilmemesini gerektirir.

O hâlde gazetecilik, tartışma için bir çıkış noktası sağlamaktan veya tartışmaya kendi sesini katmaktan daha fazlasıdır. Gazetecilik, doğrulanmış bilgi ve entelektüel titizlik sağlayarak tartışmanın kalitesini artırma sorumluluğunu da beraberinde getirir. Gerçekleri dikkate almayan bir platform, vatandaşları bilgilendirme konusunda başarısız olur ve onların karar alma süreçlerinin kalitesini ve etkinliğini arttırmak yerine azaltır.

7. Gazeteciler, önemli olanı ilginç ve güncelle ilişkili biçimde sunmaya çalışmalıdır

Gazetecilik bir amaç doğrultusunda hikâye anlatmaktır. Bir izleyici kitlesi toplamaktan ya da önemli olayları derlemekten daha fazlasını yapmalıdır. Okuyucuların istediklerini bildikleri şeyleri, beklemedikleri ama ihtiyaç duydukları şeylerle dengelemelidir.

Yazarlık koçları Roy Peter Clark ve Chip Scanlan, etkili haber yazımını, vatandaşların işlevlerini yerine getirmek için ihtiyaç duydukları bilgi olan yurttaşlık bilinci ile muhabirin hikâye anlatma becerisi olan edebî zarafetin kesişimi olarak tanımlıyor. Başka bir deyişle, gazetecinin sorumluluğunun bir parçası da, bilgiyi insanların dinlemeye eğilimli olacağı şekilde sunmaktır. Gazeteciler bu nedenle önemli olanı ilginç ve güncel bağlamda anlamlı kılmak için çaba göstermelidir.

Kalite, bir yapıtın izleyicisini hem ne kadar etkilediği hem de ne kadar aydınlattığı ile ölçülür. Bu da gazetecilerin sürekli olarak hangi bilginin vatandaşlar için en değerli olduğunu ve halkın bu bilgiyi en çok hangi biçimde özümseyebileceğini sorması gerektiği anlamına gelir. Gazeteciliğin ülke yönetimi ve kamu güvenliği gibi konuların ötesine geçmesi gerekse de, ıvır zıvır ve sahte anlamlara boğulmuş gazetecilik yurttaşlar arasındaki diyaloğu ve nihayetinde kamu politikasını önemsizleştirir.

8. Gazeteciler, haberlerin bütüncül ve orantılı olması için uğraşmalıdır

Gazetecilik günümüzün haritacılığıdır. Vatandaşların toplumda yollarını bulmaları için bir harita oluşturur.

Her haritada olduğu gibi, haritanın değeri, önemli olana önemsiz olandan daha fazla görünürlük tanındığı bir bütünlük ve orantılılığa bağlıdır.

Haberleri orantılı tutmak doğruluğun temel taşlarından biridir. Sansasyon uğruna bazı olayları şişirmek, diğerlerini ihmal etmek, klişeleştirmek veya orantısız bir şekilde olumsuzluğa bürünmek, daha az güvenilir bir harita oluşturur. En kapsamlı haritalar ise sadece ilgi çekici demografik özelliklere sahip olanları değil, etkilenen tüm toplulukları içerir. En eksiksiz hikâyeler, farklı geçmişleri ve bakış açılarını dikkate alır.

Orantılılık ve bütüncüllük öznel değerler olsa da, muğlak tanımlanmaları önemlerini azaltmaz.

9. Gazetecilik yapanların, vicdanlarına başvurmalarına izin verilmelidir

İster bir haber kuruluşunda çalışan profesyonel bir gazeteci, isterse kamusal alanda çevrimiçi bir katılımcı olun, yaptığınız habercilik sizin ahlakî pusulanızı da içerir ve kişisel bir etik ve sorumluluk duygusu gerektirir.

“Haber” önemli olduğu için, haber sağlayanların kişisel vicdanlarını yüksek sesle dile getirme ve başkalarının da bunu yapmasına izin verme sorumlulukları vardır. Hakkaniyet ve doğruluk bunu gerektiriyorsa kendi çalışmalarını sorgulamaya ve başkalarının işlerinden ayrışmaya hazır olmalıdırlar.

Bireyleri fikirlerini söylemeye teşvik ederek bu bağımsızlığı besleyen haber kuruluşları doğru yoldadır. Diyalog ve tartışma, çeşitliliği giderek artan bir toplumu anlamak ve onu etkileyen gelişmeleri doğru bir şekilde haberleştirmek için gerekli olan entelektüel zihin ve ses çeşitliliğini teşvik eder. Eğer bu farklı sesler toplumda ifade edilmez ya da duyulmazsa, çeşitliliğe sahip bir haber merkezine sahip olmak pek bir işe yaramaz.

Bu aynı zamanda bir kişisel çıkar meselesidir. Parmak kaldırma konusunda cesaretlendirilen çalışanlar “patronu kendinden kurtarabilir” ya da hatalara işaret ederek, önemli eksiklikleri göstererek, yanlış yönlendirilmiş varsayımları sorgulayarak ve hatta suiistimalleri ortaya çıkararak haber kuruluşunun itibarını koruyabilir.

Etik duygusuna sahip olmak belki de en çok bireysel gazeteci ya da çevrimiçi katılımcı için önemlidir.

