İstanbul’daki 26.187 adet cadde ve sokağı taradık. 3.217 erkeğe karşın sadece 147 kadının isminin bu cadde ve sokaklarda yaşatıldığını saptadık. Bunlar arasında 80’i aşkın erkek gazeteci bulunuyor ama gazeteci kimliğiyle ün yapan tek bir kadın bile yok.
Duygu Asena’dan Suat Derviş’e dek, bugüne kadar İstanbul sokaklarına adının verilmemesi kentin büyük bir ayıbı olan kadın gazetecileri hatırlatırken İBB’ye çağrıda bulunuyoruz: Sokaklarımızı cinsiyet eşitliği temelinde yeniden isimlendirmeye, bu kadın gazetecilerle başlayabilirsiniz.
Journo’nun bu ortak çalışması için İstanbul’daki sokak ve cadde isimlerinin eksiksiz bir listesini edinmek üzere Bilgi Edinme Hakkı kapsamında Ulaştırma Bakanlığı’na ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Harita Müdürlüğü’ne başvurduk. Yetkililer, kamu kurumları açısından çoğaltma veya dağıtım maliyeti olmayan elektronik bir tablo istememize rağmen, “sayfa başı 75 kuruş” olmak üzere 1.758 sayfalık liste için bizden yaklaşık 1.400 TL talep etti.
Bunun üzerine web kazıma yöntemiyle harita uygulamalarından 26.187 adet cadde ve sokak ismini kendimiz çektik. Her bir sokağın isminin bir insana ait olup olmadığının yanı sıra bu kişilerin cinsiyetini, mesleğini ve mümkünse doğum tarihini de tabloya işledik. “Hasan Sokak” gibi anonim isimleri hariç tutup tarihi kimliği bilinen insanlara odaklandık. Veri tablomuz, şu sayfada.
Sonuçta, geçmişimizde pek de hayırla yad edilmeyen onlarca erkeğin isminin bile İstanbul cadde ve sokaklarında yaşatıldığını gördük. Toplamda 3.217 erkeğe karşın sadece 147 kadının ismi sokaklara verilmiş durumda.
Bu isimlerden Halide Edib Adıvar, Şair Nigâr Hanım ve Şukûfe Nihal; edebiyatçı ve aktivist kimliklerinin yanı sıra gazetelerde de yazılar yazmış isimler. Ancak İstanbul sokaklarında yaşatılan ve gazeteci kimliğiyle ün kazanan tek bir kadın ismine bile rastlayamadık.
Oysa birçok erkeğin ismi, İstanbul’daki birden fazla sokak ve caddede yaşatılıyor. 80’i aşkın cadde ve sokak, erkek gazetecilerin ismini taşıyor. Kimliğini saptayabildiğimiz tüm kişi isimlerinin binde 3’ü gazetecilere ait.
Dünyada birçok kentte gazeteciler başta olmak üzere kadınların isimlerinin kent sokaklarına verilip cinsiyet eşitliğinin sağlanması yönünde adımlar atılıyor. Biz de İBB’ye, alttaki kadın gazetecilerin isimlerini İstanbul cadde ve sokaklarına vererek benzer bir adım atmayı öneriyoruz.
Bu çerçevede ismi değiştirilebilecek tüm sokakları, tarihi derinliği ve kent hafızasında önemli bir yeri olmayanlar arasından seçmeye çalıştık. 10. maddedeki istisna dışında… Buyurun:
1. Duygu Asena: Onun adı hep olmalı
Duygu Asena gibi Türkiye gazeteciliğinde derin bir iz bırakmakla kalmayıp dünyada da tanınan kadınların İstanbul sokaklarında “adı yok.”
Asena’nın isminin, gazeteciliğe başladığı yere, Babıali Caddesi’nin devamındaki Ankara Caddesi’ne verilmesini öneriyoruz.
2. Selma Rıza: İlk Türk kadın gazeteci
İlk Türk kadın gazeteci Selma Rıza‘nın İstanbul’da hangi semtte doğduğu bilgisi kayıtlarda yer almıyor. Jön Türkler’in lideri olan babası Ahmet Rıza Bey’in evi Üsküdar’ın Vaniköy semtinde olduğuna göre burada doğmuş olması muhtemel..
Boğaz’daki Vaniköy Caddesi’nin, Selma Rıza Caddesi olarak yeniden adlandırılmasını öneriyoruz.
3. Vasfiye Özkoçak: İlk kadın adliye muhabirimiz
Vasfiye Özkoçak, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsü’nden mezun olan ilk üç kadından biriydi ve Türkiye’nin ilk kadın adliye muhabiriydi. Daha birçok ilke imza attı.
Enstitünün bugünkü adı İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi. Buraya en yakın cadde olan Bozdoğan Kemeri Caddesi’ne, Vasfiye Özkoçak Caddesi adının verilmesinin öneriyoruz.
Bu cadde, aralardaki sokakların isim değişikliğine uğraması yüzünden bugün Bozdoğan Kemeri’nin kendisine oldukça uzak kaldı ve mevcut isim, anlamını yitirdi.
4. Nilüfer Yalçın: Diplomasi muhabirliğinin öncüsü
Nilüfer Yalçın, Türk basın hayatında diplomasi ve parlamento muhabirliğini başlatan gazetecilerin başında geliyor.