Giderek artan bir şekilde, “haber” üretenler ister bir haber merkezinden, ister haberin gerçekleştiği olay yerinden, isterse de ev ofislerinden olsun, izole bir şekilde çalışmaktadır. Bu nedenle bu kişiler; düzeltme, ikinci bir göz ya da başkalarıyla işbirliği gibi güvenlik ağları olmaksızın doğrudan kamuoyuyla paylaşımda bulunabilmektedir. İzleyiciler, dinleyiciler ve okurlar, kitlekaynak yöntemiyle haberdeki hataları ve yanlış bilgileri yakalayıp düzeltse de, yazarın itibarı ve kamusal diyaloğun kalitesi bu süreçte yine de zarar görmektedir.

10. Söz konusu haberler olduğunda, vatandaşların da hakları ve sorumlulukları vardır

Sıradan bir insan, artık her zamankinden daha çok, bir gazeteci gibi çalışıyor.

Bir blog yazısı yazmak, bir sosyal medya sitesinde yorum yapmak, bir tweet göndermek ya da bir resmi veya gönderiyi “beğenmek,” muhtemelen gazetecilik sürecinin kısa bir versiyonunu içermektedir. Kişi bir bilgiyle karşılaşır, inandırıcı olup olmadığına karar verir, güçlü ve zayıf yönlerini değerlendirir, başkaları için değeri olup olmadığını belirler, neyi görmezden gelip neyi aktaracağına karar verir, paylaşmanın en iyi yolunu seçer ve ardından “gönder” düğmesine basar.

Bu süreç sadece birkaç dakika sürse de, esasen muhabirlerin yaptığı şey budur.

Ancak iki şey bu gazetecilik benzeri süreci, gerçekten “gazetecilik” olan nihai üründen ayırır. Bunlardan ilki güdü ve niyettir. Gazeteciliğin amacı, insanlara kendi yaşamları ve toplum hakkında daha iyi kararlar alabilmeleri için ihtiyaç duydukları bilgiyi vermektir. İkinci fark ise gazeteciliğin, sadece ilginç ya da bilgilendirici bir şeyin aksine, “işlevsel bir gerçek” üretmek için bir doğrulama disiplininin bilinçli ve sistematik bir şekilde uygulanmasını içermesidir. Süreç kritik olsa da, gazetecilik sonuçta nihai ürün olan “haber/hikâye” ile değerlendirilir.

Dünyanın bilgiye boğulduğu ve haberlerin her an her yerde ulaşılabilir olduğu günümüzde, gazetecilik tedarikçileri ile onu tüketen insanlar arasında yeni bir ilişki kuruluyor.

Yeni gazeteci artık halkın neyi bilip neyi bilmemesi gerektiğine karar veren bir eşik bekçisi değildir. Birey artık kendi dağıtım müdürü ve editörüdür.  Gazeteciler, geçerliliklerini koruyabilmek için artık tüketicinin hâlihazırda sahip olduğu ya da bulması muhtemel bilgileri doğrulamak, ardından bunları anlamlandırmasına ve nasıl kullanabileceğini anlamasına yardımcı olmak zorundadır.

Nitekim Kovach ve Rosenstiel’e göre, “Yeni gazetecinin/anlamlandırıcının ilk görevi, hangi bilginin güvenilir olduğunu doğrulamak ve ardından insanların bu bilgiyi verimli bir şekilde kavrayabilmesi için onu düzenlemektir.” Bu yeni gazetecilik sorumluluğunun bir parçası da “iletişim sisteminin üretip birbirine karıştırdığı söylenti, propaganda, dedikodu, gerçek, iddia ve itham yumağından bilgiyi ayıklamak için vatandaşlara ihtiyaç duydukları araçları sağlamaktır.”

* Arnavut asıllı Amerikalı gazeteci Bill Kovach, New York Times gazetesinin Washington büro şefi olarak çalıştıktan sonra uzun yıllar ABD’nin saygın üniversitelerinin gazetecilik bölümlerinde görev yaptı. Columbia Üniversitesi’nden gazetecilik derecesi alan Tom Rosenstiel ise Los Angeles Times gazetesinde medya eleştirileri yazdığı dönemi de içeren kariyerinde, Amerikan Basın Enstitüsü başkanlığının ardından, Maryland Üniversitesi’nde gazetecilik dersleri verdi. İki yazarın, ilk baskısını 2001’de piyasaya sürdükleri “The Elements of Journalism” adlı kitabı, 2007’de ODTÜ Geliştirme Vakfı tarafından “Gazeteciliğin Esasları” adıyla Türkçe yayımlandı. Journo’nun 2019’da düzenlediği ankette, iletişim akademisyenlerinin gazetecilik öğrencilerine önerdiği 60 eserden biri de bu kitap olmuştu. Baran Orduran‘ın Journo okurları için Türkçe’ye çevirdiği yukarıdaki özet, ilk olarak Rosenstiel’in kişisel sitesindeki şu sayfada İngilizce yayımlanmıştı.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR – TEMELLER

Yeni gazetecilik eski gazeteciliğe karşı: Hiçbir yerden manzara

Gutenberg Galaksisi: McLuhan’ın kült kitabını özetledik

“Sadece ıvır zıvır şeylerle uğraşıyorsanız siz gazeteci değil, şovmensiniz”

Journo

Yeni nesil medya ve gazetecilik sitesi. Gazetecilere yönelik bağımsız bir dijital platform olan Journo; medyanın gelir modellerine, yeni haber üretim teknolojilerine ve medya çalışanlarının yaşamına odaklanıyor, sürdürülebilir bir sektör için çözümler öneriyor.

Journo E-Bülten