Yalçın, bugün Robert Kolej olan Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’nde okumuştu. Bu semtin sahilindeki Kuruçeşme Caddesi’nin Nilüfer Yalçın Caddesi olarak yeniden adlandırılmasını öneriyoruz.
5. Semiha Es: İlk kadın savaş muhabirimiz
Dünyada savaş foto muhabirliği yapan ilk kadın olan Semiha Es, Balmumcu’da yaşamıştı. Bu semtteki Dereboyu Caddesi’nin Semiha Es Caddesi olarak adlandırılmasını öneriyoruz.
6. Emine Semiye Önasya: Gazetelerin yarattığı yazar
Emine Semiye Önasya’nın kurgu ve kurgu dışı dallarda yazıları Hanımlara Mahsus Gazete’den Yeni Asır’a birçok gazetede yayımlandı. Babası Ahmed Cevdet Paşa’nın yalısı Bebek’teydi.
Babasının adını taşıyan sahil yoluyla birleşen Küçük Bebek Caddesi’nin, Emine Semiye Caddesi olarak yeniden adlandırılmasını öneriyoruz.
7. Fatma Aliye: Hanımlara Mahsus Gazete’nin etkili yazarı
İlk Türk kadın roman yazarı olan Fatma Aliye Topuz. Emine Semiye’nin ablasıydı. Hanımlara Mahsus Gazete’de kadın sorunlarına ilişkin makaleler yayımladı.
Babasının adını taşıyan Cevdet Paşa Caddesi’nin devamındaki Bebek Arnavutköy Caddesi’ne, Fatma Aliye Topuz adının verilmesini öneriyoruz.
8. Nezihe Muhiddin: Kadın hareketinin unutulmaz gazetecisi
Journo’da profilini yayımladığımız bir diğer gazetecilik öncüsü olan Nezihe Muhiddin, Kandilli doğumluydu.
Bu semtin önemli anayollarından Kaldırım Caddesi’ne, Nezihe Muhiddin Caddesi adının verilmesini öneriyoruz.
9. Sabiha Sertel: Gazetecilikten dava açılan ilk Türk kadını
Sabiha Sertel, 20. yüzyıl başında haftalık bir dergi olan ve başyazarlığını Halide Edib’in yaptığı Büyük Mecmua’da kadın sorunlarını gündeme getirdi. Bir dönem Nâzım Hikmet’in de yazılar yazdığı Resimli Ay dergisini yönetti.
“Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk profesyonel kadın gazetecisi” olarak nitelenen Sertel, 1930’da “Savulun Geliyorum” başlıklı yazısı nedeniyle “neşriyat yüzünden mahkemeye sevk edilen ilk Türk kadını” oldu.
Gazeteciliğe başladığı Büyük Mecmua’nın Cağaloğlu’ndaki merkezi yakınlarında bulunan ve İstanbul Valiliği önünden geçen Hükümet Konağı Caddesi’ne Sabiha Sertel’in adının verilmesini öneriyoruz.
10. Suat Derviş: Avrupa’da muhabirlik yapan ilk Türk kadını
Suat Derviş, Türkiye’nin eserleri yabancı dillere çevrilen ilk yazarlarından biri olmasının yanı sıra, Avrupa’ya muhabir olarak giden ilk Türk kadın gazeteci ve Türkiye’nin ilk basın sendikasının kurucu başkanıydı.
Moda doğumlu Suat Derviş, artık ismi İbrahim Öktem İlkokulu olan Kadıköy Numune Rüştiyesi’nde okudu. Bugün bu okulun bulunduğu Recep Peker Caddesi’ne Suat Derviş adının verilmesini öneriyoruz.
Bu öneriyle birlikte şunu da hatırlatıyoruz:
1930’larda İtalya’daki Benito Mussolini ve Almanya’daki Adolf Hitler rejimlerine yakın bir siyaseti savunan Recep Peker’in TBMM üzerinde bir “Faşist Konsey” kurulmasını öneren raporu Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından reddedilmişti. Atatürk bu rapor nedeniyle çok kızdığı ve genç Cumhuriyet’in demokrasi projesini anlamamakla suçladığı Peker’i CHP genel sekreterliği görevinden almıştı.
Türkiye’nin en büyük kentinin güzide semtlerinden birindeki ana caddede, demokrasi ve özgürlük karşıtı görüşleriyle bilinen eski bir siyasetçininki yerine, yurttaş hakları hareketinin ülkemizdeki öncü kadınlarından biri olan gazeteci Suat Derviş’in isminin yaşatılmasının İstanbul’a daha çok yakışacağını düşünüyoruz
Fatma Şadiye’den Nimet Arzık’a daha sayısız isim var
Türkiye’nin ilk kadın yazı işleri müdürlerinden olan Fatma Şadiye’den, basın tarihimizin en önemli araştırmacı gazetecilerinden biri sayılan Nimet Arzık’a, “İyi bir köşe yazısı nasıl olmalıdır” sorusunu yanıtlayan Tomris Uyar‘dan, ilk kadın fotomuhabirimiz Eleni Küreman‘a dek daha birçok isim, İstanbul caddelerinde ve sokaklarında ölümsüzleştirilmeyi hak ediyor.
Peki İBB, gazetecilerin bu çağrısını duyacak mı?
Siz de bu çağrıyı desteklemek için haberimizi Twitter’da İBB’nin resmi @istanbulbld hesabını zikrederek paylaşabilirsiniz.